Bu bilgilerin ışığında somut olaya bakıldığında; davacı avukatın, iş sahibinin kendisi yanında davayı takip etmek üzere başka bir avukata vekalet verdiğini ve bu avukatın Yargıtay’da yapılan duruşmaya iş sahibi adına katıldığını, kendisine 10.11.2005 günü tebliğ edilen Yargıtay bozma ilamı ile öğrendiği, ancak uzunca bir süre bekledikten sonra 29.12.2005 günü yapılan bozma sonrası, ilk oturumda ikinci avukatın kendisi yanında avukat olarak görevlendirilmesine karşı çıktığı ve Avukatlık Kanununun...

Av. Kanunu m. 172.ye göre davacı avukatın davalının başka avukat tarafından bu dosyada temsil edilmesine muvafakatının bulunmadığını bir hafta içinde müvekkiline bildirmediği, bu nedenle muvafakat etmiş sayılacağı, bu dosyada vekalet ilişkisinin halen devam ettiği, iş bu dosyanın takip tarihi itibariyle derdest olduğu ve davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının muaccel hale gelmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının Büyükçek...

Avukatlık Kanunu’nun 172. maddesine göre iş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatın yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir. Buna göre iş sahibi, ilk avukata göndereceği bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek, bu duruma muvafakat edip etmeyeceğini bildirmesini ister. Bir haftalık süre içerisinde avukat cevap vermez veya olumlu bir cevap verirse, her iki avukat işi birlikte yürütür. İlk avukatın, müvekkilinin bu talebine bir haftalık süre içerisind...
