Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Belediye Mallarının Haczi

Yazan : Nezih Sütçü [Yazarla İletişim]
Avukat

BELEDİYE MALLARININ HACZİ

Av. Nezih SÜTÇÜ1

Aşağıda, belediyelerden olan alacağa istinaden, hangi malların haczedilebileceği incelenecektir. İdari yargıda açılan dava sonucu hükmedilen tazminatların tahsili2 ile ilgili olarak İYUK3 özel bir düzenleme içermektedir. Bu düzenlemeye göre, konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde yatırılmak durumundadır (İYUK m 28/2-1). O nedenle, idari yargı düzenindeki mahkeme kararına istinaden idareye bu yönde başvuru yapılmaksızın takibe geçilemez. Ancak bu hüküm, sadece idari yargıda verilen kararlar bakımından geçerli olup, adli yargıda verilen kararların infazı bakımından geçerli değildir.4 Aynı şekilde, bir ilam olmaksızın belediye aleyhine yapılacak özel nitelikteki ilamsız takipler (örneğin, kira borcunun tahsili, yüklenici alacağının tahsili vs.) bakımından da, idareye başvuru zorunluluğu olmamalıdır.

5393 sayılı Belediye Kanunu m 15/son uyarınca, “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez”.5

İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir (İİK m 82/son). İcra memurunca verilen kararın gerekçeli olması gerekir (İİK m 8/2).

Hacizden Önce Mal Beyanı İsteme Zorunluluğu Vardır: İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak şekilde yapılamaz (5393 sayılı Belediye Kanunu m 15/son). Eğer bu hükme uyulmadan haciz yapılmışsa, öncelikle belediyenin hacizlerin kaldırılması için borca yeter miktarda mallarını dosyaya bildirmesi ve bu mallara haciz konulmasını istemesi, daha sonra, icra müdürüne başvurarak önceki hacizlerin kaldırılmasını istenmesi gerekir.6 Bu işlemler gerçekleştirmeden, doğrudan icra mahkemesine önceki hacizlerin kaldırılması için başvurulamaz.7

Belediyenin borca yetecek kadar malı olmasına rağmen, daha azını, sorunlu ve hukuki ihtilaflı mallarını göstermesi durumunda, alacaklının diğer belediye mallarını haczetme imkanı vardır. Çünkü, madde metninde daha önceden, sadece belediyenin gösterdiği malların haczedilebileceğine dair hüküm, Anayasa Mahkemesinin 17.6.2015, 2014/194, 55 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.8
Aynı şekilde madde metnindeki, haciz işlemlerinin kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamayacağına dair ibare de, Anayasa Mahkemesinin 17.6.2015, 2014/194, 55 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. İptal gerekçesinde, kamu hizmetlerinin hangi hizmetleri içerdiği açık ve belirgin olmadığı, belediyelerin tüm mal varlıklarını kamu hizmetine özgülemeleri halinde, itiraz konusu kural ile belediyeler aleyhine yapılan icra takiplerinde, alacaklıların haciz yoluyla haklarına ulaşmaları engellenmiş olacağı ifade edilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanunu m 15/son hükmünün uygulanmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 24.7.2015 tarihli genel yazısında9 Belediyeye gönderilecek yazının;

“İş bu davet kağıdının tarafınıza tebliğinden itibaren 10 gün içinde dosyamız alacak miktarını karşılayacak miktarda ve haczi kabil nitelikte mallarınızı beyan etmeniz, beyan edeceğiniz malların taşınır olması halinde değerini/değerlerini açık olarak bildirmeniz, beyan edeceğiniz malların taşınmaz olması halinde ise, taşınmazın/ların değerinin bildirilmesinin yanında varsa değere ilişkin ekspertiz raporunu da göndermeniz süresi içinde mal bildirilmemesi halinde alacaklının talebi doğrultusunda haczi kabil diğer mallarınız ve haklarınız hakkında da haciz işlemi uygulanabileceği ihtar olunur”

şeklinde düzenleneceği belirtilmiştir.

Belediye Yetkilisinin Cezai Sorumluluğu: İcra İflas Kanununda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmî şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur (İİK m 345). 5393 sayılı Belediye Kanunu m 37 gereği Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Aynı Kanunun 42. maddesi gereği, belediye başkanı, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, yöneticilik sıfatı bulunan belediye görevlilerine devredebilir.10

İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" şeklindeki Belediye Kanunu m 15/sondaki hüküm, İİK m 74 hükmü ile aynı mahiyette olup, alacağın bir an önce tahsilini sağlamaya yöneliktir. O nedenle, süresinde beyanda bulunmayan Belediye yetkililerinin, İİK m 76 uyarınca, beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hâkimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunması istenebilir.

Ayrıca, İİK m 77 gereği;

1)İcra dairesine vaki olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya

2)Borcuna yetecek mal göstermemiş yahut

3)Beyandan imtina etmiş olan,

borçlu sonradan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkûr daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur.

Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunulması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, borçlu üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (İİK m 338).

Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirindeki değişiklikleri makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya sözlü olarak bildirmeyen borçlu, bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır (İİK m 339).

Yukarıdaki hususlara aykırı davranan belediye başkanı veya yetkilisinin cezalandırılmasının talep edilmesi de alacağın tahsilini kolaylaştıracaktır.

Haczedilmezlik Konusundaki Şikayet Süresi: Fiilen kamu hizmetinde kullanılan taşınır, taşınmaz mallar11 ve vergi, resim, harç, iller bankası payı, cenaze arabası, çöp arabası, ambülans, itfaiye aracı gibi niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli malların12 haczi halinde şikayet süreye tabi değildir.

İspat Yükü: Haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlu belediyenin, bunu ispat etmesi gerekmektedir. Örneğin, haczedilen malların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını, haczedilen hesaplardaki paraların vergi, resim harç geliri olduğunu belediye ispatlamalıdır.13

Buna göre belediyelerin haczedilemeyen malları aşağıda Yargıtay kararları eşliğinde sunulmuştur.

1)Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri

Özellikle belediyelerin bir projenin uygulanması için yaptıkları dış borçlanmalar nedeniyle tahsil ettikleri paraların projenin hayata geçmesi için haczedilemeyeceği öngörülmüştür.

2)Şartlı bağışlar

Kamu hizmetinde kullanılacağı yönünde şartlı bağış niteliğinde olmayan malların haczi mümkündür.14


3)Kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları

Bu madde kapsamındaki haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların (menkul, araç, taşınmazların vs.) veya banka15, posta çeki16 hesaplarının kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.17 Uygulamada belediyelerin tüm mallarının meclis kararı ile kamuya tahsis edildiğine tanık olmaktayız.18 İdari yargıda haksız ve hukuka aykırı olarak, alacağı karşılıksız bırakma amacıyla verilen kararın iptali için dava açılması mümkün olduğu gibi, Sayıştay19 ve İçişleri Bakanlığı’na20 da şikayette bulunulabilir. Bundan başka, "kamu hizmetine tahsis" kararı haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesi için yeterli olmayıp, hazcedilenin somut olarak kamu hizmetinde kullanıldığının Belediye tarafından ispatlanması gerekmektedir. İcra dosyasına sunulan bu meclis kararı ile bağlı kalınmaksızın değerlendirme yapılmalı ve fiili tahsisin olup olmadığı araştırılmalıdır.

* “…Mahkemece öncelikle duruşma açıldıktan sonra haczedilen banka hesabı ile ilgili kayıtlar ve hesap ekstresi bankadan getirtilmeli, bu hesaba yatan paraların nitelikleri incelenmeli, Belediyeden bilgi ve karar istenmeli ve taşınmazlar yönünden de gerektiğinde keşif yapılarak fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları araştırılmalı,…”21*

“Fiilen kamu hizmetinde kullanılma” ilkesinin “para” yönünden uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Aksinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Öte yandan, aynı hesaptan daha önce kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla harcama yapılmış olması, daha sonra da aynı amaçla harcama yapılacağını garanti etmeyeceğinden kamu hizmetinde kullanılacağı varsayımına dayalı olarak sonuca gidilemez.22

Ancak, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin kamu hizmetinde fiilen kullanılması şartı yoktur.23

Belediyelerin gelir getiren ve fiilen kamuya tahsis edilmemiş taşınmazlarının haczi mümkündür.24 O nedenle, fiilen kamu hizmetinde kullanılmayan ve belediyece gelir elde etmek için üçüncü şahıslara “banka şubesi”, “düğün salonu” olarak kiraya verilmiş olan taşınmazlar belediye borcundan dolayı haczedilebilir.25

Kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu edilen taşınmazların kamu hizmetinde fiilen kullanıldığının kabulü mümkün değildir.26

Belediyelerin icra dosyalarındaki alacaklarının da haczi mümkün olmalıdır.

Kanımca, belediyenin özel hukuk tüzel kişisi niteliğinde şirketlerdeki ortaklık payı ve gelirleri de haczedilebilmelidir.

İmar planı vb. bir idari işlem ya da kararla taşınmazın kamu hizmetinin yürütülmesini sağlayacak bir amaç için tahsis edilmesi onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı sonucunu doğurmayacağından, haczin kaldırılması için yeterli olmaz. Bunun için hakim bizzat taşınmazın başında bilirkişi eşliğinde keşif yaparak haczedilen taşınmazın fiili kullanım durumunu belirlemeli ve bu şekilde sonuca gitmelidir.27 İmar planında turistik tesis alanı, akaryakıt istasyonu, belediye hizmet alanı, spor alanı, otopark vs. olarak planlı taşınmazların, fiilen kamu hizmetinde kullanıldıklarının kabulü için, amaçları doğrultusunda, fiilen kullanılıyor olmaları gerekir. Bu amaçla kullanılmaya başlanmayan taşınmazların haczi mümkündür.28 Buna göre, örneğin fiilen otopark olarak kullanılan taşınmaz haczedilemez.29

Ancak düzenleme ortaklık payından elde edilen yerlerin haczinin mümkün olmadığı kabul edilmektedir.30 İmar Kanunu m 18/3 gereği, %40’a kadar bedelsiz olarak alınan düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, "otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu", meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. O nedenle vatandaşların mülkünden umumi hizmetleri gerçekleştirmek için bedelsiz olarak alınan yerlerin haczi mümkün görülmemektedir. Çünkü zorunlu olan hizmetler için ayrılmış yerler devlet malı niteliğinde olup, İİK m 82/1 gereği, devlet malları haczedilemez. Fakat, belediyenin düzenleme ortaklık payından bedelsiz olarak elde ettiği taşınmazların, imar planı değişikliği ve imar uygulamasıyla özel mülk olarak belediye adına tescil edilip, imara açılması halinde, haczi mümkün olmalıdır.

Bir aracın, makam aracı olarak kullanılması, onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gibi, kamu hizmetinin yürütülebilmesi için Belediye başkanının makam aracının bulunması da gerekmez. Zira belediyelerin görevleri 5393 Sayılı Kanun'un 14.maddesinde açıklanmış olup, bu görevlerin yerine getirilebilmesi için Belediye başkanının makam aracının bulunması zorunlu değildir. Kaldı ki belde sakinlerinin müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olan belediyenin borcu var iken Belediye başkanının makam aracı kullanması başta Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık oluşturabileceği gibi kamu vicdanını da rahatsız edecektir. Öte yandan 237 Sayılı Taşıt Kanunu'nun 4.maddesinde kimlere makam aracı verileceği düzenlenmiş olup, Belediye başkanı anılan yasa uyarınca kendisine makam aracı tahsis edilecekler arasında yer almamaktadır. Bütün bu açıklamalar ışığında, Belediye başkanının makam aracının haczedilmesi mümkündür.31

Belediye başkanının makam odasındaki koltuk takımının fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı dolayısıyla haczedilemeyeceği kabul edilmişken, makam odasındaki televizyon bakımından aynı değerlendirmenin yapılamayacağı ve televizyonun haczedilebileceği kabul edilmiştir.32

Belediyeye ait kamyonun arızalı ve bakımsız olması, kamu hizmetinde kullanılmadığı anlamına gelmez.33

Belediyeye ait otobüsün, belediye tarafından kamu hizmetine tahsis edilmeyip, özel amaçlar için kiraya verilmiş olması halinde, haczi mümkündür.34

Yargıtay, öğrenci ve yolcu taşıma sırasında kullanılan araçların ve bu araçlardan elde edilen gelirlerin – 5272 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesi kapsamında düşünülemeyeceğinden- belediyenin borçlarından dolayı haczedilebileceklerini kabul etmiştir.35 Ancak kararın detay ve kapsamına ulaşılamadığından bir değerlendirmede bulunamıyorum.

4)Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri

Belediyenin haciz konulan hesabı üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesabın her türlü gelirleri içine alan havuz hesabı olduğunun saptanması, bir başka anlatımla, hesaptaki paraların tamamının vergi, resim, harç36 geliri veya bu hükümde olmaması halinde hesabın haczi mümkündür.37 Çünkü, haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkânını kendisinin kaldırdığının ve haczedilmezlik şikayetinden feragat ettiğinin kabulü zorunludur.38

3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 44 /son maddesine dayanılarak çıkarılan Otopark Yönetmeliği'nin 10/3. bendinde "... otopark bedelleri kamu bankalarından herhangi birinde açılacak otopark hesabına yatırılır." hükmü, 11. maddesinde ise ''... otopark hesabında toplanan meblağ, belediyelerin kendi kaynaklarından ayıracağı tahsilatla birlikte, tasdikli plan ve 5 yıllık imar programına göre hazırlanan kamulaştırma projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşasında kullanılır. Otopark hesabında toplanan meblağ, otopark tesisi dışında başka bir amaçla kullanılamaz. Otopark hesabında toplanan meblağın amacında kullanılıp kullanılmadığı hususu İçişleri Bakanlığı'nca denetlenir.'' hükmü düzenlenmiştir. Anılan bu maddelerde otopark hesabında toplanan meblağın, otopark tesisi dışında başka bir amaçla kullanılamayacağı belirtilmiştir. Bu maddeler itibariyle belediyenin otopark hesabında bulunan paraların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü gerekir. Bir diğer anlatımla otopark hesabı niteliği gereği haczedilemez. Hesaptaki paralardan başka amaçlar için harcamalar yapılması onların haczedilebilecekleri sonucunu doğurmaz. Bir diğer anlatımla bu durum paraların niteliğini etkilemez ve haczedilmezlikten feragat anlamına gelmez.39

Borçlu belediyenin, iştiraki olan otopark işletmesinden olan hak ve alacaklarının, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 44 /son maddesine dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 10 ve 11. maddelerinde düzenlenen otopark geliri niteliğinde olmadığı dikkate alınarak haczinin mümkün olduğu kabul edilmelidir.40

Minübüs hat kiraları belediye borcundan dolayı haczedilebilir.41

Yapı denetim hesaplarındaki paralar, belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralardır. Kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanılan hesabın haczi mümkün değildir.42

4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun m 5/5 gereği, belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından öncelikle yerinde muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla %10'u, ilgili belediyelerin 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına aktarılır. Kalan kısmından ise ilgili belediyeye %30, varsa büyükşehir belediyesine %10 oranında pay verilir.

5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinde; bu Kanunda belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu belirtildiğinden, 4706 sayılı Kanun kapsamındaki paraların haczi mümkün değildir.43 O nedenle ve benzer şekilde, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından “katı atık tesisi yardımı” olarak belediye hesabına gönderilen para44; kültürel mirasın korunması amacıyla alt yapı hizmetleri için kullanılması koşuluna bağlı olarak il özel idaresince belediyeye gönderilen para45; İller Bankasından belediyeye ayrılan pay46, kendiliğinden kamuya tahsisli olduğundan haczedilemez.

Yargıtay, Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı hesabından, belediyelere yapılacak ödemenin haczedilebileceğini kabul etmiştir.47 Kanımca yukarıdaki paragrafta belirtilen 5779 sayılı Kanun m 7 gereği vergi hükmünde olan katkı payının48 haczi mümkün değildir.

Yargıtay, Maliye tarafından belediyeye verilen harç parasının iadesi üzerine bu paraya alacaklı tarafından haciz konulamayacağını, borçlu belediye tarafından bu tutarın bir kısmının başka amaçlarla kullanılmasının ( sözgelimi vekalet ücretinin ödenmesinde kullanılmasının ) anılan paranın haczedilmezlik özelliğini değiştirmeyeceğini kabul etmiştir.49

Gerek atık su50, gerekse içme suyu51 paralarının yatırıldığı hesabın haczi mümkündür.52 Ancak bu bedellerin, su ve kanalizasyon yatırımlarına tahsis edilmesi ve bu yatırımlar için kullanılması halinde, haczedilmeleri mümkün olmaz.53

5)Diğer haczedilemeyen mal ve haklar

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca;

a)Hukuki elatma (Kamulaştırma Kanunu Ek madde 1/3) nedeniyle idari yargıda açılan dava sonunda tahsiline karar verilen tazminat ve

b)4.11.1983 tarihinden önceki fiili kamulaştırmasız elatma bedelinin tahsili için asliye hukuk mahkemesinde açılan tazminat davasında verilen hükümler (Kamulaştırma Kanunu m Geçici m 6/11),

nedeniyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez. Ancak idareden olan ecrimisil alacağının haczi mümkündür.54

24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Fakat bu alacak nedeniyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez (Kamulaştırma Kanunu Geçici m 12).

3194 Sayılı Yasa uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu temin edilen ipotek bedellerinin artırımına ilişkin ilamlar nedeniyle belediye malları haczedilebilir.55

Bundan başka, Belediye Kanunu m 73/7 uyarınca, kentsel dönüşüm kapsamında 2981 sayılı Kanuna istinaden hak sahibi olanlarla yapılan anlaşmalar sonucu belediye mülkiyetine geçen taşınmazlar haczedilemez.

SONUÇ: Belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisine “Belediye” denilmektedir (Bel K m 3/a). Kamu tüzel kişisi niteliğindeki belediyelerin, gelirlerini ve mallarını kamu hizmeti dışında başka bir amaçla veya özel amaçlarla kullanması mümkün değildir. O nedenle, haczedilmezlikle ilgili 5393 sayılı Belediye Kanunu m 15/sondaki “Belediyenin … kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları” ibaresinin yorumu Yargıtay kararlarına bırakılmakta, Yargıtay’da makam aracının haczedilmezliği konusunda olduğu gibi değişik kararlar verebilmektedir. Özellikle banka hesaplarındaki paraların fiilen kamu hizmetinde kullanılmadığının ispatı güç ve anlamsızdır. Haczedilmezlikle ilgili şikayetleri azaltmak ve sorunu çözmek için;

1)Belediyelere her yıl sonu itibariyle fiili olarak kamu hizmetinde kullanmadığı taşınır- taşınmaz mallarının envanterini yapma ve bunu açıklama zorunluluğu getirilmelidir.

2)Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirlerin, şartlı bağışların ve tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin ayrı hesap/hesaplarda tutulmasına yönelik yasal düzenleme yapıldıktan sonra, diğer gelir hesaplarını açıklama zorunluluğu getirilmelidir.56

3)Yukarıdaki yasal zorunluluklara uyulmaması veya gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunulması ciddi cezai yaptırımlara bağlanmalıdır.





1 Bursa Barosu Avukatı.
2 Tam yargı davalarında hükmedilen tutar ile vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağı yönünden kararın kesinleşme şartı yoktur, Y. 12. HD. 14.10.2008, 13864/17373.
3 İdari Yargılama Usulü Kanunu.
4 Y. 8. HD. 30.9.2013, 17201/13809; Y. 8. HD. 26.9.2013, 8237/13579.
5 2560 sayılı İSKİ Kanununa göre büyükşehir belediyelerinin idari yapılandırmasında yer alan İSKİ, ASKİ, BUSKİ gibi kuruluşlar hakkında da 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son hükmünün uygulanacağı kabul edilmektedir, Y. 12. HD. 2.6.2011, 2010/30020, 11419, AYDIN, Muzaffer, Haczedilemeyen Mal ve Haklar, Ankara, 2012, s. 106-107.
6 Y. 12. HD. 7.4.2015, 30480/8951, UYAR, s. 32-33.
7 Y. 12. HD. 14.4.2015, 33443/9873; Y. 12. HD. 14.4.2015, 34853/9692, UYAR, s. 32.
8 İptal gerekçesinde: “İtiraz konusu kuralla, haczedilebilecek malların belirlenmesi borçlunun iradesine bırakılarak, belediyelerin yalnızca kendi gösterdikleri mallar üzerine haciz konulabilecek olması, belediyeden alacaklarını icra yoluyla tahsil etmek zorunda kalanların mülkiyet haklarına bir sınırlama getirmektedir. Alacaklının alacağını belediyenin göstermiş olduğu mallardan tahsil edememesi halinde itiraz konusu kural uyarınca belediyenin borcu karşılamaya elverişli başka bir malı bulunsa dahi bu mallar üzerine haciz konulamayacak ve kuralda, belediyelerden alacaklı olanların alacaklarına kavuşmalarını sağlayacak başka bir yöntem de öngörülmediğinden alacaklının alacağını elde etmesi zorlaşabilecek hatta imkansız hale gelebilecektir. Bu bağlamda itiraz konusu kural, mülkiyet hakkının kullanılmasını ölçüsüzce sınırlandırdığı gibi kanunlara göre tespit edilmiş bir alacak hakkının cebri icra yoluyla elde edilmesini zorlaştırdığından hukuk güvenliği ilkesiyle de bağdaşmamaktadır. Öte yandan, yukarıda belirtilen hükümlerle belediyenin bir kısım mallarına haciz yasağı konularak koruma altına alınmasına karşın, itiraz konusu kural ile haciz konulabilecek mallardan da sadece borçlu belediye tarafından gösterilen mala haciz uygulanmasının öngörülmesi suretiyle haciz uygulanabilecek malların daha da kısıtlanması, mülkiyet hakkını ölçüsüzce sınırlandırdığı gibi demokratik toplum düzeninin ve hukuk devletinin gereklerine de uygun değildir. Diğer taraftan alacaklı taraf, haklı olduğunu mahkemede ispat ederek alacağını hüküm altına aldırmış ve alacağı ödenmediği için icra yoluna başvurmuş olsa dahi, itiraz konusu kural nedeniyle alacağına kavuşması gecikmekte ya da imkânsız bir hâl almaktadır. Mahkemelerin tarafların hakkını teslim eden kararından sonra asıl ve önemli olan, alacaklının alacağına kavuşmasıdır. Bu da borçlunun borcunu rızası ile ödemesiyle, ödenmediği takdirde borçlunun borcunu karşılayacak mallarının haczedilip satılmasıyla olanaklıdır. Yargı kararlarının etkinliği bu kararların yerine getirilmesi yani uygulanmasıyla sağlanabilir. Mahkeme kararı ile tespit edilen alacağın elde edilmesini zorlaştıran kural, hak arama özgürlüğünü etkisiz hale getirmesi nedeniyle bu özgürlüğe yapılan ölçüsüz bir müdahaledir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralın birinci cümlesinde yer alan "... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır" ibaresi, Anayasa'nın 2., 13., 35. ve 36. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir” denilmektedir.
9 http://www.pgm.adalet.gov.tr/sss17.pdf
10 İcra tebligatının, belediye başkanı, yetkilendirdiği kişi veya belediye avukatına yapılması gerektiğine dair YHGK 30.12.2009, 12-563/600.
11 Y. 12. HD. 15.4.2008, 5380/7698, AYDIN, s. 122-123.
12 Y. 12. HD. 2.5.2003, 7124/9945, AYDIN, s. 145.
13 Y. 12. HD. 12.6.2014, 14771/17109, UYAR, s. 36; Y. 12. HD. 17.9.2012, 8811/26628, UYAR, s. 40.
14 Y. 8. HD. 27.10.2015, 17534/19337.
15 Y. 8. HD. 12.2.2015, 2014/25512, 3926.
16 Y. 8. HD. 2.10.2014, 20793/23182.
17 Y. 8. HD. 21.1.2016, 2014/20262, 633; Y. 12. HD. 25.9.2007, 12887/16933.
18 Örneğin Bursa Büyükşehir Belediyesi icra dosyasında bildirdiği yazısında aynen “… alacağı karşılayacak menkul ve gayrimenkul mevcut ise de, kamuya tahsislidir… kamuya tahsisli olan menkul ve gayrimenkullerin dışında başka mal yoktur … Ayrıca ekte sunulan Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis kararı ile Belediye geliri ve malları kamuya tahsis edilmiştir… vaki haciz taleplerinin kanuna aykırı talepler olacağından nazara alınmamasını …” denilmektedir. Dilekçenin ekindeki 21.1.2016 tarih ve 164 sayılı Meclis Kararında da, bütün gelir kalemleri sayılarak ve banka hesapları belirtilerek, taşınır taşınmaz tüm malların hepsinin mecburi amme hizmetine tahsis edildiği belirtilmektedir.
19 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu m 68 ve 5393 sayılı Belediye Kanunu m 55 ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu m 4 hükümlerine göre, harcama sonrası mali dış denetimin Sayıştay tarafından yapılması söz konusudur. 5018 SK m 20/b gereği ilama bağlı borçlar, ilgili kamu idaresinin cari yıl bütçesinden ödenir; m 34/2 uyarınca da ilama bağlı borçların, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçların öncelikle ödenmesi gerekir.
20 Belediyenin mali işlemler dışında kalan diğer idari işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir (5393 sayılı Belediye Kanunu m 55/3).
21 Y. 12. HD. 26.12.2006, 21648/24842.
22 Y. 12. HD. 21.11.2011, 6618/27104; Ancak bazı Yargıtay kararlarında, paraların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığına dair belediye savunmasının kanıtlanması için belediyeye imkan tanınması gerektiği kabul edilmiştir, Y. 12. HD. 19.10.2009, 11002/19598, s. 119.
23 Y. 12. HD. 3.7.2012, 4176/23357.
24 Y. 8. HD. 21.1.2016, 2014/20262, 633.
25 Y. 12. HD. 4.3.2010, 22539/4991, UYAR, s. 48.
26 Y. 12. HD. 3.6.2013, 12427/20402.
27 Y. 12. HD. 21.6.2011, 12519/12882; Y. 30.5.2011, 2010/30393, 10855, AYDIN, s. 107-108.
28 Y. 12. HD. 21.6.2011, 12526/12881.
29 Y. 12. HD. 18.3.2008, 2618/5260, UYAR, s. 49.
30 Y. 12. HD. 21.3.2011, 2010/20435, 4051, AYDIN, s. 115-116.
31 Y. 8. HD. 21.1.2016, 2014/24016, 635; Y. 8. HD. 11.5.2015, 11032/10692, UYAR, s. 31; Ayrıca, UYAR, s. 39, dipnot 123 ile 127’deki içtihatlar; Y. 12. HD. 5.3.2013, 2012/31297, 7236. Ancak Y. 12. HD. 10.11.2015, 27459/27550 sayılı kararında, aracın trafik kayıtları getirtilerek araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle hacizli aracın kamu hizmetinin yürütülmesi için uygun ve zorunlu olup olmadığı ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılıp kullanılmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini kabul etmiştir. Benzer doğrultuda, Y. 12. HD. 4.6.2012, 1840/18937.
32 Y. 12. HD. 18.10.2005, 15923/20252, UYAR, s. 50.
33 Y. 12. HD. 28.9.2006, 14286/17671, AYDIN, s. 135-136.
34 Y. 12. HD. 16.11.2011, 26847/22719, UYAR, s. 47.
35 Y. 12. HD. 28.9.2007, 14935/17319, UYAR, s. 49.
36 Örneğin işgaliye harcı haczedilemez, Y. 12. HD. 26.6.2006, 10822/13906, UYAR, s. 50.
37 Y. 12. HD. 15.10.2015, 11273/24700; Y. 8. HD. 20.2.2015, 2014/3780, 4702.
38 Y. 12. HD. 12.3.2013, 31464/8968, ve diğer içtihatlar için bkz. UYAR, s. 39, dipnot 124; Bir olayda, haciz konulan otopark ve kira hesaplarına ilişkin dökümlü hesap ekstrelerinin getirtilip anılan hesapların otopark geliri ve kira geliri niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi ve mahkemece anılan hesapların haciz tarihinden en az altı ( 6 ) ay öncesini kapsayacak şekilde ekstreleri celp edilerek değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir, Y. 12. HD. 9.9.2015, 13944/15921.
39 Y. 8. HD. 16.12.2014, 23012/22358.
40 Y. 12. HD. 25.4.2011, 2010/27063, 7613.
41 Y. 12. HD. 10.7.2010, 5584/18711, UYAR, s. 47.
42 Y. 12. HD. 6.5.2013, 8181/17091; Y. 12. HD. 20.6.2012, 4180/21664.
43 Y. 8. HD. 1.3.2016, 1698/3693.
44 Y. 12. HD. 3.10.2006, 14900/18021, AYDIN, s. 135.
45 Y. 12. HD. 19.10.2006, 16192/19618, AYDIN, s. 136.
46 Y. 12. HD. 8.12.2005, 20614/24376, AYDIN, s. 140.
47 Y. 12. HD. 23.2.2010, 22390/3932, UYAR, s. 48.
48 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu m 12’ de aynen “Belediyelerin ve il özel idarelerinin görev alanlarında kalan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci ve 18 inci maddeleri uyarınca mükellef hakkında tahakkuk eden emlak vergisinin % 10'u nispetinde Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı tahakkuk ettirilir ve ilgili belediyesince emlak vergisi ile birlikte tahsil edilir. Tahsil edilen miktar, il özel idaresi tarafından açılacak özel hesapta toplanır. Bu miktar; il özel idaresince ve belediyelerce kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan projeler kapsamında kamulaştırma, projelendirme, plânlama ve uygulama konularında kullanılmak üzere il özel idaresine ve il sınırları içindeki belediyelere vali tarafından aktarılır ve bu pay valinin denetiminde kullanılır” denilmektedir.
49 YHGK 20.3.2013, 2012/12-718, 388.
50 Y. 12. HD. 25.4.2011, 2010/26104, 7437, AYDIN, s. 108.
51 Y. 12. HD. 28.10.2009, 12187/20974, AYDIN, s. 118-119.
52 Y. 12. HD. 1.11.1012, 14562/31185; Y. 12. HD. 21.11.2011, 6618/27104; Y. 12. HD. 13.4.2010, 2009/27345, 8899, AYDIN, s. 116-117.
53 Y. 12. HD. 9.9.2005, 16022/16578, UYAR, s. 50.
54 YHGK 22.1.2016, 2014/12-682, 61.
55 Y. 12. HD. 4.10.2011, 20071/17583.
56 27.05.2016 tarih ve 29724 Mükerrer sayılı RG’de yayımlanan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde dahi bu hususta bir hüküm yoktur.
---------------

------------------------------------------------------------

---------------

------------------------------------------------------------
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Belediye Mallarının Haczi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Nezih Sütçü'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
13-01-2017 - 00:31
(2622 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 8 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 8 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
23637
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 3 saat 52 dakika 4 saniye önce.
* Ortalama Günde 9,01 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 31910, Kelime Sayısı : 4517, Boyut : 31,16 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 6 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1941
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04574394 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.