|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-04-2007, 10:42 | #1 |
|
Avukatı Şikayet Edeceklermiş
Davacı kadın vekili olduğum bir boşanma-maddi-manevi tazminat davasında karşı taraf da boşanmayı istediği halde hakim boşanma ve diğer tüm taleplerimizi reddetti.
Üstelik davacı kadının, karşı tarafın yaptığı yargılama giderleri ve vekalet ücretini ödemesine karar verdi. ( Kadın, baro tarafından adli yardımdan yararlanarak bana görevlendirme yapılmıştı. Hakime durumu anlattığımda davada en ufak bir ücret alınmamasına karar vermişti. Örneğin tanık ücreti yatırmamıştık) Dosyayı temyiz ettim. Birkaç gün sonra davacı ve davalı asil geldiler ve anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini söylediler.( Dava tarihinde 1 yılı doldurmamışlardı) Ben de davacı biz olduğumuzdan davadan feragat edersek bunun mümkün olduğunu aksi halda derdestlik itirazıyla hakimin resen davaya reddeceğini söyledim. Ancak davadan feragat edersek de davacı kadının en azından birikmiş nafakalarının, dava için yaptığı 100-YTL'lik harçların ve tarafıma da vekalet ücreti ödemesini ayrıca davalının kendi avukatının vekalet ücretinin (mahkemenin hükmettiği ) davalı tarafından ödenirse davadan feragat edebileceğimizi davacı asille birlikte, davacı asilin annesinin de onayını almak kaydıyla kararlaştırıp davalı asile bildirdik. Davalı asil bana vekalet ücreti ödemek istemediği için( daha doğrusu karşı taraf avukatının dolduruşa getirmesi sonucu) önerimizi reddetti. Dün bana telefonda muhtıra gibi; -Sen benim karımla arama niye giriyorsun. O boşanmayı istiyor sen vazgeçiriyorsun. Senin amacın ne? Seni şikayet edecem' dedi Ben de;- 'Ben karına sadece öneri getirdim. Kararları veren o. Beni yargı görevimden ötürü tehdit mi ediyorsun? Ben seni şikayet edeyim de gör' dedim Olay şimdilik bu kadar. Anlamadığım bizi davamızdan vazgeçirmeye çalışanlar karşı taraftakiler. Biz davanın Yargıtay sonucunu görmek istiyoruz. Davadan sırf onlar istiyor diye hiçbir kazanç elde etmeden mi feragat etmeliyiz? Feragat için bir talebimiz olamaz mı? Sonuçta davadan feragat etmemiz için bizi şimdi de böyle sıkışırıyorlar. Benim bu işte bir kusurum var mı? Ben hangi suçu işledim? Olası şikayet ne olacak? Neyden yargılanacağım? Müvekkilimin haklarını sonuna kadar savunduğum için mi? Yoksa bir tarafı davadan feragatin sonuçları konuunda uyarıp, dikkatli davranmasını sağladığım için mi? |
20-04-2007, 10:55 | #2 |
|
Sn.ferrarif;boşanma davasından feragat edilemez.Zira bu dava tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacakları davalardandır.Hakim bu davada feragat ve kabulü dinlemez davaya devam eder.Ayrıca sizin şikayet edilecek bir kabahat işlediğinizi de düşünmüyorum.. .Saygılar.
|
20-04-2007, 11:24 | #3 |
|
Boşanma davasından karar kesinleşene kadar her zaman feragat edilebilir.
|
20-04-2007, 11:41 | #4 |
|
Feragat ile davacı davasından vazgeçer.Davacı bir daha aynı davayı açamaz.O halde örneğin şiddetli geçimsizliğe dayalı bir boşanma davasından feragat eden davacı,eşinin geçimsizliğe sebep teşkil eden davranışlarını sürdürmesi üzerine daha sonra aynı sebeple boşanma davası açamayacak!
|
20-04-2007, 11:50 | #5 |
|
Geçmişe yönelik nedenleri ileri süremeyecek ancak yeni nedenlerle dava açması mümkün.
|
20-04-2007, 12:17 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
|
20-04-2007, 12:37 | #7 |
|
Sayın müddeiumumi,
Bu forum altındaki 2 numaralı mesajınızı okuyarak devamını okumayan herhangi bir izleyici, "boşanma davalarından feragat edilemiyormuş, Türk Hukuk Sitesinde okudum" diyerek konuşmaya başlayabilir, bir gün sizin veya bizim önümüze bile bu söylemle birileri gelebilir. Feragat tek taraflı irade beyanıyla hüküm ve sonuçlarını doğurur. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Aynı zamanda feragat eden, bir haktan vazgeçtiği için, sonuçlarına da katlanır. Lütfen emin olmadığımız konularda ısrara devam etmek yerine araştırarak doğru yanıta ulaşalım ve ulaştığımız doğru sonuçları da forumda paylaşalım. Saygılarımla... |
20-04-2007, 12:38 | #8 |
|
Ben konuyu yanlışda anlamış olabilirim ama, feragat ettikten sonra, karşı taraf boşanmaya yanaşmazsa bu davadaki haklarınızı da kaybetmiş olacaksınız. Ancak bu ikinci boşanma davasını karşı taraf açarsa, yine derdestlik kararı verilir mi? diye aklıma geldi. Hani bir fikir sadece.
Ayrıca sizin duruşunuzda her hangi bir suç unsuru göremedim, bu tür ithamlarla karşılaşmak da moralinizin bozulması da normal ama her söyleyen her dediğini yapmaz biliyorsunuz. Hani burada uyacak atasözünü yazamadım, malum site kurallarına ve etiğe uymaz diye. Anladınız siz onu! |
20-04-2007, 12:47 | #9 |
|
Yersiz bir tartışma evet Sn.yönetici..
|
20-04-2007, 15:31 | #10 |
|
Sevgili meslektaşlarım; boşanma davasından karar kesinleşene kadar feragat edilebilir.Ancak ;karar çıktıktan sonra Mahkeme feragati kendiliğinden kabul etmiyor,Feragat talebini temyiz gibi sayarak Yargıtay'a gönderiyor.Bilginize.
|
20-04-2007, 15:43 | #11 |
|
feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur.Bu nedenle feragatten sonra açılacak davada derdestlik itirazı ileri sürülemez. Ayrıca derdestlik ilk itiraszlardandır ve 10 günlük süre içerisinde ileri sürülmelidir.Hakim kendiliğinden dikkate alamaz.
|
20-04-2007, 16:01 | #12 |
|
adli yardım dolayısıyla baro tarafından hangi dava hususunda görevlendirildiyseniz o konuda müvekkilinize avukatlık hizmeti vermekle sorumlusunuz bu nedenle davadan sonra tarafların anlaşıp anlaşmalı boşanma ile boşanmak istemeleri sizi bağlamaz. Siz davayı usulünce yürütmüş, dava süresince ve sonrasında müvekkilinizin haklarını davalı eşine karşı korumaya çalışmaktasınız. Kaldıki müvekkiliniz adli yardımdan yararlandığı için feragat etmesi halinde adli yardımdan size ödenen avukatlık ücretini ve tüm masrafaları da ödeyecektir. Bu nedenle eğer davalı eş bir an önce boşanmak istiyorsa yükümlülüklerine de katlanmalıdır. Olayda sizin herhangi bir kusurunuz olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki karşı taraf davalının sizi şikayet etmesinden hiç bir sonuç çıkmaz. Çok boşanmak istiyorlarsa gitsinler başka bir avukata ücretini de ödesinler boşansınlar olabiliyorsa. Siz de sizi şikayet eden tarafa meslek onurunuzu zedelediğinden temsili bir manevi tazminat açarsınız bakalım o zaman ne yapacak. İçinizi bu konuda rahat tutun. Siz müvekkilinizi davadan ferragat ettiği durumda karşılaşacağı olumsuz durumlar konusunda bilgilendirme yapın, bunu da belge şeklinde yazılı bir beyana döküp 'benim beyanlarımdır okudum anladım' şeklinde müvekkilinize imzalatın. Ondan sonra müvekkiliniz istiyorsa kendisi gidip mahkemeye kendi imzalı dilekçesiyle feragat talebinde bulunsun. İkinci bir davayı açma durumu zaten sizi ilgilendirmemekte siz görevlendirme kapsamındaki davanın avukatısınız.
Gelelim feragatten sonraki duruma; boşanma davasında taraf dava karara çıktıktan sonra feragat etmesi halinde dosya yine yargıtaya gitmekte yargıtay feragat dilekçesi sebebiyle tekrar incelenmek üzere mahkemesine dosyayı göndermekte ve mahkeme feragat dilekçesini göz önüne alarak karar vermektedir.Yani sonuçta ister davadan feragat edin ister etmeyin dosya karara çıktığı için yargıtay yolu gözükmekte. Davadan feragat etmek yerine temyizden feragat ederek dosyanın kesinleşmesini sağlamanız süreci daha kısaltır. |
20-04-2007, 16:15 | #13 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Soru sahibi bir sayfa yazmış, olayı anlatmış; katılımcılardan bazıları ise bir cümle ile cevap vererek sorunu kökünden halletmeye çalışmışlardır. Üyelerimizi sürekli uyarmamıza rağmen, bazı üyeler ısrarla tek cümlelik ve gerekçesiz mesajlar yazmaya devam etmektedirler. THS kurallarına açıkça aykırı olan bu durum karşısında, mesajları silinince de 'benim neden mesajım silinmiştir' şikayetinde bulunmaktadırlar. Bu tür mesajlar tarafımdan silinmeye devam edecektir.
Anlatılan olayı ve soruları irdelemeye gelince...'sizin başınız derde girmez' şeklindeki yanıtlara katılmıyorum. 'Feragat' hususunda doğru yanıtlar verildiği için bu konuya da girmeyeceğim. Hiç bir katılımcının değinmediği bazı hususlara değineceğim.
Olayın ve sorunun en önemli kısmı yukarıda alıntısını yaptığım bölümdür. Önce adli müzaheret ile ilgili mevzuatın ilgili kısmını aktarayım.
Yani davacı kadın öncelikle Baroya müracaat etmiş ve adli müzaheret talep etmiştir.Buradaki hukuki yardım sadece ücretsiz avukatlığa ilişkindir. Baro da soru sahibi meslektaşımızı olayla ilgili olarak görevlendirmiştir. Muhtemelen meslektaşımız Adli Yardım Bürosundan vekalet ücretini tahsil etmiştir. Mahkemeden istenilen adli müzaheret ise dava açarken ve sonrasında geçerli olmaktadır. HUMK 465 inci maddesine göre adli müzaheret talep edilip; 466/2 maddeye göre deyargı ve bilirkişi ücretlerinden muaf tutulmaya karar verilmesi talep edilmelidir. Sorudan yazılı bir talepte bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Ancak alıntısını yaptığım bölüme bakılırsa, meslektaşımız "hakime durumu anlatmış; o da en ufak bir ücret alınmamasına karar vermiştir" Ama hemen altta şöyle denilmektedir.
Davacı HUMK gereği adli müzaheretten yararlanmaya başlamışsa neden kendisinden harç talep edilip yatırılmıştır? Bu bir disiplin suçu oluşturur mu?
Bunda şaşıracak ne var?
Siz henüz hak etmediğiniz vekalet ücretini de karşı tarafa yüklemeye çalışırken, karşı taraf sizden niye mahkeme kararıyla hak ettiği vekalet ücretini talep etmesin? Bu dolyduruşa getirmek mi olur? Ayrıca davalı asilden vekalet ücreti talep etmenizde disiplin suçu oluşturur.
Taraflar boşanma konusunda anlaşmışlarsa neden derdestlik itirazında bulunsunlar? Hakimin davayı resen reddetmesi nasıl olmaktadır? Yasal dayanağınız varsa, yeni bir şey öğreneceğim.
Avukatlık meslek ilke ve kurallarına aykırı davranmışsınız.
Baro disiplin kurulu, dosyaya göre bir karar verecektir.
Kazanç kelimesinden, müvekkilinizin haklarından sözetmek istediğinizi anlıyorum. Adli müzaheret gereği aldığınız işi sonuna kadar götürmek zorundasınız. Dolayısıyla temyiz aşaması da görevinize girmektedir. Eğer bir feragat olacaksa müvekkilinizden yazılı beyan alın veya mahkemeye beyanda bulunmasını sağlayın.
Hangi sebeple şikayet edeceksiniz? Saygılarımla |
20-04-2007, 17:58 | #14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Muhalifim
Bu cümleyi okuyunca metnin sonraki bölümünü okuyamamış, pek tabi sorulan hususu anlamamıştım. Düşüncelerini belirtme inceliğini gösteren meslektaşlarımı kutluyorum. (İki yanlış tavırdan bir doğru çıkmıyor) |
20-04-2007, 20:06 | #15 |
|
Mahkemeler re'sen derdestlik yönünden karar veremezler.İtiraz şeklinde olur. Bu nedenle yeni bir dava açılabilir.Feragate gerek yok. Eğer şimdi 1 yıl dolmuşsa anlaşmalı boşanma da olur.
|
20-04-2007, 20:58 | #16 |
|
Ek bir husus: Yanlış hatırlamıyorsam; farklı boşanma sebeplerine istinaden açılan boşanma davaları arasında derdestlik söz konusu olmuyordu. Çok iyi bildiğim bir konu değil. İlk defa THS'de bir forumda okumuş, hatta başta "nasıl olur" diye muhalefet etmiştim ama okuyunca da mantıklı gelmişti. Soru sahibi halen ilgileniyorsa forumları bir gözden geçirmesini tavsiye ederim.
Saygılarımla. |
21-04-2007, 23:42 | #17 |
|
Sayın “Ferarrif398” uygulamada, sayın Av.Suat Ergin ise yasada olanı yazmış. Sayın Ferarif398 önündeki sorunu olduğu gibi safiyane şekilde anlatarak tebrike değer bir davranış ortaya koymuş.Sn. Ergin ise büyük emek sarfederek yasanın öngördüğü yolu göstermiş.Hukuka yön veren yasa ise de; hayata yön veren uygulamadır.Hukukun yaşayan bir organizma olduğu söylenir.Uygulamayı gözardı eden bir hukukun ayakta duramayacağı bilinen bir husustur. Hayatı güzel ve kolay kılmanın yolu ise, uygulamadan yararlanarak hukuktaki eğrileri gidermeye çalışmaktan geçer.Günümüzde Avukatlar ayakta durabilmek için uygulamada olanı anlamaya çalışıp dururlar.Yasa ile uygulama ise, aynen yukarıdaki gibi birbiriyle çelişip durur ve biz de dengemizi korumak için sendeleyip dururuz bu çelişme karşısında.Bunun nedeni, hukukun eğrileri yerine, uygulamadaki büğrüleri lehe çevirmeyle haşır neşir olmuşların (%10) avukatlık vitrinini işgal etmesi ve geri kalanların (%90) ise seyirci olarak tribünleri doldurmuş bulunmasıdır.
Bugün gazetede hukukla ilgili şöyle bir haber vardı: “TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan : Dünyada referans alınacak bir (Ticaret) Yasa taslağını hazırlamış bulunuyoruz.Daha iyisi için, herkesin elindeki katkıyı sunması gerekir.Bu taslağı 681 yere gönderdik.Hemen hemen hiçbir yerden bir cevap alamadık.Bir Üniversitemiz gönderdiği teşekkür mektubunda şunu yazmış: “Gönderdiğiniz Ticaret Yasa Taslağı adlı kitabı,öğrenci ve öğretim üyelerimizin yararlanmalar için üniversitemiz kütüphanesine koymuş bulunuyoruz” |
22-04-2007, 18:33 | #18 |
|
Avukatın adli yardımla girdiği davadan sonra ikinci dava açması hukuka aykırı değildir.Sadece ikinci davanın ücretini adli yardımdan alamaz.
|
23-04-2007, 03:09 | #19 | |||||||||||||||||||
|
|
23-04-2007, 09:11 | #20 |
|
Alıntı yapılan hükümde bağlantılı iş ve davaların görev konusu iş kapsamına girmeyeceği belirtilmiş.Yani avukatın görevinin sınırı belirlenmiş,avukatın aynı kişiden başka bir iş alması bu görev kapsamının dışında olduğu için dolayısıyla avukatla müvekkil arasında serbestçe tasarruf edilecek alan olduğu için disipline aykırı bir yön yoktur.
|
23-04-2007, 11:46 | #21 |
|
Avukatın disiplin sorumluluğu bakımından Sayın raskalnikov'un yorumuna katılıyorum.
Saygılarımla. |
23-04-2007, 12:29 | #22 |
|
Adli Yardım, Avukat tarafından kendisine iş temini maksadıyla kullanılamaz. Müvekkil Avukata iş verebilecek durumdaysa zaten Adli Yardıma başvurmaz.. Her ikisi için de baş ağrısı yaratacak bir durumdur. Şahsen böyle bir şey denemem, denenmesini tavsiye de etmem.. Hiçbir şey olmasa (-ki olur) Baroya iki misli vekalet ücreti ödemek zorunda kalan müvekkil sizi anında satar bizzat "beni uyarmadı" diye o şikayet eder.. Avukat her aşamada kişinin Adli Yardıma muhtaç durumda olup olmadığını gözetmek ve aksine bir tespiti olur ise Baroya bildirmek zorundadır. Yasada veya Yönetmelikte yazmayabilir ama işi yasaların uygulanmasına yardımcı olmak olan Avukatın her şeyden önce Adli Yardım'la ilgili yasa maddelerini ve Adli Yardım Yönetmeliğini amacı doğrultusunda yorumlayabilme yetkinliğinde olması gerekir. Değilse kendi sorunudur.. Buyrun siz yapın sonuçlarını da buraya yazın..
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Birkaç Avukatı Asmak Lazım !!! | Av.Kadir | Konumuz : Hukukçular | 18 | 20-03-2009 00:04 |
İyi bir CEZA Avukatı olmak için... | betulyalim | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 2 | 29-04-2008 16:40 |
ceza avukatı olabilmek | m.oztop | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 14 | 08-04-2008 11:42 |
Nöbetçi Haciz Avukatı | Av.Selim Balku | Hukuk Sohbetleri | 19 | 09-11-2007 09:47 |
Doktorun Yanlış Tedavisi - Bakanlığa Şikayet- Karşı Şikayet | burcu nas | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 08-02-2007 15:06 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |