Hisseli dairede kira ve tahliye sorunu

Merhaba sayın meslektaşlarım,


Müvekkil ile birlikte 2 kardeşinin hissedar olduğu dairede, hissedarlardan birisi kiracıyı tahliye ederek yerine diğer hissedarların rızasını almadan kendi oğlunu daireye yerleştirmiştir. Müvekkil kendi hissesi oranında kira bedeli istemiş ise de, bu bedel kendisine verilmemektedir. Bunun üzerine müvekkil tarafından ihtarname keşide edilerek bu bedelin ödenmesi ya da dairenin tahliye edilmesi istenmiş fakat ihtarnameye cevap verilmediği gibi olumlu netice de alınamamıştır.


Müvekkilin hisse miktarındaki kira alacağını ve söz konusu daireden diğer hissedarın oğlunu tahliye etmek için açılacak dava veya yapılacak hukuki işlemler nelerdir?


Yardımlarınızı bekliyorum.
Saygılarımla..

meni müdahale ve ecrimisil konulu dava açabilirsiniz. Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi.

Alıntı: Yazan sebastian meni müdahale ve ecrimisil konulu dava açabilirsiniz. Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi.

Ben de görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir, diyorum.

Ben de olaya uyan HMK m. 4 değil 2'dir; yani asliye hukuk mahkemesi görevlidir diyorum.

HMK madde 4 sarih. Kira sözleşmelerinden doğan davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girer.
Ayrıca açılacak dava, hissedara değil mecurda hali hazırda oturana açılması gerekmektedir.
Saygılarımla....

El atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılacaksa ben de Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu görüşüne katılıyorum.


Dava konusunun kat mülkiyeti kanunu kapsamında olması ilk olarak akla sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağını getiriyor. Fakat dava, kira sözleşmesine dayanmadan hâksiz işgalci / fuzuli şagil olarak halen daireyi tahliye etmeyen davalının haksız fiili nedeniyle açılacaktır.


HMK.nun 2.maddesine göre mal varlığı haklarına ilişkin davaların değer ve miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür.


Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından verilen yakın tarihli bir kararda da benzer şekilde bu husus ifade edilmiştir:


ÖZET : Dava, fuzuli işgal nedeni ile kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Davacı ile üst kiracı arasında düzenlenen fesih protokolü ile kira sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin feshedilmesi üzerine üst kiracı ile davalı alt kiracı arasındaki sözleşme de buna bağlı olarak sona ermiş olup, davalı fuzuli şagil durumuna düşmüştür… Davacı, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğünden sonra açtığı bu davada, kiracısı ile olan ilişkisinin sona ermesinden sonra davalının fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek tahliyesine ve ecrimisil bedelini yatırması için Beşiktaş İş Bankası Şubesi'ndeki banka hesabının tevdi mahalli olarak tayinini istemiştir. Dava dilekçesindeki "tahliye" sözcüğünün "el atmanın önlenmesi" isteği olarak kabulü gerekir. 6100 sayılı HMK.nun 2.maddesine göre mal varlığı haklarına ilişkin davaların değer ve miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekir” (YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ 18.6.2012 T. 2012/5811E. 2012/9085K.tarihli kararı)

Alıntı: Yazan sebastian HMK madde 4 sarih. Kira sözleşmelerinden doğan davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girer. Ayrıca açılacak dava, hissedara değil mecurda hali hazırda oturana açılması gerekmektedir. Saygılarımla....

Kira sözleşmesi nerede, peki?

5 yillik Kira sozlesmesi olsaydi ve sozlesme bitiminde fesih hakki sadece kiraciya taninsaydi, buna ragmen sozlesme yasal suresine uyularak kiraya veren tarafindan feshedilse idi, bu durumda kira sozlesmesine dayanarak sulh hukukta mi, yoksa sozlesmenin gecerli feshedildigi kabul edilerek kira sozlesmesinin yoklugu ve fuzuli sagil nedeniyle asliye hukukta mi dava acilmasi gerekirdi?