Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Taşınmazlara, Hak Ve Alacaklara Elkoymaya İlişkin Cmk 128.Maddenin Uygulamadaki Sorunları Ve Çözüm Önerileri

Yazan : Doğan Gedik [Yazarla İletişim]
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hakimi

TAŞINMAZLARA, HAK VE ALACAKLARA ELKOYMAYA İLİŞKİN CMK 128.MADDENİN UYGULAMADAKİ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Doğan Gedik/İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hakimi



I- GİRİŞ

01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’muz, basit (genel) elkoyma konusunda mülga CMUK’a paralel düzenleme getirirken (bkz. CMK m.123/CMUK m.86), “taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma” başlıklı 128.maddesinde CMUK’ta yer almayan yeni bir elkoyma çeşidine yer verdi. Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoymaya imkan sağlayan düzenlemeler hukukumuzda 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ile mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nda yer almakta idi. CMK, mevzuatımıza birlik getirme amacıyla bu düzenlemeyi de kapsamına almıştır. Bu düzenlemenin CMK’ya alınmasının bir diğer önemli yanı da düzenlemenin uygulanabileceği suç tiplerini genişletmesidir. Önceden sadece karapara aklama, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü kurma gibi suç tipleri için uygulanabilecek olan bu tedbirin diğer bazı (katalogda belirtilen) suç tipleri bakımından da uygulanabilir hale getirilmiştir.
Ancak CMK 128.maddenin, gerek elkoyma koruma tedbiri sistemine gerekse TCK’daki müsadere sistemine uygun kaleme alınmamış olması ve daha sonra da konjonktürel bazı değişiklikler ve ilavelere maruz kalması (6 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Yasa değişikliği) uygulamada yanlış anlamalara ve uygulamalara davetiye çıkarmıştır. Aslında amacı ve niteliği belli olan elkoyma kurumunun, daha anlaşılır ve uygulanabilir şekilde düzenlenmesi mümkünken, nasıl da çetrefilli ve içinden çıkılmaz şekilde düzenlendiğinin temel örneklerinden biridir, CMK 128.madde. Biz bu kısa çalışmada, teorik tartışmalara ve ayrıntılara girmeden uygulamada ortaya çıkan sorunlara, çözüm odaklı olarak yaklaşım göstermeye gayret edeceğiz. Bu amaçla her iki elkoymayı mukayese edeceğiz.
II- ELKOYMANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE AMACI
5237 Sayılı TCK , suç karşılığı olarak uygulanacak yaptırımları, ceza ve güvenlik tedbiri olarak belirlemiştir. Suç karşılığında yaptırım olarak uygulanacak güvenlik tedbirleri içinde, 54. maddede “eşya müsaderesi”ne, 55. maddede ise “kazanç müsaderesi”ne yer vermiştir. “Eşya müsaderesini” düzenleyen TCK 54. maddesine göre; suçun işlenmesinde kullanılan, kullanılmak üzere hazırlanan, suçun işlenmesine tahsis edilen eşya ile üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadereye tabidir. “Kazanç müsaderesini” düzenleyen TCK 55. maddeye göre ise, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlar da, müsadereye tabidir1.
İşlenen bir suçu aydınlatmak için gerekli olan delilleri temin etmek veya müsadereye tabi eşya veya malvarlığı değerini emniyet altına almak için yapılan ve bir ceza muhakemesi işlemi olan “elkoyma” hukuki niteliği itibariyle bir koruma tedbiridir. Diğer koruma tedbirleri gibi elkoyma da, ceza muhakemesinin amaçlarına hizmet eder, yani araçtır. Bu bağlamda elkoyma tedbirine de, muhakemenin sağlıklı bir biçimde yapılmasını sağlamak ve verilecek kararın yerine getirilmesini sağlamak amacıyla başvurulur. Bu amaçla delil niteliğindeki eşyaya ve/veya müsadereye tabi eşya veya malvarlığı değerine elkonulur. Öyleyse, elkoyma tedbiri, müsadereye tabi eşyaya/malvarlığı değerine elkoymak suretiyle, muhakeme sonunda verilecek müsadere kararlarının kağıt üzerinde kalmamasını, yani uygulanmasını da amaçladığından müsadere bakımından da araç durumunda olan bir koruma tedbiridir. Buna da müsadere amaçlı elkoyma denilmektedir.

III- CMK 123.MADDEDE DÜZENLENEN ELKOYMA İLE CMK 128.MADDEDE DÜZENLENEN ELKOYMANIN MUKAYESESİ

1) Suç Bakımından
CMK m.123’te öngörülen basit/genel elkoyma, her suç tipi için uygulanabilir; yani katalog suç sınırlaması yoktur. Buna karşılık, CMK 128.maddede öngörülen ( Taşınmazlara, hak ve alacaklara) elkoyma için, soruşturma veya kovuşturma konusu suçun m.128/2. bendinde sayılan suçlardan olması gerekir. Yine, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun; “elkoyma” başlıklı 17. maddesinde, “aklama” (TCK m.282) ve “terörün finansmanı” (3713 sayılı Kanun m.8) suçunun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallerde, CMK’nın 128. maddesindeki usule göre malvarlığı değerlerine elkonulabileceğini hüküm altına almıştır.
2) Şüphe Bakımından
CMK m.123’te basit elkoymaya karar verilebilmesi için “şüphe”ye ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Uygulamada, her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirme yapılmakta, duruma göre basit şüphe yeterli görüldüğü gibi duruma göre kuvvetli şüphe de aranabilmektedir. Buna karşılık CMK 128.maddede, soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması arandığı gibi el konulacak taşınmaz, hak ve alacakların bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması aranmaktadır.
3) Kişi Bakımından
CMK 123. maddeye göre elkoyma işleminin muhatabı, delil niteliğinde olan veya müsadereye tabi bulunan eşya/malvarlığı değerini elinde bulundurandır. Bu kişi, şüpheli veya sanık olabileceği gibi, mağdur ve hatta 3. bir kişi de olabilir. CMK m. 128 bakımından ise, kural, elkonulacak taşınmaz hak ve alacağın şüpheli veya sanığa ait olmasıdır. Ancak, şüpheli veya sanığa ait olmakla birlikte, zilyet üçüncü bir kişi ise, bu durumda da elkonulabilecektir (CMK 128/1).
Bilindiği üzere 5237 Sayılı TCK , suç karşılığı olarak uygulanacak yaptırımları, ceza ve güvenlik tedbiri olarak belirlemiştir. Suç karşılığında yaptırım olarak uygulanacak güvenlik tedbirleri içinde, 54. maddede “eşya müsaderesi”ne, 55. maddede ise “kazanç müsaderesi”ne yer vermiştir. TCK 54. maddede hüküm altına alınan ve eşya müsaderesinin konusunu oluşturan; suçun işlenmesinde kullanılan, kullanılmak üzere hazırlanan, suçun işlenmesine tahsis edilen eşya ile üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, elkoymanın da konusunu oluşturduğu gibi, 55. maddede düzenlenen kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan; suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlar da, elkoymanın almanın da konusunu oluşturmaktadır.
4) Konu Bakımından
5271 Sayılı CMK’nın “Eşya veya kazancın muhafaza altına alınması ve bunlara elkonulması” başlıklı 123. maddesine göre, [1] İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır.///[2] Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir. Maddeden de anlaşılacağı üzere elkoyma tedbirinin konusu şunlardır: 1) İspat aracı olarak yararlı görülen, yani delil niteliğinde olan eşya ile, 2) eşya ya da kazanç müsaderesine tabi olan malvarlığı değerleridir.
Buna karşılık CMK 128. maddede düzenlenen elkoymanın konusunu şüpheli veya sanığa ait; taşınmazlar; kara, deniz veya hava ulaşım araçları; banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesap; gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklar; kıymetli evrak; ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık payları; kiralık kasa mevcutları; diğer malvarlığı değerleri, oluşturur. Ancak bu madde kapsamında elkoyma kararı alınabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınır. Bu düzenlemeye göre rapor, en geç üç ay içinde hazırlanır. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre talep üzerine iki ay daha uzatılabilir (CMK m. 128/1, son cümle). Dolayısıyla mahkemenin el koymaya karar verebilmesi, fıkrada sayılan bazı kurumların 3 ay içerisinde vereceği ve söz konusu malın bu suçtan elde edildiğini gösteren rapora bağlamıştır.

5) Elkoyma kararı verecek merci bakımından
Basit/genel elkoyma kararını kural olarak hakim verir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri (ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesine konu olabilecek) malvarlığı değerlerine elkoyma işlemi gerçekleştirebilirler (CMK m.127/1). Buna karşılık CMK m.128’de ise, taşınmazlara, hak ve alacaklara elkonulmasına ancak ağır ceza mahkemesi tarafından ve oybirliğiyle karar verilir. Bu karara itiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oy birliği koşulu aranmıştır (CMK m. 128/9).
6) Elkoyma kararın icrası bakımından
Basit elkoyma bakımından elkoyma kararının icrası, karar veya yazılı emir ile yetkilendirilmiş kolluk görevlilerinin eşyayı talep etmesiyle başlar, eşyanın teslim edilmemesi halinde zora başvurulur. Gerçekten de, elkonulacak eşya veya diğer malvarlığı değerlerini yanında bulunduran kişi istem üzerine göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür; aksi halde, eşyanın zilyedi hakkında m.60 daki disiplin hapsi uygulanır. Ancak bu şahıs şüpheli veya sanık ya da tanıklıktan çekinme hakkı olan bir kişi ise disiplin hapsi uygulanamaz (CMK m.124). Elkoyma işlemini yapan kolluk görevlilerince, suç eşyasına elkonulduğuna dair bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta, işlemi yapan kolluk görevlisinin açık kimliği yer alır (CMK m: 127/2; ayrıca bkz.SEY m.5/2). Suç Eşyası Yönetmeliğinin “suç eşyasının muhafazası ve elkonulması” başlıklı 5. maddesine göre; elkoyma tutanağına, elkonulan eşyanın cinsi, miktarı, üzerindeki işaret, yazı ve numaraları, tür, marka, model ve ölçü gibi benzerlerinden ayırt etmeye elverişli bütün nitelikleri, takdir ettirilen değeri, hangi suçtan dolayı kimden, nereden ve ne suretle alınmış olduğu, soruşturma evrakı numarası, hazır olan mağdur, suçtan zarar gören, şüpheli veya sanık ile bunların vekil ya da müdafiinin, bilirkişi ve tanıklar ile huzurda bulunan diğer kişilerin ve elkoyma işlemini yapan kolluk görevlilerinin açık kimlikleri, işlemin yeri, tarihi ve saati yazılır; ilgililerin imzası, imza bilmeyenlerin parmak izi alınır; okuma ve yazma bilen şahısların ad, soyadı ve adresleri kendi el yazıları ile yazdırılır, bu şekilde düzenlenen tutanak, soruşturma evrakına eklenir (m.5/3).
Buna karşılık “taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma tedbirinin uygulanması” 128. maddede şu şekilde hükme bağlanmıştır:
- Taşınmaza elkonulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle icra edilir (m.128/3),
- Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur (m.1284),
- Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya malî kuruma derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir (m.128/5),
- Şirketteki ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir(m.128/6),
- Hak ve alacaklara elkoyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir (m.128/7).

IV- YASAL DÜZENLEMENİN ELEŞTİRİSİ VE UYGULAMADA ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR

Uygulamadaki sorunun kaynağı olan hükümler: Daha önce 4422 sayılı ve 4208 sayılı kanunlarda, suç gelirinin aklanması suçu ile örgüt suçu esas alınarak düzenlenen “taşınmaz, hak ve alacaklara elkoyma” tedbiri, CMK’da yeniden düzenlenirken, hem sınırlı sayıda suç tipleri için öngörülmüş hem de TCK’nın eşya ve kazanç müsaderesi sistemine uyumlu olmasına dikkat edilmemiştir. Bu da yetmez gibi süreç içerisinde, MASAK vb kurumlardan rapor alınmasını ve yine karar verme bakımından ağır ceza mahkemesinin yetkili kılıp oybirliği ile karar verilmesini şart koşan yasa değişikliği ile sorunlar katlanmış ve içinden çıkılmaz hal almıştır.
CMK 128.maddenin bakımından;
- Sınırlı sayıda suç tipleri (katalog suç) için öngörülmesi,
- Elkoymanın sadece “suçtan elde edilen” ile sınırlandırılması,
- Elkoymaya karar verme bakımından ağır ceza mahkemesinin yetkilendirilmesi ve karar için oybirliğinin aranması,
- Karar verilebilmesi için MASAK vb.kurumlardan rapor alınması koşuluna yer verilmesi,
Aşağıda değineceğiniz uygulamadaki sorunların kaynağını teşkil etmektedir. Öyle ki elkoymanın CMK 128.maddeye göre yoksa 123.maddeye göre mi olacağı ve buna bağlı olarak ağır ceza mahkemesi mi yoksa sulh ceza hakimliği mi bakacağı konusunda tereddütler yaşanmakta; mahkemenin hakimliği, hakimliğin mahkemeyi yetkili ve kendisini yetkisiz gördüğü; sonuçta da elkoymanın havada kaldığı ve sürenin kaçırıldığı durumlar sıklıkla yaşanmaktadır.
CMK 128.maddenin temel felsefesine ve gerekçesine baktığımızda, kazanç müsaderesine olanak sağlamak bakımından getirilmiş bir özel bir elkoyma türü olduğunu görmekteyiz. Eğer amaç kazanç müsaderesine imkan sağlamaksa, bunu belirli suçlarla sınırlamamak gerekir. Başka bir anlatımla katalog suç düzenlemesi doğru değildir. Zira hangi suç işlenmiş olursa olsun, kazanç müsaderesi koşulları gerçekleşmişse, müsadereye imkan sağlamak bakımından elkoymaya da imkân sağlayan düzenleme yapmak suç ve ceza siyasetine daha uygundur. Diğer taraftan, aşağıda açıkladığımız üzere kazanç müsaderesi hipotezlerinden, sadece “suçtan elde edilen” malvarlığı değerlerine elkoymayı esas alıp, diğer hipotezleri kapsam dışında tutmak da hukuki açıdan doğru değildir.
Uygulamada, kazanç müsaderesine konu malvarlığı değerine elkoymanın CMK 128.madde uyarınca, eşya müsaderesine konu bir eşyaya elkoymanın da CMK 123.madde uyarınca yapılması gerektiği yönünde bir eğilim görmekteyiz. Özellikle, işlenen suç katalog suçlar için de yer alıyorsa ve bu suçtan elde edilen malvarlığı değer var ise (ki bu çoğunlukla paradır, nadiren taşınmaz veya araç vb’dir), CMK 128.maddenin uygulanması daha güçlü bir eğilim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki TCK 54.maddede öngörülen eşya müsaderesine konu eşyaya elkoyma, CMK 123.maddeye tabidir. Fakat TCK 55.maddede düzenlenen kazanç müsaderesine tabi malvarlığı değerlerine elkoyma, yalnızca CMK 128.madde ile sınırlı değildir. CMK 123.madde de açık bir şekilde, “ Eşya veya kazancın muhafaza altına alınması ve bunlara elkonulması” başlığını taşımakta ve madde metninde de “…kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri”nin elkoymaya konu olacağı açıkça belirtilmektedir.
Bu durumda madem her iki madde de kazanç müsaderesine konu malvarlığı değerine elkoymayı düzenliyor, o halde hangi madde esas alınarak elkoyma gerçekleştirilecektir? Sorusu gündeme gelmekte ve uygulamadaki sorunun da kaynağını teşkil etmektedir. Bunun en önemli nedeni de, belirttiğimiz üzere yasal düzenlemelerin bu konuda pek de başarılı bir şekilde kaleme alınmamasıdır. Gerçekten de CMK 128.madde, kazanç müsaderesine ilişkin TCK 55.madde de düzenlenen (“Suçun işlenmesi ile elde edilen” veya “suçun konusunu oluşturan” ya da “suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler” ile “bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlar” şeklindeki) müsadere hipotezlerinden yalnızca “katalog suçlar”dan “elde edilen malvarlığı değeri” ile sınırlı bir düzenlemeye yer verdiğini görmekteyiz. Bu da kazanç müsaderesinin diğer olasılıklarını kapsam dışında kalmasını sonuçlamaktadır. Örneğin kiralık katile verilen para, “suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatin” tipik örneğidir; yine kiralık katilin bu parayla ev satın alması da “ değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazanca” örnektir. Ancak hem adam öldürme suçunun katalog suç içinde sayılmaması hem verilen para ve bu parayla alınan evin “suçtan elde edilen malvarlığı ” olmaması sebebiyle CMK 128.maddeye göre bunlara elkonması mümkün değildir; bunun (örneğin katalogda yer alan güveni kötüye kullanma suçuna nazaran) hangi haklı gerekçe ile madde kapsamı dışında bırakıldığı da anlaşılamamaktadır. Belirtelim ki, bu örnek (kiralık katile verilen para ve bu parayla satılan alınan araç vs) için müsadere amaçlı genel elkoyma ( CMK 123.vd) mümkündür.
Diğer taraftan, kazanç müsaderesine konu malvarlığı değerine elkoymayı da kapsadığını belirttiğimiz, genel elkoymaya ilişkin CMK 123 vd .maddeler de yetersizdir. Söz gelimi hırsızlık suçunda kullanılan araçlara elkoymanın ne şekilde olacağına dair bir düzenleme yoktur. Bu yüzden , kimi yerlerde bu tür araçlara fiilen elkonulmakta iken kimi yerlerde sicile şerh verilmekle yetinilmektedir. Oysaki mevcut düzenlemeleri yorumladığımızda, CMK 128. madde kapsamına giren daha ağır suçlara ilişkin ve ancak kuvvetli şüphe ile yapılan elkoymada, sicile şerh verme (CMK 128/4) ile yetinilirken, daha basit suçlar için söz konusu olan basit elkoymada, sicile şerh verme ile yetinme evleviyetle mümkün olmalıdır diye düşünüyoruz. En doğrusu genel/basit elkoyma bakımından da , elkoymanın konusuna göre , kararın nasıl icra edileceğine dair açık düzenleme yapmaktır. Yine örneğin CMK 128.maddedeki katalog suçlar içinde yer almayan fuhuşa aracılık etme suçundan elde edilen para ile satın alınan bir taşınmaza CMK 123.maddeye göre elkonulmak istendiğinde, bu kararın CMK 128/3.maddedeki gibi “tapu kütüğüne şerhe verme” şeklinde icrasına dair hükme genel elkoyma bakımından yer verilmemiştir. Bununla birlikte CMK 128/3.maddesindeki bu hükmün kıyasen uygulanabileceği görüşündeyiz.
Uyuşturucu madde satışından elde edilen para: Yine uygulamada, CMK 128.maddede sayılan katalog suçlardan biri işlenmiş ve elde edilen para var ise CMK 128.madde , katalog dışında bir suç ve elde edilen para var ise CMK 123.maddeyi referans almak şeklinde de bir anlayış görülmektedir. Oysaki bu anlayış da sakıncalı sonuçlar doğurmaktadır. Örnek üzerinden gidelim: polis tarafından görülen uyuşturucu satıcısı (A), (B)’ye 100.-TL’lik uyuşturucu satarken yakalanmıştır. Fail (A)’da ele geçirilen bu 100.-TL’ye hangi madde gereğince elkonulacaktır? Belirtiğimiz bu anlayışı esas alırsak, uyuşturucu madde ticareti katalog suçlardandır ve ortada da “suçtan elde edilen” bir para var, o halde elkoyma CMK 128.maddeye tabidir, demek gerekir. Ancak CMK’nın 128. maddesine göre elkoymaya karar verebilmesi için, MASAK gibi bazı kurumların 3 ay içerisinde vereceği ve söz konusu malın bu suçtan elde edildiğini gösteren rapor gereklidir. Nitekim maddenin lafzını böyle yorumlayıp, bu örnekteki para için MASAK’tan rapor alınmadığı gerekçesiyle elkoyma talebini reddeden ağır ceza mahkemeleri olmuştur. Böyle bir örnekte, MASAK tarafından rapora bağlanacak bir durum olmadığı ortadadır; zaten MASAK da iade etmektedir. Görüşümüz o ki, bu durumda elkoyma CMK 123.maddeye tabidir.
Kaçak eşya naklinde kullanılan araçlara elkoyma: 5607 sayılı Yasanın “Kaçak eşya naklinde kullanılan taşıta elkoyma” başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasına göre, “bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur”. Maddenin ne murad ettiği açık olduğu halde, uygulamada nadiren de olsa sanki maddenin tamamına ve koşullarına atıfta bulunulmuş gibi yorumlarda bulunulmakta, ağır ceza mahkemesinin yetkili olduğu savunulmaktadır. Nitekim 7. Ceza Dairesi, 16/09/2015 tarih ve 2015/3022-2015/19076 sayılı içtihadında, el koyma talebini değerlendirme yetkisinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğuna karar verilmiştir2.* Buna karşılık 5. Ceza Dairesi, 03/05/2014 tarih ve 2014/11295-2014/12296 sayılı içthadında, 5607 sayılı yasaya aykırılık suçuna dair *soruşturma aşamasında nakil aracına el koyma talebinin sulh ceza hakimince değerlendirileceğine karar verilmiştir3.
Bizim bu konudaki görüşümüz ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Yasanın 10/1.maddesinin atıfta bulunduğu CMK 128/4. maddesine göre kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el koyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunacaktır. Dolayısıyla 5607 sayılı Yasada yer alan suçların işlenmesi halinde, nakilde kullanılan taşıtların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmesi suretiyle el koyma işlemi icra edilecektir. Elkoymaya karar verme konusunda da, genel elkoymaya ilişkin CMK 127.madde geçerlidir; yani kural olarak sulh ceza hakimidir.
Son söz: En nihayetinde görüşümüz şudur; eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi sistemini esas alıp her birisine yönelik elkoymayı ayrı ayrı düzenlemek ve konusuna göre elkoymanın nasıl icra edileceğini hükme bağlamak en doğrusudur. Bunu yapmak mümkün değilse, en azından katalog, ağır ceza mahkemesini yetkili kılan ve oybirliği ile karar verilmesini öngören hüküm (CMK m.128/9) ile MASAK vb kurumlardan rapor alınmasını zorunlu kılan hükmü (CMK m.128/1-son cümle) yeniden düzenlemektir.




1 Müsadere ve elkoyma hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.Doğan Gedik, Müsadere , Adalet Yayınevi, 2.Baskı, Ankara 2016.
2 “5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan şüpheliler Adem Türk ve Casim Caz hakkında yapılan, Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/1538 soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma kapsamında, 31 E 2596 plaka sayılı araca ve 31 D 3531 plakalı dorseye el konulması talebinin reddine dair İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/03/2014 tarihli ve 2014/340 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/04/2014 tarihli ve 2014/396 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 23/12/2014 gün ve 76147 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının26.01.2015 gün ve KYB. 2015-526 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma” kenar başlıklı 128. maddesinde yer alan “(1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait; a) Taşınmazlara, b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına,*... elkonulabilir. (4) Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur... (9) Bu madde hükmüne göre elkoymaya ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, bahse konu çekici ve dorse hakkında elkoyma talebini değerlendirme yetkisinin ağır ceza mahkemesinde olduğu dikkate alınmaksızın, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10.04.2014 tarih ve 2014/396 Değişik İş sayılı kararının CMK.nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” ( 7. CD, 16/09/2015, 2015/3022-2015/19076).
3 “5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma esnasında kaçakçılık fiilinin işlenmesinde kullanılan araç hakkında el koyma talebine ilişkin yapılan yargılama sırasında; Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesiyle *Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosya içeriğine, olayın anlatılış biçimine ve Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/05/2014 gün ve 2014/1040 Değişik İş sayılı *GÖREVSİZLİK kararının KALDIRILMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 22/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi” (5. CD, 03/05/2014 tarih ve 2014/11295-2014/12296).
---------------
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Taşınmazlara, Hak Ve Alacaklara Elkoymaya İlişkin Cmk 128.Maddenin Uygulamadaki Sorunları Ve Çözüm Önerileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doğan Gedik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
19-05-2016 - 21:46
(2860 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
9946
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 saat 56 dakika 6 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,48 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 24804, Kelime Sayısı : 3454, Boyut : 24,22 Kb.
* 3 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1906
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04247689 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.