6+6 aylık kira sözleşmesi kira artışı- muvazaa

Değerli meslektaşlarım , öncelikle herkese iyi bayramlar dilerim.

Bayramda süreler işlemeye devam edeceğinden , ivedi olarak çözüm bulmam gereken spesifik bir sorun var. Değerli görüşlerinizi merak ediyorum

1 Yıldan az süreli 6 aylık bir kira sözleşmesi mevcut. Ancak sözleşmede ilk altı ay 10000 , kiracı oturmaya devam etmek isterse 18.000 kira bedeli oalcak şekilde kira sözleşmesi yapılmış. Kiracı olarak sözleşmeyi imzalayan kişi müvekkilin kocası olup , aile konutu olan taşınmazı müvekkilden habersiz muvazaalı olarak 3.kişiye devretmiş ( 3.kişi kira sözleşmesindeki kiraya verendir ) ve taraflar arasında danışıklı kira sözleşmesi yapılmıştır.
Trafımızca , bu iki kişiye karşı tapu iptal tescil davası açılmış , ayrıca kocaya karşı mal rejimi davası da açılmıştır.

Tahliye riskinden dolayı ilk altı ayın kirasını ihtirazi kayıt koyarak ödedik.
Ancak ikinci altı ay için tarafımıza ve kocaya karşı örnek 13 ödeme emri başlatılmıştır .

1-) Açmiş olduğumuz davaları belirterek hasım itirazında bulunabilir miyim? zira tapu iptal tescil davasında , koca tarafından yapılan devrin muvazaalı ve mal kaçırmaya yönelik olduğunu belirttik- (Geçerli bir devir olmadığından üçüncü kişi mülkiyet hakkına sahip değildir.)
2-) 6+6 aylık kira sözleşmesi yapılsa bile ikinci altı aydaki belirlenen kira bedelinin tüfe oranından fazla olduğunu ileri sürebilir miyim? bu şekilde 1yıln sürelere bölünerek kısa süreli kira dönemleri belirlenmesi kanuna karşı hile sayılmaz mı ? zira bu yola girilmesi tamamen kira artışları ve uzama süreleriyle ilgili kiraya verenin aldığı önlemlerle ilgili.

1/2 mülkiyet sahibi olduğumuz taşınmazda kiracıdurumuna düşmüş olduk kira sözlşemesini kabul etmek zorunda mıyız .

Ben ikinci 6 ayın kirasını da ihtirazi kayıtla ödemenizi ve sonrasında menfi tespit ile geri alma yoluna gitmenizi öneririm.

İleri sürmek istediğiniz itirazlar "mantıklı" olabilir ancak karşı taraf itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesine gidecek ve biliyorsunuz İcra Mahkemesi sadece icra hukukuna ilişkin ve sınırlı inceleme yapar. Dolayısıyla bu itirazlarınızın icra mahkemesinde kabul edilmeme ihtimali oldukça yüksek. Karşı taraf yazılı belge sunuyor ve İcra Mahkemesinde siz de bunun aksini yazılı belgeyle ispatla yükümlüsünüz.

Dolayısıyla tahliye riskini almak istemiyorsanız ödeme sonrası geri almaya çalışmak daha doğru bir strateji diye düşünüyorum.

Bu arada alternatif olarak açtığınız tapu iptal davasında "tahliyeye ilişkin tedbir" talep edebilirsiniz ve oradaki hakim tedbir verirse farklı bir durum ortaya çıkar. Ancak tedbir alsanız bile ben olsam İcra Mahkemesi yönünden riske girmezdim çünkü tedbir bugün verilen ama yarın da kaldırılabilecek geçici bir uygulama, onun da uzun vadede garantisi yok.

Yine alternatif olarak uyarlama davası açıp, orada tedbir talep etmeyi deneyebilirsiniz. Zira muvazaa ile ilk sözleşmedeki bedellerin yüksek belirlenmesi söz konusuysa, uyarlama davasının konusu olabilecek nitelikte bir örnek oluştuyor.

Sorularınıza dönecek olursak, icra hukuku yönünden hasım itirazınız bence dinlenmeyecektir (sundukları sözleşme yazılı). Kaldı ki aile konutu yönünden de üzerinize düşeni zamanında yapmamışsınız (BK 349/3).

Sürelere göre kiranın belirlenmesi kanuna karşı hile değil. Yargıtay'ın bu şekilde kira sözleşmesi yapılabileceğini söyleyen içtihatları var. Sizin olayınızda bu kötü niyetli yapılmış olabilir ama iyi niyetle yapılan birçok sözleşme örneği de var: Örneğin kiracı bir yeri tutarken içeri masraf yapacağını veya yeni iş kuracağını, o nedenle ilk 6 ay kiranın biraz düşük tutulmasını rica ediyor ve kiralayan da bunu kabul ediyor. Böyle örneklerde ilk 6 ay düşük, sonraki 6 ay yüksek kira belirlenebiliyor. Burada kimse kanuna karşı hile amacı gütmüyor, çoğu kez kiracıya maddi kolaylık sağlamak için yapılıyor. O nedenle bu tip sözleşmeleri kanuna karşı hile olarak nitelendirip topyekün geçersiz kılmak bence çok doğru değil.

Merhabalar;

Sayın admin'e ek olarak; suç duyurusu da düşünebilirsiniz. Daha sonradan dahil olduğum benzer bir dosyada; kadın eşinin kardeşi ile kira sözleşmesi yapmış ve her ikisi de ceza almıştı.

Keza; bu suç duyurusu ile birlikte, menfi tespit davası ve bu davada ihtiyati tedbir kararı almak denenebilir diye düşünüyorum