Çekişmeli ancak anlaşmalı boşanmaya ilişkin

Merhaba meslektaşlarım,
Bildiğiniz üzere 1 yıldan az süren evliliklerde anlaşmalı boşanma yapılamadığından taraflardan biri dava açıyor, birer tanık dinleniyor, diğer eş de davayı kabul ediyordu. Bu tarz davalarla ilgili aklıma takılan bir husus var:

Davalı eşin duruşmada kabul beyanı verirken "maddi-manevi tazminat, ziynet, nafaka talebim yoktur" diyerek davayı kabul etmesi boşanmadan sonra tazminat ve nafaka talepli dava açmasına engel midir?

Merhabalar;

Tabi ki engeldir meslektaşım. Mahkeme içi ikrar var, ahde vefa var.

İrade fesadı yada örneğin sonradan zinayı öğrenmesi gibi ayrık durumlar hariç.

Alıntı: Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ Merhabalar; Tabi ki engeldir meslektaşım. Mahkeme içi ikrar var, ahde vefa var. İrade fesadı yada örneğin sonradan zinayı öğrenmesi gibi ayrık durumlar hariç.

Meslektaşım öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Benim ağır basan görüşüm ise duruşmadaki o beyanıyla bağlı olmayacağı yönünde. Çünkü o dava sonucu kurulan hüküm yalnızca boşanma yönünden kurulacak, boşanmanın ferileri açısından davalı karşı dava da açmadığı için ve davacının da herhangi bir talebi olmadığı için, davalı belirttiğim şekilde beyan verse dahi sonra ziynet, nafaka ve tazminat için dava açabilir bence. Emin olamadım meslektaşların görüş ve tecrübelerini merak ediyorum.

Meslektaşım karşı dava açmadan da; karşı yanın tam kusurlu olması durumu ayrık olmak üzere; tazminat ve nafaka talep etmek hakkı var.

Aynı durum anlaşmalı boşanma için de geçerli; davanın başında taraflar protokol hazırlayarak davayı açarsa, sizin mantığınızla anlaşmalı boşanmada davalı olarak gösterilen taraf da davası olmadığı için talepte bulunamaz.

Güzel bir konuymuş. Emsal karar bilmiyorum ancak kararın kesinleştiğini varsayarak kanaatim şöyle:

1- Maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası doğrudan boşanma nedeni ile ilgili. Yani bu eklere ilişkin karar verirken, boşanmaya neden olan olaylara göre hüküm kurmak gerekli. Davalı bu ekleri talep etmediğini belirttiğine göre artık dayanabileceği bir neden de kalmamış. Bunu davadan feragat olarak düşünmek mümkün değil ama bu boşanma nedenin tazminat ya da nafakaya dayanak olmadığını kabul etmiş sayılmalı.

Karar kesinleştiği için yeni bir boşanma davası da açamaz. Dolayısıyla farklı bir boşanma nedeni ileri sürüp, bu yeni nedene dayalı olarak tazminat ve nafaka da talep edemez.

2- Ortada bir ziynet alacağı davası olmadığı için, feragat edilmiş bir dava yok. Boşanmaya dair hükümde ziynet alacağına ilişkin bir madde de olmamalı. Zira dava yok. Dolayısıyla ziynet alacağına ilişkin dava açılması mümkün gözüküyor.

Anlaşmalı boşanma olsaydı hükümde ziynet alacağı talebi olmadığı yazılırdı ama çekişmelide yazılamaz. Açılacak davada derdestlik söz konusu olmaz.