|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-02-2010, 23:42 | #1 |
|
Taksirle Ölüme Neden Olmak
Müvekkil hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan dava açıldı ve savcı müvekkilin kusurlu olduğu gerekçesiyle hakkında cezalandırılması yönünde mütalaada bulundu. Burada sormak istediğim, hakimin ceza vermesi halinde, bu cezanın nasıl belirleneceği. Bilirkişi raporuna göre müvekkilin asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldı. Bu durumda müvekkil hakkında hangi sınırdan ceza verilir. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
|
10-02-2010, 23:55 | #2 |
|
Sayın meslektaşım; taksirle ölüme neden olmak suçuna ilişkin davayı biraz açar mısınız? Mesela trafik kazası sonucu mu olmuştur. Ya da başka bir nedenle mi? Bu hususu paylaşırsanız daha fazla yardımcı olabiliriz.
|
11-02-2010, 00:44 | #3 |
|
Kömür madeninde meydana gelen bir ölüm olayı. Müvekkil asıl işveren,olayın meydana geldiği söz konusu ocağı ise başka bir şilrket taşeren olarak işletmektedir. Blirkişi raporunda gerekli emniyet ve nezaret ile ilgili tedbirler alınmadığından müvekkilin ve diğer taşeron firmanın asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldı. mahkemece haftaya karar verilecek burada merak ettiğim husus cezanın kusur miktarı dikkate alınarak nasıl belirleneceği. Burada hukmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı söz konusu olabilir mi?
|
11-02-2010, 01:33 | #4 |
|
Taksirle öldürme
TCK MADDE 85. - (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Takdiri indirim nedenleri TCK MADDE 62. - (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların beşte birine kadarı indirilir. (2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir. HÜKMÜN AÇIKLANMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI CMK 231/5) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl* veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. CMK 231/(6) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Bu kanun maddelerini dikkate aldığımızda müvekkilinize atulı suçun alt sınırı 3 yıldır. Müvekkiliniz raporlara göre kusurlu ise, mahkeme ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşacak ve vicdani kanaatine göre bir karar verecektir. Bir an için iyimser düşünerek, Mahkemenin alt sınırdan uzaklaşmayarak müvekkiliniz hakkında alt sınır olan 3 yıl hapis cezası verdiğini ve TCK m.62'deki takdiri indirimi de uyguladığını varsaydığımızda bile verilecek ceza 2 yılın üstinde kalacaktır. CMK 231/5'e göre, HAGB'na karar verilebilmesi için verilen cezanın 2 yıldan az olması şartının bulunması karşısında, müvekkiliniz hakkında HAGB'nın uygulanamayacağı kanaatindeyim. |
11-02-2010, 06:17 | #5 |
|
Taksirle işlenen suçlarda verilen cezaların süre koşuluna bağlı olmadan paraya çevrileceğine dair T.C.K. da hüküm olduğunu biliyorum.Bence bu konuyu araştırsanız daha iyi olur.H.A.G.B. VEYA ERTELEME KOŞULLARI yoksa bence bu hükümden yararlanarak verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesini sağlayabilirsiniz.
|
11-02-2010, 06:22 | #6 |
|
T.C.K. 50/4 eğer olayınızda bilinçli taksir durumu yoksa ve 50/1 deki koşullar varsa verilen hapis cezası uzun süreli de olsa adli para cezasına çevrilebilir.Kolay gelsin.
|
11-02-2010, 10:16 | #7 |
|
Değerli meslektaşım,
Bahsettiğiniz olayda karar tamamen hakimin "takdirindedir". Ancak iyimser bir tablo çizecek olursak, taksirle ölüme neden olmanın alt sınırından ceza tesis edilirse HAGB müessesinden faydalanabileceğiniz kanaatindeyim. Tabi bu durumda tamamen HAGB'nın şartlarını taşımanız ve ayrıca hakimin takdirindedir. Ayrıca Sayın Av. Derviş YILDIZOĞLU sanırım sehven kanun maddesini yanlış girmiştir. TCK. M. 85/1'in alt sınırı 2 yıldır. Madde metni ve içtihatları görebilmeniz için THS şerhine bakmanızı tavsiye ederim. http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=3916 İyi çalışmalar. |
11-02-2010, 11:01 | #8 |
|
Eğer ölenin yakınlarından katınlan olarak davalara katılan varsa ve hukuki değerlendirme bakımından suçu bilinçli taksire sokarlarsa o zaman para cezasına bile çevrilmeyebilir ama anladığım kadarı ile durumda tutuklama gerçekleşmemiş o zaman mahkeme raporu tam olarak devreye sokmaz takdiri indirim sebeplerini ve sosyal ve ekonomik durumuna bakarak ve işlediği suçun taksirle işlendiğini düşünerek hükmün açıklanmasını geri bırakabilir.Rapora itiraz edilmiş olsaydı ve gerekli önlemleri alınsa bile bu sonuç ortaya çıkacağını tanıklarla ve belgelerle ispatlamış olsa idiniz belkide beraat çıkabilirdi.
|
11-02-2010, 14:29 | #9 |
|
Sanığın işlediği taksirle öldürme suçunun cezası, TCK. 85. madde uyarınca iki yıldan altı yıla kadar hapistir.
Burada sanığın eylemi, bilinçli taksirle ölüme neden olma olarak değerlendirilebilir mi buna bakılmalıdır. Blirkişi raporunda gerekli emniyet ve nezaret ile ilgili tedbirler alınmadığı tespit edilmiş. Yani sanığın, bilinçli şekilde, gerekli tedbirler alınmadan işçi çalıştırılmasına göz yumduğu, ölüm olayının meydana gelmeyeceğine güvenerek bu şekilde davrandığı yorumuna ulaşılırsa, mahkeme bilinçli taksir suçunun oluştuğu kanaatine varabilir. Tamamen kusurlu sanık hakkında indirim maddesi uygulanmayabilir. TCK. 22/3 Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. |
11-02-2010, 20:51 | #10 |
|
Evet arkadaşlar kusura bakmayın yanlışlıkla 3 yıl diye yazdım. 2 yıldan 6 yıla kadardır. Bu duruma göre de, HAGB uygulanabilir. (Alt sınırdan hüküm tesis edilirse)
|
12-02-2010, 11:00 | #11 |
|
Sayın Meslektaşım, taksirli suçlarda Mahkeme, TCK 22 ve TCK 61. maddelere göre ceza miktarını takdir eder. Kusurun yoğunluğu, sanığın şahsi halleri, olaya ve oluşa ilişkin özel haller dikkate alınarak Hakim, alt sınır ve üst sınır arasında cezayı takdir eder. Alt sınırdan uzaklaşma halinde, bunun gerekçelerini yazar. Lehe hükümlerin uygulanmaması halinde bunun gerekçelerini de yazar. İyi çalışmalar...
|
12-02-2010, 12:45 | #12 |
|
Mehkemece, alt sınırdan uzaklaşılarak verilen cezanın paraya çevrildğini düşünelim. Bu sonuç ceza bakımından H.A.G.B. uygulanmaz mı? Yani hapis cezası para cezasına çevirildikten sonra koşulları oluşmuşsa H.A.G.B kararı verilemez mi? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
|
12-02-2010, 16:28 | #13 |
|
Sayın meslektaşlarım ; sanığın asli kusurlu olması ağırlaştırıcı sebep olarak yorumlanamaz diye düşünüyorum.Ağırlaştırıcı sebepler 85/2'de düzenlenmiştir.Olayda 85/2 yok diye düşünüyorum.Şayet bilinçli taksir durumu söz konusu ise bu durumda suça ilişkin ceza 1/3'ten yarısına kadar arttırılacaktır. Yalnız burada farklı bir durum var çünkü taşeron firmadan bahsedilmiş ; 9.C.D. 04.10.2007 , 9122-7022 sayılı kararda ; önlem almanın işi yüklenen ehil kişi veya firmaya ait olacağını belirtmiş.Bu yüzden iş yüklenicisinin taşeron mu yoksa asıl işveren mi olduğu tartışılmalı bence.
|
12-02-2010, 16:35 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
|
12-02-2010, 18:27 | #15 |
|
Öncelikle ben sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması halinde 2 yıl ceza verileceğini ve 1 yıl 8 aya düşürüleceğini düşünüyorum.Bu durumda 231'in uygulanması için kesinlikle zararın karşılanmış olması gerekir.Tabi burada zararın ne olduğu önemli ! Ölenin yakınları ölüm sebebiyle tazminat davası açmış iseler ceza mahkemesinin o davanın sonucunu bekletici mesele yapması gerekir.Siz dava sonucu tespit edilecek bedeli ödeyeceğiniz konusunda ceza mahkemesinde ısrarcı davranmalısınız.Yok eğer tazminat davası açılmamışsa ölenin ailesiyle anlaşıp onlara hariçten ödeme yaptıktan sonra , onların mahkemeye gelerek zararlarının sizin tarafınızdan karşılandığını beyan etmelerini sağlayın.Sonuç itibariyle zarar karşılanırsa ve sanığın sabıkası da yoksa 231 uygulanacaktır.Zaten mahkemeler Yargıtay denetiminden kurtulmak için 231'i uygulamayı seviyorlar diye düşünüyorum.
|
14-02-2010, 00:11 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-02-2010, 20:59 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
15-02-2010, 19:02 | #18 |
|
Hayır uygulanamaz Çünkü;
HÜKMÜN AÇIKLANMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI CMK 231/5) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl* veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. |
16-02-2010, 22:25 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
|
17-02-2010, 10:31 | #20 |
|
Sayın meslektaşlarım, dosyam ile ilgili karar verildi. Müvekkilin kusur derecesine göre,5237 sayılı yasanın 85/1 maddesindeki alt sınırdan kopularak 2 yıl 2 ay hapis cezası, 62/1 indirim uygulanarak 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası ve sonuç olarak da, 51. madde gereğince cezanın ertelenmesine karar verildi. Kararı temyiz edeceğiz. H.A.G.B nin uygulanma koşulları bulunmasına rağmen uygulanmadı. Umarım dosya bu yönden bozulup tekrar geri döner. Verdiğiniz yanıtlar için ayrıca hepinize teşekkürler.
|
17-02-2010, 11:48 | #21 |
|
Sayın Emran;
H.A.G.B.'nı düzenleyen maddede" Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, ( iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. " denilmek ile hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Bu nedenle temyiz nedenlerinizin bu sebebe dayanması halinde Yargıtay temyiz talebinizi reddedecektir. |
17-02-2010, 14:44 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
|
01-07-2011, 08:17 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
merak ettim yargıtaydan döndümü dosya acaba ? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Limited Şirkete Ortak Olmak İçin Artık Çok Dikkatli Olmak Ve Çok Düşünmek Gerekecek. | Burhan Sezer | Mali Hukuk Çalışma Grubu | 43 | 03-11-2011 12:39 |
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma'dan doğan Tazminat Davası | Av.SÖZEN | Meslektaşların Soruları | 1 | 11-06-2009 11:24 |
Ölüme Sebebiyet Vermek | av.sevdacan | Hukuk Haberleri | 0 | 31-05-2007 08:26 |
Taksirle Ölüme Sebebiyet Vermek - Cezanın Üst Sınırdan Tayini | ARİF MUTLU | Meslektaşların Soruları | 1 | 13-03-2007 00:40 |
Bir Sene Neden 12 Aydır Ve Şubat Ayı Neden Cüce Kalmıştır? | Gemici | Site Lokali | 3 | 30-03-2004 08:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |