Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2005/7862, Karar: 2006/11332 İçtihat

Üyemizin Özeti
Bankaya sunulan sahte veraset ilamı ve sahte vekaletname ile davacılara ait hesaptan para çekilmesi olayında banka, basiretli bir tacir gibi davranmadığı, gerekli dikkat ve özeni göstermediği için sorumludur.
(Karar Tarihi : 07.11.2006)
"Taraflar arasında görülen davada Ceyhan Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.04.2005 tarih ve 2003/225 E-2005/164 K sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 07.11.2006 gününde davacı avukatı İ____ R____ T____ ile davalı avukatı N____ D____ gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Ceyhan Şubesindeki hesabında bulunan parasının sahte veraset ilamı ve sahte vekaletnamelere istinaden, gerçek olmayan kızı ve eşi adına hareket eden Av. M____ G____ ve Av. F____ T____ tarafından çekildiğini, davalı bankanın bu sahtecilik işlemlerinde gerekli dikkat ve özeni göstermediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi itibariyle 70.614,41 Euro olan alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkili ikametgahı Ankara Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin Bankalar Kanunu'nun amir hükümlerindeki kurallara riayet ederek ödemeleri gerçekleştirdiğinden olayda sorumluluğunun bulunmadığını, davacı ile eşi ve kızına ait nüfus bilgilerinin bankaya ibraz edilen veraset ilam ve doğru bir şekilde yazıldığı, bu durumda davacının nüfus cüzdanını kaybederek nüfus bilgilerinin dava dışı şahısların eline geçmesine sebep olduğu ya da dava dışı şahıslarla işbirliği içinde bulunduğu, yine üçüncü kişilerin müvekkili banka şubesinde davacının hesabı olduğunu bilmelerinin ancak ya davacının hesap cüzdanını kaybetmiş olması ya da bu şahıslarla iş birliği içerisinde olması ile izah edilebileceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davacının T. H____ B____ Ceyhan Şubesindeki vadeli hesabında 6500 Euro bulunduğu, Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak mahkum edilen sanıklar A____ B____ ve S____ K____'ın sahte veraset ilamı ve sahte nüfus cüzdanı kullanarak vekil aracılığı ile bankadan parayı çektikleri, yapılan soruşturma ve yargılamalarda davacının hesabındaki paranın çekilmesi ile ilgili sanıklarla bir bağlantısının bulunduğunun iddia edilmediği ve ispatlanamadığı, güven müessesesi olan bankaların işlemlerini yaparken basiretli bir tacir gibi gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, ancak somut olayda banka görevlilerinin gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek davacı hesabında bulunan paranın üçüncü şahıslara verildiği bu nedenle kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 67.638,16 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %3.75 döviz faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir edilen 450.00.-YTL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 07.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 20 :C - TACİR OLMANIN HÜKÜMLERİ:

       I - UMUMİ OLARAK:

       Tacirler her türlü borçlarından dolayı iflasa tabi oldukları gibi, kanun hükümlerine uygun olarak bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya, işletmelerini ticaret siciline kaydettirmeye ve ticari defterler tutmaya mecburdurlar.

       Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır.

       Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır.

       Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,07857609 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.