Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 11.HD.2007/6001 E.-2007/10525 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Her ne kadar müteselsil kefiller yönünden, önce rehne müracaat kuralı geçerli değil ise de;
Genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olan borçlu, ipotek belgesi ile hem diğer borçlu hem de kendi lehine ipotek tesis ettiğine göre, bu borç için ihtiyati haciz kararı verilemez.Bir başka ifadeyle,ancak ipotek limiti dışında kalan borç yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilir.
(Karar Tarihi : 10.07.2007)
Taraflar arasında görülen davada (K____Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 13.09.2006 tarih ve 2006/512 D.İş sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak borçlular vekili ile alacaklı A___bank A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz isteyen A___bank A.Ş. vekili, davalılardan P____San. ve Tic. A.Ş. tarafından kullanılan 7 adet genel kredi taahhütnameleri gereğince spot kredi, işlek kredi, ticari artı para ve teminat mektubu kredisinin kullandırıldığını, genel kredi taahhütnamesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, genel kredi taahhütnamesinin 5. madde hükmü gereğince 22.06.2006 tarihinde kredi ilişkisinin kesildiğini ve davalılara kredi borçlarını ödemeleri için aynı gün noterden ihtar çekildiğini, risk toplamının miktar olarak 2.673.783,24 YTL olup, borçlular aleyhine teminat mektubu kredisinden kaynaklanan banka alacağı toplamı 28.588 YTL hariç olmak üzere diğer kredilerden kaynaklanan toplam borcunun 2.645.195,24 YTL olduğunu, davalı şirketin müvekkili lehine kredi sözleşmesi nedeniyle 230.000 YTL ipotek verdiğinden şirket yönünden bu miktar indirilmek suretiyle ihtiyati haciz talep ettiklerini ileri sürerek, 22.06.2006 tarihi itibariyle borçlu P... A.Ş. aleyhine 2.415.195,24 YTL için ve diğer davalı kefiller aleyhine 2.645.195,24 YTL için müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydıyla menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ve banka mevduatları üzerine konulmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, borçlulardan P... A.Ş. yönünden borcun ödenmediği ve İİK.nun 257. maddesindeki şartların varolduğu anlaşıldığından 2.415.195,24 YTL ve diğer borçlular yönünden 2.645.195,24 YTL ve fer'ilerine yetecek miktarda mallarının ihtiyati haczine, şirket yönünden oybirliği ile kefiller için oyçokluğu ile karar verilmiştir.

İhtiyati hacze itiraz eden P... A.Ş., Halil, Ali, Murat ve Reşit vekili, müvekkillerinin kredi borçlarını düzenli olarak ödediklerini, bankanın hesap kat'ına lüzum görmeksizin müvekkilinin hesabını kat ettiğini, ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığını savunarak, ihtiyati haciz kararının iptalini talep etmiş, duruşmadaki beyanında hesap kat ihtarnamesinde istenen alacakla ilgili taraflar arasında ticari işletme kredisinin bulunduğunu savunmuştur.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, BK.nun 487. madde hükmü gereğince alacak rehinle temin edilmiş olsa dahi, müteselsil kefiller yönünden önce rehne müracaat kuralı ile bağlı olmaksızın ihtiyati haciz istenebileceği, ayrıca borcun muacceliyeti açısından ihtarın gönderilmiş olmasının ve hesabın kat edilmiş olmasının yeterli olduğu, tebliğ edilmese dahi muacceliyeti etkilemeyeceği, kaldı ki dosya kapsamına göre, borçluların hileli davranışlar içerisine girdikleri, mal kaçırdıkları aynı gün birbirine yakın tarihlerde anlaşmalı boşandıkları, borçlu şirketin ticari işletme rehni kapsamındaki malları İcra Müdürlüğü aracılıyla rehni yok sayarak sattırdığı, ayrıca Ticari İşletme Rehni Kanunu uyarınca 10 gün içinde ticaret siciline tescil edilmeyen ticari işletme rehininin geçerli olmayacağı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.

Kararı, alacaklı A. bank A.Ş. vekili ve borçlular vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlular vekilinin P... A.Ş., Ali, Halil ve Raşit yönünden tüm ve Murat yönünden ise aşağıda (2) no'lu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Genel kredi taahhütnamelerinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olan Murat, aynı zamanda 18.10.2002 tarihli İpotek Belgesi ile hem P... A.Ş.'nin borcundan dolayı hem de A...bank A.Ş.'ye herhangi bir nedenle doğmuş ve doğacak kendisine ait asaleten ve kefaleten borcundan dolayı teminat olarak toplam 230.000 YTL bedelle A...bank A.Ş. lehine 1. derece ve 1. sırada ipotek tesis etmiştir. Bu itibarla verilen ipotek anılan borçlunun kendi kefaletine de sari olduğundan mahkemece, bu borçlu yönünden ipotek limiti olan 230.000 YTL indirilmek suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmek gerekirken, yazılı şekilde tüm alacak için karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3- Alacaklı A...bank A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece ticari işletme rehni varlığı yönünden; borçlu şirketin ticari işletme rehni kapsamındaki tüm malları İcra Müdürlüğü aracılığıyla rehni yok saymak suretiyle sattırdığı, fiilen rehin hakkını ortadan kaldırıcı işlemlerde bulunduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakta ise de, ticari işletme rehin sözleşmesinin yasal 10 günlük süreden sonra tescil edildiği gerekçesiyle de itirazın reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun değildir. Zira; dosyada Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 16.12.2005 tarihli yazısında, Kayseri Yedinci Noterliği'nin 09.12.2005 tarihli Ticari İşletme Rehin Sözleşmesi'nin tescili için A...bank A.Ş. tarafından süresi içinde 16.12.2005 tarihinde başvurulduğu, işlemdeki eksiklik için Ticaret Sicil Memurluğu Tüzüğü'nün 28/2. maddesi uyarınca, Ticaret Sicil Memurluğu'nca süre verildiği, bundan sonra 22.12.2005 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece, taraflarca aksi iddia edilmediği halde hiçbir araştırma yapılmadan sırf dosyada bulunan 22.12.2005 tarihli yazıda yer alan tarihlere göre Ticari İşletme Rehni Kanunu'nun 5. maddesi hükmü gereğince rehnin süresinde tescil edilmediğinden bahisle itirazın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, sonucu itibariyle doğru olan karar nedeniyle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre alacaklı A...bank A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, borçlular vekilinin P... A.Ş., Ali, Halil ve Raşit yönünden tüm ve Murat yönünden sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Murat vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu borçlu yararına (BOZULMASINA), (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle A...bank A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 10.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 257 :Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 - Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2 - Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.

(4. fıkra, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 S.K. m. 41/2-l hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır)

(5. fıkra, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 S.K. m. 41/2-l hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 27-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02632904 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.