Haczedilememezlik şikayeti süre tutum

Haczedilememezlik şikayetine ilişkin olarak 103 davetini alan borçlunun icra dairesine gidip "ev halime münasip evdir ailemle birlikte kalıyorum. Bu nedenle yapılan hacze itiraz ediyor ve bu konu da dava açma hakkımı saklı tutarak beyanlarımın kabulünü saygı ile diliyorum." şeklindeki dilekçesi ile karşıma gelen müvekkile sen haczedilememezlik için dava açma hakkını SÜREDEN dolayı kaybetmişsin keza bu şekilde süreyi durduramazsın dedim. Doğru demiş miyim emin de olamadım

Fikir ve görüşlerinizi bekliyorum.

Alıntı: Yazan Av. Ali YILMAZKARA Haczedilememezlik şikayetine ilişkin olarak 103 davetini alan borçlunun icra dairesine gidip "ev halime münasip evdir ailemle birlikte kalıyorum. Bu nedenle yapılan hacze itiraz ediyor ve bu konu da dava açma hakkımı saklı tutarak beyanlarımın kabulünü saygı ile diliyorum." şeklindeki dilekçesi ile karşıma gelen müvekkile sen haczedilememezlik için dava açma hakkını SÜREDEN dolayı kaybetmişsin keza bu şekilde süreyi durduramazsın dedim. Doğru demiş miyim emin de olamadım ...

103'ü tebellüğünden itibaren 7 gün içinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmadığına göre (?) doğru demişsiniz...

Bu hususta süre tutum falan olmaz değil mi? Yani ilk defa karşılaşıyorum. Dava hakkını saklı tutmayı da bir başka avukat önermiş vatandaşa...

Ben de olmayacağını düşündüm ama ilk defa karşıma çıktığı için danışayım dedim Teşekkürler

Alıntı: Yazan Av. Ali YILMAZKARA Bu hususta süre tutum falan olmaz değil mi? ...

İİK m.16/1'deki 7 günlük süre kanunun belirlediği süredir. İİK m.20'ye göre de kanunun belirlediği süreleri değiştiremezsiniz.

Diğer taraftan "tamamen çıkış bulabilmek" adına ve zorlama ile: borçlunun icra müdürlüğüne verdiği dilekçe akabinde icra müdürlüğü, bu taleple ilgili bir karar vermişse, İİK m.82/3-4 mesnet tutularak, icra müdürlüğünün işbu verdiği karara karşı icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurmak denenebilir. Tabii dediğim gibi zorlama bir yol ama...

Doğru söylemişsiniz üstadım.

Yargıtay 12.HD 2009/22743 Esas, 2010/4502 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Borçlunun mahkemeye başvurusu, hacze konu menkullerin haczedilmezliğine yönelik şikayettir. Şikayet süresi kural olarak (7) gün olup, bu süre şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği günden itibaren (7) gündür (İİK'nın 16. maddesi). Şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse şikayet süresi tebliğ tarihinden itibaren başlar.
(Karar Tarihi : 01.03.2010)
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlunun mahkemeye başvurusu, hacze konu menkullerin haczedilmezliğine yönelik şikayettir. Şikayet süresi kural olarak (7) gün olup, bu süre şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği günden itibaren (7) gündür (İİK'nın 16. maddesi). Şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse şikayet süresi tebliğ tarihinden itibaren başlar. Yine; kural olarak, haciz sırasında bulunmayan borçlunun İİK'nın 103. maddesi gereğince hacizden haberdar edilmesi gereklidir. Ne var ki, uygulamada sıkça görüldüğü üzere (103) haciz davetiyesinin tebliğ edilmediği ahvalde hacze muttali olan borçlunun hacizle ilgili İcra Mahkemesine yapacağı başvurunun süresinde olup olmadığı muttali olunan bu tarihe göre tespit edilir. Ancak, hacze haricen muttali olunsa dahi bilahare takip dosyasında borçlulara (103) haciz varakası tebliği halinde anılan maddedeki hakları kullanma açısından borçluya alacaklı tarafından yeni bir hak bahsedildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda borçluya çıkarılan (103) davetiyesi (İcra Müdürlüğü'nün dosyaya verilen cevabi yazısına göre), 28.04.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, mahkeme nezdindeki 04.05.2009 tarihli şikayet, İİK'nın 16. maddesine göre yasal (7) günlük sürededir. Mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımından reddi isabetsizdir.

KARAR : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.