Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Çekten Cayma

Yazan : Murat Nokay [Yazarla İletişim]
avukat

Makale Özeti
çekten cayma ve ödemen yasağı incelenmiştir

Cayma, anlam olarak vazgeçme, başlanılan bir işten dönme anlamındadır. Hukuki ilişkilerde sebepleri ve sonuçları belli hükümlere bağlanan cayma isteminin hangi durumlarda yapılabildiği, sonuçlarının neler olduğu her konu için farklılıklar gösterebilmektedir.

Cayma, Borçlar Kanununda ki genel anlamda havaleden caymanın yanı sıra, Kıymetli evrak hukukunu düzenleyen Ticaret Kanununun ilgili bölümlerinde de işlenmiş olup bazı özel düzenlemelere gidilmiştir.

Hukukumuzda da Ticaret Kanunu’nun, Kıymetli Evrak kitabında üçüncü ayırım olan ödeme ve ödemeden imtinayı düzenleyen bölümde düzenlenen çekten cayma, genel olarak 711. maddede düzenlenmiştir. Çekten cayma ve ödemeden men etme farklı anlamlarda olsa, benzer sonuçlar doğurduğu için aynı düzenleme içinde ele alınmıştır. Ticaret Kanunu’nun bu maddesi, İsviçre Borçlar Kanunu’nun kıymetli evrakı düzenleyen bölümünde, cayma kavramı karşılığında widerruf kelimesine yer verilmiş, men kavramı için ise verbiten kelimesine yer verilmiştir.[1]

Konuyu ilk önce Borçlar Kanununda ki havaleden vazgeçme üzerine inceleyip daha
sonra Ticaret Kanununda ki özel düzenlemeyi ele alarak inceleyeceğiz.

II- ÇEKTEN CAYMA

A- Genel Olarak

Çekten cayma, keşidecinin muhatap bankaya verdiği çekin ödenmemesi yönünde bir talimat, başka bir deyişle, bankaya tanınmış bulunan çeki ödeme yetkisinin keşideci tarafından geri alınmasıdır.[2] Borçlar Kanunun 461. maddesinde belirtilen, “muhatap havaleyi kabul ettiğini bildirinceye kadar havale eden havaleden cayabilir” ifadesi ile çekin kabule elverişli olmaması bize çekte keşidecinin havaleden vazgeçtiğini muhataba her zaman bildireceğidir. Ancak bu durum bazı sorunlar çıkarabileceği için çekten cayma hükümlerinin özel olarak düzenlenmesi gerekliliğine varılmıştır.

Türk Ticaret Kanununun 711. maddesinde, “çekten cayma ancak ibraz müddeti geçtikten sonra hüküm ifade eder.” demektedir. Yine aynı maddenin son fıkrası olan 3. fıkrasında “Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olması iddiasında ise muhatabı çekin ödenmesinden menedebilir.” demektedir. Burada ki önemle belirtilmesi gereken durum ilk fıkrada caymadan son fıkrada ise menetmeden bahsetmekte olmasıdır. Aslında ikisinin de sonucu aynıdır.

Çekten caymada kastedilen, keşidecinin muhataba karşı havaleden rucuudur. Lehtar ve cirantalara karşı cayma söz konusu değildir. Lehtarın ve cirantaların kendilerinden önce gelenlere, bu arada keşideciye karşı hakları çekten cayılmış olmasına rağmen saklı kalır.[3]Cayma keşideci ile muhatap arasında kalan bir meseledir.
Cayma beyanı keşidecini yaptığı bir işlemdir. Keşideci mevcut çek anlaşması uyarınca muhataba talimat vererek kendisi tarafından keşide edilip tedavüle sokulan çekin ödenmemesi isteğidir. Cayılan çekin kendisi değil, ödeme yetkisidir.

Üçüncü fıkrada belirtilen men ise, muhatabın yine keşidecinin talimatıyla işletmesini ilgilendiren bir durum söz konusu olduğundan bahisle aldığı bir tedbirdir.

Cayma mahiyeti itibari ile kötüye kullanmaya elverişlidir; mesela keşidecinin lehtarı önce çeki almaya ikna edip, sonrada başlangıçtan itibaren caymayı planlaması halinde olduğu gibi. Böyle bir durumda tartışılması gereken bankanın hukuka aykırı bir caymaya ne ölçüde uymak zorunda olmasıdır.[4]

Vekalet hükümlerine tabi bir talimat olarak çekten cayma herhangi bir şekle bağlı değildir. Çoğu defa, durumun aciliyeti sebebi ile telefonla yapılan çekten caymada; tartışmalı olmakla birlikte keşidecinin hesaptaki parayı çekmesini cayma kabul etmemekte ve ibraz süresinden sonra dahi bu durumda keşideciyi sorumlu tutmaktadır.[5]

B- İbraz Süresi İçinde Çekten Cayma

“Çekten cayma ancak ibraz müddeti geçtikten sonra hüküm ifade eder.” Her ne kadar Türk Ticaret Kanunun 711. maddesinin birinci fıkrasında çek hamili yönünden caymaya karşı ibraz süresi içinde mutlak bir himaye sağlandığı görünümü verse de böyle bir sonuç TTK nın düzenlemesi bakımından hatalı olur. Çünkü hamilin muhataba karşı ne ibraz süresi içinde ne de bu süre geçtikten sonra çek bedelinin ödenmesi hususunda bir talep hakkı vardır. Bu durumda 711. maddenin birinci fıkrasında ki hüküm müeyyidesiz bir hüküm halini almaktadır.[6]Madde hamile sağlayacağı yarardan çok muhatabın durumunu göz önünde tutularak düzenlenmiştir. Bu hükümle muhataba, ibraz süresi içinde çekten cayıldığı takdirde, keşidecinin bu talebine uyup uymamak konusunda, bir seçim hakkı verilmektedir. Keşidecinin talebine göre hareket edip etmemek hususunda muhatap bir karar verecektir.

Bu durumda muhatap banka Çek kanununda belirtilen cezalara mağruz kalmak istemiyorsa, ibraz süresi içinde vaki caymaya uymayacak ve ödenmesi için gerekli şartları haiz çekleri ödeyecektir. İbraz süresinin geçmesinden sonra, muhatap banka mevcut bir cayma beyanına uyacaktır.Cayma beyanı, ibraz süresi giinde kendisine ulaşmış olsa bile, çek ibraz süresi geçtikten sonra ibraz olunduğu taktirde, muhatabın bu çeki ödememesi gerekir. Aksi takdirde yaptığı ödemeyi keşidecinin hesabına borç kaydedemez.

Cayma beyanı, ibraz süresi geçtikten sonra muhatap bankaya ulaşmış olduğu takdirde, çekte aynı şekilde ibraz süresi geçtikten sora muhatap bankaya ibraz olunursa, muhatap yine ödememe mecburiyeti ile yükümlüdür. Muhatap banka buna rağmen öderse, bunu keşidecinin hesabına borç kaydedemez.

Mevcut caymaya rağmen, ibraz süresi içinde ödemede bulunan muhatap banka, bu ödemeyi, keşidecin hesabına borç kaydetmek hakkına sahiptir; keşidecinin buna itiraz hakkı yoktur.[7]

C- İbraz Müddeti Bittikten Sonra Çekten Cayma

TTK m. 711/2; “ Çekten cayılmamışsa, muhatap ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahi çeki ödeyebilir.” Bu hüküm, çekten caymanın, çekten caymanın, ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade edeceğini belirtmek amacına yönelik olarak madde düzenlemesinde yer almıştır.

Yani ibraz müddeti geçtikten sonra muhatabın, çekten cayıldığını bildiren bir beyan aldığı takdirde, çeki ödememesi icap eder. Bu esasa çeki ödeyen banka, ödediği parayı keşideciden talep edemez; onun cari hesabına veya çek hesabına borç olarak irat kaydedemez.

İbraz müddeti geçmiş, çekten de cayılmamışsa, muhatap banka çeki ödeyip ödememekte serbesttir; kararı kendisi verecektir, öderse keşideci buna itiraz edemez. Muhatap 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde senet bedelini ödemesi mümkündür.

D- Çekin Ödenmesinin Men Olunması

TTK m. 711/3 ; “ Keşideci, çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıktığı iddiasında ise, muhatabı çeki ödemekten men edebilir.” İsviçre Borçlar Hukukunun 1119. m. nden iktibas edilen ve başka ülke kanunlarında düzenlemesi olmayan bu hüküm tercüme yoluyla iktibas edilerek TTK da geçmiştir.

Hükmün uygulanabilirliği açısından ibraz süresinin geçmiş olmasının herhangi bir önemi yoktur.. Keşideci herhangi bir anda, çekin kendisinden veya hamilin elinden rızası hilafına çıktığını muhataba bildirirse, muhatap bu beyana kesinlikle uymak zorundadır. Böyle bir yasağa rağmen ödemede bulunan banka ağır kusurlu duruma düşer ve bu durumun sonuçlarına katlanır. Bu talebin yerine getirilmesini sadece keşideci isteyebilir. Üçüncü kişilerin dirkt muhataptan bunu istemeleri mümkün değildir. Üçüncü kişiler böyle bir durumda, ya keşideciden bunu muhatap nezdinde yerine getirmesini isteyecekler ya da mahkemeye başvurarak men kararı almak zorundadırlar. Men olunması isteği herhangi bir şekle tabi kılınmamıştır.

[1] ÖZTAN, Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, Turhan Kitabevi, 1997, 2.bası, s.1327

[2] POROY, Reha,TEKİNALP,Ünal, “Kıymetli Evrak Hukuku” Beta yayınevi, İstanbul 1998, s.280

[3] TTK m. 720, …sabit bulunduğu taktirde hamil;cirantalar keşideci ve diğer çek borçlularına karşı
müracaat haklarını kullanabilir.

[4] Öztan, Fırat, s. 1329

[5] Öztan, Fırat, s. 1329

[6] Öztan, Fırat, s. 1330

[7] Öztan, Fırat, s. 304
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Çekten Cayma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Murat Nokay'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
» Makale Bilgileri
Tarih
26-04-2006 - 17:08
(6575 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 12 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 10 okuyucu (83%) makaleyi yararlı bulurken, 2 okuyucu (17%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
25711
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 15 saat 1 dakika 13 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,91 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 11387, Kelime Sayısı : 1096, Boyut : 11,12 Kb.
* 21 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 27 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 273
Yorumlar : 1
gerçekten iyi bir düzenleme ile hazırlanmış tebrikler(...)
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04709697 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.