Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Çek Düzenlemelerine Genel Bakış

Yazan : Mustafa Nezih Sütcü [Yazarla İletişim]
Avukat

ÇEK DÜZENLEMELERİNE GENEL BAKIŞ
Av. Nezih SÜTÇÜ1

Çekle ilgili düzenlemeler TTK m 780-823 arası ile 5941 sayılı Çek Kanununda mevcuttur.

TTK çekin hukuki yönleri üzerinde düzenlemeler içerirken, Çek Kanunu ağırlıklı olarak cezai bakımdan hükümler içermektedir.

9.8.2016 tarih ve 29796 sayılı RG de yayımlanan 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, TTK’da ve 5941 sayılı Çek Kanununda değişiklikler yapılmıştır. Makalemizde bu değişiklikler dikkate alınarak değerlendirme yapılacaktır.

RİSK MERKEZİ: 5111 Sayılı Bankacılık Kanunu Ek madde 1 uyarınca, Türkiye Bankalar Birliği nezdinde, kredi kuruluşları ile Kurulca uygun görülecek finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerini toplamak ve söz konusu bilgileri bu kuruluşlar ile gerçek veya tüzel kişilerin kendileriyle ya da onay vermeleri koşuluyla gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile de paylaşılmasını sağlamak üzere Risk Merkezi kurulmuştur. Kredi kuruluşları ile Kurulca uygun görülecek finansal kuruluşlar, Risk Merkezine üye olmak zorundadır. Üye kuruluşlar, Risk Merkezince istenilen, müşterileri ile ilgili her türlü bilgiyi vermekle yükümlüdür. Risk Merkezi, bu yükümlülüğe uymayanlara bilgi akışını durdurmaya yetkilidir. Risk Merkezi, Kurumun ve Merkez Bankasının personeli arasından belirleyeceği birer üye dâhil olmak üzere dokuz üyeden oluşan bir yönetim tarafından idare edilir. Risk Merkezinin bütün işlem ve kayıtları gizlidir.

MERKEZİ SİCİL KAYIT SİSTEMİ (MERSİS): Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 640 Sayılı KHK’nın 9 uncu maddesinin (b) fıkrasında yer alan “Merkezi Sicil Kayıt Sistemini kurmak, işletmek ve bu sistemin diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde tutulan kayıt sistemleriyle bağlanmasına ilişkin çalışmaları yürütmek” hükmü; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki “ticaret sicili kayıtları ile tescil ve ilan edilmesi gereken içeriklerin düzenli olarak depolandığı ve elektronik ortamda sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur” hükmü; 27.01.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan* Ticaret Sicil Yönetmeliği; 28.07.2006 tarihli Bilgi Toplumu Strateji Belgesi ve Eylem Planı gereği gerçek kişiler dışındaki tüm oluşumların kayıtları elektronik ortamda ve merkezi bir kayıt sisteminde tutulabilmektedir.

KAREKOD UYGULAMASI: TTK m 780/h gereği çeklerde karekodu bulunması zorunludur. Ticareti daha şeffaf ve güvenli hale getirmek ve ticaret hacmini, dolayısıyla üretimi,istihdamı, refahı arttırmak amacıyla karekod uygulamasına gidilmiştir. Çek alacaklıları, ellerinde bulunan çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilir. Bu erişim için keşidecinin onay ve iznine ihtiyaç yoktur. Karekod ile;

a) Çek hesabı sahibinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,

b) Çek hesabı sahibinin tacir olması hâlinde, ticaret siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,

c) Çek hesabı sahibinin, çek hesabı bulunan toplam banka sayısı,

d) Çek hesabı sahibine ait bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarı,

e) Düzenlenerek bankalara teslim edilen çeklerin adedi ve tutarı,

f) Son beş yıl içerisinde ibrazında ödenen çeklerin adedi ve tutarı,

g) İbraz edilen ilk çekin ibraz tarihi,

h) İbraz edilen son çekin ibraz tarihi,

ı) İbrazında ödenen son çekin ibraz tarihi,

i) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve halen ödenmemiş çeklerin adedi ve tutarları,

j) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve sonradan ödenen çeklerin adedi ve tutarı,

k) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören son çekin ibraz tarihi,

l) Çek hesabı sahibi hakkında çek hesabı açma yasağı bulunup bulunmadığı, varsa yasaklama kararının tarihi,

m) Her bir çek yaprağı ile ilgili olarak tedbir kaydı olup olmadığı,

n) Çek hesabı sahibi tacirse, iflasına karar verilip verilmediği, iflasına karar verilmişse kararın tarihi,

çek hesabı sahibi ya da cirantanın rızası aranmaksızın üçüncü kişilerin erişimine sunulur (TTK m 780/2).2

Yukarıdaki verilere ulaşılmasını sağlayacak karekod okutma ve bilgi paylaşım sistemi 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci madde hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından oluşturulur.3 Risk Merkezi sistemdeki verileri, 5411 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin on birinci fıkrası4 uyarınca bilgi alışverişini gerçekleştirdiği şirket ile paylaşmaya yetkilidir. Bu yetki kullanıldığı takdirde sistem bilgilerin paylaşıldığı şirket nezdinde kurulabilir. Çekte yer alacak MERSİS numarası ile karekodun tanım ve içerikleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının müştereken çıkaracağı tebliğle belirlenir (TTK m 780/3-4). Ancak bu Tebliğ makalenin yazıldığı tarihte halen yayımlanmamıştır.

Karekod Uygulamasının Başlangıcı: TTK Geçici m 11 gereği, 31/12/2016 tarihinden sonra bankalarca çek hesabı sahiplerine 780 inci maddeye bu Kanunla eklenen hüküm gereğince bulunması gereken karekod ve seri numarası unsurlarını içermeyen çek yaprağı verilemez. 31/12/2016 tarihinden önce basılan çeklerde bu unsurlar aranmaz. 31.12.2016 tarihinden önce basılmış olmasına rağmen, bu tarihten sonraki ileri bir tarihe düzenlenmiş çekler geçerliliğini koruyacaktır.

ÇK m 3/10 gereği de, lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme (Risk Merkezine) kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ancak ÇK m 3/10 hükmü 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe girecektir (6728 SK m 76/f). İleri tarihli düzenlenen çekler bakımından, ibraz süresi geldiğinde çekin düzenlendiği tarihte şirket adına çek keşide etme yetkisi bulunan yönetici ve / veya temsilcinin yetki süresinin sona ermesi halinde, şirket tarafından düzenlenen çekin yetkisiz kişilerce düzenlendiği öne sürülerek banka veya şirket tarafından karşılığının ödenememesi gündeme gelebiliyor ve çek alacaklısı zarara uğrayabiliyordu. O nedenle, karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişikliklerin, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu kaldırmayacağına yönelik düzenleme yapılması söz konusudur.


ÇEKİN ZORUNLU UNSURLARI: Çek;

a) Senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,

b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,

c) Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını,

d) Ödeme yerini5,

e) Düzenlenme tarihini6 ve yerini7,

f) Düzenleyenin imzasını,

g)Banka tarafından verilen seri numarasını,

h)Karekodu,

içerir (TTK m 780/1).

Yukarıdaki zorunlu unsurlardan birini içermeyen senet çek sayılmaz (TTK m 781/1).

Bundan başka ÇK m 2/7-8 gereği çek defterinin her bir yaprağına;

a) Çek hesabının numarası,

b) Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,

c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,

ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,

d) Çekin basıldığı tarih,

e) Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası; tüzel kişilerde ise varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası,

f) Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması hâlinde, ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,

Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça

yazılır. Ancak Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin yukarıdaki koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez (ÇK m 2/9).

Çekte ödenecek kişinin adının yazma zorunluluğu yoktur.

TTK m 785 gereği çek;

a) “Emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişiye,

b) “Emre yazılı değildir” kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kişiye,

c) Veya hamile,

ödenmek üzere çekilebilir.

Belirli bir kişi lehine “veya hamiline” kelimelerinin veya buna benzer başka bir ibarenin eklenmesiyle düzenlenen çek, hamiline yazılı çek sayılır.

Kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş olan bir çek, hamiline yazılı çek hükmündedir.

Hamiline – Hamiline Olmayan ve Tacir – Tacir Olmayan Çek Ayrımı: ÇK m 2/6 gereği, tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır. Hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline çek defteri yapraklarının kullanılması gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alır.

ÇEKİN DEVRİ: Açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilir (TTK m 788/1).

“Emre yazılı değildir” (bir bakıma nama yazılmış) kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ancak alacağın temlikiyle devredilebilir. Bu devir, alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur (TTK m 788/2).

Ciro, düzenleyen veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kişiler çeki yeniden ciro edebilirler (TTK m 788/3).
.
Protestonun düzenlenmesinden veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, ancak alacağın temlikinin sonuçlarını doğurur. Tarihsiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karinedir (TTK m 793).

ÇEK METNİNDE DEĞİŞİKLİK: Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir (HMK m 207).8

TTK m 818/ö maddesinin TTK m 748’e yaptığı atıf gereği, bir çek metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra çek üzerine imza koymuş olan kişiler, değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar.

ÇEKİN ÖDENMEMESİ VE İCRA TAKİBİ: Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan (ileri tarihli) çek, ibraz günü ödenir (TTK m 795).

Ancak ÇK m 3/8 gereği, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır.9

Düzenleyen, muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde, muhatap, bu tutarı ödemekle yükümlüdür (TTK m 783/2).

Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması hâlinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, talebi hâlinde hamile verilir (ÇK m 2/2).

Çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz yerine geçer (TTK m 798).

Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;

a) Resmî bir belge, “protesto” ile,

b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,

c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla,

sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir (TTK m 808).

Hamil, başvurma yolu ile;
a) Çekin ödenmemiş olan bedelini,
b) İbraz gününden itibaren bu tutarın faizini10,
c) Protestonun veya buna denk olan belirlemenin ve gönderilen ihbarnamelerin giderleri ile diğer giderleri ve
d) Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini,
isteyebilir (TTK m 810).

Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder (TTK m 783/3). Çek tazminatı olan bu tutardan keşideci dışındaki lehdar veya ciranta sorumlu değildir. Aval (TTK m 700-702) veren kişi kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olacağından (TTK m 702), çek tazminatı aval verenden de istenebilir.

Yetkili İcra Dairesi: İİK m 50 hükmüne göre, icra dairesinin yetkisinde HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. HMK m 447/2 gereği mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağından;

a)Çekin keşide yeri (İİK m 50/1),
b)Muhatap banka şubesinin bulunduğu yer11 (HMK m 10),
c)Borçlunun ikametgahı (HMK m 6),
d)Borçlu birden fazla ise12 icra takibi, bunlardan birinin yerleşim yeri (HMK m 7/1),


icra takibi bakımından yetkilidir. İhtiyati haciz uygulanan yerdeki mahkemenin yetkili hale gelmesi ise mümkün değildir.13 Cezai bakımdan sorumlulukta ise yetkili icra ceza mahkemesinin farklı şekilde düzenlendiğine dikkat edilmelidir. ÇK m 5 gereği, karşılıksız çeke ilişkin dava, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

BANKANIN SORUMLU OLDUĞU TUTAR: ÇK m 3 gereği, muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;

a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,

1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,

b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,

1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,

ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. 2016 yılı için yukarıdaki 1000-TL lik tutar: 1290 TL olarak belirlenmiştir (RG: 23.1.2016, 29602).

ÇEKTE ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE: Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TTK m 814/1).

Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin* dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TTK m 814/2).

Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi gününden başlamak üzere on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir (TTK m 796).

Bir çekin ibrazı ve protestosu, ancak bir iş gününde yapılabilir. Çeke ilişkin işlemler ve özellikle ibraz ve protesto veya buna eş değer belirleme işlemlerinin yapılması için kanunla belirli sürenin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rastladığı takdirde, bu süre onu izleyen ilk iş gününü kapsayacak kadar uzar. Aradaki tatil günleri süre hesabına dâhildir (TTK m 816). Kanunun bu Kısmında gösterilen süreler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz (TTK m 817).

CEZAİ SORUMLULUKLAR: 6728 sayılı Kanunun 76/g maddesine göre 9.8.2016 tarihinde yürürlüğe giren ÇK m 5 gereği ceza verilmesi söz konusudur.

A)Adli Para Cezası ve Bunun Ödenmemesi Halinde Hapis Cezası

Çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür (ÇK m 5/2).

Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı “hukukî ve cezai sorumluluk” çek hesabı sahibine aittir (ÇK m 5/3).

Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak14, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına (TCK m 52)15 hükmolunur (ÇK m 5/1). Günlük adli para cezası, en az 20 TL, en çok 100 TL olarak uygulanmaktadır. Mahkemenin en üst had olan 1500 gün üzerinden ceza vermesi durumunda, keşideci en az 30.000 TL en çok 150.000 TL ödemeye mahkûm olacaktır. Mahkeme yasada belirtilen sınırlar çerçevesinde para cezasını taksitlere bölebilir. Adli para cezası, çek hamiline değil; devlete ödenir.

Hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz (ÇK m 5/1). Bunların toplamı, 150.000-TL’yi geçtiğinde, 150.000-TL adli para cezasına hükmedilecektir.16 Yargıtay’a göre muhatap bankanın sorumlu olduğu tutarın, toplam tutardan mahsup edilmesi gerekir.17

Bu suç nedeniyle ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmaz ( ÇK m 5/10).

Hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir (ÇK m 5/11).

Adli para cezasına hükmedilirken, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir (TCK m 52/3). Para cezasının ödenmemesi halinde, gün sayısı kadar hapis cezası infaz edilecektir. Ancak 5275 SK Geçici 1. maddesine göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki diğer kanunlarda yer alan adli para cezasının ödenmemesi halinde, hükümlüler bir gün yüz Türk Lirası hesabı ile hapsedilirler. 5275 SK m 106/7 gereği de, adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkumiyet halinde bu süre beş yılı geçemez. İnfaz edilen hapsin süresi, adli para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adli para cezasının tahsili için ilam, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adli para cezası tahsil edilir (5275 SK m 106/11).

Buna göre her bir çek yaprağı için, adli para cezası tutarının 100’e bölünmesi ile oluşacak gün sayısı kadar hapis cezası söz konusu olacak ve adli para cezasından çevirme yoluyla verilecek hapis cezası 3 yılı geçemeyecektir.

ÇK m 3/6’da aynen “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, (Değişik ibare: 6728 - 15.7.2016/ m.62 / Yürürlük / m.76/f) "icra mahkemesine şikâyette" bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir” denilmektedir.

6728 SK m 62’de aynen “Madde metnindeki "Cumhuriyet Başsavcılığına talepte" ibaresi "icra mahkemesine şikâyette" şeklinde değiştirilmiş” denilmekte ve bunun da 31.12.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmektedir (6728 SK m 62 ve m 76/f). 6728 SK m 62 gerekçesinde de, “Karşılıksız çek keşide etme fiili için adli para cezası yaptırımı uygulanacağı için birinci fıkrada yer alan “talep” ibaresi “şikayet” şeklinde değiştirilmektedir” denilmektedir.18 Oysa, ÇK m 3/6 da zaten “Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette” ibaresi mevcuttu (Bkz. RG: 14.12.2009, 27438). Kanun koyucunun bir çelişki ve belirsizlik yaşadığı görülmektedir. O nedenle, ceza şikayetinin 31.12.2017 tarihinden önce mümkün olmadığına dair tartışmalar yaşanmaktadır.19

Ancak, Çek Kanunu m 5/1 hükmünü değiştiren ve karşılıksız çek suçundan dolayı açılan davaların icra mahkemesinde görüleceğine ve icra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne İlişkin hükümlerin uygulanacağına dair 6728 SK m 63 hükmü 9.8.2016 tarihinde yürürlüğe girmektedir (6728 SK m 76/g). O nedenle cezai hükümlerin 9.8.2016 tarihinden itibaren uygulanacağında bir tereddüt duyulmamalıdır. Fakat “İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası” başlıklı ÇK m 3/6 hükmünün yürürlük tarihi dikkate alındığında, icra mahkemesine başvurunun 31.12.2017 tarihine kadar Cum. Başsavcılığı aracılığıyla da yapılabilmesi mümkündür.

B)Koruma Tedbiri Olarak Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı

Mahkeme adli para cezası yanında ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir (ÇK m 5/1).

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır ( ÇK m 5/1).20

Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır ( ÇK m 5/1).21

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat yapılmış sayılır ( ÇK m 5/5).

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz ( ÇK m 5/6).

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür (ÇK m 5/7).

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Risk Merkezi tarafından belirlenir (ÇK m 5/8).

C)Karşılıksız Çekle İlgili Ceza Davası ile Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı Konusundaki Ortak Hükümler

Karşılıksız çeke ilişkin dava, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür (ÇK m 5/1).

Karşılıksız çek suçundan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve icra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne İlişkin hükümler uygulanır (ÇK m 5/1).

Şikayet Süresi: Buna göre, şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği (üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak "karşılıksızdır" işleminin yapıldığı) tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer (İİK m 347).

Dava Zamanaşımı: TCK’nın genel hükümleri (TCK m 1-75), özel ceza Kanunları ve ceza içeren Kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır (TCK m 5). TCK m 66/1-e gereği, adli para cezalarında dava zamanaşımı 8 yıl olup, kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar (TCK m 67/4). Buna göre, zamanaşımının kesilmesi nedenleri (TCK m 67/2) gerçekleşse bile, suçun işlendiği (çeke karşılıksız işleminin uygulanması) tarihten (TCK m 66/6) itibaren 12 yıl geçtikten sonra davanın düşürülmesi gerekir. Burada cezai yönden zamanaşımını kesen nedenler (TCK m 67/2)22 ile hukuki yönden zamanaşımını kesen nedenlerin (TBK m 15423-15724) farklı olduğuna dikkat edilmelidir.

Şikâyet dilekçe ile veya şifahî beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikâyetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur. İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar. İcabında merci tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir. Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yolu ile sorguya çekilir. Maznun, şikâyeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifet ile getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür. Şikâyetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikâyet hakkı düşer. Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur (İİK m 349).

İcra mahkemesi iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir. Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz (İİK m 350).

Şikâyetçi dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlıdır. Maznun müdafaası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere isteyebilir (İİK m 351).

İcra mahkemesi iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir ve hülâsasını Cumhuriyet Savcısına bildirir. Takibi şikayete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir (İİK m 352).

İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır (İİK m 353). İcra mahkemesi karşılıksız çekle ilgili olarak tazyik veya disiplin hapsi yerine, adli para cezasına hükmedeceğinden, bu karara karşı şartları varsa (CMK m 272) istinaf kanun yoluna (CMK m 272-285) başvurulabilir. Ancak adli para cezaları ile ilgili olarak temyiz kanun yolu açık değildir (CMK m 286).

Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin kararların kesinleşmesi üzerine, bu kararlar, MERSİS ile Risk Merkezine ÇK m 5/8 hükmündeki usullere göre bildirilir ve ilan olunur (ÇK m 5/9).

ÇK m 6 Gereği Etkin Pişmanlık Ve Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağının Kaldırılması:

Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında,
a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur,

Şikâyetten vazgeçme hâlinde de yukarıdaki hüküm uygulanır.

Kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Bu itiraz bakımından İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.

D)Diğer Ceza Hükümleri

Bunlar ÇK m 7 de düzenlenmiştir. Buna göre;

(1) Tacirin ticarî işletmesiyle ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(3) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı olarak bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(8) Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

(9) Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, “Cumhuriyet savcısı tarafından üçyüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para” cezası ile cezalandırılır.

(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve saklanması gereken bilgi ve belgelere ilişkin hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi üzerine düzenleyicinin banka kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

SONUÇ: Uygulamada çek, bir ödeme yerine kredi aracı olarak kullanılmaktadır. Son yapılan düzenlemelerle, dolaylı bir hapis cezası öngördüğünden, hiç kimsenin, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamayacağına dair AY m 38/6 hükmüne aykırılık iddiası gündeme gelecektir. Karşılıksız çekle ilgili geçmişten beri bir çok düzenleme yapılmasına rağmen sorunlar çözülememektedir. Kredi kurumları ve özellikle de bankaların, çek bedelinin tamamından sorumluluğu sağlanmadıkça, karşılıksız çek sorununun çözülmesi mümkün görülmemektedir.

SON
1 Bursa Barosu Avukatı.
2 Çek raporu örneği için bkz. https://www.findeks.com/urunler/karekodlu-cek
3 Bu maddenin yürürlüğe girmesinden (9.8.2016 tarihinden) önce verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıtlar, bu Kanun gereğince silinmesini gerektiren şartlar oluşuncaya kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında tutulmaya devam olunur (ÇK Geçici m 4).
4 Ek madde 1/11-“Risk Merkezi, nezdindeki her türlü bilgi alış-verişini 73 üncü maddenin dördüncü fıkrası uyarınca en az beş banka tarafından kurulmuş şirketler aracılığı ile ve bu şirketlerle yapılacak sözleşmeler çerçevesinde de gerçekleştirebilir”.

5 Çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenir (TTK m 781/2).
6 Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan (ileri tarihli) çek, ibraz günü ödenir (TTK m 795).
7 Düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır (TTK m 781/3).
8 “…senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu sebeple senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır….”, Y. 12. HD. 21.1.2016, 2015/24989, 1769; Y. 12. HD. 13.1.2016, 2015/18211, 701.
9 ÇK Geçici m 3/5 hükmüne göre, 31/12/2017 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.
10 Burada ÇK m 5/1, TTK m 3, 8-9 ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun m 2 geeği avans faizi istenebilir.
11 Burası ödeme yeri sayılmaktadır.
12 Çekteki cirantalar hakkında da müteselsil olarak sorumlu olarak icra takibi yapıldığında, cirantaların birinin ikametgahında da icra takibi yapılabilecektir. Ancak, anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gereklidir, Y. 12. HD. 21.3.2016, 2015/32783, 8208.
13 Y. 19. HD. 30.9.2014, 10678/14377; Y. 12. HD. 5.11.2015, 11505/27038.
14 Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturacağından her biri için ayrı hüküm kurulmalı, toplam çeklerin bedeline göre hüküm kurulmamalıdır, Y. 15. CD. 3.6.2013, 11599/10175.
15 Adlî para cezası
TCK Madde 52- (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden (2 yıldan) fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

16 “1-5941 Sayılı Kanunun 5/1. maddesi hükmüne uygun olarak, sanık hakkında suça konu her bir çek ile ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezası belirlenmesi ve para cezasının çek bedelinin karşılıksız miktarından az ise bu miktara yükseltilerek hükmolunması gerektiği hususu dikkate alınmadan, doğrudan çek bedeli kadar adli para cezasına hükmolunması, 2-Suça konu çek bedelinin 9.000.00 Türk Lirası olduğu ve 21.01.2010 tarihinde bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığından çekin arka yüzüne şerh düşüldüğünün anlaşılması karşısında. 5941 Sayılı Kanunun 3/3-a-1. maddesi uyarınca bankanın sorumlu olduğu 600.00 Tük Lirasının çek bedelinden mahsup edilerek sanığın karşılıksız kalan miktar olan 8.400,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılması yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden…”, Y. 14. CD. 15.3.2012, 1946/3083.
17 Y. 11. HD. 1.1.2011, 2010/57641, 235.
18 https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem26/yil01/ss404.pdf
19 http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=102340
20 Daha önceki düzenlemeye göre, şikayete konu çekle ilgili hesabın sermaye şirketine ait olması durumunda, bu şirketin temsilcisi olarak çeki keşide eden kişi hakkında, çek sahibi olmadığı için çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilemiyordu, Y. 10. CD. 10.3.2014, 1376/1567.
21 İİK m 353/1-“İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir”.
22 TCK m 67/2)-“Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zamanaşımı kesilir.
23 TBK m 154-“Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir: 1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse. 2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa”.
24 TBK m 157-“Bir dava veya def’i yoluyla kesilmiş olan zamanaşımı, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı, iflas masasına başvurma sebebiyle kesilmişse, iflasa ilişkin hükümlere göre alacağın yeniden istenmesi imkânının doğumundan itibaren yeniden işlemeye başlar.

---------------

------------------------------------------------------------

---------------

------------------------------------------------------------

1
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Çek Düzenlemelerine Genel Bakış" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mustafa Nezih Sütcü'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
10-11-2016 - 07:40
(2685 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
4702
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 45 dakika 50 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,75 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 42287, Kelime Sayısı : 6404, Boyut : 41,30 Kb.
* 19 kez yazdırıldı.
* 12 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1928
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,02784300 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.