Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yargı Kararlarına Göre İşçinin İfade Özgürlüğü

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

Yazarın Notu
Mahalli idareler Dergisi Sayı:131 Yıl:12 haziran 2024 s.67-73

YARGI KARARLARINA GÖRE İŞÇİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Av.Dr.M.Lamih ÇELİK

Giriş
İfade özgürlüğü ile kişiler başkalarının fikirlerine, haber ve bilgilere ulaşabilmekte, düşüncelerini, inanç ve kanaatlerini endişe etmeksizin tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe açıklayabilmektedir. İşçiler de dahil olmak üzere herkes, demokratik toplumun vazgeçilmez unsurlarından olan ifade özgürlüğü hakkına sahiptir
Anayasa’da düzenlenen ifade özgürlüğü ile kişiler, düşünce ve kanaatlerini herhangi bir endişe duymaksızın serbestçe açıklama imkanına sahiptir. Bununla birlikte ifade özgürlüğü her ne kadar doğuştan kazanılan, vazgeçilemez ve devredilemez haklardan olsa da sınırsız değildir. İşçi ile işverenin sahip olduğu hak ve menfaatler arasında dengenin sağlanması bakımından belirli sınırlamalar getirilebilmektedir. Bu çalışmada işçinin ifade özgürlüğünün sınırlarına ilişkin yargı kararlarını ele alacağız.

A)Anayasa Mahkemesinin konuya yaklaşımı

1-Anayasa Mahkemesi’nin Kadri Eroğul Başvurusu, AYM, Başvuru No: 2013/6829, KT. 14.4.2016. sayılı kararına göre;
“Karara konu olayda taşeron şirkete bağlı olarak bir kamu kurumunda görev yapan başvurucu, Facebook isimli sosyal paylaşım sitesindeki kişisel hesabından taşeron işçilere uygulanan baskıları ve yöneticileri konu alan bir gönderi paylaşmıştır. Bu paylaşım şu şekildedir, “Son günlerde taşeron işçi arkadaşlar üzerinde ciddi baskılar artmış, kendini yönetici zanneden bazıları işi gücü bırakıp, taşeron işçi ile uğraşmayı kendine görev edinmiştir. Ey insan müsvetteleri, yönetici bozuntuları, şunu asla unutmayınız ki, Rabbım sizleri de hidayete ulaştırsın en kısa zamanda ve oturduğunuz o güzel makam koltuklarınında altınızdan kayıp gideceğini bilme ve taşeron işçinin de İNSAN OLDUĞUNU ANLAMA FİKRİ VERSİN.AMİN”.
Paylaşım sonrası başvurucu hakkında, hakaret içerikli ifadeler kullandığı iddiasıyla ceza davası açılmıştır. Ceza mahkemesi, başvurucunun kamu görevlilerine hakaret suçunu işlediği sonucuna ulaşarak mahkûmiyet kararı vermiştir. Verilen mahkûmiyet hükmünün, açıklanması geri bırakılmıştır. Bunun üzerine alt işveren tarafından ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle başvurucunun iş sözleşmesi sona erdirilmiştir. Başvurucu tarafından açılan işe iade davası, hakaret suçunun işlendiğinin sabit olması gerekçe gösterilerek, yerel mahkeme tarafından reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, ilgili sözlerin eleştiri sınırlarını aştığı ve hakaret niteliğinde olduğunu ve işyeri yöneticilerini de hedef alır şekilde söylendiğini kabul ederek, istinaf talebini reddetmiştir. Yargıtay tarafından başvurucunun temyiz talebi reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru üzerine yaptığı incelemede öncelikle başvurucunun, bir alt işveren işçisi olmasının yanı sıra kamu kurumunda çalışan taşeron işçilere yönelik faaliyet yürüten bir derneğin genel başkanı olduğunun altını çizmiştir. Bu bakımdan başvurucunun taşeron işçisi kimliğinin ötesinde, bir sivil toplum kuruluşunun temsilcisi olarak hareket ettiği ve bu işçileri ilgilendiren toplumsal meselelere ilişkin görüşlerini bildirdiği belirtilmiştir. Başvurucunun eleştirilerini abartılı bir şekilde ortaya koyduğunu kabul eden yüksek mahkeme, ifade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya hatta kışkırtmaya müsaade edecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini; başvurucunun dernek başkanlığı kimliğinin göz ardı edilmesi ve doğrudan kurum yöneticilerinin hedef alınmamasına rağmen bu şekilde olduğu yönünde aşırı bir yorumun benimsenmesinin, kamusal konuşmaları imkânsız hâle getireceğini dile getirmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda, başvuranın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
2-Anayasa Mahkemesi’nin İlter Nur Başvurusu, Başvuru No: 2013/6829, KT. 14/4/2016. Kararına göre;
Somut olayda başvurucu, bir kamu kurumunda alt işveren işçisi olarak çalışmaktadır. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’e, çalışma koşulları ve ücrete yönelik şikayetlerini içeren bir dilekçe yazmıştır.
Şikâyet dilekçesinin ardından işveren tarafından, İş Kanunu’nun 25/II-e hükmü uyarınca haklı fesih şartları oluştuğu iddiası ile başvurucunun iş sözleşmesi sona erdirilmiştir. Temyiz üzerine yapılan incelemede Yargıtay, yasal sınırlar içerisinde kaldığı sürece, işçinin işveren hakkındaki şikayetini, hak arama özgürlüğü olarak nitelendirmiştir. Ancak dilekçe içeriği incelendiğinde, “müfettiş geliyor, yedirip, içirip yolluyorlar, bize bıraktıkları yok. biz şikayet edersek tehdit ediyorlar, bizi tamamen amele yerine koyuyorlar” şeklindeki ifadelerin hakaret ve sataşma içerdiği kanaatine ulaşılmıştır. Bu gerekçeyle işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi başvuru üzerine yaptığı incelemede, işçinin BİMER üzerinden şikayetlerini iletmesi şeklindeki davranışının, Anayasa'nın 26. maddesinin getirdiği korumadan yararlanacağı tespitinde bulunmuştur. Başvurucunun ihbar içeren beyanları, ifade özgürlüğü temelinde değerlendirilmiş ve bu çerçevede işten çıkarma eylemi ifade özgürlüğüne bir müdahale olarak görülmüştür.

B)Yargıtayın Konuya Yaklaşımı

1- Yargıtay kararına konu olan bir uyuşmazlıkta, Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret içeren paylaşımlarda bulunan işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilmiştir (9HD., E.2018/10551, K.2019/9177, T.18.4.2019)

2-Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E.2004/31588, K.2005/641, T.13.01.2005 kararda işçi, genel müdürüne yönelik “dosyalarımı imzalamıyorsunuz. İşlerimi engelliyorsunuz, ihaleleri geciktiriyorsunuz, bize dört yıl kaybettirdiniz, buna ne hakkınız vardır, böyle yöneticilik olur mu” şeklinde beyanda bulunmuş ve işveren tarafından sözleşmesi feshedilmiştir. Yargıtay, davacının on yıldır davalı işyerinde satın alma müdürü olarak çalıştığı, toplantıda genel müdüre karşı söylediği sözlerin hakaret ya da saygısızlık niteliğinde olmadığı, kurumun ve işlerin yürüyüş tarzına yönelik eleştiri niteliğinde olduğu gerekçeleriyle, iş sözleşmesinin feshini geçersiz bulmuştur.

3- Yargıtay 9HD., E. 2017/6449, K. 2017/17377, T. 02.11.2017 sayılı kararında incelenen bir uyuşmazlıkta operatör olarak çalışan işçi, işyerine yönelik eleştirilerin yer aldığı bir gazete haberini izin almaksızın ilan panosuna asmıştır.Panoya asılan “Yazaki’de işçi kıyımı” başlıklı haberde, ilgili işyerinde ocak ayından itibaren 40 işçinin işten çıkarıldığı ve çıkarılmaya devam edileceği, bu işçilere zorla ikale sözleşmeleri imzalatıldığı, görüşme odalarına güvenlikle birlikte alındıkları, cep telefonlarını almalarına bile müsaade edilmediği, işyerinde sendikanın istenmediği ve pazar günleri zorunlu mesai yaptırıldığına ilişkin iddialar yer almaktadır.
Yargıtay öncelikle panoya asılan haberdeki iddiaların işçiye ait olmadığını belirterek, 4857 Sayılı İş Kanun’un 25/II-b bendi uyarınca haklı nedenle fesih yapılabilmesi için, işçinin doğrudan isnat ve ithamda bulunması gerektiğinin altını çizmiştir. Somut olayda işveren tarafından habere ilişkin tekzip metinlerinin yayınlanması istemi, Sulh Ceza Mahkemelerince reddedilmiştir. Başka yollarla da diğer çalışanlar tarafından öğrenilebilecek olan bir haberin, işvereni ve işletmeyi hem uyarmak hem de eleştirmek amacıyla panoya asılması, ifade özgürlüğü kapsamına girmektedir.

4- Yargıtay 22HD. E. 2015/8023, K. 2016/13598, T. 05.05.2016. kararına konu olan uyuşmazlıkta işçi, işverene bir e-posta göndermiştir. Gönderilen e-posta, “fabrikada işçiler hasta olurken siz nelerle uğraşıyorsunuz, denetmen gönderiyorsunuz, fabrikanın haberi olarak gönderiyorsunuz, siz gelmeden süsleniyor ve gelen denetçiler neden işçilerle görüşmeden sadece müdüriyetle görüşüp gidiyor, yoksa sadece göz boyamak için mi denetliyorsunuz, işçi elinden gelse birbirini kıracak, siz uyuyor musunuz orada, bir dahakine…Bakanlı’ğına yazacağım” şeklinde ifadeler yer almaktadır. Yargıtay, işçilerin yaşadığı olumsuzluklara dikkat çekme ve bunların giderilmesine yönelik, eleştiri sınırları içerisinde kalan ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen beyanların haklı fesih sebebi oluşturmayacağına karar vermiştir.

5- Yargıtay 22HD., E. 2012/25839, K. 2013/16219, T. 02.07.2013. kararına konu olan uyuşmazlıkta işçi, işyerindeki panoya işyeri yönetimi tarafından asılan kandil kutlama mesajının altına “kandil gününü unutmayan yönetim, hesap gününü de unutmasın, ezilen kesim” şeklinde bir not yazmıştır. Yargıtay, işçinin yazdığı notun hakaret niteliğinde olmadığını belirterek, ilgili ifadelerin eleştiri kapsamında kaldığına hükmetmiştir.

6- Yargıtay 9.HD., E. 2019/3472, K. 2019/19333, T. 07.11.2019. kararına konu olan uyuşmazlıkta işçiler, işyerinde karşılaştıkları birtakım sıkıntılardan, zorluklardan ve olumsuzluklardan bahsederek çeşitli eleştirilerde bulunmuş ve bunların düzeltilmesi yönünde taleplerini bir ihtarname ile iletmişlerdir. İşçilerin eleştirilerini bir ihtarname ile işverene yöneltmeleri Mahkeme tarafından, hoş görülebilir bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Ancak ihtarname içeriğinde bulunan “... İşçi temsilcileri görevlerini yerine getirmemelerine rağmen, işyerindeki ciddi iş güvenliği sorunlarını dile getirmemesi karşılığında bir miktar para verilmektedir...” şeklindeki ifadelerin eleştiri ve şikâyet hakkı sınırlarını aştığını işçisi tarafından bu şekilde zan altında bırakılan işverenin hizmet akdini daha fazla devam ettirmesinin beklenemeyeceğine hükmedilmiştir.
Yargıtay tarafından incelenen bir uyuşmazlıkta işçi, "...haksız ve kanunsuz olarak... baskı ile...ne de akla ve mantığa sığmaktadır...bu şartlar altında çalışmam mümkün değildir...görmezden gelen bu durumun düzeltilmesini rica ediyorum" şeklinde ifadelerin yer aldığı bir dilekçeyi işverene vermiştir. Yargıtay işçinin sözlerini, hak arama hürriyeti içerisinde değerlendirmiş ve işçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışlarının işverene haklı fesih imkânı vermeyeceğine hükmedilmiştir. ( 22. HD., E. 2017/25239 K. 2019/20861 T. 12.11.2019)

7- Yargıtay 22HD., E. 2019/7908 K. 2019/22799 T. 10.12.2019. kararına konu olan uyuşmazlıkta; işçi, “üretim müdürü dediğimiz kişi tam anlamıyla beceriksiz ve cehalet abidesidir. Sıralayacak olursak bunlar kim, neden ve neye göre seçtiğini merak etmekteyiz” şeklinde ifadeler kullanmıştır. Yargıtay bu ifadelerin, eleştiri niteliğinde olduğundan, ifade özgürlüğü çerçevesinde haklı fesih sebebi teşkil etmeyeceğini belirtmiştir.

8- Yargıtay 9HD., E. 2015/27643 K. 2016/7929 T. 31.3.2016. kararına konu olan uyuşmazlıkta; “Davacının sosyal paylaşım sitesinde “iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan adamlar müdür olursa basit bir resmi yazıya cevap yazmayan gerizekalılar şef olur ...’de iş hayatı saçma sapan ilerliyor” şeklinde paylaşımda bulunduğu görünmektedir. Yapılan paylaşımın davalı işyerine yönelik olduğu davacının söz konusu hakaret ve sataşma içeren paylaşımının işverene haklı fesih imkânı verdiği”.

9- Çok sayıda sosyal medya uygulaması, içerik üretmenin yanı sıra başkaları tarafından üretilen içeriklerden hoşnut olma ve destekleme anlamı taşıyan beğeni (like) özelliğine sahiptir. Ayrıca yine başka kullanıcılar tarafından oluşturulan bir gönderinin kopyalanarak veya alıntılanarak tekrar paylaşılması da mümkündür.

Somut olayda işyerinde örgütlenen sendika, özellikle sendikaya üye olan işçilerin iş sözleşmelerinin sendikal nedenle feshedildiğini iddia ederek, bu işçiler tekrar işe alınana dek ilgili şirket ürünlerinin satın alınmaması yönünde bir boykot başlatmıştır. Tüketici boykotu olarak değerlendirilen bu eylem, işyerinde çalışan işçiler tarafından da desteklenerek, sendikanın boykota çağrı amacıyla hazırladığı ve sitesinde yayınladığı görsel, bir işçi tarafından kendi sosyal medya sayfasında (Facebook) tekrar paylaşılmış; birçok işçi tarafından ise aynı görsel beğenilmiştir. İşveren, sendikanın ilan ettiği boykotu, beğeni ve paylaşım yoluyla destekleyen işçilerin sözleşmelerini haklı nedenle feshetmiştir.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 4.6.2015, 21301/11054. Sayılı kararında, işçinin “işten atılan işçiler geri alınana kadar tüketimden gelen gücümüzü kullanalım lütfen…” ifadelerinin bulunduğu görseli beğenmesini değerlendirmiştir. İşçinin beğeni eylemi, baskı grubu oluşturmaya yönelik demokratik bir hak ve sendikal faaliyetler kapsamında Anayasa’dan kaynaklanan sendikal hakkın kullanımı olarak nitelendirilmiştir. Sonuç olarak Mahkeme isabetli bir karar vererek, feshin geçersizliğine ve işçinin işe iadesine hükmetmiştir.

AİHM, 35786/19, T. 15.06.2021, Melike/Türkiye. kararında benzer bir değerlendirmede bulunmuştur. Mahkeme, "beğenme" ifadesi ile, yayınlanan içeriğe yönelik sempatinin ifade edildiği, aktif şekilde içeriğin dağılımının istenmediği ve bu kapsamda kalmak kaydıyla beğenme eyleminin sosyal medyada paylaşım yapma ile aynı öneme sahip olmadığı kanaatindedir.

10-Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2018/10718, K. 2019/559, T. 10.01.2019. sayılı kararında “WhatsApp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içerisinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve üçüncü kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmalarını etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunması esastır” şeklinde bir hüküm kurmuştur.

11- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2016/2778, K. 2017/422, T. 23.1.2017. kararda işçi, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden, “şunu anladım artık bu işyerinde g.t sayısı beyin sayısından fazla olduğu için bu işyeri değişmez de değişmez, yahu bu kadar mı çapsız var bu işyerinde uğraş uğraş bitmiyor, her gün biri çıkıyor, valla o kadar çapsızı face imden attım ve engelledim ki arkadaş sayımdan fazla oldu” şeklinde bir paylaşım yapmıştır. İşçinin sözleşmesi işveren tarafından derhal feshedilmiştir. Yargıtay yaptığı değerlendirmede işçinin paylaşımının, işverenin şeref ve namusa dokunacak sözler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, feshin haklı nedene dayandığı kanaatine varmıştır.

12-İşçinin, işveren veya işveren vekiline karşı hakaret içeren sözleri sonrası işverenden özür dilemesi halinde, bu durum işveren tarafından dikkate alınabilir. Ancak Yargıtay bu konuda verdiği bir kararda, işveren vekiline herkesin önünde küfür ve hakaret eden işçinin sonrasında özür dilemesinin haklı feshi ortadan kaldırmayacağı yönündeki görüşünü belirtmiştir.(Y22HD., E. 2017/6564, E. 2017/6237, T. 27.03.2017. )

KAYNAKÇA:
Baybora, Dilek (2017) “Yargı Kararları ile Sosyal Medyada Konuşmanın İş Sözleşmesine Etkisi”, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, S.56, C.14, s.a.1705-1740.
Çalışkan Yıldırım, Aslı/ Uğur, Ömer (2022) “İşveren Bakımından Fesih Sebebi Olarak İşçinin Sosyal Medya Kullanımları” İstanbul Hukuk Mecmuası, C.80, S.4, s.a.1169-1222.
Çelik, Kübra Deniz (2019), Sosyal Medya Kullanımının İş Sözleşmesine Etkisi, İstanbul, On İki Levha.
Dönmez, Utku/ Okutan Bilge (2019) Yargıtay Kararları Işığında Sosyal Medya ve İş İlişkisi, İstanbul, Legal.
Keser, Hakan (2022) “İş Sözleşmesinin Feshinde İşçinin Sosyal Medya Paylaşımlarının Geçerli veya Haklı Sebep Olarak Değerlendirilmesi”, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, C.19, S.74, s.a.519-562.
Oğuz, Özgür (2022) “Yargıtay Kararları Işığında İş Sözleşmesinin İşçinin Sosyal Medya Kullanımı Nedeniyle İşveren Tarafından Feshi”, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, C.19, S.76, s.a.1175-1203.
Okumuş, Ali (2006) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığı Türkiye’de İfade Hürriyeti, Ankara, Adalet. Okur, Zeki (2006) “İş Hukukunda İşçinin Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü”, Kamuİş Dergisi, C.8, S.4. https://www.tuhis.org.tr/pdf/842.pdf, s.e.t. 20.03.2020.
Öktem Songu, Sezgi (2013) ‘Anayasal Bir Temel Hak Olarak İfade Özgürlüğü’nün İşçi Açısından İşyerindeki Yansımaları’, Prof. Dr. M. Polat SOYER'e Armağan, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.15, Özel S., s.a.609-650.
Özyurt, Vûslat (2021) “Sendikanın Boykot Çağrısına İlişkin Sosyal Medya İçeriğinin İşçi Tarafından Beğenilmesinin/Paylaşılmasının İş Sözleşmesine Etkisi: Yargıtay’ın Farklı Yaklaşımları Üzerinden İşçinin Sadakat Borcu ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bir Değerlendirme”, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.6, S.1, s.a.425-473.
Savaş Kutsal, F. Burcu/Kolan, Selen (2019) “Paylaşmadan Önce Dikkat İşçilerin İşyeri Dışında Sosyal Medya Kullanımları Üzerine Hukuki Bir Değerlendirme” Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, C.16, S.62 s.a.491-562
Ünlü, Semih (2020) “Sosyal Medya Kullanıcıları Tarafından Gerçekleştirilen Yaygın Kişilik Hakkı İhlallerinin Örneklenmesi” Selçuk Hukuk Kongresi Özel Hukuk Tebliğleri Tam Metin Kitabı, s.a.21-38.
Yıldız, Gaye Burcu (2018) “İşçinin Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle İş Sözleşmesinin Feshi Konusunda İki Farklı Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi” Sicil İş Hukuku Dergisi, C.0, S.39, s.a.105-112.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yargı Kararlarına Göre İşçinin İfade Özgürlüğü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
07-01-2025 - 10:11
(15 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
112
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 saat 4 dakika 4 saniye önce.
* Ortalama Günde 7,00 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 17057, Kelime Sayısı : 2032, Boyut : 16,66 Kb.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2265
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04624701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.