|
|
|
|
Ben 26 yaşındayım. Anadolunun büyük bir kentinde yaşıyorum. Varlıklı bir ailenin satışa çıkarılmış, bunca zaman fikirlerim ve kişiliğimle yok sayılmış, çocukluğumdan beri ezilmiş biriyim. Okul yaşantım üniversitede sürecekken bu elinden alınmış, zaman içerisinde aileden manevi şiddetle susturulmuş, bastırılmış, ana ata saygısı yüzünden sineye çekmiş, hep susmuş ve sonunda aile zoruyla resmen satılığa
çıkarılmış biriyim. Hiç fikrim alınmadan, dünür denen saçmalıkla insanlara bir eşyaymış gibi sürekli gösterilir olmuş biriyim. Şimdi ailemin, yaşadıklarımın, hayatımın nasıl elimden kayıp gittiğinin yeni farkına varıyor, ama aslında bu hayatı değil seversem sevdiğimle olmayı, sevmezsem özgür irademle seçtiğim kişiyle olmayı isteyen biriyim.
Babam, birçok mevkide üst düzey insanları tanıyan birisi. Bu elimi kolumu bağlıyor. Eğitim durumum lise. Bu da iş bulmama engel oluyor. Birde satışa çıkarılma konusu var. Burda adet haline gelmiş saçma birşeydir bu. Oğluna kız arayan anne, evlenecek yaşa gelmiş kızı olan aileye gider. Kızı görür, beğenirse dünür olur. Kendi hakkında ve oğlu hakkında bilgi verir. Kız aileside onları araştırır. Eğer uygun görürlerse, gençler görüşsün denir. 15-20 dk lık görüşmede kız ve erkek birbirini tanımaya çalışır. Aileler zaten kararı vermiştir. Gençler hayır desede bu evlilik olacaktır, üstelik 15 dk da birkaç sözüyle tanımaya çalıştığın insanla. Peki bunun karşılığında aileler ne fayda sağlar? Ün. Bilmem kim kızını şu aileye vermiş. Bilmem kim oğluna şu aileden kız almış. Aileler, diri diri gömdükleri evlatlarının üzerinden prim yaparlar. Bazen bu bir iş anlaşması, şirket evliliği, çıkar sağlamak vs ye dönüşür. Sonuç; mutsuz, her daim huzursuz, birbirini tanımayan, sevmeyen bir çift. Ve o evlilikten hayır bekleyen şaşkın insanlar. İşte ben böyle bir durumdayım. Gelen dünürlere tek kelime söz hakkım olmadan çıkarılıyorum. Pazardaki bir eşya gibi sergileniyorum. Evden kaçsam ne yaparım nereye giderim bilemiyorum. Babamla konuşmayı denedim hiçbir işe yaramadı. Aksine, kesinlikle dünürlere çıkmam gerektiği konusunda ısrarcı. Bizde kız çocuğunun sözü geçmez, dinlenmez bile. Fikirleri düşünceleri önemsizdir. Eğer fikirlerim konusunda ısrarcı olursam şiddet göreceğimi çok iyi biliyorum.
Şimdi aileme karşı gelecek gücü olmayan ben, Allah'a inancım gereği günaha girmeden ailemin ve ellerinin uzanacağı, zarar vereceği şeylere maruz kalmadan, ne yapabilirim? Bana hukuki olarak yol gösterecek yada şunu şunu yapabilirsin diyeceğiniz bir öneriniz var mı? Hukuki olarak haklarım nelerdir?
Yada bende, benim gibi diğer satışa çıkarılmış kızlar gibi kendimi bir zindandan yeni bir zindana atıp kaderime razı mı olmalıyım?
|
|
 |
|
 |
|
Sayın konuk,
Öncelikle gördüğünüz psikolojik şiddete ilişkin mesajınızda net ifadeler bulunmadığından yanıt verirken seçenekli yazmak durumunda kaldığımı söylemeliyim.
- Psikolojik şiddetten kastınız, ülkemizde kadınların ne yazık ki farkına bile varmadan içine düştükleri ataerkil aile özellikleri ise, yukarıdaki mesajında kendinizi ve durumunuzu ifade ediş biçiminiz dikkate alındığında, "hayır" diyerek aşabileceğinizi düşünüyorum. Israrlar karşısında net ve kararlı bir tutum işe yarayacaktır. Bu konuda arkadaşlarınızdan, sizinle aynı görüşleri paylaşan aile büyüklerinden ve mümkünse bir psikolojik danışmandan yardım almanız, ailenizin evlilik konusundaki çağdışı dayatmalarına karşı cıkmanızı kolaylaştıracaktır.
- Bununla birlikte, ailenizde gerçekten tıbben ve hukuken psikolojik şiddet gördüğünüzü ve mesajınızın bir yerinde "Eğer fikirlerim konusunda ısrarcı olursam şiddet göreceğimi çok iyi biliyorum." biçiminde ifade ettiğiniz ve tarafımdan "fiziksel şiddet görme olasılığı" olarak algılanan durumu dikkate alarak, bir avukattan doğrudan hukuki yardım alarak, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına İlişkin Kanun'da belirlenen tedbirlerin alınmasını size en yakın Aile Mahkemesi ya da bu yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilirsiniz. Çalışmadığınızı ve bir gelirinizin olmadığını gözönünde tutarak, Baro'ya başvurmanız halinde size bu iş için ücreti devletçe karşılanan bir avukat atanabileceğini de anımsatmak isterim.