Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : norrinradd, Tarih : 21-08-2024 17:50
Merhaba meslektaşlarım. Kiraya verenin avukatı olarak örnek 14 icra takibi başlattık. Yalnızca tanzim (düzenlenme) tarihi yer almayan (tahliye tarihi imza vs gibi tüm hususların yer aldığı) bir tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi başlattık ve kiracı tarafından borca/imzaya itiraz gelince sulh hukukta itirazın iptali davası açtık. Davalı kiracı taraf cevap dilekçesinde şöyle itiraz etti:

1) Tahliye taahhüdünde tanzim tarihi yer almıyor diye itiraz etti ancak kiracı olarak içinde otururken taahhütnamenin verildiği yazıyor taahhüdün içeriğinde ve zaten İstanbul BAM, 36.HD., 2017/2336 E., 2019/38 K. kararında: "tahliye taahhüdünü içeren bu belgedeki tanzim tarihi olmadığı yönündeki itiraza itibar edilemez. Zira tahliye taahhüdünde tanzim tarihi kısmının sonradan doldurulması mümkün olup, taahhüdü geçersiz kılmaz." dediği için kiracı tarafın -taahhütnamede tanzim tarihi yok- şeklindeki itirazına çok takılmıyoruz.

2) Ana sorun şu: Kiracı bir limited şirket. Hem kira sözleşmesinde hem tahliye taahhütnamesinde davalı kiracı şirketin yetkilisi sıfatıyla X adlı şahsın imzası var, şirket kaşesi de basılmış imzayla beraber hem tahliye taahhüdüne hem de kira sözleşmesine X tarafından. Ancak X, bu şirketi 2022 yılında devralıyor ve tek yetkilisi haline geliyor. 2022'ye kadar davalı şirketin tek yetkilisi ve ortağı Y adında birisi. Ticaret sicilde öyle görünüyor ve 2022'den önce X bu şirkete ortak falan da değil. Kira sözleşmesinin düzenlenme tarihi 2020, tahliye taahhütnamesinde ise yukarıda açıkladığım gibi düzenleme tarihi yer almıyor. Karşı taraf hem kira sözleşmesinin hem de taahhütnamenin yetkili tarafından imzalanmadığını cevap dilekçesinde ileri sürüyor davanın reddini sağlayabilmek için. Kira sözleşmesinin imza ve başlangıç tarihi olan 2020 yılından beri taşınmazda oturan, şirket adına 2020'den beri şirket hesabından kiraları ödeyen hep X zaten. 2020-2022 arası kiracı şirket yetkilisi görünen Y kişini ilk defa duydu müvekkil kiraya veren çünkü kira sözleşmesi imzalanırken ticaret siciline veya imza sirküsüne bakmamışlar hiç zaten X'te kaşe falan da var, kira ödemelerini de şirket adına gönderebiliyor diye. Ancak 2020 yılından beri X adlı kişi kiralanan işyerini şirket adına kullanıyor ve hep o vardı, sözleşme ve taahhütnameyi de o imzaladı, X tarafından şirket hesabı kullanılarak kira ödemesi 2020 yılından beri ödeniyor. Bu durumda ne yapmamız lazım dava ret olur mu? Yoksa tanık dinletip "şirketin kaşesini kullanan X hep oradaydı şirketi temsilen" diyecek tanık getirmem mi gerekir? Ya da 2020'den beri şirket kiraları ödüyor diyip dekontları sunmam mı gerekir? Ayrıca kiracının cevap dilekçesindeki iddiasına göre şirketle hiçbir bağı olmayan X nasıl olur da 2020 yılında bu şirket adına kaşe basıp evrak imzalıyor, o zaman özel belgede sahtecilik yapmış olmuyor mu başkasının şirketinin kaşesini kullanıp kira sözleşmesi imzalıyorsa, bu kısmını hiç düşünmüyorlar cevap dilekçesi sunarken anlamadım.

Haftaya duruşmam var ve mahkemeye bu hususlarla alakalı beyan dilekçesi sunmam gerekiyor, emsal içtihat da bulamadım tam. Yardımlarınızı bekliyorum meslektaşlarım şimdiden çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3906, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.saahin, Tarih : 21-08-2024 10:55
Merhabalar meslektaşlarım, kiracıya örnek 14 tahliye emri 21/2 şerhli olarak tebliğ oldu ve itiraz olmaksızın takip kesinleşti. Karşı taraf usulsüz tebligat iddiasıyla İcra Hukuk Mahkemesi’ne memur muamelesini şikayete gitti anca henüz mahkemeden takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin bir karar verilmedi. Şu aşamada tahliye için gün aldık ve taşınmazı tahliye edeceğiz. Ancak taşınmazın tahliyesi sonrasında tebligatın usulsüzlüğüne karar verilirse hukuki sorumluluğumuz doğar mı doğarsa ne yönde doğabilir?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3791, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : BekenBey, Tarih : 20-08-2024 19:29
Meslektaşlarım merhaba,
Kiracı temmuz ayına ilişkin kirayı ödedi lakin bizim takip talebimize itiraz edilmedi. İcra mahkemesiden tahliye kararı almamız halinde kiracı ödemeyi icranın geri bırakılması müessesini işletilebilir mi, işletirse bunun için hak düşürücü süre ne kadar?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3751, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Actio06, Tarih : 20-08-2024 16:23
Merhabalar. İdare mahkemesinde açtığımız bir davada yabancı davacının soyismini eşiyle karıştırarak yanlış yazmışız. Yabancı kimlik numarası, adres işlem ve uyaptan dava açılırken ad soyad vs doğru. Maddi hata sonucu gerçekleştiğine dair dikekçe verdim ancak bu durumda idare mahkemelerinin tavrı ne yönde dilekçe red kararı mı veriliyor yoksa maddi hata kabul edilip gerçek soyisimden mi devam ediliyor. Yardımcı olacak meslektaşlara şimdiden teşekkür eder herkese iyi çalışmalar dilerim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3744, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ElifÖzyalım, Tarih : 20-08-2024 14:10
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Bir kısım müvekkil adaylarından e-satış esnasında bot yazılım kullanılmak suretiyle teklif verildiğini, bu yazılımlar sayesinde otomatik teklif verildiğini, bu durumun da son anda verilen teklifler nedeniyle ihalenin bot kullananda kalmasını sağladığına yönelik şikayetler duyuyorum.Öncelikle bu bot kullanımının tespit edilmesi mümkün müdür?Mümkünse ihalenin feshi sayılabilir mi?Bu konuda bir içtihata rastlamadım varsa paylaşabilir misiniz?
Kıymetli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3735, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : 19-08-2024 19:28
Merhaba,

Kardeşler arasında adi alacak ilişkisinden kaynaklı kambiyo senedi vasfını yitiren senedi ilamsız icra takibine konu ettim. Doğal olarak itiraz geldi. İmzaya itiraz yok.

İtirazın iptali davasını asliye hukuk mahkemesinde ikame ettim ve fakat görevsizlik geldi. Asliye ticaretin görevli olduğunun kabulü edip kesinleşmesine müteakip asliye ticarete yollanmasını talep edeceğim ve fakat şimdi arabuluculuk zorunluluğunu nasıl aşacağız? Şu aşamada başvurabilir miyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3749, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat7575, Tarih : 19-08-2024 16:30
Merhabalar meslektaşlarım

Müvekkilimin oğlu vefat etmeden önce evlatlık edinmiş. Bu durumu müvekkil oğlunun vefatıyla öğrendiğinden evlatlığın kaldırılması davası açtık ve tereke malları üzerinde ihtiyati tedbir talep ettik. Ancak mahkeme tedbir kararını dava konusu olmadığı gerekçesiyle reddetti. Fakat evlatlık tek mirasçı olduğundan tüm malları satma tehlikesi var. Acilen tedbir kararı almam gerekiyor terekenin tespiti davasını da müvekkil yasal mirasçı olmadığından açamıyorum diye biliyorum. İhtiyati tedbir kararını nasıl alabilirim yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3978, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Savaş, Tarih : 19-08-2024 13:40
Selam değerli üstatlar.
Elimizde bir ecrimisil kararı var. 2011'den bu yana her dönem sonundan işleyecek yasal faizi ile tahsile karar verdi mahkeme. Ancak 7 alacaklı ve her dönem sonu faizi ile birlikte olunca en az bir günümü alacak. Bunun kısa bir yolu var mı? Sinerjiyle görüştük ama onlar da bilmiyor. Yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3779, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : yunusmete, Tarih : 17-08-2024 16:14
Merhabalar,
Müvekkil 23 yaşındaki oğlu için İş Yeri niteliğinde olan taşınmazda bulunan kiracıya tahliye etmek istemektedir, Market işi yapacaklar

Bu konuyla alakalı elinde Yargıtay kararı olan benimle paylaşabilir mi çok teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3861, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Cansuece, Tarih : 16-08-2024 17:26
Merhabalar suriye arap cumhuriyeti başkonsolosluğuna bir başvuruda bulunmam lazım. Nasıl başvurabilirim adanadayım. İadeli taahhütlü yolladım iade döndü. Nasıl bir yol izlemem lazım?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4097, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avhanim, Tarih : 16-08-2024 17:12
Merhaba değerli meslektaşlarım,
Emin olamadığım bir hususta yine yardımlarınızı rica edeceğim…

İşçi aynı konutta 2019dan bu yana kapıcı olarak çalışmakta. Konutun yönetimi özel şirkete verilmiş. Ayrıca konut sakini olan bir yönetici daha var. Ama tüm aidat vb. ödemeler özel şirkete yapılıyor.
İşçinin işvereni sürekli değişiyor, alt-üst işveren ilişkisi yok. Ama işçi bir dönem 8-9 ay kadar sigortasız görünse de aynı yerde aynı işi sürekli yapmaya devam ediyor. Bu dönemlerde hizmet döküm cetvelinde 3 ayrı şirket var, bunlara (giriş sırasıyla) x,y,z diyelim. Sizce bu durumda aynı dava dilekçesiyle 3 şirkete de işçilik alacağı dava açılması uygun mudur? Şirketlerden 2.si yani Y şu an tasfiye halinde. Y ve Z şirketlerinin şu andaki yetkilisi aynı kişi.

Yardımlarınızı ve hukuki dayanağını bekliyorum. Çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4093, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : gbahsi, Tarih : 15-08-2024 16:09
Merhabalar, kanser hastası müvekkilime doktoru Pembrolizumab (Keytruda) adlı ilacı önermiş, hekimi endikasyon dışı ilaç kullanım başvurusu yapmış ve başvuru sonucu kullanım uygun görülmüştür. Şimdi SGK'ya başvuracağız. Başvuru yaparken, sonrasında dava açarken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında yardımcı olabilecek meslektaş varsa çok sevinirim. Hayati bir tehlike söz konusu ve müvekkili karşı vekalet riski altına sokmak da istemiyorum. Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3953, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 14-08-2024 18:33
Merhaba meslektaşlarım. Şubat ayında müvekkilim konut için taşınmaz satın alıyor ve aldığı tarihten 1 ay içinde ihtiyaç sebebini bildiren ihtarı tebliğ ettiriyor kiracıya. Edinme tarihinden 6 aylık süre de dün (13/08/2024 tarihi) itibariyle doldu. Şimdi hemen arabuluculuk ve dava açmak istiyoruz ama 6 aylık sürenin son günü adli tatile denk geldi diye uzayacak mı süre? Yoksa maddi hukuk süresi diye adli tatil bu süreyi uzatmaz mı? Yani hemen bugün arabuluculuğa başvurup sonra da dava açarsak davanın süresinde açılmamış olma durumu söz konusu mu adli tatil sebebiyle? İçtihat bulamadım o yüzden sormak istedim. Çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4203, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avkavak, Tarih : 14-08-2024 17:48
Sayın meslektaşlarım,

Bir müvekkilim, AVM içerisindeki bir mağazadan parfüm çalıyor ve AVM dışarısına çıkıyor. Bu sırada yaptığı eylemden dolayı çok pişmanlık duyuyor ve aldığı malları iade etmek istiyor ancak göreceği tepkiden çekindiği için AVM önünde oturmuş vaziyette nasıl geri iade edebileceğini kendini nasıl açıklayabileceğini düşünüyor. Bu arada AVM önünde yaklaşık 10 dakika oturuyor.

Ardından mağazanın görevlileri bu olayı fark ediyor, kamera kayıtlarını izleyip kişiyi tespit ediyorlar ve AVM önüne kişiyi aramak için çıktıklarında müvekkilimi görüp çantasını açmasını istiyorlar. Görevliler çantadaki parfümleri gördüklerinde fatura ibrazı istiyorlar ancak Müvekkilim faturası olmadığını ve parfümleri çaldığını orada ikrar ediyor.

Gerek görevlilere yakalandıktan sonra gerek savcılık aşamasında gerekse de mahkemedeki ifadesinde Müvekkilim ısrarla çok pişman olduğunu ve zarar varsa gidermek istediğini beyan ediyor. Mahkeme ise görevliler çağırdıktan sonra parfümleri iade edeceği muhakkak olduğundan etkin pişmanlıktan faydalandırmıyor.

Sizlere sorum ise Müvekkilin gerek AVM önünde geri dönmek için beklemesi gerekse de ısrarla zararı karşılamak istemesi karşısında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılmaması hukuka aykırı değil midir? Veya şayet karşı taraf bir zarara uğramışsa Müvekkilim onu giderip cezada indirim de alabilecekken zarara uğramaması ve bunun sonucunda da Müvekkilimin herhangi bir giderimde bulunamaması nedeniyle cezada indirimden faydalanamaması hukuka aykırı değil midir? Bu yönde istinafta kullanabileceğimiz bir karar veya makale paylaşabilecek olan varsa çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3996, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : zeynep ar, Tarih : 14-08-2024 16:34
Sayın meslektaşlarım sizlere danışmak istediğim bir dosya var.

Müvekkil paylı mülkiyetli bir taşınmaza paydaş ve başka bir hissedar ortaklığın giderilmesi davası açmış taşınmaz için. Dosyayı incelediğim kadarıyla ortaklığın giderilmesine engel bir durum göremedim. Taşınmaz iş yeri olarak kiralanmış ancak taşınmazda kiracı bulunması da ortaklığın giderilmesine engel teşkil etmiyor.

Müvekkil taşınmazın dava sonrasında satışını pek istemese de satılmasına tamamen karşı da değil. Açıkçası davayı kabul ile reddetmek arasında kalmış diyebilirim. Araştırdığım kadarıyla ortaklığın giderilmesi davaları genellikle açık arttırma yolu ile satış şeklinde sonlanıyor. Bu durumda davaya itiraz etmenin davaya etkisi olacağından şüpheliyim. Vekalet ücreti bakımından ise "Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir." şeklinde karar olduğunu gördüm.

Bu durumda kabul ya da itiraz durumunda vekalet ücreti iki tarafın da avukatları için çıkıyor diyebilir miyiz yoksa davayı kabul etmemiz durumunda davacı lehine sonuçlanan dava için karşı vekalet ücreti davayı kabul eden davalıdan da talep edilebiliyor mu? Bir de taşınmaza teklif veren olmaması durumunda taşınmazın satışı nasıl gerçekleşiyor?

Daha önce tecrübemin bulunmadığı bir dava olduğu için kafamda pek çok soru işareti bulunuyor. Cevap veren meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4231, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.tolgacelik, Tarih : 13-08-2024 22:58
Kira sözleşmesinin kurulmasından sonra verilen intifa hakkı sahibi kira tespit davası veya TBK hükümleri gereğince tahliye davası açabilir mi? Normal şartlarda intifa hakkı sahibi bu davaları açabiliyor fakat intifa hakkının sözleşmenin kurulmasından önce mi yoksa sonra mı verildiği mevcut durumu değiştirir mi
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4002, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.msynnc, Tarih : 11-08-2024 22:30
Merhaba sayın meslektaşlarım,

Örnek no:14 takibine dayalı itirazın iptali dosyasında kiracı vekiliyim. Dosya şu an bilirkişide ve bir sonraki celsesi Ekim’de. Müvekkilim arayıp ev satın aldığını ve Eylül’de o eve taşınacağını söyledi. Bu durumlarda mahkemeler nasıl bir karar veriyor? Daha önce hep sonuçlanan dava olduğu için yargılama gideri, vekalet ücreti gibi durumları nasıl yansıtıyorlar?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4170, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : 2222, Tarih : 11-08-2024 15:11
Merhabalar,

Kısa bir sorum olacaktı. Bir uyuşmazlıkta görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olacağını düşündük ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuk kapsamında başvurumuzu yaptık anlaşmama şeklinde sonuçlandı. Fakat yapılan hukuki işlem tüketici işlemi de olabilir, davayı daha henüz açmadık.

Tüketici mahkemesinde davayı açarsak, dava şartı yokluğundan reddedilir mi dava, arabuluculuk anlaşmama tutacağı geçersiz olur mu?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4187, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat1804, Tarih : 10-08-2024 09:45
Merhaba, daha önce sorulmuş ancak net bir cevap bulamadım.

Müvekkil tarafından kira bedelleri elden ödeniyor. Buna ilişkin yalnızca atm den para çekme saati ile hemen akabinde kiraya verenin dükkanına gittiği görüntüler var elimizde. İspat için yeterli olacağını düşünmüyorum ancak müvekkilin talebi ile dava açacağız.

Kiraya veren icra takibi başlatıyor müvekkil de tahliye edilme korkusu ile 7 gün dolmadan dosya borcunu kapatıyor. 7 gün dolmadan ödendiği için istirdat yoluna gidemiyoruz. Sebepsiz zenginleşme davası açacağız. Davayı Sulh Hukukta açıp lehe karar alan meslektaşlar da var ancak genel hükümlere istinaden Asliye Hukukta açılmalı diyenler de..

1- Öncelikle davayı Sulh Hukukta mı yoksa Asliye Hukukta mı açmalıyız?
2- Dosya borcunu kapatırken icra dairesine ödenen meblağı net olarak yazmamız gerekir mi yoksa kısmi açsak sıkıntı yaşar mıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4364, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : gbahsi, Tarih : 08-08-2024 08:46
Merhabalar meslektaşlarım. Müvekkilimin malik olduğu taşınmaz üzerinde müvekkilin imzasını muhtar taklit ederek GSM şirketiyle kira sözleşmesi imzalıyor.(İki sözleşme var, ilk sözleşmeyi müvekkil imzalıyor. ikincisini muhtar diğer GSM şirketiyle imzalıyor.) Müvekkil bu süreçte kira bedellerini almaya devam ediyor elbette. Ancak belirlenen kira bedeli çok çok düşük. Biz kira bedelini yükseltmek mümkün değilse de tahliye etmek istiyoruz. Şirkete karşı ihtarnameler gönderildi, arabuluculuk da yapıldı. Ancak konut ve çatılı iş yeri kirasından sayılmadığı için uyarlama, tespit davası vs. açamıyoruz. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4505, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05586910 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.