Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatı Şikayet Edeceklermiş

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-04-2007, 10:42   #1
üye15184

 
Varsayılan Avukatı Şikayet Edeceklermiş

Davacı kadın vekili olduğum bir boşanma-maddi-manevi tazminat davasında karşı taraf da boşanmayı istediği halde hakim boşanma ve diğer tüm taleplerimizi reddetti.
Üstelik davacı kadının, karşı tarafın yaptığı yargılama giderleri ve vekalet ücretini ödemesine karar verdi. ( Kadın, baro tarafından adli yardımdan yararlanarak bana görevlendirme yapılmıştı. Hakime durumu anlattığımda davada en ufak bir ücret alınmamasına karar vermişti. Örneğin tanık ücreti yatırmamıştık)
Dosyayı temyiz ettim. Birkaç gün sonra davacı ve davalı asil geldiler ve anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini söylediler.( Dava tarihinde 1 yılı doldurmamışlardı)
Ben de davacı biz olduğumuzdan davadan feragat edersek bunun mümkün olduğunu aksi halda derdestlik itirazıyla hakimin resen davaya reddeceğini söyledim.
Ancak davadan feragat edersek de davacı kadının en azından birikmiş nafakalarının, dava için yaptığı 100-YTL'lik harçların ve tarafıma da vekalet ücreti ödemesini ayrıca davalının kendi avukatının vekalet ücretinin (mahkemenin hükmettiği ) davalı tarafından ödenirse davadan feragat edebileceğimizi davacı asille birlikte, davacı asilin annesinin de onayını almak kaydıyla kararlaştırıp davalı asile bildirdik.

Davalı asil bana vekalet ücreti ödemek istemediği için( daha doğrusu karşı taraf avukatının dolduruşa getirmesi sonucu) önerimizi reddetti.

Dün bana telefonda muhtıra gibi;
-Sen benim karımla arama niye giriyorsun. O boşanmayı istiyor sen vazgeçiriyorsun. Senin amacın ne? Seni şikayet edecem' dedi

Ben de;- 'Ben karına sadece öneri getirdim. Kararları veren o. Beni yargı görevimden ötürü tehdit mi ediyorsun? Ben seni şikayet edeyim de gör' dedim

Olay şimdilik bu kadar.

Anlamadığım bizi davamızdan vazgeçirmeye çalışanlar karşı taraftakiler. Biz davanın Yargıtay sonucunu görmek istiyoruz.
Davadan sırf onlar istiyor diye hiçbir kazanç elde etmeden mi feragat etmeliyiz?
Feragat için bir talebimiz olamaz mı?

Sonuçta davadan feragat etmemiz için bizi şimdi de böyle sıkışırıyorlar.
Benim bu işte bir kusurum var mı?
Ben hangi suçu işledim?
Olası şikayet ne olacak?
Neyden yargılanacağım?
Müvekkilimin haklarını sonuna kadar savunduğum için mi?
Yoksa bir tarafı davadan feragatin sonuçları konuunda uyarıp, dikkatli davranmasını sağladığım için mi?
Old 20-04-2007, 10:55   #2
Müddeiumumi

 
Varsayılan

Sn.ferrarif;boşanma davasından feragat edilemez.Zira bu dava tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacakları davalardandır.Hakim bu davada feragat ve kabulü dinlemez davaya devam eder.Ayrıca sizin şikayet edilecek bir kabahat işlediğinizi de düşünmüyorum.. .Saygılar.
Old 20-04-2007, 11:24   #3
av.damla

 
Varsayılan

Boşanma davasından karar kesinleşene kadar her zaman feragat edilebilir.
Old 20-04-2007, 11:41   #4
Müddeiumumi

 
Varsayılan

Feragat ile davacı davasından vazgeçer.Davacı bir daha aynı davayı açamaz.O halde örneğin şiddetli geçimsizliğe dayalı bir boşanma davasından feragat eden davacı,eşinin geçimsizliğe sebep teşkil eden davranışlarını sürdürmesi üzerine daha sonra aynı sebeple boşanma davası açamayacak!
Old 20-04-2007, 11:50   #5
av.damla

 
Varsayılan

Geçmişe yönelik nedenleri ileri süremeyecek ancak yeni nedenlerle dava açması mümkün.
Old 20-04-2007, 12:17   #6
Müddeiumumi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Müddeiumumi
Boşanma davasını feragat edilemeyen davalardan ayıran nedir?
Old 20-04-2007, 12:37   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın müddeiumumi,

Bu forum altındaki 2 numaralı mesajınızı okuyarak devamını okumayan herhangi bir izleyici, "boşanma davalarından feragat edilemiyormuş, Türk Hukuk Sitesinde okudum" diyerek konuşmaya başlayabilir, bir gün sizin veya bizim önümüze bile bu söylemle birileri gelebilir.

Feragat tek taraflı irade beyanıyla hüküm ve sonuçlarını doğurur. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Aynı zamanda feragat eden, bir haktan vazgeçtiği için, sonuçlarına da katlanır.

Lütfen emin olmadığımız konularda ısrara devam etmek yerine araştırarak doğru yanıta ulaşalım ve ulaştığımız doğru sonuçları da forumda paylaşalım.


Saygılarımla...
Old 20-04-2007, 12:38   #8
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Ben konuyu yanlışda anlamış olabilirim ama, feragat ettikten sonra, karşı taraf boşanmaya yanaşmazsa bu davadaki haklarınızı da kaybetmiş olacaksınız. Ancak bu ikinci boşanma davasını karşı taraf açarsa, yine derdestlik kararı verilir mi? diye aklıma geldi. Hani bir fikir sadece.
Ayrıca sizin duruşunuzda her hangi bir suç unsuru göremedim, bu tür ithamlarla karşılaşmak da moralinizin bozulması da normal ama her söyleyen her dediğini yapmaz biliyorsunuz. Hani burada uyacak atasözünü yazamadım, malum site kurallarına ve etiğe uymaz diye. Anladınız siz onu!
Old 20-04-2007, 15:31   #10
Av.Şule Pınar Narin

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım; boşanma davasından karar kesinleşene kadar feragat edilebilir.Ancak ;karar çıktıktan sonra Mahkeme feragati kendiliğinden kabul etmiyor,Feragat talebini temyiz gibi sayarak Yargıtay'a gönderiyor.Bilginize.
Old 20-04-2007, 15:43   #11
Hukukçu55

 
Varsayılan

feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur.Bu nedenle feragatten sonra açılacak davada derdestlik itirazı ileri sürülemez. Ayrıca derdestlik ilk itiraszlardandır ve 10 günlük süre içerisinde ileri sürülmelidir.Hakim kendiliğinden dikkate alamaz.
Old 20-04-2007, 16:01   #12
göçebe

 
Varsayılan

adli yardım dolayısıyla baro tarafından hangi dava hususunda görevlendirildiyseniz o konuda müvekkilinize avukatlık hizmeti vermekle sorumlusunuz bu nedenle davadan sonra tarafların anlaşıp anlaşmalı boşanma ile boşanmak istemeleri sizi bağlamaz. Siz davayı usulünce yürütmüş, dava süresince ve sonrasında müvekkilinizin haklarını davalı eşine karşı korumaya çalışmaktasınız. Kaldıki müvekkiliniz adli yardımdan yararlandığı için feragat etmesi halinde adli yardımdan size ödenen avukatlık ücretini ve tüm masrafaları da ödeyecektir. Bu nedenle eğer davalı eş bir an önce boşanmak istiyorsa yükümlülüklerine de katlanmalıdır. Olayda sizin herhangi bir kusurunuz olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki karşı taraf davalının sizi şikayet etmesinden hiç bir sonuç çıkmaz. Çok boşanmak istiyorlarsa gitsinler başka bir avukata ücretini de ödesinler boşansınlar olabiliyorsa. Siz de sizi şikayet eden tarafa meslek onurunuzu zedelediğinden temsili bir manevi tazminat açarsınız bakalım o zaman ne yapacak. İçinizi bu konuda rahat tutun. Siz müvekkilinizi davadan ferragat ettiği durumda karşılaşacağı olumsuz durumlar konusunda bilgilendirme yapın, bunu da belge şeklinde yazılı bir beyana döküp 'benim beyanlarımdır okudum anladım' şeklinde müvekkilinize imzalatın. Ondan sonra müvekkiliniz istiyorsa kendisi gidip mahkemeye kendi imzalı dilekçesiyle feragat talebinde bulunsun. İkinci bir davayı açma durumu zaten sizi ilgilendirmemekte siz görevlendirme kapsamındaki davanın avukatısınız.
Gelelim feragatten sonraki duruma; boşanma davasında taraf dava karara çıktıktan sonra feragat etmesi halinde dosya yine yargıtaya gitmekte yargıtay feragat dilekçesi sebebiyle tekrar incelenmek üzere mahkemesine dosyayı göndermekte ve mahkeme feragat dilekçesini göz önüne alarak karar vermektedir.Yani sonuçta ister davadan feragat edin ister etmeyin dosya karara çıktığı için yargıtay yolu gözükmekte. Davadan feragat etmek yerine temyizden feragat ederek dosyanın kesinleşmesini sağlamanız süreci daha kısaltır.
Old 20-04-2007, 16:15   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Soru sahibi bir sayfa yazmış, olayı anlatmış; katılımcılardan bazıları ise bir cümle ile cevap vererek sorunu kökünden halletmeye çalışmışlardır. Üyelerimizi sürekli uyarmamıza rağmen, bazı üyeler ısrarla tek cümlelik ve gerekçesiz mesajlar yazmaya devam etmektedirler. THS kurallarına açıkça aykırı olan bu durum karşısında, mesajları silinince de 'benim neden mesajım silinmiştir' şikayetinde bulunmaktadırlar. Bu tür mesajlar tarafımdan silinmeye devam edecektir.

Anlatılan olayı ve soruları irdelemeye gelince...'sizin başınız derde girmez' şeklindeki yanıtlara katılmıyorum. 'Feragat' hususunda doğru yanıtlar verildiği için bu konuya da girmeyeceğim. Hiç bir katılımcının değinmediği bazı hususlara değineceğim.

Alıntı:
Kadın, baro tarafından adli yardımdan yararlanarak bana görevlendirme yapılmıştı. Hakime durumu anlattığımda davada en ufak bir ücret alınmamasına karar vermişti. Örneğin tanık ücreti yatırmamıştık)

Olayın ve sorunun en önemli kısmı yukarıda alıntısını yaptığım bölümdür. Önce adli müzaheret ile ilgili mevzuatın ilgili kısmını aktarayım.

Alıntı:
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği

Adli Yardımın Yapılışı

Madde 6

e) Görevlendirilen avukat, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine göre işi sonuna kadar takip etmekle yükümlüdür. Bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya benzeri hukuksal işlemler, görev konusu iş kapsamında kabul edilmez.

f) Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, görevlendirilen avukatın hizmeti yerine getirmesi ile ilgili aşamaları izler. Avukat, işin hangi aşamasında olursa olsun, kendisinden istenen bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. Hizmetin sonunda da, bu konudaki raporunu ve hizmetin sona erdiğini gösterir belgeleri adli yardım bürosuna ya da temsilciliğine iletir.

Ödenecek Ücret

Madde 7 — Adli yardımla görevlendirilen avukata, görevlendirmeye konu iş için asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücret peşin ödenir. Aynı işe birden fazla avukat görevlendirilemez. Ancak görevden çekilen avukatın yerine yeni görevlendirilen avukata ayrıca ücret ödenir.

Ceza davalarında şahsi davacı ve müdahil vekiline, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gereğince yapılacak hukuki yardımlar için avukatlık ücret tarifesinde belirlenen maktu ücret ödenir.

Yargıtayda görülecek duruşmalı işlerde ayrıca, Ankaraya gidiş-geliş otobüs ücreti ödenir. Adli yardımdan yararlananın veya vekilinin talebi halinde Ankara barosundan görevlendirilecek avukat aracılığı ile Yargıtaydaki duruşma takip edilebilir.
Tüm masraflar belgeye dayandırılır. Belgesiz ödeme yapılamaz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için, bu mahkemenin kendi adli yardım kuralları uygulanır. Bu yönetmelik uyarınca ödeme yapılamaz.
Adli yardım görevini haklı nedenler dışında tamamlamayan avukat, aldığı ücretin iki katını baroya ödemekle yükümlüdür.


Yani davacı kadın öncelikle Baroya müracaat etmiş ve adli müzaheret talep etmiştir.Buradaki hukuki yardım sadece ücretsiz avukatlığa ilişkindir. Baro da soru sahibi meslektaşımızı olayla ilgili olarak görevlendirmiştir. Muhtemelen meslektaşımız Adli Yardım Bürosundan vekalet ücretini tahsil etmiştir.

Mahkemeden istenilen adli müzaheret ise dava açarken ve sonrasında geçerli olmaktadır. HUMK 465 inci maddesine göre adli müzaheret talep edilip; 466/2 maddeye göre deyargı ve bilirkişi ücretlerinden muaf tutulmaya karar verilmesi talep edilmelidir. Sorudan yazılı bir talepte bulunulmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak alıntısını yaptığım bölüme bakılırsa, meslektaşımız "hakime durumu anlatmış; o da en ufak bir ücret alınmamasına karar vermiştir" Ama hemen altta şöyle denilmektedir.

Alıntı:
dava için yaptığı 100-YTL'lik harçların ve tarafıma da

Davacı HUMK gereği adli müzaheretten yararlanmaya başlamışsa neden kendisinden harç talep edilip yatırılmıştır? Bu bir disiplin suçu oluşturur mu?

Alıntı:
Benim bu işte bir kusurum var mı?
Yukarıda alıntısını yaptığım 6 ıncı maddeye göre kusurunuz var. Siz adli müzaheret gereği sadece ve sadece elinizdeki işi sonuna kadar götürmek zorundasınız. Onunla bağlantılı olsa bile başkaca işleri takip edemezsiniz. Siz ne yapmışsınız? İkinci boşanma davası için taraflar arasında bağlantı kurmaya çalışmışsınız. Anlaşma yapıp dava açmış olsaydınız hiç kurtuluşunuz olmazdı.

Alıntı:
Üstelik davacı kadının, karşı tarafın yaptığı yargılama giderleri ve vekalet ücretini ödemesine karar verdi.

Bunda şaşıracak ne var?

Alıntı:
Davalı asil bana vekalet ücreti ödemek istemediği için( daha doğrusu karşı taraf avukatının dolduruşa getirmesi sonucu) önerimizi reddetti.

Siz henüz hak etmediğiniz vekalet ücretini de karşı tarafa yüklemeye çalışırken, karşı taraf sizden niye mahkeme kararıyla hak ettiği vekalet ücretini talep etmesin? Bu dolyduruşa getirmek mi olur? Ayrıca davalı asilden vekalet ücreti talep etmenizde disiplin suçu oluşturur.

Alıntı:
Ben de davacı biz olduğumuzdan davadan feragat edersek bunun mümkün olduğunu aksi halda derdestlik itirazıyla hakimin resen davaya reddeceğini söyledim.

Taraflar boşanma konusunda anlaşmışlarsa neden derdestlik itirazında bulunsunlar? Hakimin davayı resen reddetmesi nasıl olmaktadır? Yasal dayanağınız varsa, yeni bir şey öğreneceğim.

Alıntı:
Ben hangi suçu işledim?

Avukatlık meslek ilke ve kurallarına aykırı davranmışsınız.

Alıntı:
Olası şikayet ne olacak?
Neyden yargılanacağım?

Baro disiplin kurulu, dosyaya göre bir karar verecektir.

Alıntı:
Davadan sırf onlar istiyor diye hiçbir kazanç elde etmeden mi feragat etmeliyiz?

Kazanç kelimesinden, müvekkilinizin haklarından sözetmek istediğinizi anlıyorum. Adli müzaheret gereği aldığınız işi sonuna kadar götürmek zorundasınız. Dolayısıyla temyiz aşaması da görevinize girmektedir. Eğer bir feragat olacaksa müvekkilinizden yazılı beyan alın veya mahkemeye beyanda bulunmasını sağlayın.

Alıntı:
Ben seni şikayet edeyim de gör' dedim

Hangi sebeple şikayet edeceksiniz?

Saygılarımla
Old 20-04-2007, 17:58   #14
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan Muhalifim

Alıntı:
Yazan ferrarif398
Alıntı:
karşı taraf avukatının dolduruşa getirmesi sonucu

Bu cümleyi okuyunca metnin sonraki bölümünü okuyamamış, pek tabi sorulan hususu anlamamıştım. Düşüncelerini belirtme inceliğini gösteren meslektaşlarımı kutluyorum.
(İki yanlış tavırdan bir doğru çıkmıyor)
Old 20-04-2007, 20:06   #15
recepbarlas

 
Varsayılan

Mahkemeler re'sen derdestlik yönünden karar veremezler.İtiraz şeklinde olur. Bu nedenle yeni bir dava açılabilir.Feragate gerek yok. Eğer şimdi 1 yıl dolmuşsa anlaşmalı boşanma da olur.
Old 20-04-2007, 20:58   #16
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Ek bir husus: Yanlış hatırlamıyorsam; farklı boşanma sebeplerine istinaden açılan boşanma davaları arasında derdestlik söz konusu olmuyordu. Çok iyi bildiğim bir konu değil. İlk defa THS'de bir forumda okumuş, hatta başta "nasıl olur" diye muhalefet etmiştim ama okuyunca da mantıklı gelmişti. Soru sahibi halen ilgileniyorsa forumları bir gözden geçirmesini tavsiye ederim.

Saygılarımla.
Old 21-04-2007, 23:42   #17
Hak Hukuk

 
Varsayılan

Sayın “Ferarrif398” uygulamada, sayın Av.Suat Ergin ise yasada olanı yazmış. Sayın Ferarif398 önündeki sorunu olduğu gibi safiyane şekilde anlatarak tebrike değer bir davranış ortaya koymuş.Sn. Ergin ise büyük emek sarfederek yasanın öngördüğü yolu göstermiş.Hukuka yön veren yasa ise de; hayata yön veren uygulamadır.Hukukun yaşayan bir organizma olduğu söylenir.Uygulamayı gözardı eden bir hukukun ayakta duramayacağı bilinen bir husustur. Hayatı güzel ve kolay kılmanın yolu ise, uygulamadan yararlanarak hukuktaki eğrileri gidermeye çalışmaktan geçer.Günümüzde Avukatlar ayakta durabilmek için uygulamada olanı anlamaya çalışıp dururlar.Yasa ile uygulama ise, aynen yukarıdaki gibi birbiriyle çelişip durur ve biz de dengemizi korumak için sendeleyip dururuz bu çelişme karşısında.Bunun nedeni, hukukun eğrileri yerine, uygulamadaki büğrüleri lehe çevirmeyle haşır neşir olmuşların (%10) avukatlık vitrinini işgal etmesi ve geri kalanların (%90) ise seyirci olarak tribünleri doldurmuş bulunmasıdır.
Bugün gazetede hukukla ilgili şöyle bir haber vardı: “TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan : Dünyada referans alınacak bir (Ticaret) Yasa taslağını hazırlamış bulunuyoruz.Daha iyisi için, herkesin elindeki katkıyı sunması gerekir.Bu taslağı 681 yere gönderdik.Hemen hemen hiçbir yerden bir cevap alamadık.Bir Üniversitemiz gönderdiği teşekkür mektubunda şunu yazmış: “Gönderdiğiniz Ticaret Yasa Taslağı adlı kitabı,öğrenci ve öğretim üyelerimizin yararlanmalar için üniversitemiz kütüphanesine koymuş bulunuyoruz”
Old 22-04-2007, 18:33   #18
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Avukatın adli yardımla girdiği davadan sonra ikinci dava açması hukuka aykırı değildir.Sadece ikinci davanın ücretini adli yardımdan alamaz.
Old 23-04-2007, 03:09   #19
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

Adli Yardım Yönetmeliği
m.6-e
Görevlendirilen avukat, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine göre işi sonuna kadar takip etmekle yükümlüdür. Bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya benzeri hukuksal işlemler, görev konusu iş kapsamında kabul edilmez.
İkinci davanın açılması Avukatı Disiplin Soruşturmasıyla karşı karşıya bırakacağı gibi müvekkil yönünden de kendisinden alınan taahhütnameye aykırı olarak bir Avukatla ücret karşılığı anlaşabilecek gelire sahip olduğunun ortaya çıkmış olması bakımından ciddi sıkıntı yaratacaktır. (Avukata ödenen ücretin 2 mislini yasal faiziyle geri ödemek durumunda kalacaktır.) Avukatın ücretsiz dava aldığını bildirmesi hali dahi Adli Yardımın amacıyla bağdaşmayacağından mümkün değildir.
Old 23-04-2007, 09:11   #20
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Alıntı yapılan hükümde bağlantılı iş ve davaların görev konusu iş kapsamına girmeyeceği belirtilmiş.Yani avukatın görevinin sınırı belirlenmiş,avukatın aynı kişiden başka bir iş alması bu görev kapsamının dışında olduğu için dolayısıyla avukatla müvekkil arasında serbestçe tasarruf edilecek alan olduğu için disipline aykırı bir yön yoktur.
Old 23-04-2007, 11:46   #21
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Avukatın disiplin sorumluluğu bakımından Sayın raskalnikov'un yorumuna katılıyorum.

Saygılarımla.
Old 23-04-2007, 12:29   #22
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Adli Yardım, Avukat tarafından kendisine iş temini maksadıyla kullanılamaz. Müvekkil Avukata iş verebilecek durumdaysa zaten Adli Yardıma başvurmaz.. Her ikisi için de baş ağrısı yaratacak bir durumdur. Şahsen böyle bir şey denemem, denenmesini tavsiye de etmem.. Hiçbir şey olmasa (-ki olur) Baroya iki misli vekalet ücreti ödemek zorunda kalan müvekkil sizi anında satar bizzat "beni uyarmadı" diye o şikayet eder.. Avukat her aşamada kişinin Adli Yardıma muhtaç durumda olup olmadığını gözetmek ve aksine bir tespiti olur ise Baroya bildirmek zorundadır. Yasada veya Yönetmelikte yazmayabilir ama işi yasaların uygulanmasına yardımcı olmak olan Avukatın her şeyden önce Adli Yardım'la ilgili yasa maddelerini ve Adli Yardım Yönetmeliğini amacı doğrultusunda yorumlayabilme yetkinliğinde olması gerekir. Değilse kendi sorunudur.. Buyrun siz yapın sonuçlarını da buraya yazın..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Birkaç Avukatı Asmak Lazım !!! Av.Kadir Konumuz : Hukukçular 18 20-03-2009 00:04
İyi bir CEZA Avukatı olmak için... betulyalim Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 2 29-04-2008 16:40
ceza avukatı olabilmek m.oztop Ceza Hukuku Çalışma Grubu 14 08-04-2008 11:42
Nöbetçi Haciz Avukatı Av.Selim Balku Hukuk Sohbetleri 19 09-11-2007 09:47
Doktorun Yanlış Tedavisi - Bakanlığa Şikayet- Karşı Şikayet burcu nas Hukuk Soruları Arşivi 1 08-02-2007 15:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08718300 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.