Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, Esas: 2005/490, Karar: 2005/1790 İçtihat

Üyemizin Özeti
Alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, maliki bulunduğu taşınmazın haczedilerek, adresinin alacaklı tarafça bilinmesine rağmen satış ilanının kendisine 7201 S.K. m.35 e göre yapıldığı ve bu şekilde usulsüz tebligat ile taşınmazının 3.kişiye satıldığı iddiası ile borçlunun, icra alacaklısı ve ihale alacaklısı kayıt malikine karşı "yolsuz tescil"e mesnetle ikame ettiği tapu iptal ve tescil davasında; (tapu kaydı ihale alacaklısı 3.kişinin üzerine kayıtlı olmakla) usulsüzlüğü iddia edilen işlemlere ihale alıcısı davalının katkısının bulunması halinde oluşan sicilin yolsuzluğundan söz edilebileceği muhakkaktır. Bu sebeple somut olayda, usulsüz tebligat işlemine davalı ihale alacaklısı kayıt malikinin bir katkısının bulunup bulunmadığının da saptanması gerekir.
(Karar Tarihi : 23.02.2005)
"Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Bursa 5.İcra Müdürlüğünün 2000/6062 sayılı dosyası ile alacaklı bulunan davalı M____ A.Ş. tarafından yapılan icra takibinde maliki bulunduğu taşınmazın haczedildiğini, davalıca adresinin bilindiği ve adresinden ayrılmadığı halde satış ilanının Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapıldığı gibi bu tebliğin de kanun ve tüzüğe uygun olmadığını,usulsüz tebliğ ile taşınmazının diğer davalı M____ S____'e satıldığını ileri sürüp kaydın iptali ile adına tescilini istemiştir.

Davalı şirket, satış ilanının da önceden tüm tebligatların alındığı adrese gönderildiğini, ancak davacının tebligatı almaması nedeniyle Tebligat Kanununun 35. maddesine göre kendisine tebliğ edildiğini, davacının da önce açtığı ihalenin feshi davasının reddedildiğini, davalı M____ S____ ise iyiniyetli 3. kişi olduğunu ve İcra İflas Kanununun 134. maddesine dayalı ihalenin feshi davasına bakma görevinin İcra tetkik Mercii Hakimliğinde olduğunu ileri sürüp davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece,görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine ilişkin önceden verilen kararın Dairece " işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken görev yönünden davanın reddi doğru değildir" gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı M____ A.Ş. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar,davalılar M____ A.Ş. ve M____ S____ tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Berna Dizdaroğulları Koç'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.

Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden,toplanan delillerden; çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün davacının, davalı şirkete borcu nedeniyle Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2000/6062 sayılı dosyası ile yapılan takip sonucu, davalı M____ S____'e ihale suretiyle satıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı, anılan icra takip ve satış aşamasında kendisine usulsüz tebligatları yapıldığını ileri sürerek ihale sonucu davalı adına oluşan tapunun iptalini istemiştir.

Davada ileri sürülen usulsüz tebligat işleminin takip aşamasında gerçekleştiği ileri sürülmüştür. Bu aşamadaki işlemlerin icra dairesince yapıldığı kuşkusuzdur. Usulsüzlüğü iddia edilen işlemlere ihale alıcısı davalının katkısının bulunması halinde oluşan sicilin yolsuzluğundan söz edilebileceği muhakkaktır. Bu hal sicilin illiliği prensibinin bir sonucudur. Davalı ihale alıcısının yukarıda değinilen işlemlere bir dahlinin bulunmaması halinde onun bakımından sicilin dayanaksızlığından söz edilemez.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan kurallar dikkate alınarak gerekli araştırmanın yapılması usulsüz tebligat işlemine davalı ihale alacaklısı kayıt malikinin bir katkısının bulunup bulunmadığının saptanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

KARAR : Davalıların temyiz itirazları yerindedir.kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 134 :(Değişik: 18/2/1965-538/63 md.)
İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/38 md.) İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır. (Ek cümleler:24/11/2021-7343/27 md.) İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder.

İlgili, ihtara rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir.

(Değişik ikinci fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan,
bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.
Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;
1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,
2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,
3. İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.
(Ek fıkra: 21/2/2007-5582/4 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, beşinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanır.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) İhalenin feshine ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı
verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir. Bu kararlar kesindir.

(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen
ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir.

(Değişik fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale getirilemeyeceği durumlarda ihale icra müdürü tarafından iptal olunarak ihale bedeli alıcısına ödenir.

Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren bir seneyi geçemez.

İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.
Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır.
(Mülga son fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 09-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03019500 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.