Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Görevden Uzaklaştırma

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

Yazarın Notu
Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi Temmuz 2016 C: 21 S: 7 yayınlanmıştır s.27-35

G
ÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA


M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı

• Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi Temmuz 2016 C: 21 S: 7
s.27-35


Giriş

657 sayılı yasanın 137.maddesinde “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.” Şeklinde tanımlanmıştır. Buradaki temel amaç; sorunlu kamu görevlilerinin görevleri başlarında kalmaları halinde, çalıştıkları kurum veya bu kurumun hizmetlerinden faydalanan vatandaşların bir zarar vermelerine engel olmak, açılan soruşturmaların sağlıklı yürütülmesi ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi için kamu görevlisinin görevi ile fiilen ilişkisinin kesilmesinin sağlanmasıdır.
Görevden uzaklaştırma tedbiri bugünlerde yoğun bir şekilde uygulanmaya başlandığından belediye yetkilileri için konuya açıklık getirmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır.
Görevden uzaklaştırmanın hukuki niteliği nedir?
Görevden uzaklaştırmanın, yalnızca yürütülen soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle sup delillerinin ortadan kaldırılmasını engelleyen bir önlem olmadığı, memurun işlediği ileri sürülen supun niteliğine ve yürüttüğü görevin önemine göre, görevi başında kalmasının sakıncalı olduğu kanaatine varılan hallerde , kamu hizmetinin düzenli , sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hizmetten yararlananların güven duygusunun sarsılmasının önüne geçilmesini amaçlayan geçici bir tedbir olduğu sonucuna varılmaktadır. Aynı maddelerde, delillerin toplanması evresi olan soruşturma süreci sonrasında, kovuşturma sırasında da görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına olanak tanıması, varılan sonucu desteklemektedir. Şüphesiz ki, bu tedbirin uygulanması görevden uzaklaştırılan kişinin suplu olduğu anlamına gelmemektedir. (DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2010/890 K. 2013/2890 T. 9.10.2013 )
Görevden uzaklaştırmaya yetkisini kim kullanabilir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 138. maddesinde görevden uzaklaştırmaya yetkili amirler; atamaya yetkili amirler, bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar olarak sınırlı bir şekilde sayılmış olup, memur güvenliği gereği görevden uzaklaştırma yetkisi her üste değil, ancak anılan maddede belirtilen amirlere tanınmıştır. Bu nedenle belediyelerde atamaya yetkili amir olan belediye başkanı tarafından bir memur hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanabilir.
Söz konusu maddede bakanlık ve genel müdürlük müfettişlerine görevden uzaklaştırma yetkisi verildiğinden belediye müfettişleri/Teftiş kurulu müdürü/Teftiş kurulu başkanı memurlar hakkında doğrudan görevden uzaklaştırma kararı veremez ancak düzenleyeceği raporda belediye başkanına ilgili memurun görevden uzaklaştırılması için teklifte bulunabilir. Belediye başkanı öneri ile bağlı olmayıp dilerse teklife rağmen görevden uzaklaştırma kararı vermeyebilir.

Görevden uzaklaştırmada Belediye Başkanın takdir yetkisi var mıdır?

DMK 137-145. maddelerinde düzenlenen görevden uzaklaştırma; hakkında disiplin soruşturması yürütülen memurun “kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde” 3 ayı geçirmeyecek biçimde görevinden uzaklaştırılabileceğini öngörmekte ve bu konuda amire takdir yetkisi vermektedir. Ayrıca, hakkında soruşturma yürütülen devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerine devama engel olmadığı hallerde, görevden uzaklaştırma tedbirinin her zaman kaldırılabileceğini belirtmektedir. Burada, gerek “kamu hizmetinin gerektirdiği haller” in ve gerekse “hizmete devama engel olmayan hallerin” neler olduğunun yasada tam olarak açıklanmamış olması belediye başkanının her iki konuda da takdir yetkisine sahip olduğunu göstermektedir.

İdarenin takdir yetkisi, belirli sınırlar içinde kullanılması gereken bir yetki olup yargı denetimine tabidir. Yargı denetimi, idari takdir yetkisinin; yasaların öngördüğü sınırlar içinde kalıp kalmadığı, hukuka aykırı bir tutum ve davranışı içerip içermediği ve kamu yararı için kullanılmış olup olmadığı yönünden, kısıtlı bir biçimde yapılır.

İdarenin takdir yetkisini, keyfi işlem yapabilme ya da davranışta bulunabilme aracı olarak görmeyip, işlem tesis etme sürecinde gerekli inceleme ve araştırmaları yapıp olumlu bir kanıya ulaşıldığında, kanısını somut olarak destekleyen olgularla birlikte kullandığı ve bu yetkiyi kullanırken, hukukun evrensel ilkelerine ve anayasal ilke olan eşitlik ilkesine uygun davrandığı kabulü altında idari yargı, takdir yetkisini, “sadece işlemin amaç unsuru bakımından, kamu yararı ve kamu hizmetinin gereklerine uygunluk açısından denetleyecektir.
Bir diğer ifadeyle, disiplin kararlarının yargısal denetimi yapılırken; memurun işlediği eylemin maddi olarak meydana gelip gelmediği, söz konusu eylemin disiplin suçu teşkil edip etmediği, eylemin suçlanan memur tarafından işlenip işlenmediği, memurun eylem anında cezai ehliyetinin olup olmadığı, uygulanan disiplin cezasının suça uygunluğu, cezanın adalet, insaf ve ölçülülük ilkelerine göre kabul edilebilirliği ve sonuç olarak yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olup olmadığı araştırılmalıdır.

Hakkında Adli Soruşturma başlatıldığı gerekçesiyle memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilebilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137.maddesinde "Görevden Uzaklaştırma Devlet Kamu Hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet Memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir" hükmü yer almıştır.
Görüldüğü gibi görevden uzaklaştırma ilgililer hakkında yapılacak soruşturmanın esenliğini sağlamak amacıyla uygulanan geçici bir işlem olup, bir memurun görevden uzaklaştırılabilmesi için hakkında soruşturma açılması veya mahkemelerce cezai kovuşturma yapılması ve ilgilinin iş başında kalmasının gördüğü kamu hizmeti bakımından sakıncalı bulunması gerekmektedir. Sakıncanın hangi hallerde doğacağı kanunla belirtilmediğine göre bunun tespitinde idareye takdir hakkı tanınmış bulunmaktadır. İdarenin takdir hakkını bu yönde kullanıp kullanmadığı idare mahkemesince denetlenecektir.(Danıştay 5.Daire T.25.05.1985 E.1982/811 K.1985/4210)

Başbakanlığın 2005/14 sayılı Genelgesinin 3.maddesinde “Kamu görevlisi hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri, ancak ilgili personelin yürütmekte olduğu görevin yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde açık ve güçlü bir ihtimal bulunması halinde uygulanacaktır.” Şeklinde düzenleme bulanmaktadır.

657 sayılı yasanın 140.maddesinde “Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler.” Hükmü yer almaktadır. 657 sayılı yasanın 141/1.maddesinde “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.” Hükmü yer almaktadır.

Ayrıca yasanın 143/ç.maddesinde, “Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler” in görevlerine iadesinin gerektiği düzenlenmiştir. Bu durumda “memurluğa engel olmayacak bir ceza” öngörülen ceza soruşturmalarında memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilmemelidir. Ancak görevlinin soruşturmayı etkileyecek konumda bulunması, delilleri karartacak pozisyon ve imkan dahilinde bulunması durumunda görev yeri değişikliği veya görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmalıdır.

657 sayılı yasanın 145/2.maddesine göre, “görevden uzaklaştırma bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir olan belediye başkanı ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder.”
“ Kamu hizmetinde kalması sakıncalı görülen memur hakkındaki görevden uzaklaştırma işleminin, her iki ayda bir ilgili memurun durumu incelenilerek yeni bir karar vermek suretiyle mevzuata uygun gerçekleştirilmesi gerekirken, yargılamanın sonuçlanması esas alınarak belirsiz bir süreye bağlanması hukuka aykırıdır. “ (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1993/422 K. 1995/1015 T. 16.3.1995)

Belediye başkanı, memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verdikten sonra disiplin soruşturması başlatması zorunlu mudur?

Görevden uzaklaştırılan memur hakkında 10 iş günü içinde disiplin soruşturması açılması zorunludur. Aksi halde görevden uzaklaştırma kararı sona erer. “Görevden uzaklaştırmada söz konusu edilen 10 günlük sürede dikkat edilmesi gereken husus 10 gün değil 10 iş gününden bahsediliyor olmasıdır. Dolayısıyla tatil günleri bu 10 günlük süreden sayılmaz.”

Ancak 31 Temmuz 2016 Tarihli ve 29787 Sayılı Resmî Gazete’ de yayınlanan 669 sayılı olağanüstü KHK ‘nın 3. Maddesi ile “15/07/2016 tarihinden sonra Milli güvenlik gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan kamu görevlileri hakkında ilgili mevzuatında öngörülen soruşturma açma süreleri uygulanmaz.” Düzenlemesi getirilmiştir.

Disiplin soruşturması açılması halinde görevden uzaklaştırma 657 sayılı yasanın 145/1.maddesine göre en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır. 657 sayılı yasanın 142.maddesine göre ,Soruşturma sonunda düzenlenen raporda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma önerilmemiş diğer disiplin cezaları önerilmişse veya suç tespit edilmediğinden savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığı şeklinde rapor düzenlemiş ise memur için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, atamaya yetkili belediye başkanınca derhal kaldırılmalıdır.

Ancak 675 sayılı KHK gereğince “Soruşturma süreleri
MADDE 13- (1) 15/7/2016 tarihinden 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla olağanüstü halin ilan edilmesine kadar geçen süre zarfında ve olağanüstü halin devam ettiği süre içinde görevden uzaklaştırılanlar hakkında ilgili mevzuatta bu tedbir için öngörülen süre sınırlaması, olağanüstü hal süresince uygulanmaz.” Başka bir ifadeyle 3 aylık süre kısıtlaması kaldırılmıştır.


Görevden uzaklaştırma kararı kaldırılan memur eski görevine mi döner?

657 sayılı Kanunun 137. maddesi hükmü ile haklarında soruşturma açılan memurların kamu hizmetlerinin esneklikle yürütülmesinin sağlanması amacıyla ve bu amacın zorunlu kılması halinde ilgililerin geçici olarak ve fiilen görevlerinden alınmaları konusunda idareye olanak sağlanmakta, bu madde gereğince tesis edilen işlemler sonucunda ise ilgililerin kadro ünvanlarında bir değişiklik meydana gelmemektedir.
657 sayılı Yasanın 137. maddesinde bulunan görevden uzaklaştırma niteliğinde bir işlem olup, davacının soruşturma sonuçlandırılıncaya kadar asıl kadro ünvanı saklı kalmak koşuluyla görevi ile ilişiğinin fiilen kesilmesi zorunludur. (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1986/1371 K. 1988/1903 T. 16.6.1988)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 141. maddesinin 1. fıkrasında, görevden uzaklaştırılan memurların kanunda öngörülen hak ve yardımlardan yararlanmaya devam edecekleri, 142. maddesinde ise, soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına gerek duyulmayan devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma önleminin 138. maddede belirtilen yetkililerce derhal kaldırılacağı hükme bağlanmış; 143. maddesinde de, görevden uzaklaştırılan memurun tekrar göreve başlatılmasının zorunlu olduğu durumlar sayılmıştır.

657 sayılı Yasanın görevden uzaklaştırma müessesinin düzenlendiği 137 ve devam eden maddelerinde, görevden uzaklaştırılan memurun bu önlemin kaldırılması sonucu eski görevine ve görev yerine iade edileceği yolunda açık bir hüküm bulunmamakta ise de, yukarıda belirtilen yasal düzenleme karşısında, görevden uzaklaştırılmakla görevi ile ilişkisi fiilen sona eren ancak hukuki bağı devam eden memurun, görevden uzaklaştırma önleminin kaldırılmasıyla birlikte, hizmet gereklerinin zorunlu kıldığı durumlar ayrık olmak üzere eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerektiği açıktır. (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1992/5699 K. 1993/609 T. 15.2.1993)

Ancak 673 sayılı KHK DA “Görevden uzaklaştırılanlarm iade usulü
MADDE 8- (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin görevlerine iadesi, halen bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir.” Düzenlemesi yapılmıştır.

Göreviyle ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan dolayı gözaltına alınan veya yargı mercilerince tutuklanmasına karar verilen memur bu hallerin ortadan kalkmasından itibaren 10 gün içerisinde göreve başlamadığı takdirde istifa etmiş sayılır mı?

Hakkında disipliner veya cezai nitelikte olmak üzere idari ve adli makamlarca kovuşturma başlatılan bir memurun kamu hizmetinin ve kovuşturmanın esenliğini sağlamak amacıyla görevden uzaklaştırılması Yasanın 138. maddesinde unvanları sayılan yetkililerin takdir yetkisi içinde olmasına karşın ilgili memurun bir suç nedeniyle tutuklanması veya gözaltına alınması hallerinde, bu yoldaki kararların içeriği nedeniyle, idari makamların memurların görevden uzaklaştırılması konusunda bir takdir yetkileri bulunmamaktadır. disiplin kovuşturmasına bağlı olarak memurun görevden uzaklaştırılmasının takdire bağlı olması nedeniyle yasa koyucu bu yetkinin kullanımını belli bir süreyle sınırlamak gereğini duymuş ve 657 sayılı Yasanın 145. maddesiyle bu sürenin en çok 3 ay olduğu belirtilerek bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memurun görevine başlatılacağı açıkça hükme bağlanmıştır.

Ceza kovuşturmasına bağlı olarak ve yine takdir yetkisinin kullanımı sonucu görevden uzaklaştırılan memurlar bakımından ise yasa koyucu, durumun disiplin kovuşturmasına göre daha ağır bir yönü bulunduğunu göz önünde tutarak, görevden uzaklaştırmayı belli bir süre ile sınırlamamış buna karşılık memurun durumunun her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder" biçimindeki hükmüyle bu hususa işaret etmektedir.

Göreviyle ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan dolayı gözaltına alınan veya yargı mercilerince tutuklanmasına karar verilen memurlar ise gözaltına alınmak ve tutuklanmak suretiyle görevlerinden uzaklaşmak zorunda kaldıklarından haklarında ayrıca idarece görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmasına esasen gerek yoktur. Gözaltına alma veya tutuklama süresinin uzatılıp kısaltılması 138. maddede sözü edilen yetkililerin iradesi dışında kaldığı gibi bu yetkilerin bu yoldaki kararları kaldırmaları da hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle gözaltına alınmak veya tutuklanmak suretiyle görevinden uzaklaşmak zorunda kalan memurlar için yapılacak iş, gözaltına alınmalarına ilişkin kararın veya haklarındaki tutuklama kararının kaldırılması üzerine hemen kurumlarına başvurarak göreve başlatılmalarını istemek zorundadır. Tutukluluk hali sona ermesine rağmen tahliye tarihi izleyen on gün içinde izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve başlamadığı takdirde ilgili memur 657 sayılı yasanın 94. Maddesine göre görevden çekilmiş sayılması gerekir.

Tutuklama kararının mahiyeti ve Yasanın tutuklanan memurların durumlarının, ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan memurlardan farklı olarak, belirli zaman aralıklarıyla incelenip göreve dönüp dönmemeleri hakkında bir karar vermek ve ilgiliye de yazı ile tebliğ etmek konusunda idareye herhangi bir görev yüklememiştir. (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1987/550 K. 1987/2124 T. 30.12.1987)
Görevden uzaklaştırılan memurun görevi nasıl yürütülecektir?
657 sayılı yasanın 86. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir." hükmü uyarınca yerine bir vekil atanmak suretiyle görevin ifa edilmesi olanaklıdır. Yasa koyucu bu şekilde, ilgilinin görevden uzaklaştırılması nedeniyle verilen hizmetin aksamaması için idareye bir olanak tanımış bulunmaktadır.

Görevden uzaklaştırılan memura maaş ödemesi yapılır mı?

657 sayılı yasanın 141. Maddesine göre ; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. “ Danıştay 5.D 15.02.1985 tarih ve 81/939 esas, 85/392 sayılı kararında “görevden uzaklaştırılan memurlar bu süre içinde aylıklarının üçte ikisinin ödeneceği ve sosyal haklarının devam edeceği” belirtilmiştir.

Görevden uzaklaştırılan memurun maaşının 1/3 ünün kesilmesi dışında, sosyal hak ve yükümlülüklerinde bir kısıtlama veya kayıp olmaz.

657 sayılı yasanın 141.maddesinin madde gerekçesinde “. Memurun, görevinden uzaklaştırılmakla kesin olarak Devlet Memurluğundan çıkarılacağı veya Devlet Memurluğuna engel olabilecek bir hüküm giyeceği belli değildir. Bir taraftan hizmetin selameti için memuru görevinden uzaklaştırmak lüzumu kabul edilirken, öte yandan şüpheli bir sonuç için aylığının tamamen veya kısmen kesmek, onu ve geçindirmeye mecbur olduğu ailesi fertlerini sefalete bırakmak uygun görülmemiş, memurun her türlü hak ve yükümlülükleri devam ettirilmiştir. Memurun görevinden uzakta kaldığı süre ne kadar uzun olursa alınan bu haklar devam edecek hatta yetkili mahkemelerce tutuklanmasına karar verilse bile, tutuklu kaldıkları sürece yine haklarını kaybetmeyeceklerdir. » seklinde açıklamada bulunulmaktadır. (http://www.memurlar.net/haber/14102/-Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği (Seri No 13)

Yasanın 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, görevden uzaklaştırılan memurların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Sayıştay Genel Kurulu’nun 03.05.1984 gün ve K. 4388/15 ve yine 12.12.1983 gün ve K.4312/2 sayılı kararlarında; görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde yan ödeme ve özel hizmet tazminatlarının üçte ikisinin ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Memur görevden uzaklaştırıldığı için maaşın ödenmeyen kısmını ne zaman talep edebilir?

657 sayılı Kanunu`nun 137. maddesinde, görevden uzaklaştırma, kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olarak tanımlanmış, 140. maddesinde de, haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan devlet memurlarının da görevden uzaklaştırılabileceği belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 143. maddesinde ise görevinden uzaklaştırılan memurun göreve tekrar başlatılmasının zorunlu olduğu haller tek tek sayılmış ve bu arada ( b ) bendinde, yargılamanın men`ine veya beraatine karar verilenlerin hakkındaki kararların kesinleşmesi halinde idareye görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması konusunda yükümlülük getirilmiş olup, 144. maddede de, "140 ve 142 nci maddelerle 143 üncü maddenin a, b, c fıkralarında yazılı olanlar hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri, devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir." hükmüne yer verilmek suretiyle maddede öngörülen koşullarda, görevinden uzaklaştırılan memurların görevlerine döndürülüp döndürülmemesi hususunda idarelere takdir yetkisi tanınmıştı.

Diğer taraftan, yine aynı kanunun değişik 141. maddesinde, "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendisine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerdeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir." hükmü yer almıştır.

Görüldüğü gibi yasa koyucu, 143. madde ile haklarında mahkemece cezai kovuşturma yapıldığı için görevinden uzaklaştırılan devlet memurları hakkında verilecek beraat kararının kesinleşmesi halinde görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasını zorunlu kılmış, ayrıca, 144. madde ile de görevden uzaklaştırma tedbirinin daha önce de kaldırılması konusunda idareye takdir yetkisi tanınmıştır. Bununla birlikte, 144. madde uyarınca göreve iade edilenlerin, görevden uzakta geçirdikleri süre için aylıklarından yapılan kesintilerin ödenmesi ve bu sürenin intibaklarından değerlendirilmesi ancak, 143. maddede sayılan durumların gerçekleşmesi ile mümkündür. Diğer bir anlatımla, haklarında verilecek beraat kararı kesinleşmeden ilgililerin görevlerine iade edilmeleri konusunda idareye takdir yetkisi verildiği halde, bu takdir yetkisinden hareketle görevlerine iade edilenlerin aylıklarından yapılan kesintilerin ödenmesi için haklarındaki beraat kararının kesinleşmesi zorunlu kılınmıştır.

Bu durum karşısında, davacının açıkta geçirdiği sürede maaşından yapılan kesintilerin, hakkındaki yargı kararının kesinleşmesi üzerine 141. maddenin 2. fıkrası gereğince idarece kendiliğinden ödenmesi gerekmektedir. Nitekim davaların 1986 yılında görevine iade edildikten sonra yaptığı başvuru üzerine verilen, 15.1.1987 gün ve 3945 sayılı cevapta da idarece yargı kararının kesinleşmesinden sonra isteğinin yerine getirileceği bildirildiği gibi davacı hakkında verilen beraat kararının kesinleşmesi üzerine 14.1.1993 günlü olur ile de intibakının idarece re`sen yapıldığı, ancak fark ödemelerinin verilmediği anlaşılmaktadır. Olayda olduğu gibi işlem yapma konusunda yükümlülük getiren yasa kuralına karşı idarelerin hareketsiz kalmaları halinde, ilgililerin 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca idareye başvurarak işlem tesis ettirmel

Bu durumda, hakkındaki beraat kararının kesinleşmesi üzerine davacının 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca 28.1.1993 tarihinde idareye başvurması ve bu başvurusuna 60 günlük cevap süresi içinde ve 29.3.1993 tarihine kadar bir cevap verilmemesi üzerine bu hususu isteğinin reddi sayarak 10. maddenin 2. fıkrasında belirtilen ikinci 60 gün içinde ve 26.5.1993 tarihinde, yani 58. günde açtığı davanın süresinde olması karşısında, davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekir. (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1995/3829 K. 1996/1282 T. 26.3.1996)

Tutukluluğu kaldırıldığı için görevine iade edilen ancak soruşturması devam eden personelin açıkta kaldığı sürede kesilen maaşı ödenir mi ve kıdem ve terfisi yapılır mı?

Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Değişik 141 inci maddesinde; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.
143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.”, 143 üncü maddesinde; “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:
a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler;
b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;
c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;
ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;
Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hükümlerden, tutukluluk hali kalktığı için görevine iade edilmekle birlikte hakkında yürütülen soruşturma devam eden memura görevinden uzak kaldığı süre içinde aylığından kesilen üçte birlik meblağın geri ödenmesinin ve görevden uzakta geçirdiği sürenin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde sayılabilmesinin soruşturma veya yargılama sonunda verilecek kararın 143’üncü maddede sayılan hallerden birisi kapsamına girmesi şartına bağlıdır.(Devlet personel başkanlığının 15/04/2009-5638 sayılı görüşü)

Görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan memurlara bu süre içinde aylıklarının 2/3’ü ödenecek olup, bunlara maaşlarından yapılan 1/3 oranındaki kesintilerin iade edilebilmesi için; haklarında yargılamanın men’ine veya beraatına karar verilmesi, hükümden evvel haklarındaki kovuşturmanın genel af ile kaldırılması ya da görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hüküm giyip cezalarının ertelenmesi hallerinden birisiyle haklarındaki kararların kesinleşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, göreve dönen memurun aylığı göreve döndüğü tarih itibariyle yeniden tam olarak ödenmeye başlanılacak olmakla beraber, görevde olmadığı süreye ilişkin olarak yapılan kesintilerin kendisine iade edilmesi ancak anılan 143’üncü maddede yer alan koşulların gerçekleşmesine bağlı kılınmıştır. “Sayıştay 6.Dairesinin 14.04.2015 tarih ve 228 sayılı kararı ,Sayıştay 7.Dairesinin 6.10.2015 tarih ve 43 sayılı kararı)

Görevden uzaklaştırıldığı süre zarfından memur üst öğrenimini bitirse intibakı nasıl yapılacaktır?

10.03.1988 tarihli Başbakanlık Devlet Personel Dairesi başkanlığının görüş yazısında Devlet memurlarının görülen lüzum üzerine görevlerinden uzaklaştırılmaları konusunun 657 sayılı kanunun 137-145 nci maddeleri ile düzenlendiği bilinmektedir. Söz konusu maddelerin birlikte değerlendirilmesi görevden uzaklaştırılanların memuriyet sıfatının sona ermediğini ortaya koymaktadır. Hal böyle olunca, görevden uzaklaştırıldıkları süre zarfında üst öğrenimi bitirenlerin 657 sayılı Kanunun değişik 36 nci maddesinin (A) bendinin 12/d işaretli fıkrasındaki "Memuriyette iken... üst öğrenimi bitirenler...” ifadesinin kapsamına girdiği kabul edilerek haklarında bu esasa göre işlem yapılması uygun mütalaa edilmektedir.” Şeklinde görüş belirtilmiştir.

Göreve iadenin zorunlu olduğu haller nelerdir?

Memurun göreve tekrar başlatılmasının zorunlu olduğu haller 657 sayılı yasanın 143. Maddesinde düzenlenmiştir.Buna göre;
a)Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler;
10 iş günü içinde soruşturma başlatılmazsa veya 3 ay içinde disiplin soruşturması sonuçlanmaz ise göreve iade edileceğini de belirtelim.

b)Yargılamanın men'ine veya bereatine karar verilenler;

Yapılan adli soruşturma ve kovuşturmanın bitmesine, yetkili mahkemece davanın beraatle sonuçlandırılması ve bu kararın kesinleşmesine müteakip memurun göreve iadesi zorunludur. Ayrıca 4483 sayılı yasaya göre yapılan ön inceleme sonrasında soruşturma izninin verilmemesine ilişkin kararın kesinleşmesi sonrasında da göreve iade zorunludur.

c)Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;

Mahkemece karar verilmeden ceza davası devam ederken af çıkması ve suçun af kapsamında kalması halinde göreve iade zorunludur.

ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;
657 sayılı yasanın 48.maddesi ile 98/b.maddesi kapsamında somut olarak mahkemece verilen ve ertelenmeyen ceza miktarının 1 yılın altında olması halinde veya 2 yıla kadar olan ve ertelenen hapis cezalarında göreve iade zorunludur.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen memurun göreve başlatılması gerekir mi?

657 sayılı yasanın 143 .maddesinde erteleme konusuna yer verilmiş ancak daha sonra ortaya çıkan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi durumu düzenlenmemiştir. Ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında hukuki sonuç doğurmadığı ve 657 sayılı Kanun'un 143. maddesinde yer alan erteleme kurumuna göre sanığın daha lehinedir. Bu nedenle maaşından her ay kesilen 1/3 oranındaki kesintilerin ilgiliye ödenerek göreve başlatılması gerekir. (DANIŞTAY 5. DAİRE E. 2009/2547 K. 2012/4980 T. 2.7.2012)

Belediye başkanı istediği zaman görevden uzaklaştırma kararını kaldırabilir mi?

Yasanın 144.maddesine göre, soruşturma veya kovuşturma devam ederken dahi, “Devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir.”

Görevden uzak geçirilen süre derece ve kademe ilerlemesinde değerlendirilir mi?

Göreve iade edilen memurun, görevden uzakta geçirdiği süre, derecesindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.(m.141)

Görevden uzaklaştırma kararı nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir mi?

Danıştay 5.Dairesinin 19.01.2004 tarih ve 2000/4550 esas, 2004/30 sayılı kararında (http://www.danistay.gov.tr) “görevden uzaklaştırma işlemi, davacının tutuklanması ve daha sonra da hakkında ceza davası açılması üzerine tesis edildiğinden; bu işlem nedeniyle, davacının acı ve üzüntüye düşmesi veya şeref ve haysiyetinin incinmesinden ve dolayısıyla manevi tazminatın koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği” ifade edilmiştir.
Tutuklanan sözleşmeli personel hakkında görevden uzaklaştırma işlemi yapılabilir mi?
657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli çalıştırılacak personelin çalışma usul ve esasları, 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” ile düzenlenmiş olup; söz konusu Esaslarda, görevden uzaklaştırılan veya tutuklanan personelin durumuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi bu Esaslarda hüküm bulunmayan durumlarda 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağına dair bir atıf da bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 1 inci maddesinde, “Teşkilat Kanunlarında özel hüküm bulunan kuruluşlar hakkında bu Esaslar uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır. Belediyelerin kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usûl ve esaslarını düzenleyen 5393 sayılı Belediye Kanununun 3 üncü maddesinde belediyenin organlarının; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanını ifade ettiği kayıt altına alınmıştır. Mezkur Kanunun 47 nci maddesinde ise görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyelerinin, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilecekleri hükme bağlanmıştır. 5393 sayılı Kanunda, tutuklanan veya görevden uzaklaştırılan sözleşmeli personelin durumuna yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi gereğince sözleşmeli statüde görev yapan belediye personelinden tutuklananlar hakkında 657 sayılı Kanunun 141 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığı, bu durumdaki personel hakkında hizmet sözleşmesindeki hükümlere göre işlem yapılması gerekir. .(Devlet personel başkanlığının 09/01/2012-24914 sayılı görüşü)

Tutuklandığı için görevden uzaklaştırılan -Belediye meclis üyesi-başkan yardımcısına maaş ödenir mi?

5393 sayılı Kanunun 39’uncu maddesi hükmü uyarınca, belediye başkanı ödenek karşılığında görev yapmaktadır. Belediye başkanlarının personel kanunlarına tâbi bir kadroya atanmaları hâlinde belediye başkanlığında geçen süreleri, memuriyette geçmiş sayılmaktadır. Anılan Kanunun 47’nci maddesinde de, görevden uzaklaştırılan belediye başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisinin ödeneceği ve başkanın bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam edeceği hüküm altına alınmıştır.

Belediye başkan yardımcıları da ödenek karşılığında görev yapmaktadırlar. Ancak, 5393 sayılı Kanunun 49’uncu maddesi çerçevesinde, belediye başkanı tarafından meclis üyeleri arasından yapılan görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak doğurmaz ve bu şekilde görevlendirilen başkan yardımcısının görev süresi belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Dolayısıyla, belediye meclis üyesi olarak seçilen ve başkan tarafından görevlendirilen başkan yardımcıları, 657 sayılı Kanunun 141’inci maddesi kapsamında devlet memurları için öngörülen, “görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir.” hükmüne tabi değillerdir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde, devlet memuru sayılmayan belediye başkan yardımcısına gerek 657 sayılı Kanunun 141’inci maddesi, gerekse sadece belediye başkanları için aylık ödeneğinin üçte ikisinin ödeneceğinin hüküm altına alınmıştır.

5393 sayılı Kanunda belediye başkan yardımcılarının görevden uzaklaştırılmaları halinde aylık ödeneklerinin 2/3 oranında ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Belediye meclis üyeleri arasından görevlendirme sonucu yürütülen başkan yardımcılığı, ödenek karşılığında yerine getirilen ve herhangi bir şekilde memuriyetle ilişkilendirilmeyen bir görevlendirmedir.(Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı 27.01.2015 tarih ve 39961 sayılı tutanak)

Sonuç;
Görevden uzaklaştırma tedbiri yeni bir uygulama olmayıp 657 sayılı yasa ile düzenlenmiş olup 1965 yılından beri uygulanan ihtiyati bir tedbirdir. Ayrıca, kamu görevlilerinin makamı, mevkisi ve statüsü ne olursa olsun görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına engel değildir. Kamu görevlileri için yasada düzenlenen bu süreç şu şekilde işlemektedir:

• Görevden uzaklaştırma bir ihtiyati tedbir kararıdır.
• Bunun sonrasında derhal ilgili makamlarca suç unsuru bulunup bulunmadığı soruşturulmaktadır.
• Suçsuz bulunan kamu görevlileri mahrum bırakıldıkları hakları ile birlikte görevine iade edilmektedir.
• Suçlu bulunanlar hakkında ise idari ve cezai işlemler yasaların çizdiği çerçevede yapılmaktadır.

Kaynakça;
ATAY, Ender Ethem, İdare Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2006
ERSERT,Mahmut “Devlet Memurlarının ve Diğer Kamu Görevlilerinin Görevden Uzaklaştırılması ve Özellik Arz Eden Durumlar-1”, Maliye ve Sigorta Yorumları Dergisi, Yıl: 20, Sayı: 458, Şubat 2006, s. 178

ERSERT,Mahmut,” Devlet Memurlarının ve Diğer Kamu Görevlilerinin Görevden Uzaklaştırılmasında Özlük ve Parasal Hakları Konusunda Özellik Arz Eden Durumlar–3”,
, Yıl: 20, Sayı: 464, Mayıs 2006, s. 58
GÖZÜBÜYÜK, A. Şeref, Yönetim Hukuku, Güncelleştirilmiş 26. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2008.
İĞDELER, Serdar. “Disiplin Hukuku ve Uygulaması”, www.Erbaa.gov.tr, s.1–33
SEZER,Yasin – İPEK,Ali İhsan - HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASININ KAMU PERSONEL HUKUKUNA ETKİLERİ- TAAD, Cilt:1, Yıl:1, Sayı:3 (20 Ekim 2010) s.43-74
TAŞKIN, Ahmet, Kamu Görevlileri Disiplin Hukuku, Seçkin Yayıncılık,Ankara 2006.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Görevden Uzaklaştırma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
03-01-2017 - 16:20
(2631 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
8236
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 14 saat 19 dakika 5 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,13 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 35875, Kelime Sayısı : 4324, Boyut : 35,03 Kb.
* 3 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1933
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04081392 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.