![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [CMK. 255]
![]() MADDE 255.- İştirak hâlinde işlenen suçlarda, şeriklerin uzlaşmadan yararlanabilmeleri için, neden oldukları zararı birlikte ortadan kaldırmış ve maddî ve manevî zararları ödemiş bulunmaları gerekir. İşlemlerin giderleri hakkında da aynı esaslar geçerlidir. Şikâyet hakkı olan mağdurun, ödeme çabasında bulunmayan şerikler hakkında, şikâyetten vazgeçmesi olanağı elbette ki vardır. ![]() (Şerh No: 1742 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:16)
Bilgi [CMK. 254]
![]() MADDE 254.- Uzlaşma işlemi uygulanabilecek bir suç nedeniyle Cumhuriyet savcısı 253 inci maddeye uygun olarak işlem yapmaksızın kamu davasını açtığında hâkim söz konusu maddede yer alan ve Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilmesi gereken bütün işlemleri yapar ve tazminat, madde gereğince ödendiğinde davanın ortadan kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde de bütün uzlaştırma giderleri suç faili tarafından ödenecek ve bunlar ödenmedikçe davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmeyecektir. ![]() (Şerh No: 1741 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:16)
Bilgi [CMK. 253]
![]() MADDE 253.- Bu maddede yer alan uzlaşma, aslında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda düzenlenmesi gereken yeni bir kurumdur. Ancak söz konusu kurumun, esas maddî ceza hukukuna ilişkin hükmünün, Türk Ceza Kanunu içinde yer alması zorunludur. Bu nedenle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısının 17 nci maddesiyle Türk Ceza Kanununa eklenmesi öngörülen 118/a maddesiyle uzlaşmanın maddî ceza hukukuna ilişkin hükmüne Türk Ceza Kanununda yer verilmektedir. Bö... ![]() (Şerh No: 1740 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:16)
Bilgi [CMK. 252]
![]() MADDE 252. - [1] 250 nci madde kapsamına giren suçlarla ilgili davalara ait duruşmalarda aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Bu suçlar acele işlerden sayılır ve bunlarla ilgili davalara adlî tatilde de bakılır. b) Sanık sayısının çok fazla olması durumunda, sanıkların bir kısmının duruşmanın bazı oturumları ile ilgileri bulunmuyor ise duruşmanın bu oturumlarının, yokluklarında yapılmasına mahkemece karar verilebilir. Ancak, bu sanıkların yokluklarında yapılan oturumlarda kendilerini etkileyen bir... ![]() (Şerh No: 1739 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:16)
Bilgi [CMK. 251]
![]() MADDE 251. - [1] 250 nci madde kapsamına giren suçlarda soruşturma, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılır. Bu suçlar görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır. Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığınca 250 nci madde kapsamındaki suçlarla ilgili davalara bakan ağır ceza mahkemelerinden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendiri... ![]() (Şerh No: 1738 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:16)
Bilgi [CMK. 250]
![]() MADDE 250. - [1] Türk Ceza Kanununda yer alan; a) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, b) Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar, c) İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç), Dolayısıyla açılan davalar; Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Sav... ![]() (Şerh No: 1737 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:15)
Bilgi [CMK. 249]
![]() MADDE 249.- Madde, tüzel kişilerin yargılamalarında izlenecek usulü düzenlemektedir. Tüzel kişilerin yargılamalarında izlenecek yargılama usulü, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere bu Kanunda yer alan hükümlerdir. Ancak bu hükümler dışında, Tasarının genel hükümlerinin uygulanması gerektiği maddede belirtilmiştir. Bu Bölüm ile, hukuk sistemimizdeki önemli bir boşluk giderilmiş olmaktadır. ![]() (Şerh No: 1736 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:15)
Bilgi [CMK. 248]
![]() MADDE 248.- Madde, 247 ncı madde gereğince kaçak olduğuna karar verilen sanık hakkında mahkemece bütünüyle veya kısmen alınabilecek tedbirleri göstermektedir. Mahkeme, sanığın değerlendireceği durumuna göre bu tedbirlerin tümüne veya bir kısmına veya tedbiri kısmen öngörerek hüküm verebilecektir. Tedbirler şunlardır: 1. Sanığın, Türkiye yargı mercileri huzurunda hukuk ve ceza davası açması, ceza davasına katılması, açılmış davalarını sürdürmesi yasaklanabilecektir. Mahkeme, kaçağın açmış bulu... ![]() (Şerh No: 1735 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:15)
Bilgi [CMK. 247]
![]() MADDE 247.- Tasarının temel ilkesi, sanığın duruşmada hazır bulunmasının hüküm verilebilmesi için zorunlu olmasıdır. Ancak sanığın kovuşturma evresinin açılmasından itibaren duruşmalara gelmemesi olasılığı vardır. Bu Bölümde yer alan dört maddede kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak üzere mahkemece alınabilecek tedbirler ve bunların infazı hususundaki esas ve usuller gösterilmiştir. Bu madde, yukarıda açıklanan durumdaki sanık hakkında kaçak kararının verilebileceğini ve bunun usulünü gö... ![]() (Şerh No: 1734 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:15)
Bilgi [CMK. 246]
![]() MADDE 246.- Madde, gaibin yargılamaya gelmesini sağlamak amacı ile kendisine tutuklanmayacağına dair güvence verilebilmesini öngörmektedir. Bu güvence bir belge ile verilecektir ve ortaya çıkması hâlinde gaip sanığa, tutuklanmayacağı yolunda teminat sağlanmış olacaktır. Almanya’da devlete karşı işlenen suçların yargılanmasında kıyasen kaçaklar hakkında da kullanılan bu araç, aslında adil bir şekilde yargılanmayı isteyip de tutuklanmaktan korkarak ortaya çıkmayan gaip sanıkların yargılama makamın... ![]() (Şerh No: 1733 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:15)
Bilgi [CMK. 245]
![]() MADDE 245.- Madde, konutu bilinmediği için kendisine ulaşılamayan gaibe her türlü iletişim araçları ile ihtar yapılabileceğini kabul etmektedir. Amaç gaibin ortaya çıkmasını sağlamaktır. ![]() (Şerh No: 1732 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:14)
Bilgi [CMK. 244]
![]() MADDE 244.- Maddenin birinci fıkrası gaibi tanımlamaktadır; bulunduğu yer bilinmeyen veya yurt dışında bir ülkede bulunup da yetkili bir mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır. Bu durumda, kural olarak, kendisine ulaşılamayan bir sanık söz konusudur. Öyle ki, sanık, hakkında yargılama yapılmakta olduğunu bile bilemeyebilir. Mahkemenin daha yüzünü bile görmediği bir sanığı, gıyabında, savunmasız olarak yargılayıp mahkûm etmesi kabul edilemez. Bu nedenle T... ![]() (Şerh No: 1731 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:14)
Bilgi [CMK. 243]
![]() MADDE 243.- Madde, katılanın vazgeçmesi veya ölümü hâlinde katılmanın hükümsüz sayılacağını kabul etmiştir. Bu niteliği itibarıyla katılma hakkı, kişiye sıkı surette bağlı haklardandır. Maddede ayrıca, mirasçıların, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri ve hüküm tarihi ile hükmün kesinleşmesi tarihi arasında katılanın ölmesi hâlinde tebligatın mirasçılara yapılacağı hükme bağlanmıştır. ![]() (Şerh No: 1730 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:14)
Bilgi [CMK. 242]
![]() MADDE 242.- Katılan, bir muhakeme hukuku süjesi olarak, Cumhuriyet savcısından bağımsız biçimde denetim muhakemesi yoluna gidebilir. Katılanın başvurusu olumlu sonuçlanırsa, Cumhuriyet savcısı işi yeniden takip edecektir. Bu durum kovuşturma zorunluluğu ilkesinin doğal bir sonucudur. ![]() (Şerh No: 1729 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 241]
![]() MADDE 241.- Katılmadan önce verilen ve Cumhuriyet savcısına bildirilen kararlar katılana tebliğ edilmez. Bu tür kararlara karşı Cumhuriyet savcısı için kabul edilen denetim muhakemesine başvurma süreleri katılan için de geçerlidir. Bunun dışındaki kararlar katılana da bildirilecektir. ![]() (Şerh No: 1728 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 240]
![]() MADDE 240.- Katılma Tasarıda, mağduru korumanın da bir aracı olarak tesis edilmiş ve buna dayalı hükümler getirilmiş olmakla birlikte bu hususta istemde bulunmuş olan kimsenin hakkını kullanmaya devam etmeye zorlanamayacağı açıktır. Bu nedenle katılma davayı durdurmayacağı gibi, gecikmesine de neden olmayacaktır. Katılanın gelmemesi veya gecikmede sakınca bulunan durumlarda çağırılmaması yüzünden ceza muhakemesi işlemlerinin geciktirilmesi kabul edilmeyeceğinden ikinci fıkra bu gibi hâllerde işl... ![]() (Şerh No: 1727 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 239]
![]() MADDE 239.- Tasarının dayandığı temel ilkelerden birisinin de mağdurun korunması olduğuna ilgili madde gerekçelerinde değinilmiştir. Bu madde, söz konusu ilkenin hayata geçirilmesini ifade eden önemli bir hüküm getirmekte; mağdura tanınan haklar çerçevesinde, maddî ve hukukî durumu elverişli olmayan katılanlara, istemleri hâlinde baro tarafından avukat seçimini öngörmektedir. Eğer katılan onsekiz yaşını henüz doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendisini savunmayacak derecede malûl ve avuka... ![]() (Şerh No: 1726 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 238]
![]() MADDE 238.- Madde, katılma yöntemini belirtmektedir; katılma bir dilekçe vermek veya duruşmada sözlü katılma başvurusunun tutanağa geçirilmesi suretiyle yapılacaktır. Sanığa hakları hatırlatıldığına göre, burada mağdura da hakları söylenecek, duruşma sırasında suçtan zarar görene katılma hakkı hatırlatılacaktır. Katılma istemi üzerine karar, Cumhuriyet savcısı, sanık ve varsa avukatının bu hususta dinlenmelerinden sonra verilecek ve tabiî olarak istemin Kanuna uygun bulunup bulunmadığını içerece... ![]() (Şerh No: 1725 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 237]
![]() MADDE 237.- Maddeye göre, yalnızca gerçek kişiler değil, tüzel kişiler de kamu davasına katılabileceklerdir. İlk olarak katılma ilk derece mahkemelerinde ve kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar mümkün olabilecektir. Bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay aşamalarında yapılacak katılma istekleri kabul edilmeyecektir. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmüş olup da karara bağlanmayan veya reddolunan katılma istekleri, istinaf yoluna başvurulduğunda açıkça belirtilmiş olması koşuluyla inc... ![]() (Şerh No: 1724 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:06)
Bilgi [CMK. 236]
![]() MADDE 236.- Suçun mağdur ve şikâyetçisi olayın tarafı durumunda bulundukları için yeminsiz dinlenmeleri kuraldır. Ancak, Cumhuriyet savcısı veya hâkim gerekli görürse yani delil olma değeri itibarıyla yemin verebilir. Yeminli beyan tanık beyanına ilişkin hükümlere tâbidir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, yemin altında dinlenen mağdur ile şikâyetçiye ödenecek tazminat ve giderler bakımından da 63 üncü maddede belirtilen tanıklara ilişkin hükümler uygulanacaktır. ![]() (Şerh No: 1723 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 235]
![]() MADDE 235.- Dilekçede veya tutanağa geçirilmiş olan beyanda belirtilen adrese yapılan tebligata rağmen gelmeyen mağdur veya şikâyetçiye bir kez daha tebligat yapılmaz. Aksi tutum, yargılamanın gereksiz yere uzamasına yol açardı. Ancak, bu kişilerin mutlaka dinlenmesi gerekiyorsa, ceza yargılamasında maddî gerçek araştırıldığı, şeklî gerçekle yetinilmediği için, mağdur bir şekilde aranıp bulunacaktır. Bu husus maddenin son fıkrasında açıklanmış bulunmaktadır. ![]() (Şerh No: 1722 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 234]
![]() MADDE 234.- Tasarıda kişisel davaya yer verilmemiştir; ancak şikâyetçi ve mağdura tanınan bazı önemli haklar ile bunların hukukî durumları, kişisel davacıya göre daha iyi bir düzeye getirilmiştir. Bundan böyle şikâyetçi ve mağdur soruşturma evresinde de aktif olabilecek, kolluk ve Cumhuriyet savcılığından delil toplanmasını, soruşturmanın selâmetini bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteyebilecek, 153 üncü maddenin altıncı fıkrasına uygun olarak avukat vasıtasıyla soruşturma... ![]() (Şerh No: 1721 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 233]
![]() MADDE 233.- Şikâyetçi ve mağdur soruşturma veya kovuşturma evrelerinde Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından davetiye ile çağrılarak dinlenecektir. Davet konusunda tanıklara ilişkin kurallar geçerli olacaktır. ![]() (Şerh No: 1720 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 232]
![]() MADDE 232.- Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Bu nedenle hükmün başına Türk Milleti adına verildiği yazılacaktır. Hükmün başlık bölümünde ayrıca mahkeme başkan ve üyeleri veya hâkim, Cumhuriyet savcısı, zabıt kâtibi, katılan, sanık ve avukatların da gösterilmesi zorunludur. Hükmün gerekçesi tümüyle duruşma tutanağına geçirilmemişse, açıklanmasından itibaren onbeş gün içinde yazılıp dava dosyasına konulur. Maddeye göre, hükmün gerekçesi ile açıklanan ve hükmün ... ![]() (Şerh No: 1719 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 231]
![]() MADDE 231.- Hükmün sonucunu oluşturan hüküm fıkrasının, duruşma sonunda mutlaka tutanağa geçirilmesi gerekir. Hükmün açıklanması, yazılmışsa gerekçe ve hüküm fıkrasının okunması, gerekçe henüz yazılmamışsa, tutanağa geçirilmiş olan hüküm fıkrasının okunması ve gerekçesinin ana hatlarının sözlü olarak açıklanması suretiyle yapılır. Hüküm fıkrasının 244 üncü maddede açıklanan hususları içermesi zorunludur. Sanık hazırsa kanun yolları kendisine bildirilir. Kanuna göre olanaklı ise beraat eden sa... ![]() (Şerh No: 1718 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:05)
Bilgi [CMK. 230]
![]() MADDE 230.- Anayasanın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” ilkesini getirmiştir. Bu madde ise, yargılamanın sonunda verilen hükmün gerekçesinin neleri, hangi sırayla içereceğini, mahkûmiyet, beraat ve bunlar dışında kalanlar bakımından ayrı ayrı belirtmiştir. Hangi hüküm türüne ilişkin olursa olsun gerekçenin, akla, hukuka ve maddî olaya uygun, yasal, yeterli ve geçerli olması, sonuca ulaştıran mantıksal zinciri aralıksız ve boş... ![]() (Şerh No: 1717 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 229]
![]() MADDE 229.- Toplu mahkemelerde müzakere tamamlandıktan sonra oy verme işlemine girişilecektir. Kıdemsiz üyenin, kıdemlinin ve tüm üyelerin de mahkeme başkanın etkisinde kalabileceği olasılığına yer bırakmamak için mahkeme başkanı en kıdemsiz üyeden başlamak suretiyle ayrı ayrı oy toplar ve sonunda kendi oyunu açıklar. Müzakereye katılan hâkimler karar ve hükümle ilgili olarak oy kullanmaktan kaçınamazlar. Mahkeme başkanı ve üyeler bir konu veya sorun hakkında azınlıkta kaldıklarını öne sürerek... ![]() (Şerh No: 1716 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 228]
![]() MADDE 228.- Müzakereyi yönetmek, düzenini sağlamak ve çözümlenecek sorunları belirleyip sıraya koymak görevi mahkeme başkanına aittir. Sorunlar ve sırası, karar ve hükmün özellik ve türüne göre değişir. Hükümle ilgili müzakerede sıralamanın; dava koşullarının bulunup bulunmadığı, delillerin tartışılması, kovuşturmanın genişletilmesinin gerekip gerekmediği, ispat, nitelik, cezayı artırıcı veya azaltıcı nedenler, temel ve sonuç cezanın belirlenmesi biçiminde yapılması yararlı olabilir ve maddeni... ![]() (Şerh No: 1715 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 227]
![]() MADDE 227.- Madde, müzakerelerin sadece karara ve hükme katılacak hâkimler tarafından yapılacağı ilkesini getirmiş bulunmaktadır. Danışma amacıyla olsa bile, başka hiç bir kimse müzakerelere katılamaz. Bu ilke tarafsızlığın zorunlu bir gereğidir. Ancak mahkemede staj yapmakta olan hâkim ve avukat adaylarının müzakerelerde hazır bulunmalarına mahkeme başkanı izin verebilecektir. ![]() (Şerh No: 1714 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 226]
![]() MADDE 226.- İddianamede gösterilen fiilin hukuk yönünden değerlendirilmesini yaparken iddia ve savunma ile bağlı olmayan, tümüyle serbest bulunan mahkeme, suçun hukukî niteliğinin değişmesini veya cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektiren nedenlerin ilk defa duruşmada ortaya çıkması hâlinde sanığı haberdar edecek ve ona bu konuda savunma olanağı sağlayacaktır. Bu kurala, ilke olarak, suçun hukukî niteliğindeki değişme sanığın yararına da olsa uy... ![]() (Şerh No: 1713 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 225]
![]() MADDE 225.- Mahkeme dava edilmeyen bir fiil hakkında kendiliğinden yargılama yapamaz ve hüküm veremez. Bunun doğal sonucu, iddianamede gösterilen fiil hakkında hüküm kurulmasıdır. Hükmün konusunu, iddianamede sınırları belirtilerek dava nedeni yapılan maddî olay (fiil) oluşturur. Diğer bir anlatımla, kamu davasının konusu ile hükmün konusu maddî olay (fiil) bakımından aynıdır. Hüküm, iddianamede gösterilen sanık ve ona yükletilen fiil hakkında kurulur. Ancak mahkeme, fiilin hukukî yorumunda, d... ![]() (Şerh No: 1712 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 224]
![]() MADDE 224.- Birden çok hâkimin katılmasıyla oluşan toplu mahkemelerde, her hâkim mahkemenin karar ve hükümlerine ilişkin oyunu bildirmekle yükümlüdür. Bunun sonucunda karar ve hükümler oybirliği veya oy çokluğu ile verilir. Oy çokluğu ile verilen karar ve hükümlerde, azınlıkta kalan hâkimin karşı oyu mutlaka tutanakta gösterilir. Karşı oy sahibi hâkimin buna ilişkin gerekçesi de tutanakta gösterilir. ![]() (Şerh No: 1711 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:04)
Bilgi [CMK. 223]
![]() MADDE 223.- Maddede duruşmaya son veren, mahkemenin işten el çektiği kararların; beraat, mahkûmiyet, davanın reddi, davanın ortadan kaldırılması veya düşmesi, yargılamanın durması, görevsizlik, yetkisizlik, hükmün geri bırakılması, ceza ehliyetsizliği nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı, tedbir, evlenme nedeniyle davanın veya cezanın ertelenmesi olduğu belirtilmiştir. Bunlardan uyuşmazlığın esasını çözen; beraat, mahkûmiyet, davanın reddi, davanın ortadan kaldırılması veya düşmesi, adlî yarg... ![]() (Şerh No: 1710 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:03)
Bilgi [CMK. 222]
![]() MADDE 222.- Madde ile, duruşmada yasal şekil ve usullere uyulup uyulmadığının tutanakla ispat edileceği, tutulan bu tutanağa karşı sadece “sahtecilik” iddiasında bulunulabileceği hüküm altına alınmıştır. Tasarının bu düzenlemesi olumlu ve olumsuz iki karine getirmektedir: Tutanağa yazılmış olan her şeklî kuralın uygulanmış ve buna karşılık tutanakta yer almayan noktaların gerçekleşmemiş olduğu kabul edilmiştir. Maddeden açıkça anlaşılacağı gibi, tutanağın bu ispat gücü sadece Tasarının 229 unc... ![]() (Şerh No: 1709 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:03)
Bilgi [CMK. 221]
![]() MADDE 221.- 220 uncu madde özellikle duruşmaya başlarken yapılması gerekli saptamaları ve durumları içermektedir. Bu madde ise duruşmanın seyri ve sonuçlarının dayandırılacağı duruşmaya ilişkin ana hatları düzenlemektedir. Kanunun öngördüğü yasal şekillere uyulup uyulmadığı tutanağın gözlenmesi ile anlaşılacağından, tutanakta bu hususlara açık bir biçimde yer verilmelidir. Ayrıca tutanakta, okunan yazılar ile okunmasından vazgeçilen yazılar da belirtilir. Duruşmada alınan ifadelerin ana hatları... ![]() (Şerh No: 1708 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:03)
Davacının alıcı ve dava dışı satıcıyı bir araya getirdiği, taşınmazın satışı için aracılık ettiği sözleşme içeriğinden anlaşıldığına göre tellal sözleşmede açıkça kararlaştırılmış ise, hazırlık işlemlerinin ikmali halinde dahi ücrete hak kazanır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede "sözleşmenin imzasından itibaren gerçek satış bedeli üzerinden % 3 + KDV tutarında aracılık hizmet ücreti ödeneceği" kararlaştırılmıştır. Buna göre, davalı % 3 oranında komisyon ücretini sözleşme hükümleri uyarınc...
![]() (Şerh No: 1462 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 13:55)
Bilgi [İşK. 1]
![]() Yargıtay 9. Hukuk Dairesi eski tarihli kararlarında "kendi bürosundan hizmet veren avukat"ın işçi statüsünde olacağını kabul ediyordu. SSK'lı olarak hizmet veren avukatlar bakımından bu statü anlaşılabilirdi. Ancak dışarıdan hizmet veren avukatlar bakımından bu içtihat eleştirilmekteydi. Örneğin bir şirkete İş Hukuku alanında danışmanlık yapan ve kendine ait bürosu olan bir avukat danışmanlık sözleşmesi feshedildiğinde işe iade davası açıyor ve Yargıtay'ın genel uygulamasına göre işe iade da... ![]() (Şerh No: 1707 - Ekleyen: Av.Engin ÖZOĞUL - Tarih : 23-11-2009 13:38)
Bilgi [CMK. 328]
![]() MADDE 328.- Karşılıklı hakaret halinde mahkeme, gerektiğinde iki taraf veya hangi tarafın neden olduğunu göz önüne alarak yalnız biri hakkındaki cezayı kaldırabilecektir. Bu durumda yargılama giderinin bunlardan birine veya her ikisine yüklenmesine de karar verilmesi gereklidir. ![]() (Şerh No: 1706 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 23-11-2009 12:55)
Birleştirilen davalar birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle her iki davanın birleştirilerek görülmesi ve tek hükümle sonuçlandırılması, dava konusunun değerinin her iki davanın değerlerinin toplamı olarak kabulünü gerektirmez. Mahkemenin görevi birleştirilen her dava için ayrı ayrı belirlenir.
![]() (Şerh No: 1705 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 12:54)
Bilgi [CMK. 331]
![]() MADDE 331.-Madde, adli tatilde, ceza işlerini gören makam ve memurların görevleri ile ilişkilerini ve ceza işlerinde bütünü ile tatil konusunu düzenlemektedir. Bir kere Temmuzun yirmisinden Eylülün beşine kadar, söz konusu merciler tatil yapacaklardır. Ancak, soruşturmalar ile tutuklu işlere ait kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde de sürdürülmesi veya bu işlere başlanılması zorunlu olduğundan bunların tatil süresince nasıl ve hangi merciler tarafından y... ![]() (Şerh No: 1704 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 23-11-2009 12:45)
Bilgi [556.S.KHK. 24]
![]() Türkiye, 12.07.1995 Tarihli 95/7094 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırmasına ilişkin Nis Anlaşması"na taraf olmuştur. Şu an itibari ile uygulanan sınıflandırma sistemi Nis Sınıflandırma Sistemidir. Bu sınıflandırma sistemi, çeşitli zaman aralıkları ile üye ülkelerin önerileri ve günün gerekleri doğrultusunda değiştirilerek yenilenmektedir. ![]() (Şerh No: 1703 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 23-11-2009 12:29)
Bilgi [CMK. 332]
![]() MADDE 332- Tasarıya, 331 inci maddeden sonra gelmek üzere ' Bilgi isteme' başlığı altında 332 nci madde eklenmiştir. ![]() (Şerh No: 1702 - Ekleyen: Av.Neslihan MEMİŞOĞLU - Tarih : 23-11-2009 12:25)
Bilgi [556.S.KHK. 14]
![]() Markanın kullanılıp kullanılmadığının tespitinde iki konuda inceleme yapmak gerekmektedir; 1) Öncelikle, markanın tescil edildiği şekilde yahut esaslı unsurlarında değişiklikler yapılmaksızın kullanıldığının ve bu kullanımın, markanın tescil edildiği mal veya hizmetlere ilişkin olup olmadığının belirlenmesi gerekir. 2) Markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için kullanıldığı tesbit edildikten sonra bu kullanımın ciddi bir kullanım niteliğini taşıyıp taşımadığının incelenmesi gereklidir. ![]() (Şerh No: 1701 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 23-11-2009 12:22)
Bilgi [CMK. 220]
![]() MADDE 220.- Maddede gösterilen sırayla yapılan işlemleri içeren duruşma tutanağı düzenlenecektir. Duruşma genel olarak mahkeme başkanının veya hâkimin söylemesi ve zabıt kâtibinin yazmasıyla tutanağa bağlanır. 228 inci maddenin belirttiği olanağın kullanılması hâlinde de bu maddenin belirttiği hususlara mutlaka yer verilecektir. Madde duruşma tutanağının içereceği şekle ilişkin hususları ayrıntılı biçimde göstermiştir. Buna göre tutanakta, duruşmanın yapıldığı yerin ve tarihin, hâkimlerin, Cu... ![]() (Şerh No: 1699 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 219]
![]() MADDE 219.- Duruşmada yapılan işlemleri belgelemek üzere bir tutanak tutulması gereklidir. 228 ilâ 231 inci maddeler sırasıyla duruşma tutanağını, içereceği hususları ve duruşma tutanağının ispat gücünü düzenlemektedir. Teknolojideki gelişmelerden duruşmalarda da yararlanılmasını sağlamak için, mahkemece gerekli görüldüğünde bu hususta teknik araçlardan yararlanılabileceği hükmü getirilmiştir. Tutanak mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanacaktır. Toplu mahkemelerde mah... ![]() (Şerh No: 1698 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 218]
![]() MADDE 218.- Dava konusu uyuşmazlığın çözülmesi, diğer bir deyişle bir eylemin suç olup olmadığının veya niteliğinin saptanması, ceza hukukunun kapsamına girmeyen bir meselenin çözümüne bağlı ise ceza mahkemesinin önünde üç seçenek bulunmaktadır: 1. Ceza davasının bir an önce sonuca ulaşmasını sağlamak için bu sorun hakkında da ceza hukukundaki usul ve deliller için geçerli kurallara göre karar vermek. Kuşkusuz ceza mahkemesinin bu sorun hakkında verdiği karar, sadece dava konusu uyuşmazlık yön... ![]() (Şerh No: 1697 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 217]
![]() MADDE 217.- Ceza davasında ulaşılması amaçlanan temel hedef, gerçeğin meydana çıkarılmasıdır. Madde, gerçeğe ulaşmak bakımından delillerin serbestliği ilkesini kabul etmiş bulunmaktadır. Türk sistemi, maddenin birinci fıkrasında ifade edildiği üzere, suçun varlığının ve sanığın sorumluluğunun, kanunun ayrıca hüküm koyduğu hâller dışında, her türlü delille saptanabileceğini kabul etmiş bulunmaktadır. Aynı hüküm Fransız Kanununun 427 nci ve Portekiz Kanununun 125 inci maddelerinde de, değişik keli... ![]() (Şerh No: 1696 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 216]
![]() MADDE 216.- Delillerin ikamesi ve tartışılması bitince, maddî olayın ispatına ve niteliğine ilişkin iddia ve savunmaların bildirilmesi aşamasına ulaşılır. Bu konuda önce davaya katılana iddia ve isteklerini bildirmesi için olanak tanınır. Sonra Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki görüşünü bildirir. Bundan hemen sonra sanığa söz verilir. Varsa sanığın savunmasını avukatı da yapabilecektir. Katılan terimine, suçtan zarar görenler ile malen sorumlu dahil olup, 249 uncu madde uyarınca katılan sıfat... ![]() (Şerh No: 1695 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 215]
![]() MADDE 215.- Maddeye göre, tanığın, bilirkişinin veya sanığın suç ortağının dinlenmesinden veya herhangi bir belgenin okunmasından sonra Cumhuriyet savcısına, hazır bulunuyorsa katılana, sanığa ve avukatına, söylenenlere karşı diyecekleri sorulacaktır. Madde, ceza davasının adil yargılama ilkesini güçlendiren yeni bir katkı olarak kabul edilmelidir. ![]() (Şerh No: 1694 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:25)
Bilgi [CMK. 214]
![]() MADDE 214.- Maddeye göre, açıklama veya görüşü içeren resmî belge ve diğer yazılar, örneğin açılan bir davada Emniyet Genel Müdürlüğünün açıklama niteliğindeki resmî yazısı veya fennî muayene ve doktor raporlarının okunmasından sonra bunlarda imzası bulunanlar açıklamada bulunmak üzere duruşmaya çağırılabileceklerdir. Esasen 69 uncu madde, bilirkişi olduklarında, muayene yapan ve rapor yazan doktorların davet edilerek dinlenmelerine olanak tanımış bulunmaktadır. Bir kurul tarafından söz konusu ... ![]() (Şerh No: 1693 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 213]
![]() MADDE 213.- Sanığın, yüklenen suçu işlediğini hâkim huzurunda kabul etmesine ikrar denilmektedir. Böyle bir kabul hâkim huzurunda olmamışsa ikrardan bahsedilemez. Ancak, bunlar ikrar sayılmasalar da “sanık açıklamaları” delili olarak ceza yargılamasında değer taşırlar. Hâkim, tutanakları aynı davanın duruşmasında sanığın ikrarına delil olmak üzere okuyabilir. Buna karşılık, Cumhuriyet savcılığında, kollukta ve diğer soruşturma organlarında yapılan bu tür açıklamalar ikrar sayılamayacağından, bu ... ![]() (Şerh No: 1692 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 212]
![]() MADDE 212.- Bilindiği gibi, suç olarak nitelenen olay hakkında beş duyuları marifetiyle öğrendiklerini, kovuşturma makamlarına anlatan üçüncü kişilere tanık, bunların yaptıkları açıklamalara da tanık açıklamaları denilmektedir. Bu açıklamalar yapılırken, kural olarak, tanıkların notlarına bakmasına izin verilmeyeceği gibi, daha önce alınan ifadelerine ilişkin tutanaklar da okunamaz. Bu husus tanık kavramından, vasıtasızlık ve sözlülük ilkelerinden kaynaklanan bir kuraldır. Ancak bu kuralın Kıt’a... ![]() (Şerh No: 1691 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 211]
![]() MADDE 211.- Bu maddede, 218 inci maddeden farklı olarak tanık, bilirkişi ve sanığın suç ortağının dinlenmesi yerine tutanağın okunabileceği hâller gösterilmiştir. Sanığın suç ortağı hakkında başka bir mahkemede dava açılmamış bulunması söz konusudur; sanığın suç ortağı hakkındaki dava, elbette ki, birleştirilerek görülecektir. Tanık veya sanığın suç ortağının dinlenmesi yerine daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın okunmasına bu hâllerde olanak vardır; bu hâllerde okuma mahke... ![]() (Şerh No: 1690 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 210]
![]() MADDE 210.- 217 nci maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, delillerin hükmü verecek mahkeme huzurunda ortaya konulması, tartışılması ve irdelenmesi adil yargılama ilkesinin temel gereklerindendir. Bu itibarla, duruşmada sanık ve tanığın ifadesine ait tutanakların okunması ile yetinilmesi, ancak zorunlu hâllerde kabul olunabilir, 219 uncu maddede söz konusu hâllerde olduğu gibi. Madde, iki fıkra hâlinde tutanakların okunamayacağı hâlleri göstermektedir: 1. Olayın delili bir tanığın bilgi ve... ![]() (Şerh No: 1689 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 209]
![]() MADDE 209.- Madde, duruşmada okunması zorunlu belge ve tutanakları düzenlemektedir. Maddeye göre: 1. Bir belge veya yazının delil olarak kullanılabilmesi duruşmada okunmasına bağlıdır. 2. Önceden verilmiş mahkûmiyet ilâmları ile adlî sicil özetleri ve kişisel hâl sicilleri duruşmada okunacaktır. 3. Keşif, muayene ve naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanığın ifadesine ilişkin tutanaklar okunacaktır. 4. Sanığın sorgusunun naip veya istinabe yoluyla yapıldığı hâllerde sorgu tutanağı duruşmad... ![]() (Şerh No: 1688 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 208]
![]() MADDE 208.- Madde, dinlenmiş bulunan tanıkların ilke olarak, duruşma sona erinceye kadar mahkeme salonunda kalacakları ve ancak mahkeme başkanı veya hâkimin, önce Cumhuriyet savcısına, sonra taraflara ve avukatlarına sorduktan sonra, vereceği izin ile duruşma salonundan çıkabileceklerini kabul etmiş bulunmaktadır. Mahkemece, dinlenmesine karar verilmiş bilirkişiler hakkında 69 uncu madde hükümlerinin uygulanacağı ikinci fıkrada belirtilmektedir. ![]() (Şerh No: 1687 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:24)
Bilgi [CMK. 207]
![]() MADDE 207.- Maddenin birinci fıkrasında ifade edildiği üzere ceza davasında ilk ve aslî hedef gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu nedenle Tasarı delil serbestliği ilkesini kabul etmiştir. İlke delil serbestliği olunca mahkeme, re’sen veya istem üzerine bütün ispat araçlarının hazırlanmasına ve ortaya konulmasına karar verebilecektir. Madde, birinci fıkrasında bir delilin toplanması isteminin, delil veya olayın geç bildirilmiş olması nedenine dayalı olarak ret edilemeyeceğini belirtmektedir; anca... ![]() (Şerh No: 1686 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 206]
![]() MADDE 206.- Delil, ceza yargılama usulünün bütün dallarının en çok ve en karmaşık kısmıdır. Bir yazarın doğru olarak açıkladığı gibi delil iki karşılıklı, belki de birbirine zıt mantığın kesişme noktasında bulunmaktadır. Bir tarafta bireyin hakları diğer yanda ise toplumun hakları söz konusudur. Delillerin türleri, koşulları, elde edilme usulleri Tasarının geçen kısımlarında ve özellikle Birinci Kitapta, Üçüncü Kitabın Dördüncü Bölümünde ise delillerin ikamesi hususundaki kurallar 213 ilâ 227 n... ![]() (Şerh No: 1685 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 205]
![]() MADDE 205.- Madde, esasta Common Law hukukunda yer almış bulunan ve bugün bir kısım Avrupa hukukunca da benimsenmiş olan, İngilizce deyimi ile “Contempt of Court” “mahkemeye saygısızlık” suçunu hukukumuza getirmektedir. Duruşma sırasında işlenen suçların yargılanmasında Batı hukukunda var olan özellikler Tasarıya yansıtılmıştır. Duruşma sırasında işlenmiş bulunan suçların soruşturma evresine tâbi tutulmadan, bizzat mahkeme tarafından yargılanması ve hükme bağlanması bugün Batı hukukunda kabul e... ![]() (Şerh No: 1684 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 204]
![]() MADDE 204.- Maddenin birinci fıkrası duruşmada sanığın mutlaka hazır bulundurulması ilkesine önemli bir istisna getirmektedir: Davranışları nedeniyle hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığı takdirde sanığın duruşma salonundan çıkartılmasına karar verilecektir. Hâkim veya mahkeme böylece çıkarılmış olan sanığın duruşmada hazır bulunmasını savunması bakımından zorunlu görmezse, bir avukatı bulunmadığı takdirde, kendisine bir avukat atanması suretiy... ![]() (Şerh No: 1683 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 203]
![]() MADDE 203.- 1412 sayılı Kanunun 379 uncu maddesinde yer alan disiplin cezaları değiştirilmiştir. Hâlen bir haftaya kadar olan “disiplin hapsi” 4 güne indirilmiş ve 1412 sayılı Kanunun 379 uncu maddesinde öngörülmüş bulunan hafif para cezasına ilişkin hüküm Tasarının ilgili maddesine alınmamıştır. Çocuklar hakkında disiplin hapsi uygulanmayacaktır. Maddede, duruşmanın düzen ve disiplinin sağlanması konusunda getirilen hükümlerle duruşmanın düzen ve disiplinin bozulmasına neden olabilecek olaylar... ![]() (Şerh No: 1682 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 202]
![]() MADDE 202.- Madde, Tasarının kabul etmiş bulunduğu, mağdurun korunması ilkesine de yer vermek suretiyle savunma hakkını pekiştirmek amacını vurgulamaktadır. Böylece Türkçe bilmeyen sanığa veya mağdura, bir eşitlik içinde dosya içeriğinin savunma için gerekli ve yararlı olan kısımlarının, bunların dillerine bir tercüman tarafından çevrilerek anlatılması kabul edilmiştir. Sağır ve dilsiz olan sanığa veya suç mağduruna yapılacak açıklamalar yazı ile bildirilecek, adı geçenler okumayı bilmiyorlarsa... ![]() (Şerh No: 1681 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 201]
![]() MADDE 201.- Madde, Türk hukuku bakımından çok önemli bir yenilik getirmiş bulunmaktadır. Common Law sisteminde ve Avrupa’da İtalyan hukukunda ceza davasının taraf muhakemesi şeklinde cereyan ettiği ve bu nedenle çapraz sorgu sisteminin uygulandığı bilinmektedir. Mahkemenin delil araştırma yetkisine sahip bulunduğu Kontinental sistemlerde, tam bir çapraz sorgulamanın kabulünün Tasarının bütünü ile bağdaşmayacağı bilindiğinden, savunma hakkını sağlam tutmak amacı ile bu madde getirilmiştir. Bu mad... ![]() (Şerh No: 1680 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:23)
Bilgi [CMK. 200]
![]() MADDE 200.- Duruşmanın yüzyüze, sözlü ve tartışmalı olması ilkelerine uygun olarak sanığın huzuru zorunludur. Ancak sanığın suç ortaklarından birisinin adı geçenin yüzüne karşı gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, mahkeme sorgu ve dinleme sırasında sanığın dışarı çıkarılmasına karar verebilecektir. Bu hususta karar verip vermemek sadece mahkemenin takdiri içindedir; tabiî olarak Cumhuriyet savcısı veya taraflar da böyle bir istemde bulunabilirler. Dinleme sona erdikten sonra sanık içeriye... ![]() (Şerh No: 1679 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:06)
Bilgi [CMK. 199]
![]() MADDE 199.- Maddeye göre, kovuşturma evresinin yüzyüze, sözlü, tartışılmalı olması gereği hazır bulunmamasına önceden karar verilmiş olsa da, sanığın hazır bulunmasına her zaman karar verilebilecek ve hakkında ihzar veya yakalama müzekkeresi kesilerek zorla getirilmesi sağlanacaktır. ![]() (Şerh No: 1678 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:06)
Bilgi [CMK. 198]
![]() MADDE 198.- Madde, usulün yüzyüzeliliği, sözlülüğü, tartışılırlığı ve adil yargılama ilkelerini birlikte olarak güvence altına alan bir hükme birinci fıkrasında yer vermiş bulunmaktadır. Sanık, kendi istemi üzerine duruşmada hazır bulunmak zorunluğuna tâbi tutulmamış ve avukatı ile temsil edilmek yetkisini kullanmamış olduğu takdirde, hazır bulunmaksızın duruşma yapılmış, adlî işlemler yerine getirilmiş ise, karar ve işlemlerin kendisine tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde, sürenin geçm... ![]() (Şerh No: 1677 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 197]
![]() MADDE 197.- Uygulamada bazı hâllerde, duruşmaya gelmeyen sanıkların, gelmeleri için zorlanmaları düşüncesiyle, sanık yoksa avukatın duruşmaya kabul edilmediği görülmektedir. Savunma hakkının özünün kısıtlanması anlamına gelen bu uygulamaya son verilmesi için, daha önce l973 yılında 1412 sayılı Kanunun 227 nci maddesi değiştirilmişse de, uygulamanın tam olarak sona ermediği görüldüğünden bu defa daha net ve açık bir şekilde, bu madde getirilmiştir. ![]() (Şerh No: 1676 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 196]
![]() MADDE 196.- Maddenin birinci fıkrasında, mahkemece sorgusu yapılmış olmak koşuluyla sanığın, kendisinin veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde avukatının istemi ile duruşmada hazır bulunmaktan vareste tutulabileceği kabul edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, sanığın kendisine ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulduktan sonra istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir. Ancak üst sınırı beş yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerekti... ![]() (Şerh No: 1675 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 195]
![]() MADDE 195.- Madde, sanık bulunmadan yargılama yapılabilecek olan bir hâli göstermekte ve gıyabî yargılamayı bu hâlde kabul etmektedir; bu hâl suçun sadece para ve müsadere cezalarını gerektirmesidir. Sanığın hazır bulunabileceği açık olduğundan, kendisine elbette ki, tebligat yapılacak ve davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılacaktır. ![]() (Şerh No: 1674 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 194]
![]() MADDE 194.- Maddenin birinci fıkrasına göre, gelen sanığın duruşma süresince hazır bulunmasının sağlanması için gereken tedbirlerin alınması, mahkeme başkanı veya hâkimin görevidir. Bu amaçla, mahkeme başkanı veya hâkim sanığın bir yerde gözetim altında tutulmasına da karar verebilecektir. İkinci fıkrada, sanığın savuşması veya ara vermeyi izleyen duruşmaya gelmemesi hâlinde, sorguya çekilmiş olması ve artık huzuruna mahkemece gerek görülmemesi koşuluna ek olarak, sanığa diğer bir güvence sağla... ![]() (Şerh No: 1673 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 193]
![]() MADDE 193.- Madde, kovuşturma evresinin sözlülüğü ve tartışmalılığı ilkesini vurgulamaktadır. Sanık hazır bulunmadan duruşma yapılacak olursa bu ilkeler uygulanmış olamaz. Ancak hukuk düzeni çok ayrık hâllerde ve değişik nedenlerle sanık bulunmadan duruşma yapılacak hâlleri göstermiş bulunuyor. Temel esas sanığın huzuru ile duruşma yapılması olduğundan, sanık gelmemesinin geçerli nedenlerini ispat edemezse ihzarına karar verilebilecektir. Alman Kanunu, sanığın duruşmada bulunmasını güvence altı... ![]() (Şerh No: 1672 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:05)
Bilgi [CMK. 192]
![]() MADDE 192.- Madde, bütünü ile duruşmayı yönetme ve sanığı sorguya çekme görevini mahkeme başkanı veya hâkime vermiş bulunmaktadır. Delillerin ikame edilmesini, sırasını ve belirlenmesini, tartışılmasını da yine mahkeme başkanı sağlayacaktır. Ancak mahkeme başkanı tarafından emrolunan bir tedbire taraflardan birisi itiraz ederek, böyle bir tedbirin kabul edilemeyeceğini iddia edecek olursa, o zaman mahkemenin bir karar vermesi gerekecektir. Görülüyor ki, ikinci fıkra hükmü ancak toplu mahkemelerd... ![]() (Şerh No: 1671 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 191]
![]() MADDE 191.- Duruşmanın başlamasına ilişkin bu madde ile, 1412 sayılı Kanunun 236 ncı maddesine göre yapılan değişiklikler aşağıda belirtilmiştir: Sanığa iddianame okunduktan sonra susma ve yüklenen suç hakkında konuşmama hakkı olduğunun bildirilmesi yeni bir ekdir. Yeni maddeye göre, sanığa haklarının gerçekten anlayabileceği bir biçimde açıklanarak anlatılması zorunlu hâle getirilmiştir. Getirilen yeni ve önemli hüküm, iddianamenin kabulü kararının okunmasıdır. Bu okunma anı büyük önem taşım... ![]() (Şerh No: 1670 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 190]
![]() MADDE 190.- Maddenin kabul ettiği ilke, duruşmaya ara verilmeksizin devam olunması ve hüküm verilmesidir; zorunlu hâllerde en kısa süre ile ara verilebilecektir. Sanık, avukatının mazeretinin bulunması nedeniyle duruşmaya ara verilmesini isteyemez; ancak avukat zorunlu vekil ise, yani Kanunun zorunlu avukatlığı kabul ettiği bir hâl varsa, duruşmaya ara verme isteminin kabulü gerekir. Bu hâlde de en kısa sürenin verilmesi birinci fıkranın hükmü gereğidir. Ancak bu yeni avukatın dosyayı incelemes... ![]() (Şerh No: 1669 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 189]
![]() MADDE 189.- Madde duruşmaya katılacak Cumhuriyet savcısı ve avukat sayısı bakımından herhangi bir kısıtlama getirilemeyeceğini hükme bağlamış bulunmaktadır. Bazı ülkelerde kabul edilmiş olan bu kısıtlama olanağını Tasarı uygun görmemiştir. ![]() (Şerh No: 1668 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 188]
![]() MADDE 188.- Maddenin birinci fıkrası duruşmada mutlaka bulunmaları zorunlu olan usul aktörlerini belirlemektedir. Tasarı, sulh ceza mahkemelerindeki duruşmalarda Cumhuriyet savcısının bulunmaması hakkındaki uygulamayı sürdürmektedir. Yabancı ülkelerin bazılarında bu tür basit ve hafif suçları yargılayan mahkemelerde polisin iddiacı olarak bulunması yeterli sayılmaktadır. Maddenin son fıkrası, hukukumuz yönünden çok önemli bir konuyla ilgilidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına ve a... ![]() (Şerh No: 1667 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 187]
![]() MADDE 187.- Madde, kapalı duruşmalarda hazır bulunabilecek kimseleri ve bu konudaki yayın yasaklarını düzenlemiş bulunmaktadır: Mahkeme, bazı kişilerin duruşmada hazır bulunmasına izin verebilir. Bu kişiler duruşmanın kapalı olmasını gerektiren hususları açıklamamaları için mahkeme başkanı veya hâkim tarafından uyarılırlar; uyarıldıkları tutanağa geçirilir. Bu duruşmaların içeriğinin yayınlanması dördüncü fıkradaki ağır para cezasının uygulamasını gerektiren bir cürüm oluşturur. Bu yayın yasağ... ![]() (Şerh No: 1666 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:04)
Bilgi [CMK. 186]
![]() MADDE 186.- Açıklık, adîl yargılama yönünden duruşmanın temel karakterini oluşturduğundan ve açıklığın kaldırılması ancak zorunlu ve Kanunun belirlediği hâllerde söz konusu olabileceğinden, açıklığı kaldırma kararının bütün nedenleriyle birlikte tutanağa geçirilmesi kabul edilmektedir. ![]() (Şerh No: 1665 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 185]
![]() MADDE 185.- Madde sanığın yaş küçüklüğü nedeniyle duruşmanın kapalı yapılacağı hâli göstermektedir. Tasarı, onsekiz yaşını doldurmamış olanların duruşmalarının kapalı olacağını kabul etmiştir. Bu hâlde, hüküm de kapalı duruşmada açıklanır. Maddenin ikinci fıkrası, cezalardan ayrı olarak hükmedilebilecek güvenlik tedbirlerine ilişkin duruşmaların da kapalı olarak yapılmasını kabul etmiştir. Gerçekten güvenlik tedbirleri münhasıran kişinin lehine yönelik olduğundan, adı geçenleri açıklığın neden ... ![]() (Şerh No: 1664 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 184]
![]() MADDE 184.- Madde, 182 inci madde gereğince açıklığın kaldırılması istemine ilişkin olarak yapılacak duruşmanın esasta açık olacağını, istem hâlinde veya mahkemenin takdirine göre kapalı da yapılabileceğini kabul etmektedir. ![]() (Şerh No: 1663 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 183]
![]() MADDE 183.- Madde, ülkemiz bakımından yeni bir hüküm getirmiş olmaktadır. İtalya, İspanya, Polonya’da, bazen duruşmalar kayda alınarak veya kısmen televizyonda yayınlanmakta ve bu yayınların halkın haber alma gereksinimi karşılaması veya eğitim amacıyla yapıldığı öne sürülmektedir. Ancak öğreti, bu tür yayınların suçsuzluk karinesini ihlâl ettiğini, mahkeme salonuna şiddet getirdiğini, adaletin koşulu olan sükûneti bozduğunu, savunmayı güçleştirdiğini, adalete siyasetin karıştırılmasını tahrik e... ![]() (Şerh No: 1662 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 182]
![]() MADDE 182.- Duruşma aşamasının genel karakterleri, bütün karşılaştırmalı ceza usulü mevzuatında, açıklık, sözlülük (şifahîlik), tartışmalılık (diyalog) ve işi bir duruşmada bitirme (Fransızca deyimi ile concentation) dir. Açıklık, şifahîlik, tartışmalılık usulde egemen ithamî niteliğe bağlıdır. Duruşmanın açıklığı; hem iyi bir adaletin güvencesidir ve hem de suç yönünden genel önlemeyi sağlar. Madde, açıklık kuralını duruşmayı ilgilendiren bir kurum oluğu için sistematik açıdan duruşma bölümün... ![]() (Şerh No: 1661 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 181]
![]() MADDE 181.- Madde, gecikmeye neden olup olmayacağını göz önüne almaksızın tanık ve bilirkişinin dinleneceği günü bildirme zorunluluğunu getirmiştir. Belirlenen gün Cumhuriyet savcısına, sanığa ve avukatına bildirilecektir. Düzenlenen tutanağın örneği de hazır bulunan Cumhuriyet savcısına ve avukata verilecektir. Ayrıca duruşma hazırlığı aşamasında mahkeme yeniden keşif veya muayene yaparak dosyayı olgunlaştırmak ve duruşmaya tam olarak hazırlamak gereksinimini duyarsa, bundan Cumhuriyet savcısın... ![]() (Şerh No: 1660 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 11:03)
Bilgi [CMK. 180]
![]() MADDE 180.- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde yer alan “adil yargılama” ve “sözlülük” ilkeleri gereği ve bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda; esas hakkında hükmü verecek olan mahkemenin tanığı (ve özellikle sanığı) bizzat kendisinin duruşmada dinlemesi zorunludur. Maddede bu kuralın kabul edilebilen ender istisnalarından birisi düzenlenmiştir. Madde gereğince tanık veya bilirkişinin naiple veya istinabe yoluyla dinlenebileceği hâller şunlardır: 1.... ![]() (Şerh No: 1659 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:52)
Bilgi [CMK. 179]
![]() MADDE 179.- Maddenin birinci fıkrası, yargılanan sanığı, silâhların eşitliği ilkelerini göz önünde bulundurmak suretiyle ve savunma hakkının gereği olarak, doğrudan doğruya davet ettireceği ve getireceği bilirkişi ve tanıkların ad ve adreslerini, Cumhuriyet savcısına makul bir süre içinde bildirmekle yükümlü tutmuştur. Cumhuriyet savcısı böylece bir sürpriz ile karşı karşıya kalmayacaktır. İkinci fıkra, yine silâhların eşitliği ilkesini uygulamış ve bu defa Cumhuriyet savcısının, iddianamede gö... ![]() (Şerh No: 1658 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:52)
Bilgi [CMK. 178]
![]() MADDE 178.- Madde, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından, bir kimsenin daveti hakkında 177 üncü maddeye göre sanık tarafından yapılan istemin, reddine ilişkindir. Madde ret hâlinde sanığa iki hak vermektedir. 1. Sanık, o kimseyi doğrudan doğruya davet ettirebilir. Bu hâlde sanık bir dilekçe ile başvurur ve o kimsenin yol giderleri ile tarifesine göre ödenmesi gerekli tazminat bedelini mahkeme kalemine yatırır. Bunun üzerine kişi mahkemece çağırılır ve davetiye ile birlikte yatırılan para kendi... ![]() (Şerh No: 1657 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:51)
Bilgi [CMK. 177]
![]() MADDE 177.- 176 nci madde gereğince sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya bazı savunma delillerinin toplanmasını isteyecek olursa, duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime bir dilekçe ile bunları ve istemine ilişkin olayları bildirecektir. Mahkeme başkanı veya hâkim bu dilekçeyi hemen inceleyerek kararını verecek ve kararını sanığa bildirecektir. Sanığın kabul edilen istemleri ise aynı surette Cumhuriyet savcısına da bildirilecektir. ![]() (Şerh No: 1656 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:51)
Bilgi [CMK. 176]
![]() MADDE 176.- Maddenin birinci fıkrasına göre iddianame, bütün ceza yargılamalarında, sulh ceza işleri de dahil olmak üzere sanığa davetiye ile birlikte tebliğ edilecektir. Sanığın, ne ile suçlandığını öğrenmesi temel haklardan olduğundan, madde bu hakkı sağlama amacına yönelik olarak düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrası, 1412 sayılı Kanunun 209 uncu maddesindeki mazereti olmaksızın gelmeyen sanığın tutuklanacağı deyimi yerine yakalama müzekkeresi çıkarılmasını öngörmüştür. Bu hüküm, Tasarının... ![]() (Şerh No: 1655 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:49)
Bilgi [CMK. 175]
![]() MADDE 175.- Ceza adalet sisteminin işlemesinde, temelde soruşturma ve kovuşturma evreleri arasında bir orta aşama (Almanların Zwishenverfahren adını verdikleri) bulunduğu 173 üncü maddenin gerekçesinde açıklanmıştır. Ayrıntılar için söz konusu maddenin gerekçesine bakılmalıdır. Orta aşamada yapılacak işlemler için 178 ilâ 181 inci maddelere ve gerekçelerine bakılmalıdır. Tasarı bu orta aşamayı kovuşturma evresi kapsamında kabul ettiği için, iddianamenin verilmesi ile kamu davası açılmış olacak ... ![]() (Şerh No: 1654 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:49)
Bilgi [CMK. 174]
![]() MADDE 174.- (5353 sk. değ.) 5271 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi değiştirilmiştir. Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir. Yeterli delil bulunmadan veya toplanmadan âdeta delilsiz davanın açılmış olm... ![]() (Şerh No: 1653 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:49)
Bilgi [CMK. 173]
![]() MADDE 173.- Madde, Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarına karşı itirazı ve bunun incelenmesi ile görevli mercii ve usulü göstermektedir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı maslahata uygunluk sistemini kabul eden ülkelerde de Cumhuriyet savcısının vereceği takipsizlik kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabilmesi kabul edilmektedir. Tasarı 175 inci maddesinde kovuşturmaya yer olmadığı hakkındaki kararların, yeni delil, iz, eser ve emare olmadan değiştir... ![]() (Şerh No: 1652 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:48)
Bilgi [CMK. 172]
![]() MADDE 172.- 1412 sayılı Kanunun l64 üncü maddesinde, yeterli delil bulunmaması veya keyfiyetin takibe değer görülmemesi hâlinde, takipsizlik kararı verilmesine dair hüküm yer almaktadır. Tasarı ilk olarak bu işlemi belirlemek üzere “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” terimini getirmiştir. Soruşturma evresinden kovuşturmaya geçip geçmeme söz konusu olduğundan bu terim değişikliği uygun görülmüştür. Madde ayrıca kamu davasının açılması için şüpheyi haklı kılacak yeterlikte ve kuvvette delil, ... ![]() (Şerh No: 1651 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:48)
Bilgi [CMK. 171]
![]() MADDE 171.- Günümüz karşılaştırmalı ceza muhakemesi hukukunda önemli bir sorun da Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak, kamu davasını açmak veya açmamak yetkisine sahip olup olmamasıdır. Bunun anlamı yasallık sistemi yanında maksada uygunluk sistemine ne derecede veya ölçüde yer verilebileceğidir. Yasallık anlayışı Almanya, İtalya, İspanya’da, İsviçre’nin bazı kantonlarında ve hemen bütün doğu Avrupa ülkelerinde ve bugüne kadar ülkemizde geçerlidir. Hemen açıklanmalıdır ki, yasallık sistemin... ![]() (Şerh No: 1650 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:48)
Bilgi [CMK. 170]
![]() MADDE 170.- Tasarı bu maddesi ile kamu davasını açmak görevini, doğrudan doğruya Cumhuriyet savcısına vermiş bulunmaktadır. Kanunların gösterdiği istisnalar dışında dava Cumhuriyet savcısı tarafından açılacaktır. Bu konuda karşılaştırmalı mevzuatta birbirinden farklı usullere başvurulduğu görülüyor. Türkiye’nin de dahil bulunduğu tipteki mevzuatlar, soruşturmayı yürütenin kamu davasını da açmasını kabul etmektedir. Alman Usul Kanunu l70 nci maddesinde bu usulü kabul etmiş bulunuyor. Şüpheli bak... ![]() (Şerh No: 1649 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:48)
Bilgi [CMK. 169]
![]() MADDE 169.- Madde, soruşturma evresinde yapılacak işlemlerin icrası yönünde bir temel koşulu göstermekte ve işlemlerin tutanağa bağlanması usulünü düzenlemiş bulunmaktadır. Soruşturma işlemleri yapılırken mutlaka bir zabıt kâtibi bulunacaktır; aksi takdirde işlem hukuken yok sayılır. Zabıt kâtibi kanun ve nizamlara göre atanmış bir Devlet memuru olacaktır; ancak ivedi hâllerde, Cumhuriyet savcısı veya o yer sulh ceza hâkimi, yemin vererek diğer bir kimseye, istisnaen, zabıt kâtibi görevini vere... ![]() (Şerh No: 1648 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:46)
Bilgi [CMK. 168]
![]() MADDE 168.- Madde, 164 ncı maddenin belirttiği görevin icrasında ortaya çıkabilecek (engelleyecek) olaylar karşısında kolluğun yetkisini belirtmektedir. Olay yerinde kolluk, görevini yaparken giriştiği işlemleri kasten ihlâl eden veya yetkili olarak aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri gerektiğinde kuvvet de kullanarak zorla bu eylemlerinden men edecektir. Bu men ediş, işlemler sonuçlanıncaya kadar devam edebilecektir. 1412 sayılı Kanunun 157 nci maddesinde bu gibi hâllerde gözaltına alm... ![]() (Şerh No: 1647 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:46)
Bilgi [CMK. 167]
![]() MADDE 167. - [1] Adlî kolluk görevlilerinin nitelikleri ve bunların hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimi, diğer hizmet birimleri ile ilişkileri, değerlendirme raporlarının düzenlenmesi, uzmanlık dallarına göre hangi bölümlerde çalıştırılacakları ve diğer hususlar; bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenir. ![]() (Şerh No: 1646 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:46)
Bilgi [CMK. 166]
![]() MADDE 166. - [1] Cumhuriyet başsavcıları her yılın sonunda, o yerdeki adlî kolluğun sorumluları hakkında değerlendirme raporları düzenleyerek, mülkî idare amirlerine gönderir. ![]() (Şerh No: 1645 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:45)
Bilgi [CMK. 165]
![]() MADDE 165. - [1] Gerektiğinde veya Cumhuriyet savcısının talebi halinde, diğer kolluk birimleri de adlî kolluk görevini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda, kolluk görevlileri hakkında, adlî görevleri dolayısıyla bu Kanun hükümleri uygulanır. ![]() (Şerh No: 1644 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:45)
Bilgi [CMK. 164]
![]() MADDE 164.- Madde, suç karşısında kolluk âmir ve memurlarının temel görevini belirtmektedir; bu görevlerin yerine getirilmesi için Cumhuriyet savcısından emir alınmasına gerek yoktur. Görev, suçluları aramak ve işin aydınlatılması için ivedi tedbirleri almaktır. Böylece suç karşısında kolluğa düşen araştırma fonksiyonunun yerine getirilmesine derhâl girişileceği açıklanmış olmaktadır. Söz konusu görevler yerine getirilirken düzenlenecek evrak herhangi bir gecikmeye neden olunmaksızın hemen C... ![]() (Şerh No: 1643 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 10:45)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |