Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Özel İdareler Ve Belediyeler Kefalet Sandığı

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

Yazarın Notu
mahalli idareler dergisi aralık 2019 S:84 s.60-67

Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı

M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı

Giriş

Bilindiği üzere; Devlete ait para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçilerden (geçici işçiler hariç) veznedar, tahsildar, ambar ve tevzii memurları, konsolos ve kançılar ile kadro ünvanı kefaleti gerektirmeyen ancak sayman mutemedi olarak görevlendirilenlerle taşınır kayıt yetkililerinin aylıklarından kefalet aidatı kesilir.Belediyelerde bu konu ile ilgili uygulamalara ışık tutmak amacıyla bu konu ele alınmıştır.

Kefalet Sandığı hakkında Genel Bilgi

Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı, 06.06.1934 tarih ve 2720 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2489 sayılı Kefalet Kanunu’na dayanılarak, 16.02.1935 tarih ve 2931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hususi İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Nizamnamesi (Tüzük) ile kurulmuştur. Sandık tüzel kişiliğe sahip ve İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Sandığın kuruluş amacı özel idare ve belediyelerde para ve menkul kıymetleri ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan memur ve müstahdemler için müteselsil kefalet usulünü uygulamaktır.
Sandık, İçişleri Bakanlığında görevli yöneticiler arasından İçişleri Bakanınca seçilen bir başkan ve iki üyeden oluşan yönetim kurulunca idare edilmektedir. Sandığı yönetim kurulu başkanı temsil etmektedir. Tüzüğe göre yönetim kurulunun görevleri şunlardır:
A – Sandığın işlerini çevirmek, kendiliğinden veya muhasebecinin göstereceği lüzum üzerine gereken tedbirleri almak ve hesap usullerini tayin etmek;
B – Kefalete bağlı memur ve müstahdemlerden kesilecek paraların her yerde ve zamanında kesilmesini ve gösterilecek bankalara yatırılmasını temin etmek;
C – Sandık muhasebesinin defterlerini ve kayıtlarını Tüzük’e göre tutturmak;
D – Her üç ayda bir hususi idarelerle belediyelerden ve bankalardan verilecek cetveller üzerine muhasebecinin yapacağı hesap hulasasını tetkik etmek;
E – Kesilecek paraları zamanında veya hiç kesmeyen veya kestiği paraları bir ay içinde sandık hesabına bankaya yatırmayan muhasiplerin Kefalet Kanunu’nun onuncu maddesinde yazılı cezalarını belirlemek;
F – Sandığın ödediği paraların zimmetlerine geçirenlerden tahsili için gerekli takibatın esaslarını hazırlayıp bu husustaki evrakı Bakanlık makamına vererek memurun mensup olduğu özel idare veya belediye vekilleri marifetiyle kanuni takibat yaptırmak;
G – Yılsonunda muhasebecinin yapacağı bilançoyu tetkik ederek İçişleri Bakanının tasvibine sunmak;
H – Kefalete bağlı memur ve müstahdemlerin katileşmiş hükümlere bağlı borçlarını alacaklı idare veya belediyelere kanunun gösterdiği müddet içinde ödetmek;
İ – Sandığın, yukardaki fıkraya göre, sermayeden ödediği paraları kefalete bağlı memur ve müstahdemlere, hisselerine göre dağıtmak;
J – Sandıktan ayrılan veya ölen memur ve müstahdemlerin Sandıktaki sermayelerini kendilerine veya mirasçılarına kanun hükümlerine göre geri vermek;
K – Sandığın gider bütçesini yaparak İçişleri Bakanına tasdik ettirmek;
L – Sandık muhasebecisini seçerek İçişleri Bakanı’nın onayına bildirmek ve kâtipleri tayin etmek.
02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 111'inci maddesiyle söz konusu Kanun’da yapılan değişiklik ile yönetim kurulunun Kefalet Kanunu ile birlikte Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmeliğe göre görev yapacağı hüküm altına alınmıştır. Bahsi geçen yönetmelik henüz yürürlüğe girmemiştir.
Sandık İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Özel idareler ve belediyeler ile ilişkili olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Sandığın taşra teşkilatı bulunmamaktadır. Sandık, yönetim kurulu ve saymanlıktan oluşmaktadır. Saymanlık bünyesinde ise mutemetlik, 1’inci yarı ödeme, 2’nci yarı ödeme ve muhasebe birimleri yer almaktadır. Kefalete tabi görevlerde çalışanların bu görevlerinden ayrılmaları halinde sandıkla alakaları, sandıkta biriken aidat tutarlarının iki yarı şeklinde kendilerine ödenmesi ile kesilmektedir. Bu işlemler 1. yarı ve 2. yarı ödeme birimlerinde yürütülmektedir.
Bu kapsamda Sandık bütçe ve muhasebe kayıt ve işlemlerini 17.04.2007 tarih ve B.05.0.KEF/010.03/411 sayılı ‘Bakan Olur’u ile yürürlüğe giren “İçişleri Bakanlığı Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Başkanlığının Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği” hükümlerine göre yürütmektedir.
Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Başkanlığı 2018 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporunda yer alan tespitlere göre;( https://www.sayistay.gov.tr/tr/?p=2&ContentID=12707)
Kefalete tabi personel bulunduran özel idare ve belediyelerce “Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı” na bildirilmeyen personelin ve bu personelden kesilerek sandık hesaplarına aktarılması gereken aidatların takibi için etkin bir kontrol sisteminin oluşturulmadığı tespit edilmiştir. 2489 Sayılı Kefalet Kanunu’nun 2’ nci maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde; “Kefalet Sandığının sermayesi; a) Kefalete bağlı görev alanların maaş veya ücretlerinden kesilen kefalet aidatından, … oluşur.” hükmü yer almaktadır. 16.02.1935 tarih ve 2931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2/1942 sayılı Hususi İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Nizamnamesi’nin 2’ nci maddesinin 1’ inci fıkrasında; “Sandık Dahiliye Vekili tarafından, Vekillik memurları arasından seçilecek bir reis ile iki azadan mürekkep bir heyetçe idare olunur…” denilmektedir. Anılan Nizamname'nin idare heyetinin görevlerine ilişkin 4’ üncü maddesinin 1’ inci fıkrasının (B) bendinde ise; “İdare heyetinin başlıca vazifeleri şunlardır: … B – Kefalete bağlı memur ve müstahdemlerden kesilecek paraların her yerde ve zamanında kesilmesini ve gösterilecek bankalara yatırılmasını temin etmek; …” hükmü yer almaktadır. Uygulamada Türkiye’de bulunan toplam 1.450 özel idare ve belediyeden yıl içinde 648 tanesinin kefalete tabi personelden kesilen aidatlarını kefalet sandığının banka hesaplarına aktardıkları, diğer özel idare ve belediyelerden kefalet aidatına ilişkin sandık hesaplarına herhangi bir aktarımın yapılmadığı görülmüştür. Bu nedenle kefalete tabi olup Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığına bildirilmeyen personelin ve bu personelden kesilerek sandık hesaplarına aktarılması gereken aidatların takibi için etkin bir kontrol sisteminin oluşturulmadığı düşünülmektedir.

Belediyede Görevli Olan Taşınır Kayıt Yetkililerinden Kefalet Sandığı Aidatları Kesilmesi

2489 Sayılı Kefalet Kanunu‟nun 1 inci maddesinde; “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlarda para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçiler (geçici işçiler hariç) için müteselsil kefalet usulü kabul edilmiş ve bu maksatla tüzel kişiliği haiz Kefalet Sandığı kurulmuştur. Bu Kanundaki memur ve müstahdem ibarelerinden bu fıkrada geçen kefalete tabi personel anlaşılır.” hükmü yer almaktadır. Mezkur kanunun 13 üncü maddesinde ise “Bu kanunun dışında kalan Devlet teşekkülleri (Hususi idareler ve belediyeler dahil) için lüzumuna göre bu kanunda yazılı esaslar dairesinde bir veya bir kaç kefalet sandığı tesis etmeğe ve bunlar için nizamnameler yapmağa Hükümet mezundur.” denilerek bu konuda bir düzenleme yapılabileceği belirtilmiştir. Bu amaçla da 16.02.1935 tarih ve 2931 Sayılı Resmi Gazetede „Hususi İdareler Ve Belediyeler Kefalet Sandığı Nizamnamesi‟ yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İlgili nizamnamenin 1 inci maddesinde “Hususi idare ve belediyelerde para ve menkul kıymetleri ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan memur ve müstahdemler için müteselsil kefalet usulünü tatbik etmek maksadıyla (Hususi İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı) kurulmuştur..” denilerek belediyeler için içişleri Bakanlığı‟na bağlı olarak ayrıca bir kefalet sandığı kurulduğu belirtilmiştir. Mezkur nizamnamenin 11 inci maddesinde ise kefalete bağlı olanlar sayılmıştır. İlgili madde metninde aynen; “Vilayetler hususi idareleriyle belediyelerde para ve menkul kıymetleri ve ayınları alıp veren ve elinde tutan ve bunların girmesinden ve çıkmasından ve saklanmasından mesul olan veznedar, tahsildar, ambar ve tevzi memurları, müteselsil kefalete bağlı olduğu gibi bu idarelere merbut müesseselerin aynı vaziyette bulunan diğer memur ve müstahdemleri dahi müteselsil kefalete bağlıdır.” denilmektedir. Taşınır kayıt ve kontrol yetkililerinin kefalete bağlanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve kamu idareleri arasında uygulama birliği sağlamak amacıyla 03.12.2009 tarih ve 27421 sayılı Resmi Gazete de Taşınır Mal Yönetmeliği Genel Tebliği (Sayı:2) yayımlanmıştır.
Tebliğ uyarınca, 2489 sayılı Kefalet Kanununun 1. maddesinde, “5018 sayılı Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlarda para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçiler (geçici işçiler hariç) için müteselsil kefalet usulü kabul edilmiş ve bu maksatla tüzel kişiliği haiz Kefalet Sandığı kurulmuştur. Bu Kanundaki memur ve müstahdem ibarelerinden bu fıkrada geçen kefalete tabi personel anlaşılır” hükmünün mevcut olduğu, bu nedenle taşınır kayıt ve kontrol görevlilerinin de kefalete tabi olduğu, aylık ve ücretlerinden kefalet aidatı kesilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yine Tebliğde, taşınırın kişilere ya da ortak kullanım alanlarına verilmesi nedeniyle zimmetlendiği sorumlular ile taşınır konsolide görevlilerinin kefalete tabi tutulmasına gerek bulunmadığına hükmedilmiştir.
Öte yandan 14.03.2016 tarih ve 2016/8646 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Taşınır Mal Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmış mevcut durumdaki taşınır kayıt ve kontrol yetkileri; taşınır kayıt yetkilisi ve taşınır kontrol yetkilisi olarak ikiye ayrılarak bu iki görevin aynı kişide birleşemeyecek görev olduğu hükmü getirilmiştir.
Değişiklikle; Taşınır kayıt yetkilisi, taşınırları teslim alan, sorumluluğundaki ambarlarda muhafaza eden, kullanıcılarına ve kullanım yerlerine teslim eden, bu Yönetmelikte belirtilen esas ve usullere göre kayıtları tutan, bunlara ilişkin belge ve cetvelleri düzenleyen ve bu hususlarda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde taşınır kontrol yetkilisi ve harcama yetkilisine karşı sorumlu olan görevlileri,
Taşınır kontrol görevlisi, taşınır kayıt yetkilisinin yapmış olduğu kayıt ve işlemler ile düzenlediği belge ve cetvellerin mevzuata ve mali tablolara uygunluğunu kontrol eden, Harcama Birimi Taşınır Mal Yönetim Hesabı Cetvelini imzalayan ve bu konularda harcama yetkilisine karşı sorumlu olan görevlileri, olarak tanımlanmış; kefalete tabi olma zorunluluğunu doğuran ayniyatı alıp veren ve elinde tutan koşulunun taşınır kayıt yetkilisine verildiği, taşınır kontrol yetkilisinin ise sadece kayıt ve işlemleri kontrol etme görevinin bulunduğu, bu nedenle kefalete tabi olmasını gerektirecek bir görevinin bulunmaması nedeniyle aidat kesilmemesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalarımız çerçevesinde özetle; taşınır kayıt yetkilisinin kefalete tabi tutulması gerektiği, taşınır kontrol yetkilisi ile taşınır konsolide yetkililerinin ise kefalete tabi tutulmaması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Tüm bu hükümler bir arada düşünüldüğünde belediyelerde çalışan Taşınır Kayıt Yetkililerinden, 2489 Sayılı Kefalet Kanunu‟nun 2 nci maddesinin (d) bendi; “ (…) Giriş aidatı; (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Giriş aidatı, ilk taksiti kefalete bağlı görevde tam olarak alınan ilk maaş veya ücretten başlamak üzere dört eşit taksitte kesilir. Aylık aidat; (100) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Aylık aidat, giriş aidatının tamamının kesilmesini izleyen aydan itibaren her ay maaş veya ücretten kesilir.” hükmü gereğince gerekli kesintilerin yapılarak İçişleri Bakanlığı Özel idareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Başkanlığının ilgili hesabına yatırılması gerekmektedir. (İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Kontrolörler Başkanlığının B050MAH0400000 / 06/2009 sayılı Kefalet Aidatı konulu genelgesi)

5.Dönem Toplu sözleşme metninde yer alan “Taşınır kayıt yetkilisi ve taşınır mal sorumlularının mali sorumluluk zammı Madde 11- (1) 17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karara ekli (I) sayılı Cetvelin “(A) Genel İdare Hizmetleri Bölümü”nün 37 nci sırasında öngörülen mali sorumluluk zammı puanı, kadro veya görevleri itibarıyla mali sorumluluk zammından yararlanamayan veya daha düşük puan üzerinden söz konusu zamdan yararlananlardan taşınır kayıt yetkilisi veya taşınır mal sorumlusu olarak görevlendirilen Devlet memurları için de uygulanır. Anılan sırada yer alan puandan daha düşük mali sorumluluk zammı öngörülen kadro ve görevlerde bulunup, aynı zamanda taşınır kayıt yetkilisi veya taşınır mal sorumlusu olarak görevlendirilen Devlet memurlarına kadro veya görevleri itibarıyla öngörülen mali sorumluluk zammı ayrıca ödenmez.” Düzenlemesi ile personelden kesilen aidatının yerine konulması sağlanmıştır.

Özel İdare ve Belediyelerde kefaletli göreve başlayan personeller için, ilgili kurum tarafından kefalete bağlanacak personel için cüzdan isteme belgesi tanzim edilerek ilgili personel için cüzdan istenmesi gerekmektedir. Sandığa ulaşan künye pusulasına dayanılarak, adı geçen kefaletli personele sıra numaralı cüzdan gönderilerek kefalete bağlanacaktır.
Kendisine dört ayı aşmamak kaydıyla geçici olarak veya vekâlet suretiyle kefalete bağlı görev verilenler, bu madde hükmüne bağlı olmayıp (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı kefalet gösterirler. Şu kadar ki, geçici olarak veya vekâlet suretiyle tayin olunanlar kefalete bağlı memurlardan iseler, ayrıca kefalet aranmaz. Ancak, bunlar aylık aidatı ödemeye devam ederler.”

KEFALETLİ GÖREVDEN AYRILANLAR:

2489 sayılı Kanunun 5 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kefalete tabi personelden, kefalete tabi olmayan bir hizmete geçen, emekli olan veya vefat edenlerle herhangi bir nedenle kefaletli hizmetten ayrılmış olanların Sandıktan ilişkileri aşağıdaki şekilde kesilir:
a) Bunların 2 inci maddeye göre kesilmiş olan aidatları toplamından, 4 üncü maddeye göre mahsup edilen tutarlar düşüldükten sonra kalanın ilk yarısı son üç yıllık faiziyle (01.01.2009 tarih ve bu tarihinden sonra ayrılanlar için) birlikte; vefat edenlerin varisleri ile emekli olanlara bir ay içinde, bunlar dışındaki nedenlerle kefaletli hizmetten ayrılmış olanlara ise izleyen yılın Mart ayında ödenir. Kefaletli hizmette üç yıldan daha az görev yapılması halinde görev süresi kadar faiz uygulanır.
b) Kalanın diğer yarısı (ikinci yarısı) ise üç yıl içinde tahakkuk eden şahsına ait zimmetlerle sandıktan ayrılmadan önceki sürelere ait ve 4 üncü maddeye göre kendine düşen zararlar karşılığı olarak alıkonulur. Üç yılın sonunda varsa yukarıda yazılı zimmetler mahsup edildikten sonra kalan tutar, üç yıllık faiziyle birlikte alacaklıya iade edilir.
Sandıkça verilen faiz haddi, Sandığın son üç yıl içinde sermayesine aldığı faizlerin nispetini geçemez.
İlk yarı tutarı ödenmeden önce tekrar kefaletli hizmete geçenlere, yukarıda belirtilen ödemeler yapılmaz. Ancak, ilk yarı tutarını aldıktan sonra üç yıl içinde tekrar kefaletli hizmete geçenlerin Sandıkta kalan diğer yarı tutarı, bu hizmetleri süresince sermaye olarak kişilerin hesabında Sandıkta kalır.”
Birinci yarı aidatının ödenebilmesi için;
1 - Kefaletli görevden ayrılan personelin yazılı olarak müracaatta bulunması,
2 - Reddiyat tahakkuk varakasının düzenlenmesi,
3 - Cüzdan ( yoksa tasdikli liste) aidatlarının toplanıp tasdik edilerek gönderilmesi,
4 - Kefaletli görevli personellerden vefat edenlerin veraset ilamını ve vereseler den birinin yazılı olarak müracaat dilekçesinin gönderilmesi.
Yukarıda dört madde halinde belirtilen evrakların gönderilmesi ile kefalet aidatlarının birinci yarı ödeme işlemi gerçekleştirilir.
İkinci yarı ödemesi için;
Kefaletli görevden ayrıldığı tarihten itibaren üç yılını doldurmuş olanlara üç yıllık faiz ile birlikte ödeme yapılır. İkinci yarı aidatının ödenebilmesi için kurumuna yazılı olarak müracaatta bulunur.
Kurum şahsın dilekçesinin altına ilgilinin zimmetinin olup olmadığı, halen kefaletli bir görevde çalışıp çalışmadığı ve idarenin aidatının ödenmesi hususunda bir sakınca bulunup bulunmadığı hususunu belirtip bunu resmi mühür imza ve tarih ile tasdikinden sonra dilekçenin sandığa gönderilmesiyle ödeme gerçekleşir. Kefaletli görevden ayrılıp ta üç yıl içinde kefalet aidatlarını almayanların üç yılın sonunda aidatlarının toplamı bir defada ve (01.01.2009 tarihinde ve bu tarihten sonra ayrılanların aidatlarının tamamına 01.01.2009 tarihinden önce ayrılanların ise ikinci yarı alacağına) üç yıllık faiz ilavesiyle birlikte ödenir. Birinci yarı aidatı ödendikten sonra üç yıl içinde tekrar kefaletli bir göreve atananların ikinci yarı alacağı giriş aidatı olarak ilgili personelin cari hesabına işlenir.
ZİMMET suçu işleyen kefilli personel hakkında yapılacak işlemler
Tüzüğün 35. ve 37nci maddeleri, Teftiş ve tahkikat sonucunda zimmet ve ihtilasları anlaşılan kefilli memurların derhal açığa alınarak haklarında kanuni takibat yaptırılması, mal varlığı ve alacaklarına ihtiyati tedbir kararı aldırılması ve söz konusu kişilerin zimmete konu para, menkul kıymet ve ayniyatı teslim etseler dahi bir daha kefilli işlerde çalıştırılmaması ve durumun ilk aşamasında Sandığa bilgi verilmesi yönünde Muhasebe Yetkilisince ve Harcama birimi yetkilisini sorumlu kılmıştır.
Kefilli personelin zimmet ve ihtilasları hakkında Ağır Ceza Mahkemesince verilmiş ve Yargıtay’ca onaylanmış ilamların asılları yada tasdikli örneklerinin, icra dairesi takip dosya nosu ile kişinin ikametgâhı ve zimmete mahsuben yapılan tahsilat tutarı hakkında bilginin ve kefalet cüzdanının Muhasebe Birimince yada harcama birimince Sandığa gönderilmesi sonucunda Kanunun 4. maddesi gereği zimmet tutarı Kefalet Kanununun emrettiği süre içinde Sandıkça belediyeye ödenir.
Sonuç; Taşınır kayıt yetkililerine bu ek görev nedeniyle ilave bir ücret ödenmesi gerekirken aidat kesilmesinden kaynaklanan gelir kaybı toplu sözleşmeye konulan düzenleme ile giderilmiş ise de bunun yeterli olmadığını nimet/külfet dengesinin korunarak ek ödeme yapılması gerektiği kanaatindeyim
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Özel İdareler Ve Belediyeler Kefalet Sandığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
05-11-2024 - 14:14
(34 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Henüz hiç değerlendirilmedi.
Okuyucu
217
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 dakika 21 saniye önce.
* Ortalama Günde 6,20 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 18456, Kelime Sayısı : 2307, Boyut : 18,02 Kb.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2258
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03382611 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.