|
6100 S.lı Hukuk Muhakemeleri Kanunu - Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [HMK. 201]
Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanunda senede karşı senetle ispat kuralı (veya tanıkla ispat yasağı) hakkındaki hükümler bazı ifade değişiklikleri ile kabul edilmiştir. Senede karşı ileri sürülen hukukî işlemlerin değeri senetle ispat kuralına ilişkin miktardan daha az olsa bile yine senetle ispat edilmelidir. (Şerh No: 10229 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:46)
Bilgi [HMK. 200]
Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanundaki senetle ispat kuralı aynen kabul edilmiştir. İspat sisteminde temel değişiklik yapılmadığı için, bu sistem içinde önemli bir hüküm olan senetle ispat kuralı da aynen muhafaza edilmiş, sadece senetle ispat kuralı için parasal sınır değiştirilmiştir. 1086 sayılı Kanunun 289 uncu maddesi hükmü, senetle ispat kuralının dışına çıkılarak, tanıkla ispata imkân tanıyan bir düzenlemeyi içermektedir. Ancak bu maddenin içeriği, senetle ispat kuralı ile doğrudan bağlantılı o... (Şerh No: 10218 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)
Bilgi [HMK. 199]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanundan farklı olarak, belge kavramına da bu Tasarıda yer verilmiştir. Belge, bir üst kavram olarak kabul edilmiştir. Belge kavramının, hukukumuzda yeni yer alması sebebiyle ayrıca tanımı da yapılmıştır. Belge tanımlanmakla birlikte, senedin tanımlanmasından özel olarak kaçınılmıştır. Bunun bir sebebi, senedin öteden beri kanunda yer alması, bu konuda doktrinde ve yargı uygulamasında ciddi bir tereddüdün mevcut olmamasıdır. Ayrıca, senedin kesin delil olarak kabulü sebebiyle,... (Şerh No: 10217 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)
Bilgi [HMK. 198]
Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanundaki düzenlemenin bir değişiklik yapılmaksızın sadeleştirilmiş hâlidir. Hâkimin delilleri serbestçe değerlendireceği belirtilerek kanunî istisnalar saklı tutulmuştur. (Şerh No: 10216 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)
Bilgi [HMK. 197]
Madde Gerekçesi
Bu madde ile 1086 sayılı Kanunun farklı maddelerinde yer alan, delillerin incelenmesine ilişkin hususlar birlikte düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, doğrudanlık ilkesinin de bir sonucu olarak, delillerin davaya bakan mahkeme huzurunda ve mümkün olduğunca birlikte ve aynı duruşmada inceleneceği belirtilmiştir. Ancak, kanunun belirttiği hallerde bu ilkeden vazgeçilebilir. Zorunlu durumlarda bazı delillerin incelenmesi başka bir duruşmaya bırakılabilir. İkinci fıkrada, başka yerde bulunan ve ma... (Şerh No: 10215 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)
Bilgi [HMK. 196]
Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanundaki benzer düzenlemenin genelleştirilmiş hâlidir. 1086 sayılı Kanunda delilden vazgeçmeye ilişkin hüküm, senetlere ilişkin olarak düzenlenmişti ve uygulama ile doktrinde bu çerçevede yorumlayan görüşler olduğu gibi aksine görüşler de mevcuttu. Bu madde ile duruma açıklık getirilerek, herhangi bir delili gösteren tarafın, bu delilden vazgeçmek istemesi durumunda, bunun ancak karşı tarafın açık izni ile mümkün olduğu belirtilmiştir. (Şerh No: 10214 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)
Bilgi [HMK. 195]
Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanundaki ilgili hükmün daha açık ve yeniden düzenlenmiş hâlidir. Taraflar ellerinde bulunan delilleri sunmak, ellerinde bulunmayan delillerin ise nerede bulunduğuna ilişkin bilgi vermek durumundadırlar. Ancak, üçüncü kişilerle resmî makam veya mercilerin elinde bulunan delilleri tarafların temin etmesi onlardan beklenemez. Tarafların ellerinde bulunmayan delillerin incelenmesine karar verilmesi durumunda, mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle, üçüncü kişilere delil... (Şerh No: 10213 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 194]
Madde Gerekçesi
Bu madde yeni bir düzenlemedir. Maddenin amacı, bir yandan ispatın genel hükümleri çerçevesinde temel bir kavrama yer vermek iken, diğer yandan da uygulamada genel geçer ifadelerle somut vakıalara dayanmadan davaların açılıp yürütülmesinin önüne geçmektir. Birinci fıkrada, somutlaştırma yükü düzenlenmiştir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilme... (Şerh No: 10212 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 193]
Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanunda da kabul edilmiş olan delil sözleşmesi, sınırları ve türleri de belirtilerek yeniden düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, tarafların kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların, başka delil veya delillerle de ispat edilebileceğini kararlaştırabilecekleri ya da belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların, belirli delil veya delillerle ispatı konusunda sınırlama getirebilecekleri kabul edilmiştir. Birinci durumda, münhasır olmayan delil sözleşmesi; ik... (Şerh No: 10211 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 192]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 367 nci maddesine karşılık gelen bu maddeyle, kanunda düzenlenmemiş olan delillerin hukukî çerçevesi çizilmiştir. Bu düzenleme, 1086 sayılı Kanundaki anlayışı muhafaza etmekte ve delilleri tek tek sayarak sınırlamamaktadır. Her ne kadar tanık beyanı, bilirkişi görüşü, senet ve yemin ayrı ayrı düzenlenmişse de amaç, sadece düzenlenmiş olan bu unsurların delil olabilmesi değildir. Maddeyle, kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğunu öngörmediği hâllerde, kanunda düzenlenme... (Şerh No: 10210 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 191]
Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 239 uncu maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir. (Şerh No: 10209 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 190]
Madde Gerekçesi
İspat yüküne ilişkin kural daha önce Türk Medenî Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen ispat yükü kurallarının maddî hukuk temelli olmakla birlikte bir usul hukuku müessesesi olması sebebiyle, bu Kanun içerisinde yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca bu durum, ispat hukukuna ilişkin tüm genel hükümlerin birlikte düzenlenmesinin de bir sonucudur. İspat yükü kuralı, Türk Medenî Kanunundaki düzenleniş tarzına göre daha açık ve üzerinde uzlaşılan bir şekilde ifade edilmiştir. Birinci fıkrada, ispat ... (Şerh No: 10208 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 189]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 218 ve 287 nci maddelerindeki düzenlemelere kısmen karşılık gelen bu maddenin birinci fıkrası ile, ispat hakkı kavramı, kanunî sınırları belirtilmek suretiyle, bir davanın her iki tarafına da tanınmış olmaktadır. Böylece ispat, bu maddede taraflar bakımından sadece bir yük olmanın ötesinde aynı zamanda kanunî bir hak olarak düzenlenmiştir. İkinci fıkra ile, ispat hakkının delillere ilişkin yönünün hukukî çerçevesi çizilmiş, bir davada ileri sürülebilecek her türlü delilin ... (Şerh No: 10207 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 188]
Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir. (Şerh No: 10206 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 187]
Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir. Maddede geçen “Herkesçe bilinen” ibaresi “Maruf ve meşhur ”tabirinin karşılığı olarak ve her iki terimi kapsayacak anlamda kullanılmıştır. (Şerh No: 10205 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 186]
Madde Gerekçesi
Maddede hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir. Birinci fıkrada, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargı... (Şerh No: 10204 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 185]
Madde Gerekçesi
Toplu mahkemelerde tahkikat için görevlendirilen hâkim, tahkikatın tamamlandığı kanaatine varırsa, tarafların davanın tümü hakkında açıklama yapabilmelerinin sağlanması için dosyayı mahkeme başkanına verir. Toplu mahkeme gerçeğin ortaya çıkması ve davanın aydınlanabilmesi için gerekli görürse, tahkikat hâkimi tarafından dinlenen tanıkları ve bilirkişiyi tekrar çağırıp dinleyebilir. 1086 sayılı Kanunun 378 inci maddesinde de düzenlenmiş olan bu imkânla, mahkeme, tarafların daha önce dilekçele... (Şerh No: 10203 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)
Bilgi [HMK. 184]
Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 375 inci maddesine karşılık gelmektedir. Ancak söz konusu maddeden farklı olarak burada hâkim taraflara öncelikle tahkikat hakkında sözlü açıklama yapabilmeleri için imkân hazırlamakta olup, taraf tahkikat hakkında açıklamalarda bulunmak durumundadır. Hâkim dosyadaki tüm delilleri inceledikten sonra taraflara tahkikat hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Yapılan sözlü açıklamalardan sonra mahkeme gerekli görürse tahkikatı sürdürür. Aksi hâlde tahkikatın... (Şerh No: 10202 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:02)
Bilgi [HMK. 183]
Madde Gerekçesi
Maddeyle, dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hatalarının, karar verilinceye kadar düzeltilebileceği, bu hataların düzeltilmesi sonucunda yargılama uzamışsa yargılama giderlerinin hesaplanmasında bu durumun da dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Diğer yandan madde, 1086 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin sadeleştirilmiş şeklidir. Bu maddede geçen “daima” ibaresi yerine “karar verilinceye kadar” ifadesi kullanılmıştır. (Şerh No: 10201 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:02)
Bilgi [HMK. 182]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde yer alan, kötüniyetle yapılan ıslaha ilişkin hüküm, önemli değişiklikler yapılarak ve ifadesi sadeleştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, ıslahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, mahkeme, yapılan ıslahı dikkate almadan karar verebilecektir. Bilindiği gibi, daha önce kötüniyetle ıslah yapılsa dahi ıslah geçerli kabul ediliyor, ancak, mahkeme para cezasına ve karşı tarafın zararlarının ödenmesine ... (Şerh No: 10200 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 181]
Madde Gerekçesi
Bu maddede, 1086 sayılı Kanunda mevcut olmayan bir hükme yer verilmiştir. Bir önceki maddede tamamen ıslah ayrıca düzenlendiğinden, kısmen ıslahın da aynı şekilde düzenlenmesi uygun görülmüştür. Kısmen ıslah yoluna başvuran taraf, ıslah talebiyle birlikte, ıslah etmek istediği işlemi ve ne şekilde ıslah edeceğini de belirtebilir. Bu şekilde ıslah talebiyle birlikte işlem de hemen ıslah edilirse, dava buna göre görülecektir. Ancak, kısmen ıslaha başvurmak isteyen taraf, ıslah talebiyle birlik... (Şerh No: 10199 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 180]
Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 184 üncü maddesinin görüşülmesi esnasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Tamamen ıslah hâlinde ne yapılması gerektiği konusunda uygulamada tereddüt ortaya çıkabilmektedir. Düzenlemeyle bu tereddüt açıklığa kavuşturulmuştur. Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren yedi gün içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Böylece, ıslah yapan tarafın davayı gereksiz yere uzatmadan davanın yeni şekline göre dilekçe ve... (Şerh No: 10198 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 179]
Madde Gerekçesi
Bu madde ile, ıslahın yapılması hâlinde hangi etki ve sonuçların doğacağı düzenlenmiştir. Madde esas olarak 1086 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin karşılığıdır. Söz konusu 87 nci madde, bu düzenlemede fıkralara ayrılmış, ifadesinde ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, ıslahın, ıslah eden tarafın belirteceği noktadan itibaren, usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğuracağı belirtilmiştir. İkinci fıkrada ise ıslah ile geçersiz sayılamayacak i... (Şerh No: 10197 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 178]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi hükmünün ifadesi ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak, tekrar düzenlenmiştir. Buna göre, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemlerle, karşı tarafın uğradığı zarar dışında, uğrayabileceği zarar da hükmün kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca, 1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinde, geçersiz sayılan işlemler sebebiyle karşı tarafın zararlarının hemen tazmini öngörülmüş ise de, bu maddede zarar ve ziyanlar karşılığı olarak takdir edilen teminatın öngörüle... (Şerh No: 10196 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 177]
Madde Gerekçesi
Maddeyle, ıslahın tahkikat sona erinceye kadar yapılabileceği kabul edilmiştir. Bu hüküm, esas olarak 1086 sayılı Kanunun 84 üncü maddesinde düzenlenmiş ve orada tahkikata tâbi olan davalarda, tahkikat sona erene kadar, tahkikata tâbi olmayan davalarda ise yargılamanın sonuna kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Ancak, bu düzenleme çerçevesinde, tahkikata tâbi olan ve tâbi olmayan dava ayırımına gerek duyulmadığı için, ıslahın tahkikatın sonuna kadar yapılması esası kabul edilmiştir. Maddenin... (Şerh No: 10195 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)
Bilgi [HMK. 176]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 83 üncü maddesi hükmü esas olarak kabul edilmiş, ancak anlaşılmasını kolaylaştırmak için ifadesi değiştirilmiş ve iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Taraflar, daha önce olduğu gibi, ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebileceklerdir. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, örneğin; daha önce belirttiği ödünç sözleşmesi sebebini değiştirip, sebepsiz zenginleşme sebebine dayanabilecektir. Keza, davacı dav... (Şerh No: 10194 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 175]
Madde Gerekçesi
Tarafın isticvabı tarafın bir nevi tanıklığıdır. Bu sebeple tanıklığa ilişkin sır nedeniyle çekinmeye dair 252 (yasada 249), menfaat ihlâli tehlikesi nedeniyle çekinmeye dair 253 üncü (yasada 250 nci) maddeler ile tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesine, tanığın dinlenmeden önce bilgilendirilmesine, tanığın dinlenilme şekline, karşı tarafın isteği üzerine soru yönlendirilmesine, karşı tarafın doğrudan soru yönlendirme yasağına ve gerektiğinde tercüman veya bilirkişi kullanılmasına ilişkin 262 ... (Şerh No: 10193 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 174]
Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 235 inci maddesinden ifadesi değiştirilerek ve sadeleştirilerek alınmıştır. Son cümlede “haklı sebep olmaksızın” tutanağı imzalamaktan kaçınma hâlinde bunun da tutanakta gösterilmesi hükme bağlanmıştır. İsticvap olunanın göstereceği haklı sebebin de tutanağa geçirilmesi tabiîdir. Haklı sebebin anlamı ve sınırını belirlemek her zaman çok kolay olmadığından, isticvap olunanın kendince ortaya koyduğu haklı sebebin değerlendirmesi hâkim tarafından serbestçe takdir edile... (Şerh No: 10192 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 173]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinde yer alan, mahcur veya küçük kişiler yerine, bunların velisi veya vasisinin isticvap edileceğine ilişkin düzenleme, “Bizzat isticvap edilme” kenar başlıklı 176 ncı maddenin gerekçesinde gösterildiği üzere bu Tasarıya alınmamış, değişikliği vurgulamak üzere bu fıkra düzenlenmiştir. İkinci fıkra, isticvap olunacak kişiyi, doğruyu söylemeye yönlendirme görevini hâkime yükleyen bir hükümdür. Üçüncü fıkraya, 1086 sayılı Kanunun 23... (Şerh No: 10191 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 172]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasına, 1086 sayılı Kanunun 232 nci maddesi sadeleştirilerek alınmıştır. Birinci fıkranın ikinci cümlesi ise yeni bir hükümdür. İmkân oldukça tarafın hüküm verecek hâkimle yüz yüze gelmesinde, gerçeğin ortaya çıkması bakımından fayda umulmuş, mahkemenin yargı çevresi dışında fakat mahkemenin bulunduğu ilde bulunan kişilere dahi mahkemeye gelme mecburiyeti getirilmiştir. Ancak mahkemenin bulunduğu il dışında oturanlar için ses ve görüntü nakline ilişkin teknik imkânlardan y... (Şerh No: 10190 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 171]
Madde Gerekçesi
Bu maddede 1086 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinde düzenlendiği gibi, isticvap edilecek kimselerin mahkemeye çağrılmaları ile gelmemeleri yahut cevap vermemelerinin sonuçları gösterilmiştir. (Şerh No: 10189 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 170]
Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinden alınmıştır. Tüzel kişilerin isticvabı söz konusu olduğunda, tüzel kişiyi temsile yetkili kimseler davet edilerek isticvap edilecektir. Buna karşılık ergin olmayan veya kısıtlıların isticvap edilmesi söz konusu olduğunda ise onlar adına kanunî temsilcileri davet edilerek isticvap edilecektir. Ancak, ergin olmayan veya kısıtlıların bizzat dava açabilecekleri hâllerde, bizzat kendilerinin isticvabı düzenlenmiştir. Ergin olmayan veya kısıtlıl... (Şerh No: 10188 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 169]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden, ifadesi sadeleştirilmek suretiyle, alınmıştır. İkinci fıkra ise aynı maddenin ikinci fıkrasının, güncelleştirilmiş şeklidir. Böylece hâkime, taraftan kendisini bağlayıcı beyan alma imkânı getirilmiştir. (Şerh No: 10187 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 168]
Madde Gerekçesi
Bu maddede, bölge adliye mahkemelerinin kuruluşu da dikkate alınarak, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna ancak esas hükümle birlikte gidilebileceği vurgulanmıştır. Ayırma ve birleştirme kararları bakımından tek başına istinaf yoluna başvurulması bölge adliye mahkemelerinde hükmün kaldırılarak esastan ... (Şerh No: 10186 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 167]
Madde Gerekçesi
“Davaların ayrılması” başlığını taşıyan bu maddede 1086 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi metnine bağlı kalınmış olup, davaların ayrılmasına karar verilmesi hâlinde mahkeme, davaları başka bir mahkemeye göndermeyip, bizzat bakmaya devam edecektir. Sözü edilen husus, usul ekonomisinin bir gereği olarak bu düzenlemeye yansıtılmıştır. Öte yandan, 1086 sayılı Kanunun 47 nci maddesi hükmü, uygulama alanının bulunmaması sebebiyle ve teorideki düşüncelere de uygun olarak bu Tasarıda yer almamıştır. (Şerh No: 10185 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)
Bilgi [HMK. 152]
Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 156 ncı maddesinden sonra gelmek üzere madde ihdas edilmesi için aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Duruşma, yargılamada sözlü ve canlı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreç ve aşama, yargılamada doğrudanlık ilkesine, adil yargılanma ve hukukî dinlenilme hakkına ve bunlara bağlı olarak gerçeğin anlaşılması ve ortaya çıkmasına hizmet etmektedir; ayrıca sözlülük ilkesinin de en somut tezahür şeklidir. Bu aşamanın etkin bir şekilde kullanılm... (Şerh No: 10184 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:58)
Bilgi [HMK. 166]
Madde Gerekçesi
“Davaların birleştirilmesi” başlığını taşıyan bu maddeye göre, ayrı ayrı açılmış davalar arasında ancak bu maddede gösterilen anlamda bir bağlantı bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi istenebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi usul ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Bu durumda aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahk... (Şerh No: 10183 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)
Bilgi [HMK. 165]
Madde Gerekçesi
Bir davanın görülmesi sırasında ortaya çıkan ve bu davanın incelenebilmesi veya sonuçlandırılabilmesi için, mahkemenin görevi dışında kalması sebebiyle, görevli yargılama makamınca çözümlenmesine kadar beklenilmesi gereken sorunlara, bekletici sorun denir. 1086 sayılı Kanunda bekletici soruna ilişkin bir hüküm yer almamakta iken, bu maddede iki tür bekletici sorun düzenlenmiştir. Birinci hâl, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya veya idarî makamın tespitine yahut dava konusuyl... (Şerh No: 10182 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)
Bilgi [HMK. 164]
Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 223 ve 224 üncü maddelerinin tek madde altında düzenlenmiş hâlidir. Hâkimin, davada ileri sürülen ön sorun hakkında öncelikle incelemeye değer bulunup bulunmadığı yönünden karar vermesi, şayet incelemeye değer görür ise bu incelemenin usulü tanzim edilmiştir. (Şerh No: 10181 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)
Bilgi [HMK. 163]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun Beşinci Faslında düzenlenmiş olan “Hadise” kurumu bu Tasarıda, “Ön Sorun” olarak ifade edilmiştir. Bu madde 1086 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin karşılığı olup, ön sorunun duruşma sırasında veya dışında nasıl ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. (Şerh No: 10180 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)
Bilgi [HMK. 162]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 158 inci maddesine tekabül etmektedir. 158 inci maddedeki kurallar muhafaza edilmiştir. (Şerh No: 10179 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)
Bilgi [HMK. 161]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 157 nci maddesinin ikinci cümlesine tekabül etmektedir. Davanın tarafları, katılanlar ya da Avukatlık Kanununun açık hükmüne göre avukatlar dosyayı inceleyebilecektir. Dava ile ilgili olduğunu bildiren kişiler ise bunu yaklaşık olarak ispata yarayan delilleri göstermeli ve hâkimin iznini almalıdır. Gizli olarak saklanmasına karar verilen belge ve tutanaklara gelince; 162 nci maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katı... (Şerh No: 10178 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 160]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesinin ikinci fıkrasına tekabül etmektedir. Dosyanın dizi listesine bağlanması, içeriğinin daha iyi saklanması bakımından önem taşır. Bu konu ayrı bir madde hâline getirilerek mahkeme personelinin dikkati çekilmek istenmiştir. (Şerh No: 10177 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 159]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesine tekabül etmektedir. Belgenin dosyaya konuluş tarihi, davanın seyri bakımından önem taşır. Belgenin dosyaya havale tarihini belirleme işini hâkim yapar veya görevlendirilmişse yazı işleri müdürü de yerine getirebilir. İkinci fıkrada, davanın delili olarak dosyada bulunan belgenin, kaybolmasını önlemek amacıyla, re’sen veya talep üzerine alınacak tedbirler düzenlenmiştir. Dava dosyasının bir başka mahkeme ya da merci tarafından istenilmesi durumunda,... (Şerh No: 10176 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 158]
Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 155 inci maddesine tekabül etmektedir. Davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katılandan gizlenemez. Taraflar ve katılan dava evrakını istedikleri zaman, kuralları çerçevesinde inceler. Mahkemeler dava evrakının taraflarca incelenmesini kolaylaştıracak tedbirleri de almalıdır. Bu tedbirler kapsamında tutanakların örneklerinin tamamen ya da kısmen taraflara veya katılana verilmesi hüküm altına alınmıştır. Ancak dava evrakı arasına getirilen veya konan belgelerin ... (Şerh No: 10175 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 157]
Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 154 üncü maddesine tekabül etmektedir. Zabıt kâtipleri, mahkemenin oluşumunda önemli unsurlardır. Binaenaleyh tüm mahkeme işlemlerinde hâkimin yanında bulunmalıdırlar. Çok istisnaî hâllerde, zabıt kâtibi hukukî veya fiilî sebeplerle görev yapamayacak durumda olur ve işin de gecikmesinde sakınca bulunursa, ehil olan herhangi bir kimse yemin ettirilerek, zabıt kâtibi olarak görevlendirilebilir. Böylece, işin, süratle görülmesinin mümkün hâle getirilmesi amaçlanmıştır. (Şerh No: 10174 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 156]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 153 üncü maddesine tekabül etmektedir. 153 üncü maddede, tutanağın ispat gücü, sadece sözlü muhakemeye hasredilmişken, yeni sistem içerisinde bu güç, ön inceleme ile tahkikat ve yargılamanın diğer işlemlerine de teşmil edilmiştir. (Şerh No: 10173 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 155]
Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 152 nci maddesine tekabül etmekte ve tutanağın imza altına alınması düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, hâkim ve zabıt kâtibine tutağın derhal imzalanması gereği hatırlatılmaktadır. Zira dava evrakının ana belgelerinden biri de tutanaklardır. Bu belgenin tartışma yaratmayacak bir biçimde düzenlenmesi davanın selameti bakımından önem taşır. İkinci fıkrada ise tutanağa imza koyması gereken ve fakat imza bilmeyenler ile imza veya parmak izi koyamayanları... (Şerh No: 10172 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 154]
Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 151 inci maddesine tekabül etmektedir. Birinci fıkrada, tutanağa, yargılama işlemleri ile iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarının yazılacağı belirtilip, böylece tutanağın amacı ortaya konmuştur. İkinci fıkrada, sözlü açıklamaların doğrudan ancak hâkimin izniyle tutanağa geçirilebileceği belirtilmiş; üçüncü fıkrada, tutanakta mutlaka bulunması gereken hususlar gösterilmiştir. Bu fıkranın (ç) bendinde, imza ile onanması zorunlu bazı işlemler gösterilmiş,... (Şerh No: 10171 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 153]
Madde Gerekçesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, … haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir… bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak… yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla… sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.” biçiminde ifade edilen kural uyarınca ve birçok batı ülkeleri kanunlarında olduğu gibi, madde ile, yargılamanı... (Şerh No: 10170 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)
Bilgi [HMK. 151]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 150 nci maddesine tekabül etmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, 1086 sayılı Kanunun bu konudaki hükmü benimsenmiş, mahkemenin düzenini bozan kimsenin, öncelikle mahkeme salonundan çıkartılması yaptırımı ile karşılaşması düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise mahkemenin düzenini bozmakta veya münasip olmayan söz ve davranışta ısrar eden kişilere, Ceza Muhakemesi Kanununda olduğu gibi, disiplin hapsi öngörülmüştür. Mahkemenin düzenini bozan veya münasip... (Şerh No: 10169 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 150]
Madde Gerekçesi
Bu madde ile kabul edilen hükümler, 1086 sayılı Kanunun 409 uncu maddesinin karşılığıdır. Hükümlerde bir değişiklik olmamakla beraber, birinci fıkrada bu hükümlerin uygulanabilmesi için her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerektiğine işaret edilmiştir. Takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırılmasından sonra yenilenme imkânı bulunduğu, bu işlemin yenileninceye kadar geçerli olduğu gözetilerek, fıkra metnine, 1086 sayılı Kanunun birinci fıkrasında yer alan,... (Şerh No: 10168 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 149]
Madde Gerekçesi
Madde, taraflara modern teknolojiden ve Adalet Bakanlığınca uygulamaya konulan Ulusal Yargı Ağı Projesinden yararlanma imkânı hazırlamaktadır. Bu yolla, yargılamanın herhangi bir işlemine uzaktan katılma, tarafın isticvabı, şahidin veya bilirkişinin dinlenilmesi mümkün olacak, hâkim uzaktan da olsa delillerle bizzat temas kuracak; Anayasanın da amir hükmü olan “usul ekonomisi çerçevesinde daha az emek ve daha az masrafla” davanın karara bağlanması sağlanacaktır. Maddenin birinci fıkrasında, y... (Şerh No: 10167 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 148]
Madde Gerekçesi
Maddeyle, mahkeme işlemlerinin hangi gün ve saatlerde yapılabileceği düzenlenmiştir. Buna göre, esas itibarıyla işlemler resmî çalışma gün ve saatlerinde yapılmakla birlikte; zorunluluk veya gecikmesinde zarar ihtimali bulunan hâllerde, günlük duruşma listesinde yazılı işler ile keşif ve delillerin tespiti gibi işlemlerin, bu gün ve saatlerin dışında da yapılmasına ihtiyaç duyulabilmektedir. Kamu düzeni ve davaların gecikmesine sebep olunmaması açısından bu düzenlemeye yer verilmiştir. (Şerh No: 10166 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 147]
Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarıda, dava, cevap, cevaba cevap ve davalının ikinci cevap dilekçesi verilince veya ilgili süreler geçince, tarafların ön inceleme için davet edileceği ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. O işlemler tamamlanmadan başka bir işlem yapılamaz. Bu yönün sağlanması amacıyla maddenin birinci fıkrası 1086 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeden farklı bir biçimde düzenlenmiş; tarafların bundan sonraki tüm duruşmayı kapsar şekilde, oturu... (Şerh No: 10165 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 146]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 217 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü muhafaza edilmekle birlikte, ikinci fıkra başka maddelerde düzenlendiğinden, tekrara sebebiyet vermemek için bu maddeye alınmamıştır. Ayrıca, tahkikat sona erdikten sonra dava da aydınlanmış sayılacağından, yeni delil ibrazı söz konusu olmayacaktır. Şayet dava aydınlanmamışsa, tahkikat da tamamlanmış sayılamayacağından, böyle bir durumda tahkikatın sona erdirildiğine de karar verilemez. (Şerh No: 10164 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 145]
Madde Gerekçesi
Uygulamada, davaların uzamasının temel sebeplerinden birinin de gereksiz yere yeni delil sunulması ve bu konuda taraflara verilen sürelere uyulmaması olduğu bilinmektedir. Maddenin ilk fıkrasıyla, Kanunda belirtilen sürelerden sonra, davada yeni delil sunulmasının yasak olduğu kural olarak benimsenmiştir. Fakat iki istisna kabul edilmiştir. Yeni delil sunulması talebi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya delilin süresinde sunulmaması ilgili tarafın kusuru dışında bir sebebe dayanıyor... (Şerh No: 10163 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 144]
Madde Gerekçesi
Bu madde hükmünde, 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddenin birinci fıkrası ile 215 inci maddesi birleştirilmiştir. “Tarafların duruşmaya daveti” başlıklı 152; “Tarafların duruşmaya gelmemesi ve sonuçları” başlıklı 155 ve “Ön inceleme oturumuna davet” başlıklı 144 üncü maddelerde taraflara çıkartılacak davetiyeler ve duruşmaya gelmemenin sonuçları hakkında kurallar getirildiğinden, 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki düzenlemeye, bu maddede yer verilmemiştir. 108... (Şerh No: 10162 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 143]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin dili sadeleştirilmiş hâlidir. Maddede tahkikatın ne suretle yapılacağı açıklanmıştır. Tabiîdir ki hâkim ön inceleme sırasında öncelikle dava manileri ve sonra da dava şartlarını belirleyecek hadiseleri tahkik edecek, eğer davaya devam gerekli olursa diğerlerini tahkik ettikten sonra hep birlikte değerlendirecektir. (Şerh No: 10161 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 142]
Madde Gerekçesi
Hak düşürücü süreler ve zamanaşımı konusundaki iddia ve savunmalar, aslında, işin esasıyla ilgili hususlardır. Bu sebeple, ön inceleme oturumu yapılmadan ve uyuşmazlık noktaları tam olarak belirlenmeden, uyuşmazlığın esası ile ilgili, maddî hukuka dahil olan bir konuda karar da verilemez. Ancak, uyuşmazlık noktaları açıklığa kavuşup belirli hâle geldikten sonra, uyuşmazlıkla ilgili süreler hakkında karar vermek de mümkün hâle gelmiş demektir. Bu sebeple, aslında doğrudan ön incelemenin içerisind... (Şerh No: 10160 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)
Bilgi [HMK. 141]
Madde Gerekçesi
Ön inceleme, yargılamanın önemli bir kesiti olarak, yargılamanın başında bazı hususların çözümlenmesine imkân tanımaktadır. Yargılama sürdürülecekse, ön inceleme oturumunda tutulan tutanak esas alınarak yargılama yürütülecektir. Bu sebeple, yargılama içerisinde iddia ve savunmaların genişletilip değiştirilmesinin nasıl olacağının da bu yeni düzenlemeyle bağlantılı olarak açıklığa kavuşturulması zorunludur. Madde bu soruya cevap oluşturmaktadır. Birinci fıkra ile, tarafların karşılıklı dilekç... (Şerh No: 10159 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 140]
Madde Gerekçesi
Ön inceleme oturumu, ön inceleme aşamasında özel bir öneme sahiptir. Bu aşamanın başarısı, esasen bu oturuma doğru bir şekilde hazırlanılması ve yapılması gereken işlemlerin mahkemece ve taraflarca doğru bir şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu sebeple ön inceleme oturumunda yapılacak işlemler her bir fıkrada ayrıca belirtilmiştir. Birinci fıkra uyarınca, dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden de karara bağlanabiliyorsa, bu şekilde karara bağlanacaktır. Bu durumda, bazen ön inceleme oturu... (Şerh No: 10158 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 139]
Madde Gerekçesi
Bu maddeyle ön inceleme için bir oturum günü belirlenmesi, ön inceleme konusundaki bazı işlemlerin bu oturumda, iki taraf veya vekilleri huzurunda gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ön inceleme oturumu için gün tespiti, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacaktır. Özellikle, tarafların sulh olmalarını sağlamak; sulh olmayacaklar ise uyuşmazlık noktalarını tam olarak tespit edebilmek için, böyle bir oturuma ihtiyaç vardır. Ayrıca, usule ilişkin kararlar dosya üzerin... (Şerh No: 10157 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 138]
Madde Gerekçesi
Yargılamada taraflar usule veya esasa ilişkin iddia ve savunma sebeplerini ileri sürerler. Bunlardan usule ilişkin olanların hâllinden sonra, işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar, ya dava şartıdır veya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında de... (Şerh No: 10156 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 137]
Madde Gerekçesi
Madde, hukukumuzda yeni kabul edilen bir yargılama aşamasını düzenlemektedir. Birinci fıkra, ön incelemenin kapsamını belirlemektedir. Ön incelemede hangi işlemlerin yapılacağı açıklanmıştır. Bunlar, usule ilişkin hususlarla, tahkikata hazırlık işlemleri, tarafların delillerini sunmaları ve toplanması için gerekli işlemlerdir. Bu aşamanın önemli bir amacı da tarafları sulhe ve özünde sulhü hedefleyen bir kurum olan arabuluculuğa gitmeye teşvik etmek; böylelikle onlar arasında bir anlaşma sağl... (Şerh No: 10155 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 136]
Madde Gerekçesi
Davalının cevap dilekçesinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine, davacı da onbeş gün ("iki hafta" olarak yasalaşmıştır) içerisinde cevaba cevap dilekçesini verebilir. Davacının da buna karşı yine onbeş gün ("iki hafta")içerisinde cevap hakkı bulunmaktadır. Dava ve cevap dilekçesinde bulunması gereken hususlar, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinde de uygulanır. Bu dilekçelerin verilmesiyle veya bunlara ilişkin sürelerin geçirilmesiyle, dilekçelerin verilmesi aş... (Şerh No: 10154 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 135]
Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenlemeyle, karşı dava da müstakil bir dava olduğu için, özel düzenleme bulunan hâller dışında, dava ile ilgili ilke ve kuralların karşı dava bakımından da işlerlik kazanacağı hususu açıkça hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, karşı davada ayrı harç alınacak; dava şartları asıl davadan bağımsız olarak araştırılacak ve verilecek olan kararın hüküm fıkrasında da, karşı dava ile ilgili talebe mahkemenin nasıl cevap vereceği hususuna açıkça işaret edilecektir. (Şerh No: 10153 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 134]
Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenleme ile, mahkemece birlikte görülüyor olmalarına rağmen, asıl davayla karşı davanın birbirinden bağımsız davalar olduğu hususu açıkça vurgulanmış ve bu çerçevede asıl davanın herhangi bir nedenle sona ermesinin, karşı davanın da sona ermesi sonucunu doğurmayacağı hususunun altı çizilmiştir. (Şerh No: 10152 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)
Bilgi [HMK. 124]
Madde Gerekçesi
Maddeyle, davacının davalı tarafın açık rızası ile taraf değişikliği yapabileceği; yani görülmekte olan davanın davalısından bir başka kişiye davayı yöneltip, yeni davalıya karşı yürütmesi imkânı, maddî hukuk esasları çerçevesinde öngörülmüştür. Açık rızadan söz edilmek suretiyle, hâkimin davalı tarafa taraf değişikliği konusunda, rızasının bulunup bulunmadığı hususunu açıkça sorması esası da düzenlenmiş olmaktadır. NOT: (Maddenin (3). ve (4). fıkraları Tasarıda "Hükümetin Teklif Ettiği Meti... (Şerh No: 10080 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 17:03)
Bilgi [HMK. 107]
Madde Gerekçesi ("Adalet Komisyonu Raporu"ndan)
"...Tasarıya, 112 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki gerekçelerle, “Belirsiz alacak ve tespit davası” başlıklı yeni 113 üncü madde ilave edilmiştir. “Hak arama durumunda olan kişi, talepte bulunacağı hukukî ilişkiyi, muhatabını ve bu ilişkiden dolayı talep edeceği miktarı asgarî olarak bilmesine ve tespit edebilmesine rağmen, alacağının tamamını tam olarak tespit edemeyebilir. Özellikle, zararın baştan belirlenemediği, ancak bir incelemeden sonra tam olarak tespiti mümkün olan tazminat... (Şerh No: 10093 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:57)
Bilgi [HMK. 103]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 176 ncı maddesini kısmen karşılamakla birlikte, bazı farklı hükümler içermektedir. Birinci fıkranın (a) bendinde, adli tatilde verilebilecek bazı geçici hukukî koruma tedbirleri örnekleme yoluyla sayıldığından “gibi” ifadesi kullanılmıştır. Başka örnekler olarak; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6 ncı maddesindeki, hâkimin koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alması, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1 in... (Şerh No: 10060 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:51)
Bilgi [HMK. 79]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 70 inci maddesinde olduğu gibi maddede, bizzat tarafın veya vekilin uygun olmayan bir hâl veya davranışta bulunması durumunda uygulanacak kurallar, iki ayrı fıkrada düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, genel olarak uygunsuz davranışta bulunan vekile uygulanacak hükümler ve vekâlet verene yapılacak tebligat gösterilmiştir (Tasarıdaki 1.fıkra: "...uymaz ise hemen duruşma salonundan dışarıya çıkartılması sağlanır ve gerekli görülürse, belirlenecek süre içinde başka bir vekil gönd... (Şerh No: 10036 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:48)
Bilgi [HMK. 71]
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı'ndan-Yasalaşmayan "Avukat ile temsil zorunluluğu" maddesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 76 ncı maddesinin görüşmeleri sırasında, davalarda, tarafların avukat ile temsil edilmesi zorunluluğunu içeren aşağıdaki gerekçeler doğrultusunda değişiklik önergesi verilmiştir. “Yargılamayı yöneten hâkim, taraflara hiçbir şekilde lojistik destek sağlayamaz. Onun tarafsız kalması zorunluluğu, bunu icab ettirir. Avukatsız takip edilen davaların öyküleri “hukuk bilmezliğin yol açtığı kayıplar”la doludur. İddia, savunma ve delillendirme, her... (Şerh No: 10092 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:44)
Bilgi [HMK. 74]
Madde Gerekçesi
Bu maddede vekile açık yetki verilmesi gereken durumlar geniş tutulmuş, 1086 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde yazılı olan vekilin sulh olması, hükmolunan şeyi teslim alması (hükmolunan şeyi teslim almaya ilişkin kısım yasalaşmamıştır), haczin kaldırılması, hakem tayini, davadan feragat, karşı tarafın davasını kabul ve karşı tarafı ibraya ilişkin düzenleme muhafaza edilmiştir. Ancak yeminin reddi ve iadesi bu Tasarıda ayrı ayrı belirlendiğinden, iade konusu fıkraya ayrıca ilâve edilmiştir. 6... (Şerh No: 10031 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:38)
Bilgi [HMK. 46]
Madde Gerekçesi
Hâkimlerin hukukî sorumluluğuna dair hükümlerin yeri değiştirilmiş ve kanunun sistemi bakımından hâkimin yasaklılığı ve reddinden sonra düzenlenmiştir. Bu hükümle, 1086 sayılı Kanunun 573–576 ncı maddelerinde düzenlenen hâkimin kusurlu davranışlarından, ilk etapta Devletin sorumlu tutulamayacağı, hâkimin şahsen sorumlu tutulması gerektiği yönündeki esastan ayrılınmış ve karşılaştırmalı hukuk da nazara alınarak, hâkimin yargılama faaliyeti esnasında vermiş olduğu zararlardan, ilk plânda Devlete ... (Şerh No: 10002 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:32)
Bilgi [HMK. 32]
Madde Gerekçesi
Yargılamaya hâkim olan ilkelere ilişkin olan bu madde, 1086 sayılı Kanunun 78 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. Ancak maddenin başlığı ve birinci fıkrasında yer verilen “sevk ve idare” terimi yenidir. Dava, vakıaların getirilmesi yönünden, tarafların davası olmakla birlikte, yargılama kamu hukuku ile ilgilidir ve dava açılmakla taraflar ve mahkeme arasında “usulî bir ilişki” doğar. Bununla birlikte yargılamayı hâkim yürütür. Yargılama terimi kendi içinde duruşmayı ve oturumları içer... (Şerh No: 9988 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:27)
Bilgi [HMK. 16]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi, tekrar gözden geçirilip, kapsamı biraz daha genişletilerek, yeniden düzenlenmiştir. Öncelikle, haksız fiilden doğan dava, haksız fiilin işlendiği yerde açılabilecektir. Uygulama ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak, ayrıca, haksız fiilin işlendiği yer ile, zarar farklı bir yerde gerçekleşmişse, zararın gerçekleştiği yerde de dava açılabileceği, hükümde belirt... (Şerh No: 9972 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:19)
Bilgi [HMK. 4]
Madde Gerekçesi
Tasarıdaki maddeye ilişkin düzenlemenin "a) İflâsa, konkordatoya ve sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasına ve vakıflara ilişkin davalar ayrık olmak üzere, malvarlığı haklarından doğan değer veya tutarı beşbin Türk Lirası (bu tutar dahil) geçmeyen davaları," kısmı çıkarılarak ve b(1)'e "alacak davaları da dahil olmak üzere" ibaresi eklenerek: b) Dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; 1) Kiralanan taşınmazların, İcra ve İflâs Kanununa gör... (Şerh No: 9960 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:14)
Bilgi [HMK. 3]
Madde Gerekçesi ("Adalet Komisyonu Raporu"ndan)
"...Sağlık ve yaşam hakkı, en temel bir insan hakkıdır. Sorumluluk doğuran bir nedenle vücut bütünlüğünün kaybı veya kişinin ölümü, sağlık ve yaşama hakkının tipik bir ihlalidir. Hukuk sistemlerinin bu ihlaller için öngördüğü tazminatlarla ortaya çıkan insan hakkı ihlali ikame edilmektedir. Sorumluluk hukukunun bir dalı olarak “insana verilen zararlar ve onun tazmini” çerçevesinde “tazminat hukuku”, insan hakkı ekseninde temellenen özel bir disipline dönüşmüştür. Bu hukuk dalının cevherini oluşt... (Şerh No: 10091 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 16:07)
Bilgi [HMK. 2]
Madde Gerekçesi ("Adalet Komisyonu Raporu"ndan)
...Tasarının 2 nci maddesinin müzakereleri sırasında, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, asliye hukuk mahkemesi olması ayrıca insana verilen zararlarının tazmini hukukunda hangi yargı koluna girerse girsin asliye hukuk mahkemesinin görevli olması” hususlarına ilişkin değişiklik önergesi verilmiştir. Değişiklik önergesinin gerekçesi aynen şöyledir: “Bugüne kadar, malvarlığına ilişkin d... (Şerh No: 10090 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:57)
Bilgi [HMK. 133]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenleme ile, karşı davanın esasa cevap dilekçesiyle yahut esasa cevap süresi içerisinde verilecek ayrı bir dilekçeyle açılabileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Karşı dava niteliği gereği zaten cevap dilekçesiyle yahut esasa cevap süresi içerisinde açılması gerekir. Burada yenilik arz eden nokta, karşı davanın esasa cevap süresi içerisinde, cevap dilekçesinin dışında ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle de açılmasının mümkün kılınmış bulunmasıdır. Madd... (Şerh No: 10089 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 132]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeyle, hukuk uygulamamızda önemli bir yeri bulunan karşı dava kurumunun işlerlik kazanabilmesinin şartları belirlenmiştir. Karşı dava açılabilmesi için şu şartların bir arada bulunması gerekir. Asıl davanın açılmış ve hâlen görülmekte olması; karşı dava, niteliği gereği açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın varlığını zorunlu kılar. Çünkü, açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın davalısının cevap dilekçesinde, asıl davanın davacısına karş... (Şerh No: 10088 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 131]
Madde Gerekçesi
Davalının, cevap dilekçesi vermekle artık usulî itirazlarını bildirdiğini veya böyle bir itirazı olmadığını ve esasa girdiğini kabul etmek gerekir. Tereddütlerin de giderilmesi amacıyla, cevap dilekçesi verme süresi henüz dolmamış olsa bile, artık bundan sonra ilk itirazların ileri sürülemeyeceği açıkça belirtilmiştir. (Şerh No: 10087 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 130]
Madde Gerekçesi
Cevap dilekçesinde yer alması gereken hususların eksikliği hâlinde, nasıl hareket edileceğini düzenleyen bu madde, cevap dilekçesinin bütün unsurları bakımından değil, sadece (a), (b), (c), (ç) ve (ğ) bentlerinde belirtilen hususların eksikliği hâlinde, hâkimin, yedi günlük ("bir hafta" olarak yasalaşmıştır) süre vermesini, eksikliğin bu süre zarfında giderilmemesi durumunda ise cevap dilekçesinin verilmemiş sayılması müeyyidesi ile karşılaşılacağını öngörmektedir. (Şerh No: 10086 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 129]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 200 üncü maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu maddede, cevap dilekçesinde yer alması gereken hususlar, dava dilekçesine paralel olarak düzenlenmiştir. (Şerh No: 10085 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 128]
Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 201 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesini kısmen karşılamaktadır. Davaya cevap vermemenin sonucu maddede açıkça belirtilmiştir. (Şerh No: 10084 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 127]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 195 inci maddesindeki cevap süresine ilişkin düzenlemeye kısmen karşılık gelen bu madde, sadece cevap süresine ayrılmıştır. Davalının cevap dilekçesi verebilmesi için kural olarak onbeş günlük ("iki hafta")bir süre tayin edilmekle birlikte, hâl ve şartlara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebil... (Şerh No: 10083 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 126]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 195 inci maddesindeki düzenlemeye kısmen karşılık gelen bu madde, cevap dilekçesinin verilmesinin nasıl olacağını, cevap dilekçesinin verilmesi üzerine nasıl hareket edileceğini ve verilme zamanı olarak hangi tarihin kabul edileceğini düzenlemektedir. Cevap dilekçesinin, kural olarak davanın açılmış olduğu mahkemeye verilmesi gerekir. Süresi içinde, gönderilme ve tebliğ masrafları yatırılarak, davanın açılmış olduğu mahkemeye sunulmak üzere, başka bir yer mahkemesine veri... (Şerh No: 10082 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 125]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 186 ncı maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu maddeyle, dava konusunun devri yani müddeabihin temliki düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, dava konusunun davalı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi durumunda, davacının, (a) ve (b) bentlerinde öngörülen iki seçenekten birini kullanabileceği hususu uygulamadaki tereddütleri giderecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise dava konusunun davacı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesi... (Şerh No: 10081 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 123]
Madde Gerekçesi
Davanın, davacı tarafından ancak davalının açık rızası ile ve hüküm kesinleşinceye kadar geri alınabileceği düzenlenmiş olup; bu düzenlemeyle geri alma işleminin ne zamana kadar yapılabileceği konusundaki muhtemel tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Maddede, açık rızadan söz edilmek suretiyle, hâkimin davalı taraftan, davacının davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak geri aldığı konusunda, rızasının bulunup bulunmadığını açıkça sorması esası da düzenlenmiş olmaktadır. (Şerh No: 10079 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 122]
Madde Gerekçesi
Madde ile, cevap süresi, Kanun tarafından düzenlenmiş kesin bir süre hâline getirilmiştir. Böylece, cevap süresinin kanunî cevap süresinden daha uzun bir müddet olarak davacı tarafından belirlenebilmesi esasından vazgeçilmiştir. Cevap süresinin onbeş güne ("iki hafta" olarak yasalaşmıştır çıkarılması ile davalı tarafın hak arama özgürlüğünü daha geniş bir süre içinde kullanması amaçlanmıştır. (Şerh No: 10078 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 121]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 180 inci maddesindeki düzenlemeye karşılık olan bu madde ile, davacının elinde bulunan belgelerin dava dilekçesi ekinde verilmesi esası düzenlenmiştir. “Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 125 inci maddede masrafların avans olarak yatırılması esası getirildiğinden, bu maddede posta giderleri ile ilgili ayrıca bir düzenleme yapılmamıştır. (Şerh No: 10077 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:10)
Bilgi [HMK. 120]
Madde Gerekçesi
Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. ... (Şerh No: 10076 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:09)
Bilgi [HMK. 119]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 179 uncu maddesindeki düzenlemeye karşılık gelen bu madde ile, dava dilekçesinde bulunması gereken hususların neler olduğu, ilâve unsurlarla birlikte ve daha geniş olarak düzenlenmiştir. Mahkemenin adının dava dilekçesinde gösterilmesiyle, davacının dilekçeyi vereceği görevli ve yetkili mahkeme belirlenmiş olmaktadır. Davacı ve davalı gerçek kişi ise ad, soyadı ve adresleri; tüzel kişi ise bu takdirde tüzel kişinin türü, unvanı ve adresi belirtilecektir. Maddeyle davac... (Şerh No: 10075 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:09)
Bilgi [HMK. 118]
Madde Gerekçesi
Maddede davanın açılma tarihi ve dava dilekçesinin kaç örnek verileceği düzenlenmiştir. Davanın açılma zamanı olarak dilekçenin mahkemedeki kayıt anı esas alınmıştır. Bunun sebebi özellikle teknolojinin de ilerlemesiyle mahkemelerin duruma göre elektronik ortamda da dilekçeleri kabul ve kayıt edebilmeleridir. Dava açma zamanının arz ettiği önem sebebiyle mahkemelerin dava dilekçelerini yönetmeliğe uygun şekilde derhal kayda geçirecekleri tabiîdir. Bu çerçevede dava dilekçesinin kaydına ilişk... (Şerh No: 10074 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 15:09)
Bilgi [HMK. 117]
Madde Gerekçesi
Bu maddede, ilk itirazların hep birlikte cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde dinlenemeyeceği hususu vurgulanmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında usul ekonomisi ilkesi göz önüne alınarak, davada zaman kaybının önlenmesi bakımından ilk itirazların dava şartlarından sonra incelenmesi öngörülmüştür. İlk itirazların incelenme usulünün yer aldığı üçüncü fıkrada ise bunların ön sorun gibi karara bağlanacağı ifade edilmiştir. İlk itirazların dava şartlarından sonra incelenmes... (Şerh No: 10073 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 14:31)
Bilgi [HMK. 116]
Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 187 nci maddesinde yer alan ilk itirazlar, bu maddede üç bent hâlinde düzenlenmiştir. 187 nci maddede sekiz bent hâlinde yer alan ilk itirazlardan bir kısmı dava şartı hâline getirilmiş, özellikle adli yargıda görülen hukuk davalarında, gereksiz ve zaman alıcı formalitelerin, kötü niyetli kişilere davaları sürüncemede bırakma fırsatını verdiği ve başka işe yaramadığı hususundaki yaygın kanaat dikkate alınarak, bazı ilk itiraz sebeplerinin kaldırılması suretiyle çabukluk ve gü... (Şerh No: 10072 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 14:31)
Bilgi [HMK. 115]
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilebileceği; taraflarca da bu bağlamdaki eksikliğin her zaman ileri sürülebileceği açıkça vurgulanmıştır. Genel dava şartlarının inceleme sırasının ne olacağı hususu ise pozitif bir düzenlemeye elverişli bir nitelik taşımaması sebebiyle, tümüyle doktrin ve yargı uygulamasına bırakılmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespiti hâli... (Şerh No: 10071 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 14:31)
Bilgi [HMK. 114]
Madde Gerekçesi
Bu düzenleme, büyük ölçüde İsviçre Federal Medenî Usul Kanunu Tasarısının 57 nci maddesinde yer alan kuraldan esinlenmek suretiyle oluşturulmuştur. Maddenin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme ile 1086 sayılı Kanunun 188 inci maddesinin ikinci cümlesinde sözü edilen hâkim tarafından re’sen gözetilmesi gereken hususların neler olduğuna açıkça işaret edilmiştir. Burada sözü edilen dava şartlar... (Şerh No: 10070 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 14:31)
Bilgi [HMK. 113]
Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenlemeyle, esas itibarıyla Anglo–Sakson menşeli bir kurum olan ve Kıta Avrupası hukuk düzenlerinde de kabul görmeye başlamış bulunan, topluluk davası (grup, sınıf davası) kurumunun, kavramsal çerçevede de mevzuatımıza girmesi sağlanmıştır. Bu çerçevede dernekler ile diğer tüzel kişilerin statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarını tespiti veya hukuka aykırı durumun ... (Şerh No: 10069 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2011 14:31)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |