Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Hamiline Hisse Senedi Rehin Alacaklısına Pay Sahibi Tarafından Özel Yetki Verilmeyen Durumlarda Genel Kurula Katılma Hakkı

Yazan : Mehmet Saim Dikici [Yazarla İletişim]
Avukat

Makale Özeti
Artık, yeni TTK'ya göre hamiline hisse senetleri için oy hakkı eskiden olduğu gibi sadece "pay sahibine" değil, "hamiline hisse senedi zilyedine" ait olduğu için, rehin veya benzeri hak ile kısıtlanan ve -özel yetkilendirme içermeyen- hamiline hisse senetleri bakımından oy hakkının kim tarafından ve nasıl kullanılacağı hususunda bir boşluk oluştu. Hamiline hisse senetleri menkul mal hükmünde olduğundan ve fiziki olarak rehin alacaklısına zilyetliğinin devri kanunen gerektiğinden, (TTK.489) böyle bir durumda pay sahibi artık hamiline hisse senedine doğrudan zilyet değildir, rehin alacaklısı ise doğrudan zilyet olduğu halde özel olarak pay sahibince yetkilendirilmedikçe (TTK.427/2) oy kullanma hakkına sahip değildir.

Hamiline Hisse Senedi Rehin Alacaklısına pay sahibi tarafından özel yetki verilmeyen durumlarda Genel Kurula Katılma Hakkı ile ilgili hukuki bir problem (belki bir kanun boşluğu) ve bu konudaki görüşüm:
Pay sahipleri, kanuni istisnalar hariç olmak üzere şirket işlerine ilişkin haklarını Genel Kurulda kullanırlar. (TTK.407/1) Bu bakımdan Genel Kurula katılma hakkı bulunanların başında pay sahipleri gelmektedir.

Genel kurul toplantısına yönetim kurulu tarafından hazırlanan genel kurula katılabilecekler listesinde (eski tabirle Hazirun Cetvelinde) adı soyadı yazan pay sahipleri veya yetkili temsilcileri katılabilecektir. Temsilcinin pay sahibi olması gerekmemektedir. Aksine esas sözleşme hükümleri geçersizdir. (Yönetmelik 18/1)

Temsilciler, hangi pay sahibini, hangi genel kurulda kaç pay için temsil ettiklerini gösteren temsil (yetki) belgesi ile genel kurula katılabilirler. Eğer temsilci adi yazılı bir temsil belgesi ile toplantıya katılacaksa bu temsil belgesinde pay sahibinin ıslak imzası olmak zorundadır. Ayrıca pay sahibinin imza beyannamesi (şirketler için imza sirküleri) ekli olarak genel kurul toplantı başkanlığına ibraz edilmelidir. Noterden tasdik edilen temsil belgeleri bakımından imza sirküleri aranmaz. Aksine bir sınırlama yoksa temsilciler, pay sahibinden farksız biçimde oy kullanabilirler.

Hamiline hisse senedi sahipleri, en geç toplantıdan önceki gün içinde hamiline hisse senetleriyle birlikte şirket merkezine başvurarak, bu senetlere zilyet olduklarına ilişkin giriş kartı almak ve bu kartı genel kurul toplantı başkanlığına ibraz etmek suretiyle genel kurula katılabilirler. Hamiline hisse sahipleri de, aynı şekilde diğer pay sahipleri gibi temsilci vasıtasıyla genel kurula katılabilirler. Temsil belgesi konusunda diğer pay sahipleri için geçerli olan usul uygulanır.



6102 sayılı TTK.426/2 nci maddesinde hamiline yazılı hisse senedinin zilyedi olan kişilerin şirkete karşı pay sahipliğinden doğan tüm hakları kullanabileceği açıkça belirtilmiştir. Ancak hamiline hisse senetlerini rehin, hapis hakkı, saklama sözleşmesi veya kullanım ödüncü sözleşmesi veya benzeri sözleşmeler nedeniyle elinde bulunduran kişilerin, pay sahibi tarafından özel olarak yetkilendirildiklerini ispatlamadıkça genel kurula katılamayacakları hususu özel olarak ve açıkça TTK. 427/2 nci maddesinde düzenlenmiştir.



Yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı eTTK. 360 ncı maddede hamiline hisse senedinin rehin verilmesi durumunda oy hakkının malike ait olduğu bilinmekteydi. Yani her durumda genel kurula pay sahibi ya da onun temsilcisi katılıyordu.

Ancak Yeni kanun, TTK. 426/2'de yer alan hüküm nedeniyle bu kuraldan ayrılmıştır. Buna göre yeni kanun uyarınca genel kurula katılabilmek için

- Hamiline hisse senetlerine zilyet olmak her durumda şart kılınmıştır.

- ve eğer TTK.427/2 uyarınca hamiline hisse senedi üzerinde rehin, hapis hakkı, saklama sözleşmesi veya benzeri sözleşmelerle hak sahibi olanlar varsa, bunlar bakımından ise pay sahibince özel yetkilendirilmiş olmak şart koşulmuştur.



Bu farklılık esasen aşağıda örneğini vereceğim olumsuz durumu ortadan kaldırması bakımından isabetli olmuş ise de, rehin alacaklısına pay sahibi tarafından özel yetkilendirme (427/2) ile genel kurula katılma ve oy kullanma yetkisi verilmeden hisse senedinin zilyetliğinin rehin amaçlı devredildiği (TTK. 489) durumlarda genel kurula katılma ve oy kullanma hakkının kime ait olduğu belli değildir.


Eskiden 6762 sayılı TTK döneminde taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi kapsamında teminat sağlamak amaçlı olarak pay sahiplerinin hamiline hisse senetlerini alacaklılarına rehin verdikleri zaman, bu durum, rehin hakkı sahibine genel kurulda oy kullanma imkânı vermediğinden ve oy kullanma hakkı eski TTK döneminde, sadece pay sahibine veya temsilcisine ait bulunduğundan (eTTK.360) dolayı, pay sahipleri tarafından rehin alacaklıları istismar edilebilmekteydi.



Şöyle ki: Eski yasa (6762 sayılı TTK) döneminde Şirketi yöneten ve çoğunluğa sahip olan hamiline hisse senedi sahipleri, hiç gerekmediği halde sık sık sermaye artırımına gidip, rehin verdiği payları için sermaye artırımına da kasıtlı olarak (muvazaa yoluyla) iştirak etmeyerek teminat amaçlı verdikleri hissenin değerini anormal şekilde düşürebilmekteydi. Başlangıçta hamiline hisse senedinin değeri sözgelimi 10 birim ise, çok yüklü bir sermaye artırımına gidilerek ve yeni paylardan kasıtlı ve muvazaalı biçimde edinilmeyerek, söz konusu hisse senedinin değeri bir anda onda bir mertebelerine düşürebilmekteydiler. Bu şekilde rehinin teminat fonksiyonu MK.2 ihlal edilerek adeta yok edilmekteydi. Motorola - Telsim anlaşmazlığının temelinde yatan sıkıntıda aynen böyledir. Motorola şirketine Telsim hisse senetleri rehin verilmiş olmasına rağmen, yani alacağı rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, sermaye artırımında yeni pay alınmadığından hisse senetlerinin teminat fonksiyonu kaybolmuştu.

6012 sayılı TTK döneminde -belki de- bu kötü duruma çözüm aranırken başka bir sorun ortaya çıktı:

Artık, yeni TTK'ya göre hamiline hisse senetleri için oy hakkı eskiden olduğu gibi sadece "pay sahibine" değil, "hamiline hisse senedi zilyedine" ait olduğu için, rehin veya benzeri hak ile kısıtlanan ve -özel yetkilendirme içermeyen- hamiline hisse senetleri bakımından oy hakkının kim tarafından ve nasıl kullanılacağı hususunda bir boşluk oluştu. Hamiline hisse senetleri menkul mal hükmünde olduğundan ve fiziki olarak rehin alacaklısına zilyetliğinin devri kanunen gerektiğinden, (TTK.489) böyle bir durumda pay sahibi artık hamiline hisse senedine doğrudan zilyet değildir, rehin alacaklısı ise doğrudan zilyet olduğu halde özel olarak pay sahibince yetkilendirilmedikçe (TTK.427/2) oy kullanma hakkına sahip değildir.



O halde böyle bir durumda oy hakkı nasıl kullanılacaktır? Kanunda bir açıklık yoktur. Kanaatimce böyle bir durumda özellikle sermaye artırımı gibi önemli konularda yapılacak genel kurul toplantısında, payın değerinin ve paydan doğan hakların korunabilmesi için söz konusu oyların genel kurulda kullanımı ile sınırlı olarak ilgililerince mahkeme tarafından bir kayyım atanmasının istenmesi en doğru yöntem olur.
Değerli meslektaşlarımla paylaşmak istedim. KATKI sunmak isteyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
Av. Mehmet Saim Dikici/19.03.2015
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Hamiline Hisse Senedi Rehin Alacaklısına Pay Sahibi Tarafından Özel Yetki Verilmeyen Durumlarda Genel Kurula Katılma Hakkı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mehmet Saim Dikici'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
19-03-2015 - 13:46
(3553 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
4803
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 gün 10 saat 21 dakika 27 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,35 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 10039, Kelime Sayısı : 897, Boyut : 9,80 Kb.
* 1 kez yazdırıldı.
* 1 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1827
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04439092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.