Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14794 Esas 2016/11715 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Av. Kanunu m. 172.ye göre davacı avukatın davalının başka avukat tarafından bu dosyada temsil edilmesine muvafakatının bulunmadığını bir hafta içinde müvekkiline bildirmediği, bu nedenle muvafakat etmiş sayılacağı, bu dosyada vekalet ilişkisinin halen devam ettiği, iş bu dosyanın takip tarihi itibariyle derdest olduğu ve davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının muaccel hale gelmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.11.2012 gün, 2010/364 Esas, 2012/935 Karar sayılı ilamı ile aynı dosyada müvekkili olan dava dışı A ____ E ____'dan tahsiline hükmedildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir. O halde bu dava dosyası yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
(Karar Tarihi : 27/04/2016)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ____ ile davacı vekili avukat ____'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı avukat, davalının vekili olarak davalarını özenle takip ettiğini ancak vekalet ücretinin ödenmediğini, tahsili için başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacıya sadece İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin 2008/1826 Esas sayılı dosyasındaki davayı takip etme konusunda yetki verdiğini, diğer dosyalara vekalet koyarak ücret talep eden davacı avukatın talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli bilgi vermediğini, davacıya duyulan güvenin sarsıldığını ve vekillik ilişkisinin sözlü olarak sonlandırıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4149 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 24.298,00-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, Avukatlık ücretinin ödetilmesi için davalı iş sahibi hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı avukat, davalı iş sahibinin vekili sıfatı ile davalarını takip etmiş olup, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi yapılmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre davalı iş sahibi, davacı avukatı henüz azletmemiş olup, üzerine aldığı işi yapmaya devam ederken davacı avukat vekalet ücretinin ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır. Kural olarak bir alacağın ödetilmesini istemek ancak onun muaccel hale gelmesinden sonra mümkün olabilir. O halde üzerinde öncelikle durulacak sorun davaya konu edilmiş olan Avukatlık ücretinin muaccel olup olmadığıdır. HUMK'nun 62. (HMK m.73.) Maddesi hükmüne göre vekalet, hükmün kesinleşmesine kadar davanın takibi için gereken bütün muameleleri ifaya ve hükmün icrasına mezuniyeti kapsar. Bu kural Avukatlık Kanunu'nun 171. maddesinde de benimsenmiştir. Gerçekten bu maddenin 1. fıkrası hükmüne göre avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine ve yazılı sözleşme şartlarına göre sonuca kadar takip etmekle yükümlüdür. Hal böyle olunca davacı avukatın icra takibine konu edilen dava dosyalarından sonuçlanmış ve kesinleşmiş işler yönünden vekalet ücretine hak kazandığının kabulü gerekir. Takibe konu edilen ve 3. celseden itibaren başka avukatın da dahil olduğu kapatılan Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/26 Esas(Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/515 E.) sayılı dava dosyasında Av. Kanunu m. 172.ye göre davacı avukatın davalının başka avukat tarafından bu dosyada temsil edilmesine muvafakatının bulunmadığını bir hafta içinde müvekkiline bildirmediği, bu nedenle muvafakat etmiş sayılacağı, bu dosyada vekalet ilişkisinin halen devam ettiği, iş bu dosyanın takip tarihi itibariyle derdest olduğu ve davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının muaccel hale gelmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacı avukatın bu dosya yönünden vekalet ücreti alacağının Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.11.2012 gün, 2010/364 Esas, 2012/935 Karar sayılı ilamı ile aynı dosyada müvekkili olan dava dışı A ____ E ____'dan tahsiline hükmedildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir. O halde bu dava dosyası yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
KARAR : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma Avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Avukatlık Kanunu MADDE 172 :İş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir.
       İş sahibi, ilk avukatın muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse muvafakat etmiş sayılır.
       İlk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akdi kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat etmiyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.
       İlk avukatın muvafakatı ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.M.Mustafa ÖZKUL
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-04-2019

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02345991 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.