Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : avgrkm, Tarih : 19-05-2025 10:58
Merhabalar, ben başka şehirde bir tahliye davası açacağım. Davalı tarafça yaptığımız arabuluculuk son tutanağı ıslak imzalı aynı zamanda. Bu sebeple davayı açtığımızda Mahkeme muhtemelen tarafımızdan son tutanağının aslını isteyecektir. Bu hususla ilgili olarak sormak istediğim iki soru var:

Ben arabuluculuk son tutanağının aslını muhabere ile gönderebilir miyim?

Eğer ki gönderebilirsem burada tarafımıza verilen kesin süre hesaplamasında muhaberede kayıt açıldığında mı yoksa gönderdiğimiz belge, ilgili mahkemeye ulaştığı an mı hangisi dikkate alınacaktır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1643, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Kaygusuz1, Tarih : 16-05-2025 14:40
Merhaba. Borçluya işin yapılması için bir miktar para ödenmiş olup bunun karşılığında bu miktar için teminat senedi alınmıştır. Açılan davada işe başlanmaması sebebiyle denkleştirici adalete göre verilen paranın dava tarihindeki değerinin hesaplanması istenmiştir. Teminat senedi varken dava açılmasına bir engel var mıdır? Teminat senedi işe başlanmaması karşılığında verilmiş olup senedi icraya koymayıp dava açılmasında hukuki yarar var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1646, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : N. Kaan Ateş, Tarih : 16-05-2025 09:35
Herkese iyi çalışmalar.

SGK'ya karşı açtığımız dava sonucunda yerel mahkeme yargılama giderlerini davalı SGK üzerine bıraktı. Bunun üzerine davalı istinaf dilekçesinde 5502 Sayılı Kanunun 36. maddesini ileri sürerek muaf tutulmaları gerektiğini belirtti.

Acaba bunun aksi yönünde bir karar var mıdır, istinafa cevap dilekçemde kullanmak istiyorum.

Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1643, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.243, Tarih : 15-05-2025 16:34
İyi günler meslektaşlarım, beraat kararı sonrasında tazminat komisyonuna başvuracağım bu hususta dikkat edilmesi gereken hususlar eklenecek evraklar vs nelerdir? Tazminat Komisyonuna evrak ve dilekçelerimizi ne şekilde göndermemiz lazım? Avukat vekalet ücretine hükmediliyor mu? Daha öncesinde tazminat komisyonuna başvurmuş bir meslektaşım var mıdır ortalama ne kadar maddi manevi tazminata hükmediliyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2121, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 15-05-2025 05:13
Merhaba meslektaşlarım. Kira sözleşmesinde işyeri olarak kiralanan taşınmazın kiracı dışında başkasının istifadesine sunulamayacağı ve kiracılık sıfatının yalnızca kiracıya ait olduğu belirtilmiş olup, kiracı bir süre burada kuaför işlettikten sonra mesleği bırakmış yerine ise kiracının eşi burada emlakçılık ofisi kurmuştur. Akde aykırılığın 30 gün içerisinde giderilmesi yoksa sözleşmesinin feshedilip tahliye davası açılacağı ihtar edildi ve 30 gün geçmesine rağmen kiracının eşi kiralananı kullanmaya devam etmektedir.

30 gün geçmesine rağmen akde aykırılığın giderilmediğini davada nasıl ispat edebiliriz? Örneğin tanık duruşmaya gelerek “şu tarihlerde taşınmazı kiracinin eşi emlakçılık yapıyor kullanıyor, halen de kiracının eşi kullanıyor, kiracı burada yok” tarzında tanıklık yapsa yeterli olur mu? Ayrıca emlakçıların kayıt olduğu TTBS (taşınmaz ticareti bilgi sistemi) kayıtlarında kiracının eşinin adresinin bu kiralanan adres olduğu görülüyor sistemde. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1745, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ahmet_gurol, Tarih : 14-05-2025 08:47
meslektaşlarım merhaba müvekkil görevi kötüye kullanmadan yargılanırken kamu zararını gidermiş olup dava sonunda beraat kararı ile birlikte dosya yargıtaydan düşme kararı verilerek kesinleşmiştir. bu durumda müvekkil yargılama esnasında giderdiği kamu zararını şuan geri talep etmektedir. bu konu ile ilgili daha önce dava açan meslektaşlarımın cevaplayabilir mi iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1385, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 12-05-2025 21:38
Merhaba meslektaşlarım. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takibinde kiracı imzaya itiraz ettiği için sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali talepli tahliye davası açtık. Davalı tarafa davaya cevap vermedi, tensip zaptında delillerini 2 haftalık kesin süre içerisinde sunması için de ihtaratlı süre yapıldı ama yine de dosyaya cevap dilekçesi ya da herhangi bir delil dilekçe vs. sunmadı davalı kiracı. Şimdi bu durumda artık davalı kiracının icra takibinde yapmış olduğu imza itirazı davada incelenemeyecek mi yoksa mahkemenin ayrıca "davalı kiracının imza örneklerini sunması aksi halde imza itirazından vazgeçmiş sayılacağı" şeklinde bir açık ihtar yapması gerekir mi (davalı kiracının imza itirazından vazgeçmiş sayılması ve imza incelemesi yapılmaması için)? Çok teşekkürler şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1545, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Sedanur Yiğit, Tarih : 12-05-2025 15:16
Merhaba,

Müvekkil bir gayrimenkul şirketiyle görüşerek bir taşınmazın satışı için gayrimenkul şirketinin hesabına kapora adı altında bir bedel yatırmış.

Müvekkilin bana gönderdiği sözleşme yalnızca tek sayfadan oluşuyor ve altında yalnızca müvekkile ait imza var.

Sözleşme içeriğinde alıcı-satıcı isimleri geçiyor.

Satış bedeline mahsuben müvekkilden kapora bedeli alındığı geçiyor.

Satış bedeli ve satış bedelinden kapora bedelinin mahsup edilmiş halinin tapu devri esnasında peşin ödeneceği geçiyor.

TBK 156/2'ye atıfla alıcının emlağı almaktan vazgeçmesi durumunda kaporanın iadesinin mümkün olmadığı, satınıcının vazgeçmesi durumunda ise kapora iadesi ve kapora miktarı kadar tazminat ödeneceği geçiyor. (Kanun maddesiyle bağlantısını ben kuramadım açıkçası.)

Sözleşmeyi sağlayan gayrimenkul şirketine sözleşmenin imzalanmasından itibaren hizmet ücretinin ödenmesinin kanul edildiği geçiyor.

Anlaşmazlık halinde haksız olan tarafından diğer tarafın her türlü zarar ziyan ve masrafkarının giderileceği geçiyor.

Daha sonrasında müvekkil kendi araştırmaları sonucunda taşınmazdaki bir hususla ilgili ilgilendirilmediğini öğreniyor ve sözleşmeden vekaleten cayma hakkını kullandık.

Yapılan arabuluculuk görüşmesinde gayrimenkul şirketi yetkilisi sözleşmenin devamı olduğundan ve müvekkilin her sayfada imzası bulunduğundan bahsetse de hiçbir şekilde ilgimize sunulmadı. Yani bizim elimizde yapı gösterme formu vs yok.

Ben ön ödemeli konut sözleşmesi üzerinden ilerleyerek tüketici hakem heyeti başvurusunda bulundum. Şirket yetkilisi savunmasında simsarlık sözleşmesi iddiasında bulundu. Tüketici haken heyeti ise "sözleşme mesafeli satış sözleşmesi değildir, ayıp iddiasında bulunulmadığından da kaporanın iadesi gerekmez." diyerek red verdi.

Hakem Kararına İtiraz yoluna gideceğim ancak emin olmak için soruyorum. Ön Ödemeli Konut Sözleşmesi üzerinden mi ilerlemeliyim yoksa Simsarlık Sözleşmesi üzerinden mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1502, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : canimeraba, Tarih : 12-05-2025 11:41
7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen, hakaret suçunun sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâli, ön ödeme kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda, anılan fiilin işlenmesi durumunda Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinde yer alan ön ödeme hükümleri uygulanabilecektir.


Merhabalar, yapılan değişiklikle bir dosyamda hakaret suçunda şüphelinin ön ödeme teklifini kabul etmesi neticesinde KYOK verildi, bu KYOK kararıyla mağdur sıfatıyla manevi tazminat talebiyle dava açabilir miyim? Açan meslektaşlarım oldu mu? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1537, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : berkberk98, Tarih : 11-05-2025 22:03
Üstatlarım merhabalar. Kira tespit davasında davalı konumdayız. Dava kısmen kabul-kısmen ret şeklinde karara çıktı. İstinaf ederken harcı ne şekilde hesaplamam gerekir? Harca esas değerin aradaki kira bedeli farkı olduğunu biliyorum fakat istinaf aşamasında harçlar yönünden kafam karıştı. Sizden ricam bir örnek ile izah edebilir misiniz? Saygılarımla...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3036, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : measfuyu, Tarih : 09-05-2025 16:11
Meslektaşlarım merhaba, sorum basit kalıyorsa maruz görün, basitçe şöyle anlatayım, benim bir evim var. 5 kardeşimin 4 ü öldü 1 tanesi yaşıyor. Ölen kardeşlerimin 2 şer tane çocuğu var. Eşim, annem ve babam sağ değil. Çocuğum yok. Bu evin paylaşımı nasıl olacaktır. Yeğenler mirastan pay alacak mıdır yoksa mirasın tamamı sağ kardeşe mi kalır ? Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1707, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.heren, Tarih : 09-05-2025 12:51
Merhaba, müvekkilin kasko sigortacısı olduğu araca verilen zarar nedeniyle zarar verene karşı rücu davası açılacaktır. Sigortalı ve davalı zarar veren tacir olduğundan ticaret mahkemelerinde dava açacağız. Trafik kazasının (haksız fiilin) gerçekleştiği yer olan Beypazarı yönünden yetkiyi belirleyeceğiz. Beypazarı'nın Ankara Batı Adliyesinin yargı çevresinde olduğu belirtilmiş ancak arabuluculuk başvurusu yaparken hem beypazarı arabuluculuk bürosu hem de ankara batı arabuluculuk bürosu seçeneklerinden hangisini seçeceğimiz konusunda tereddüte düştük.
Ayrıca beypazarı adliyesinde asliye hukuk mahkemeleri de bulunduğundan ticaret mahkemesi sıfatıyla beypazarı asliye hukuk mahkemelerinde mi dava açılması gerekmekte yoksa bağlı olunan ankara batı ticaret mahkemelerinde mi bu hususta da karışıklık yaşamaktayız. Keza kasko sigortacısı ile dava dışı sigortalı arasında poliçenin düzenlendiği yer çankaya olduğundan Ankara mahkemelerinde de dava açmamız mümkün müdür? Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1597, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avrkarahan, Tarih : 09-05-2025 08:50
müvekkil okuma yazması zayıf birazda zihinsel olarak algılaması zayıf birisi iş yerinde 5 yıllık çalışması var işveren tarafından iş sözleşmesi sona erdiriliyor ve ihtiyari arabuluculuk tutanağı imzalanıyor müvekkil sözleşmeye parmak basıyor tanık olan kişi iş yerinin muhasebecisi 5 yıllık çalışmada ödenen tazminat 15 bin tl arada baya bir fark var gerçek hakkından bu durumda arabuluculuk tutanağının iptalini mi talep etmemiz gerekiyor yoksa bu tutanakla iş mahkemesinde dava açıp hem tazminat isteminde hemde tutanağın iptali isteminde mi bulunmalıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1751, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.BYangin, Tarih : 08-05-2025 22:12
Meslektaşlarım merhaba,

Örnek 13 icra takibi devamında açtığım tahliye davasında kesin karar verildi, tahliye için icra dairesinden talepte bulundum ve harçları yatırdım. Daha önce tahliye yapmadığımdan (haciz dahil) ne kadar masraf çıkacağını bilmiyorum. Genel olarak anladığım kadarıyla nakliye, yedi emin deposu, çilingir masrafı olacağını anlıyorum. Fakat bu masraflar tahliye sırasında mı yatırılır, icra dosyasından uyap üzerinden ödeme yapılması mümkün müdür, tahminen müvekkilden tahliye öncesinde ne kadar masraf talep etmek gerekir. Bu hususlarda değerli görüşlerinizi rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1756, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.ukat, Tarih : 07-05-2025 15:54
Merhaba meslektaşlarım. Kiracının taşınmazı tahliye ederken verdiği zararla ilgili olarak delil tespiti yaptırdık ve bilirkişiler ...TL zarar bedeli tespit etti. Karşı taraf ise delil tespiti raporuna itiraz etti. Bu aşamada sulh hukuk mahkemesinde delil tespiti raporundaki miktar üzerinden mi davamızı açacağız yoksa belirsiz alacak davası olarak açabilir miyiz(delil tespiti raporuna itiraz olduğu için)?

Diğer sorum ise delil tespitinden sonra taşınmazdaki hasar müvekkil(kiraya veren) tarafından giderilip yeniden kiraya verildi. Dava sırasında bilirkişi incelemesi nasıl olacak? Sadece delil tespiti raporundaki inceleme ile mi sınırlı kalacaklar? Fotoğraf üzerinden mi zararı tespit edecekler?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1809, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Enver ERTAN, Tarih : 07-05-2025 09:37
Merhaba,

Müvekkilimiz aleyhine ilamsız takip başlatıldıktan sonra müvekkil borca itiraz ederek takibi durdurmuş, daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkeme ihtiyati haciz kararı vermiş, bu karar ile ilamsız takip dosyasında ihtiyati haciz işlemleri yapılmıştır. Müvekkilin maaşından kesinti yapılmaktadır. Ancak daha sonra mahkeme yetkisizlik kararı vermiş ve gerekçeli kararında da ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar vermiştir. Tarafımızca icra müdürlüğünden ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle yapılan hacizlerin kaldırılması ve maaştan yapılan kesintilerin iadesi istenmiştir. Ancak icra müdürlüğü düzenlediği tensip ile "ilgili takipte esas takibe geçilmiş olduğu görüldüğünden haciz kaldırma talebinin yetkili mahkemece değerlendirileceğinden ,haciz kaldırma talebinin reddine karar verildi. " diyerek talebimizi reddetmiştir.

Sorum mahkemenin yetkisizlik kararı ile ihtiyati haciz kararını kaldırması halinde hacizlerin kaldırılması gerekmez mi? İcra müdürlüğünün vermiş olduğu karar hukuka uygun mu, değilse hangi yolu izlemeliyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1966, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.harebe, Tarih : 07-05-2025 01:00
Meslektaşlarım merhaba

Noterde yapılmış klasik araç rehin sözleşmesinin İİK'da belirtilen ilam olduğunu düşünerek Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip başlattım , icra dairesi araç rehin sözleşmesinin düzenleme şeklinde olmadığından bahisle ilam niteliğinde olmadığını ve ödeme emrinin düzenlenmeyeceğini belirtti. Sonrasında ilamsız şekilde takip talebi düzenleyerek , ilamsız şekilde icra emri düzenlenmesini talep ettim, talebim takip yolunun değişmeyeceğinden bahisle ret edildi. Henüz hiçbir icra takip işlemi yapılmadığı gibi ödeme ve ya icra emride düzenlenmedi. Bu sebeple Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip , Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip yoluna dönüştürebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1655, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : farnax, Tarih : 05-05-2025 23:30
ortaklığın giderilmesi davasında ve daha sonra Satış memurluğunca yapılan satış işlemlerinde davalı taraf ve davacı taraflar ne kadar avukatlara ne kadar vekalet ücreti öderler. AAüT göre maktu mu taşınmazın değerine göre nispi oranda mı? ortaklığın giderilmesi davasına girmemiş bir avukat satış memurluğundaki bir satış işlemi sırasında vekalet sunduğunda vekalet ücreti alır mı alırsa ne kadar alır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1927, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : farnax, Tarih : 04-05-2025 11:33
20 hisseli taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası ve sonrasında satış memurluğunda satış işlemlerine başlandı. Davayı 3 hissedar açtı. tüm masrafları bu hissedarlar ödedi. Diğer hissedarlar ödemeyi kabul etmediler. şimdi satıştan sonra, dava giderleri hissedarların hissesine göre satış parasından düşülecek. Ancak giderlerin tamamını bu 3 davacı ödediği için bunlara düşen paradan da kesilir mi? bu takdirde 2 kez ödemiş olmazlar mı, bu para davacıların hissesine mi eklenir, vekalet ücreti ile birlikte avukatın hesabına mı yatar çünkü aralarında sözleşme yapmamışlar. bu dava ve satış giderlerini ilişkin kesilen paranın davacılara ait olması gerekir diye biliyorum. cevaplar için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2073, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Ay, Tarih : 02-05-2025 12:50
Merhaba değerli meslektaşlarım. Bekar ve altsoyu olmayan murisin vefatından sonra 3 ay içerisinde murisin anne ve babası mirası reddetti. Bu durumda miras, murisin kardeşlerine mi geçecektir? Murisin üstsoyu tarafından mirasın reddi halinde mirasın miras bırakanın kardeşlerine geçmeyeceğini düşünmekteyim. Fakat emin değilim bu nedenle de bilgi ve görüşlerinize ihtiyacım var meslektaşlarım. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2068, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05284905 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.