Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2005/15-769, Karar: 2005/772 İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava konusu, davacı idare tarafından, davalı yükleniciye yapılan fazla hakediş ödemesinin, yükelniciden istirdadı talebidir.

Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dair işte, kesin kabul işlemi 10.06.1997 tarihinde yapılmıştır. Sözleşmenin eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesine göre kesin hakediş raporunun düzenlenmesi için kesin kabul tutanağının idarece onaylanması gerekir. Dosya münderecatına göre kesin hakediş raporu 30.01.1996 tarihinde düzenlenmiş ise de; anılan Şartname hükmü karşısında bu tarih kesin kabul tutanağından önceki bir tarih olamayacağından, zamanaşımının başlangıcı 30.01.1996 değil; kesin kabul işleminin yapıldığı 10.06.1997 tarihidir.
(Karar Tarihi : 28.12.2005)
"Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 22. Hukuk Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 20.03.2003 gün ve 2002/591 E.-2003/161 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 22.09.2003 gün ve 2003/3727-4146 sayılı ilamı ile;

(... Dava, BK m.355 ve devamı maddelerince düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi davalı yükleniciye yapılan fazla ödemenin istirdadını istemiş, mahkemece davalının zamanaşımı def'ine göre davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgilerden kesin hakediş raporunun 30.01.1996 tarihinde düzenlendiği, kesin kabul işleminin ise 10.06.1997'de yapıldığı anlaşılmaktadır. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olup, kesin hakediş raporunun düzenlenmesi için kesin kabul tutanağının idarece onaylanması gerekir. Kesin kabul tarihinden sonra kesin hesap çıkartılacağına göre davanın açıldığı tarih itibariyle olayda BK m.126/4'te açıklanan beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeni ile reddi doğru olmamıştır...),

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki 24.07.1992 tarihli sözleşmenin 38. maddesinde Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin sözleşmenin eklerinden biri olduğunun açıkça belirtilmiş olmasına; anılan Şartnamenin 40. maddesi uyarınca, kesin hakediş raporunun düzenlenebilmesi için, kesin hesapların ve kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasının gerekmesine; somut olayda kesin kabulün 10.06.1997 tarihinde yapılmış olması karşısında, bundan daha önce 10.01.1996 tarihinde düzenlenen kesin hesabın davacı tarafından onaylandığı 30.01.1996 tarihinin zamanaşımının başlangıcına esas alınmasına hukuken olanak bulunmamasına; 10.06.1997 kesin kabul tarihi itibariyle ise, eldeki davanın beş yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 24.08.2001 tarihinde açılmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

KARAR : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK m.429 gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 363 :Yapılan şeyin kusurlu olmasından dolayı iş sahibinin haiz olduğu haklar, müşterinin haklarının tabi olduğu müruru zaman hükmüne tabidir.

Fakat gayrimenkul inşaata müteallik kusurlardan dolayı iş sahibinin mütaahhide ve inşaata iştirak eyliyen mimar ve mühendise karşı mütalebesi, tesellüm zamanından itibaren beş senelik müruru zamana tâbidir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01923800 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.