Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Dna Verileri Ve Türkiye Milli Dna Veri Bankası Kanunu Taslağı Hakkında Adli Bilimciler Derneği Görüşü

Yazan : Prof.Dr.İ.Hamit Hancı [Yazarla İletişim]
Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı

Makale Özeti
Hazırlayanlar: Doç. Dr. NEVZAT ALKAN , Bio.Nurullah ZENGİN , Prof.Dr.İ.Hamit Hancı , Öğrt.Gör.Bio.Dr.Ayşim TUĞ , Bio.Yeşim Alakoç , Yard.Doç.Dr.Nezih Varol
Yazarın Notu
Adli Bilimciler Derneği "Adli Biyoloji Ve Sağlık Hukuku Komisyonlarınca" Hazırlanan "DNA Verileri Ve Türkiye Milli DNA Veri Bankası Kanunu Taslağı" Hakkında Adli Bilimciler Derneği Görüşü Hazırlanarak Ekte Görüşlerinize Saygılarımızla Arz Olunmuştur.19.12.2006

ADLİ BİLİMCİLER DERNEĞİ ADLİ BİYOLOJİ VE SAĞLIK HUKUKU KOMİSYONLARINCA HAZIRLANAN "DNA VERİLERİ VE TÜRKİYE MİLLİ DNA VERİ BANKASI KANUNU TASLAĞI" HAKKINDA ADLİ BİLİMCİLER DERNEĞİ GÖRÜŞÜ

- Suçla mücadele için Milli bir DNA Bankası gereklidir. Bu yasayla önemli bir açık kapatılmış olacaktır. Bununla birlikte konuyla ilgili istismar yaratabilecek en ufak bir açık kapı bırakılmamalıdır Konu bilimsel bir konu olarak ele alınıp kişi ve kurumların etkisinden arındırılmalıdır.

-2. Maddenin 1/ç bendi: Doku yerine yumuşak doku; saç yerine saç/vücut kılı şeklinde değiştirilmesi teknik açıdan daha uygun olacaktır. (Mevcut Durum :MADDE 2- (1) Bu Kanunda geçen: …… ç) Biyolojik örnek: Kaynağını insan vücudundan alan, DNA profili elde etmeye uygun, kan, tükürük, doku, kemik, tırnak, saç ve benzeri oluşumları, ….. ifade eder.)

-5. maddenin 2. fıkrasında ifade edilen; "1. fıkranın ç bendinde " görevleri sebebiyle hayati risk taşıyanlardan DNA analizi yapılmak üzere biyolojik örneğin ancak Cumhuriyet savcısının gözetimi altında alınabilmesinin neden gerektiği madde gerekçesinden anlaşılamamaktadır,. Bu madde kişisel başvuru hakkını engellenmekte ve adliyenin iş yükü artmaktadır.

"5. Maddenin 3.Fıkrası anlam bütünlüğü açısından "DNA analizi yapılmak üzere laboratuvara gönderilen biyolojik örnekler kodlanır, kime ait olduğu, analizi yapacak olan görevlilerden gizli tutulur." Şeklinde düzeltilmelidir

(Mevcut Durum MADDE 5- (1) DNA analizi; a) 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda belirlenen esas ve usûller çerçevesinde vücuttan, b) Bir suç sebebiyle olay yerinden, c) Kim olduğunu tespit etmek amacıyla, hukukî ve fiilî sebeplerle kimliği tespit edilemeyen kişiler ile vücut parçalarından ve ölmüş kişilerden, ç) Görevleri sebebiyle hayati risk taşıyanlardan, d) Gönüllü kişilerden, Alınan biyolojik örnekler üzerinde yapılabilir. (2) Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentlerine göre DNA analizi yapılmak üzere biyolojik örnek, ancak Cumhuriyet savcısının gözetimi altında alınabilir. (3) DNA analizi yapılmak üzere laboratuvara gönderilen biyolojik örneklerin kime ait olduğu, analizi yapacak olan görevlilerden kodlanmak suretiyle gizli tutulur. (4) Görevleri sebebiyle hayati risk taşıyan meslek mensupları, biyolojik örneğin alınmasından itibaren laboratuvar sonuçlarının kaydına kadarki süreçte izlenecek kodlama sistemiyle ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.)

-6. maddenin 1. fıkrasında; "DNA analizi yapmaya Adli Tıp Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığı yetkilidir. Ancak, Sağlık Bakanlığı, Bankanın görüşünü almak suretiyle, diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuarlarda da bu Kanun hükümlerine göre DNA analizi yapılmasına izin verebilir." düzenlemesi baştan uygun olmayan bir düzenlemedir. Diğer laboratuarları oluşturan Üniversitelere bağlı Tıp Fakültelerinin Adli Tıp ve Tıbbi Biyoloji Anabilim dallarındaki Laboratuarlar daha en başından devre dışı bırakılmıştır.

Baştan izin verilen her üç laboratuarda yürütme organına (birisi Adalet Bakanlığı' na, ikisi İçişleri Bakanlığı' na) bağlıdır ve bu denli önemli bir işte sadece yürütmeye bağlı laboratuarların yetkili kılınması tartışmaya açık olacaktır. Bu gerek hakim ve mahkemelerin serbest bilirkişi atayabilmesi yönünden, gerekse de bu tür laboratuarların faaliyetlerinin, diğer laboratuarların çalışma sonuçları marifeti ile kontrol edilememesi yönünden uygun olmayan bir düzenlemedir. Yine yürütme organına bağlanan Banka Yönetiminin izin vermediği durumlarda, ülkede tamamı yürütmeye bağlı bulunan bu üç laboratuar dışında, herhangi bir laboratuar faaliyet gösteremeyecektir ki bu hukuken uygun olmayacaktır.

Konuyla ilgili, banka izin vermedikçe ve Sağlık Bakanlığı' da önermedikçe, sadece 3 laboratuar (Adli Tıp, Polis ve Jandarma Kriminal Laboratuarları) inceleme yapabilecektir. Bu laboratuarların her üçü de yürütmeye bağlıdır. Banka Başkanı' da yürütmenin başı tarafından (başbakanca) atanmaktadır. Ve kişilerin, halihazır düzenleme ile ilgili olarak başka laboratuar incelemelerine göre kendilerini temize çıkarabilme olanakları da söz konusu değildir. Bilimsel özerkliğe uygun olmayan bu durum, hem mahkemelerin bilirkişi ataması ile ilgili bağımsızlıklarına zarar verecek , hem de vatandaşların suçsuzluklarını ispat edebilme haklarını ellerinden alacaktır. Bu nedenle hak arama hürriyeti ile bağdaşmamaktadır.

Ayrıca bu analizlerin sadece üç kurum tarafından yapılması iş yoğunluğunu arttıracak ve gecikmelere yol açacaktır.

Özerk yapısı nedeniyle kurulması planlanan merkezin güvenilirliğine önemli katkı sağlayacağına inandığımız üniversiteler, yasalarımıza göre bilirkişi olarak tanımlandığı halde "DNA analizi yapma yetkisi olan kurumlar " arasında sayılmamaktadır. Üniversitelerin Tıp Fakülteleri Adli Tıp ve Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalları bu yetkiye sahip olmalı ve madde "6- Bu Kanun hükümlerine göre DNA analizi yapmaya Adli Tıp Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı ile Üniversitelerin Tıp Fakülteslerinin Adli Tıp ve Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalları yetkilidir. Ancak, Sağlık Bakanlığı, Bankanın görüşünü almak suretiyle, diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuvarlarda da bu Kanun hükümlerine göre DNA analizi yapılmasına izin verebilir. " şeklinde düzeltilmelidir.

(Mevcut Durum NA analizi yapma yetkisi MADDE 6- (1) Bu Kanun hükümlerine göre DNA analizi yapmaya Adli Tıp Kurumu, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı yetkilidir. Ancak, Sağlık Bakanlığı, Bankanın görüşünü almak suretiyle, diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuvarlarda da bu Kanun hükümlerine göre DNA analizi yapılmasına izin verebilir. (2) Özel hukuk uyuşmazlıklarında gerekli görülen DNA analizleri de, birinci fıkra hükümlerine göre yapılabilir. (3) DNA analizi yapacak gerçek ve tüzel kişilere ait olan laboratuvarlarda uyulması gerekli esas ve usuller yönetmelikte gösterilir.)

-7. madde (1): DNA analizi yapılan kişinin kayıtların düzenlenmesi ve güncelleştirilmesini istemek hakkıyla ilgili olarak; Kastedilen örneğin ölüm durumunda kaydın silinmesi –kaldı ki ölüm durumunda kaydın silinmesi ile ilgili bir düzenleme de tasarıda yer almamıştır- veya verilerin yeni tekniklere göre güncellenmesi midir? DNA veri bankasında milyonlarca kişiye ait verinin saklanacağı gözönüne alınırsa kayıt düzeltilmesi/güncelleştirilmesi ile neyin kastedildiği açıklanmalıdır.

7. madde (2): Talebin neler olabileceği kesin ifadeyle belirtilirse ilgili kurumun cevap vermemesi veya cevabın olumsuz olması da açıklığa kavuşacaktır. Bu haliyle neye olumsuz cevap verileceği anlaşılmamaktadır.

"Mevcut Durum:MADDE 7- (1) DNA analizine tâbi tutulan kişi, analizi yapan kurumdan veya laboratuvardan yapılan işlemin sonuçları hakkında bilgi almak, bunlara ilişkin kayıtların düzeltilmesini veya güncelleştirilmesini istemek hakkına sahiptir. Bu istem yazılı olarak yapılır. (2) İlgili kurum veya laboratuvar, bu yoldaki istemlere onbeş iş günü içinde cevap vermek zorundadır. Kurumun veya laboratuvarın ilgili kişiye süresi içinde cevap vermemesi, cevabın olumsuz olması veya yeterli olmaması hâllerinde ilgili onbeş gün içerisinde Başkanlığa başvurabilir. Başkanlık istemi onbeş gün içerisinde sonuçlandırır ve onbeş gün içinde kararını istemde bulunana ve gereği yapılmak üzere de ilgili kuruma bildirir."

-9. madde (2) : İşlemin hukuki anlam ve sonucunu algılayamayan kişinin gönüllü talebinin kabulü de söz konusu olmayacaktır. Gönüllülük kriterleri netleştirilmelidir. (Mevcut Durum: MADDE 9- … (2) Gönüllünün yapılacak işlemin hukukî anlam ve sonucunu algılayabilecek durumda olmaması hâlinde, kanunî temsilcisinin onayı alınır. Kanunî temsilcisinin olmaması veya tespit edilememesi durumunda hâkim kararı aranır.)

-10. maddenin 1. fıkrası teknik açıdan sakıncalıdır. Bu fıkraya göre; 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (c) ilâ (d) bentlerine göre, yani; "04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda belirlenen esas ve usûller çerçevesinde vücuttan", "kim olduğunu tespit etmek amacıyla, hukukî ve fiilî sebeplerle kimliği tespit edilemeyen kişiler ile vücut parçalarından ve ölmüş kişilerden." ve "gönüllü kişilerden." alınan DNA analizi yapılmak üzere laboratuara gönderilen biyolojik örnekler ile bu örneklerden elde edilen izolatlar, DNA analiz sonuçları ortaya çıktıktan sonra, analizin yapıldığı laboratuar yetkilileri tarafından bir tutanak düzenlenmek suretiyle YOK EDİLİR. Tutanağın bir sureti ve DNA analizi sonuçlarının yorumunu içeren rapor, ilgili mercie gönderilir." şeklinde yer alan düzenlemedeki "izolatların yok edilmesi" sakıncalıdır. Çünkü izolat, istismar amacı ile başka bir ortamda kullanılamayan, ancak inceleme sonrasında yapılan inceleme ile ilgili bir soru işareti oluştuğunda kontrolü sağlayabilecek tek unsurdur ve bir kere yok edildikten sonra da yapılan işlemin doğruluğu asla ispatlanamaz. Biyolojik örnekler değil ancak izolatlar mutlaka saklanmalıdır. Uygun yöntemler kullanıldığında ve izolatların tekrar açılması işlemi Cumhuriyet savcısı huzurunda yapıldığında, izolatların saklanması basit, ucuz ve etkili bir olay olup, izolatı usülsüz biçimde açarak istismar yaratılabilmesi de mümkün değildir. Bunun yanı sıra ileride yeni tekniklerle izolatların farkli bölgelerine bakılması gerektiğinde elde update için karşılaştırılacak örnek bulunmaycaktır

(Mevcut Durum:Biyolojik örnekler ile DNA izolatlarının saklanması ve yok edilmesi MADDE 10- (1) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (c) ilâ (d) bentlerine göre DNA analizi yapılmak üzere laboratuara gönderilen biyolojik örnekler ile bu örneklerden elde edilen izolatlar, DNA analiz sonuçları ortaya çıktıktan sonra, analizin yapıldığı laboratuar yetkilileri tarafından bir tutanak düzenlenmek suretiyle yok edilir. Tutanağın bir sureti ve DNA analizi sonuçlarının yorumunu içeren rapor, ilgili mercie gönderilir…..)

-MADDE 12- "DNA analizi yapma yetkisi olan kurumlar " arasında sayılmayan üniversiteler doğal olarak sisteme giriş yetkisine de sahip olmamaktadır. Üniversitelerin çalışmaları sadece araştırma ve en fazla soybağı tespiti ile sınırlandırılmaktadır.

-Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrası ile ilgili olarak; banka başbakanlıkla yani yürütmenin başı ile değil, cumhurbaşkanlığı ile, yani devletin başı ile ilişkilendirilmelidir. Bu tam bir özerklik sağlayacaktır.

-18. maddenin 1. fıkrasında, Başkan ve başkan yardımcılarının nitelikleri ve atama usulleri belirlenmektedir. Buna göre, Banka Başkanı' nın "Başbakanca atanacağı" düzenlenmiştir. Kişi ve partileri tenzih ederek, Siyasetle gelen yürütmenin başının, özerk bir yapılanmanın başkanını ataması uygun bulunmamıştır. DNA, suç dünyasıyla mücadele eden teknik personel için en önemli silahlardan bir tanesidir. Bu denli önemli ve etkin kullanılabilecek sistemin başındaki kişi, siyasi tercihle değil daha objektif bir biçimde atanmalıdır.

Maddedeki, (Başkan ve başkan yardımcısı; Tıp veya Fen Fakültelerinden en az bilim uzmanlığına sahip, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi seviye tespit sınavında İngilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden en az (C) düzeyinde yabancı dil puanını alan, Devlet memuru olma niteliğine sahip, adlî biyoloji alanında kamu veya özel kuruluşlarda fiilen en az on yıl görev yapmış ve otuzbeş yaşını doldurmuş olanlar arasından); tanımlamalarında;

Tıp veya Fen Fakültelerinden en az bilim uzmanlığına sahip,tanımlaması "Tıp Fakültesi Mezunu Olup Adli Tıp veya Tıbbi Biyoloji Uzmanlığı Bulunan veya Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Biyoloji Bölümlerinden mezun," olarak düzeltilmeli dir.

Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi seviye tespit sınavında İngilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden en az (C) düzeyinde yabancı dil puanı istenmesinin nedeni anlaşılamamıştır. DNA Bankası Başkanlığına bir Üniversite gibi kriterlerle atama yapılacaksa o zaman Öğretim Üyesi düzeyinde akademik ünvanlı kişi tanımı neden yapılmamaktadır, Eğer burası resmi bir kurumun idari yapısıysa diger kamu kurumu başkanlık ve genel müdürlükleri için istenmeyen (memuriyete ilk girişler hariç) yabancı dil şartı neden istenmektedir. Bu şart atanacak kişiyi tanımlıyor havasını vermemelidir.

Ayrıca böyle bir kuruluşa "adlî biyoloji alanında kamu veya özel kuruluşlarda fiilen en az on yıl görev yapmış" da olduğu gibi özel bir kuruluştan kişi atanabileceği maddesi sakıncalıdır.

Yürütmenin kolaylaştırılması açısından böyle önemli bir kurumun Başkan yardımcısı sayısı da iki olmalıdır

Bu görüşler ışığında madde aşağıdaki şekilde düzeltilmelidir

Başkan ve Başkan Yardımcıları ; Tıp Fakültesi Mezunu Olup Adli Tıp veya Tıbbi Biyoloji Uzmanlığı Bulunan veya Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Biyoloji Bölümlerinden mezun, devlet memuru olma niteliğine sahip adli bilimler alanında kamu kuruluşlarında fiilen en az 15 yıl görev yapmış, 35 yaşını doldurmuş olanlar arasından; başkan Cumhurbaşkanınca, başkan yardımcıları ise yürütme kurulunun teklif ettiği beş aday arasından başkan tarafından atanır.

.

(Mevcut Durum:Başkan ve başkan yardımcısı MADDE 18- (1) Başkan ve başkan yardımcısı; Tıp veya Fen Fakültelerinden en az bilim uzmanlığına sahip, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi seviye tespit sınavında İngilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden en az (C) düzeyinde yabancı dil puanını alan, Devlet memuru olma niteliğine sahip, adlî biyoloji alanında kamu veya özel kuruluşlarda fiilen en az on yıl görev yapmış ve otuzbeş yaşını doldurmuş olanlar arasından; Başkan Başbakanca, başkan yardımcısı ise yürütme kurulunun teklif ettiği üç aday arasından başkan tarafından atanır. (2) Başkan ve başkan yardımcısının görev süresi dört yıldır. Görev süresi dolanlar aynı usulle bir kez daha yeniden atanabilir.)

-21. maddenin 1. fıkrasında sayılan, Yürütme Kurulu üyeleri arasına; üniversiteleri temsilen biri Adli Tıp Uzmanı diğeri Biyoloji Bölümünden iki öğretim üyesinin eklenmesi gereklidir. Bu kurumun özerklik ve bilimselliğine de katkıda bulunacaktır. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü yerine "Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden" temsilci alınmaıdır. Adli Tıp, İnsan Hakları , Gıda ve Biyogüvenlikle ilgili Şube Müdürlükleri adı geçen Genel Müdürlüğe bağlıdır.

Bu görüşler ışığında madde aşağıdaki şekilde değiştirilmelidir "Yürütme Kurulu: madde 21(1) : yürütme kurulu; başkan, başkan yardımcısı, adli tıp kurumu biyoloji ihtisas dairesinden bu dairede fiilen en az 5 yıl görev yapmış bir biyolog, jandarma genel komutanlığı kriminal daire başkanlığı biyolojik inceleme şube müdürlüğünde fiilen en az 5 yıl görev yapmış bir uzman, emniyet genel müdürlüğü kriminal polis laboratuvarları dairesi başkanlığı biyolojik incelemeler şube müdürlüğünde fiilen en az 5 yıl görev yapmış bir uzman, üniversitelerin tıp fakülteleri adli tıp anabilim dallarında görevli öğretim üyelerinden bir, biyoloji bölümlerinden bir akademisyen, adalet bakanlığından ceza hukuku alanında birinci sınıfa ayrılmış hakimlerden bir, sağlık bakanlığı temel sağlık hizmetleri genel müdürlüğünden bir uzman olmak üzere 9 kişiden oluşur.

(Mevcut Durum:Yürütme kurulu MADDE 21- (1) Yürütme kurulu; başkan, başkan yardımcısı, Adlî Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinden bir, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminâl Daire Başkanlığı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğünden bir, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminâl Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı Biyolojik İncelemeler Şube Müdürlüğünden bir, Adalet Bakanlığından Ceza Hukuku alanında en az lisansüstü eğitim almış birinci sınıf hâkimlerden bir ve Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünden bir kişi olmak üzere yedi kişiden oluşur. (2) Başkan aynı zamanda yürütme kurulunun da başkanıdır. (3) Hâkim ve savcı üye hariç olmak üzere, diğer üyelerin yüksek öğrenim görmüş ve kamu hizmetinde en az yedi yıl fiilen çalışmış olmaları gerekir. (4) Kurumlarınca kurul üyeliğine önerilen adayların muvafakatları aranır. (5) Kurul üyelerinin görev süresi dört yıldır. Görev süresi bitenler bir kez daha seçilebilir. (6) Üyelikler, görev süreleri dolmadan herhangi bir sebeple boşaldığı takdirde, boşalan yer için bir ay içinde bu madde hükümlerine göre atama yapılır. Bu şekilde atanan kişiler, yerine atandıklarının görev sürelerini tamamlar. (7) Kurul başkan ve üyelerinin görev süreleri dolmadan görevlerine son verilemez. Ancak atanmaları için gerekli şartları taşımadığı anlaşılan, taksirli suçlar hariç olmak üzere görevleri ile ilgili olarak işledikleri bir suçtan dolayı en az bir yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı haklarında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen kurul başkan ve üyeleri görev süreleri dolmadan; başkan için Başbakan onayıyla, diğer üyeler için ise başkanın onayıyla görevden alınır. Bu durumlarda altıncı fıkra hükmüne göre atama veya seçim yapılır. (8) Kurul, tam gün esasına göre çalışır. En az beş üye ile toplanır. Üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verilir.)

-23 Danışma kuruluna Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan ve moleküler biyoloji ve genetik alanında uzmanlığa sahip öğretim üyeleri arasından belirleyeceği bir üye, ile Adli Tıp Uzmanı bir Öğretim Üyesi ilavesi yapılmalıdır.

(Mevcut Durum: Danışma kurulu MADDE 23– (1) Danışma kurulu aşağıda belirtilen kurum temsilcilerinden oluşur: a) Başbakanlık Müsteşarı veya onun yokluğunda görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı, b) Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan ve moleküler biyoloji ve genetik alanında uzmanlığa sahip öğretim üyeleri arasından belirleyeceği bir üye, ..)

-30. maddenin 1.fıkrasının a bendinde belirtilen; Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcısı atanabilecek eğitim kurumları içerisine; "Yüksek öğretim kurumlarının en az dört yıl süreyle eğitim veren Fen, Fen Edebiyat, Mühendislik fakülteleri ile bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarının biyoloji veya bu alanla ilgili bölümlerinden mezun olanların." yanına mutlaka tıp fakültesi mezunu olup Adli Tıp ve Tıbbi Biyoloji uzmanı olanlar ibaresi de eklenmelidir.

(Mevcut Durum:Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcısı MADDE 30- (1) Milli DNA veri bankası uzman yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ilave olarak aşağıdaki nitelikler aranır: a) Yüksek öğretim kurumlarının en az dört yıl süreyle eğitim veren Fen, Fen Edebiyat, Mühendislik fakülteleri ile bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarının biyoloji veya bu alanla ilgili bölümlerinden mezun olmak, b) Yapılacak yarışma ve yeterlik sınavında başarılı olmak, c) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk günü itibariyle otuz yaşını doldurmamış olmak. )

21 uzmanlığın diğer yaslarda katrşılığı varmıuzmanlık sınavı nasıl yonetmelikle

-MADDE 31- Maddeyle Milli DNA Veri Bankası uzmanlığına ilişkin hükümlere yer verilmektedir. Uzmanlığın karşılığı 2547 sayılı yasaya göre ya MAster ya da Tıpta Uzmanlıktır. Bu yasanın hilafına farklı uzmanlıkları yönetmelikle oluşturmanın hukuka uygunlupu tartışılmlaıdır.

(Mevcut Durum:Milli DNA Veri Bankası uzmanlığı MADDE 31- (1) Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcılığına atananlar en az beş yıl çalışması, olumlu sicil alması, konuları ile ilgili hazırlayacakları uzmanlık tezinin yürütme kurulu tarafından kabul edilmesi, açılacak mesleki ve yeterlik sınavında başarılı olması, KPDS sınavından İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden en az (C) düzeyinde yabancı dil puanı alması halinde "DNA Veri Bankası Uzmanı" unvanını alırlar. (2) Birinci fıkra hükmüne göre yapılan sınavlarda iki kez başarılı olmayanlar diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. (3) Milli DNA Veri Bankası uzman yardımcılığı sınavı ile Milli DNA Veri Bankası uzmanlığı sınavının uygulama şekil ve esasları yönetmelikte düzenlenir.)

ÖZETLE: 1-Suçla mücadele için Milli bir DNA Bankası gereklidir. Bu yasayla önemli bir açık kapatılmış olacaktır. Bununla birlikte konuyla ilgili istismar yaratabilecek en ufak bir açık kapı bırakılmamalıdır Konu bilimsel bir konu olarak ele alınıp kişi ve kurumların etkisinden arındırılmalıdır.

2-Kanun taslağında pek çok yerde Adli Tıp Uzmanlığı ve Üniversiteler sanki dışarıda kalmış intibaı edinilmektedir. Bu durum hem bilimsel imkanlardan yoksun kalmaya, hem de mevcut bir potansiyelin kullanılmaması nedeniyle kaynak israfına neden olacaktır.

3-Konuyla ilgili, banka izin vermedikçe ve Sağlık Bakanlığı' da önermedikçe, sadece 3 laboratuar (Adli Tıp, Polis ve Jandarma Kriminal Laboratuarları) inceleme yapabilecektir. Bu laboratuarların her üçü de yürütmeye bağlıdır. Kişilerin, halihazır düzenleme ile ilgili olarak başka laboratuar incelemelerine göre kendilerini temize çıkarabilme olanakları söz konusu olmayacaktır . Bu durum, hem mahkemelerin bilirkişi ataması ile ilgili bağımsızlıklarına zarar vermektedir ve de hem de vatandaşların suçsuzluklarını ispat edebilme haklarına halele getirebilir ve hak arama hürriyeti ile bağdaştığı söylenemez.

4-DNA Bankası Başkanı , Yardımcıları, Yürütme ve Danışma Kurulu özellikleri yeniden gözden geçirilmelidir. Yasanın incelenmesi, Kanun tasarısı taslağının gerekçesini hazırlayan ekibin tıbbi bilgi açısından yeterince desteklenmedikleri kanısını uyandırmıştır.

Soruna ana çözüm olarak: Özerk bir yapılanma olarak Türkiye Adli Tıp Akademisi (TATA) kurulmalı Milli DNA Bankasının yanı sıra şu an ortada olan örneğin Yüksek Güvenlikli Hastaneler gibi düzenlemeler de bu kuruma bağlanmalı, Adli Tıp Kurumu ,Emniyet ve Jandarma Kriminal Labratuvarları ve Üniversiteler işbirliği ile DNA bankası çalıştırılmalıdır.

Not:2005 yılında Dr.Ayşim TUĞ tarafından yapılan bir ankette, DNA bankasını güvenilir olarak tanımlayabilmeniz için kontrolu/yönetiminin nasıl olması gerektiği şeklinde soru yöneltilmiş; Ankete katılan 320 kişiden 157 sinin (%49) adli bilimlerle ilgili bir eğitimi olmadığı geri kalan 163 kişinin (% 51) ise polis, jandarma, hukukçu, adli tıp uzmanı ve adli bilimler alanında görev yapan diş hekimi, antropolog ve biyoloi uzmanı oldukları belirlenmiştir Bir kişi bu merkezin sorumluluğunun poliste olmasını; bir kişi de jandarmada olmasını uygun bulmuştur. Diğer cevaplar değerlendirildiğinde katılımcıların % 10unun bu merkezin Adli Tıp Kurumu ve Üniversite temsilcilerinden oluşan kurul yönetiminde olmasını, % 8 inin Adli Tıp Kurumu ve Yargı temsilcileri yönetiminde olmasını uygun bulduğu ,% 80 inin ise ilgili tüm birimlerden temsilcilerin olacağı bağimsız bir kurumun oluşturulmasını güvenilirlik açısından gerekli gördüklerini vurgulamışlardır

Prof.Dr.İ.Hamit HANCI Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı

Yazışma Adresi: Prof.Dr.İ.Hamit HANCI Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Adli Tıp A.D Mamak ANKARA Hazırlayanlar: Doç. Dr. NEVZAT ALKAN , Bio.Nurullah ZENGİN Prof.Dr.İ.Hamit Hancı , Öğrt.Gör.Bio.Dr.Ayşim TUĞ , Bio.Yeşim Alakoç , Yard.Doç.Dr.Nezih Varol
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Dna Verileri Ve Türkiye Milli Dna Veri Bankası Kanunu Taslağı Hakkında Adli Bilimciler Derneği Görüşü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.İ.Hamit Hancı'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
24-12-2006 - 16:24
(6340 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
9772
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 11 saat 47 dakika 12 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,54 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 23182, Kelime Sayısı : 3039, Boyut : 22,64 Kb.
* 2 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* 4 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 443
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03649902 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.