Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2003/11, Karar: 2003/5784 İçtihat

Üyemizin Özeti
TTK m.1/2 uyarınca ticari örf-adet ve teamül olup olmadığının kabulü için, bu hususun, işin yapıldığı yerin Ticaret Odasından sorulması gerekir.
(Karar Tarihi : 02.06.2003)
"Taraflar arasında görülen davada Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.07.2002 tarih ve 1999/870 E-2002/576 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin 1999 yılı zeytin mahsulünü sıktırmak ve yağ elde etmek üzere davalı kooperatife götürdüğünü, zeytinlerden 5.127 kg. 3 asit zeytinyağı çıktığını, davalı kooperatif yetkililerinin müvekkilinin izni olmadan bu miktarı sattıklarını, bedelin tahsili için yapılan icra takibinde, 112 kg. zeytinyağ bedeli olan 1.000.800.000 TL'ye itiraz ettiklerini ancak, kooperatif yetkilisi tarafından verilen belge bulunduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına % 40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, teslim edilen yağlar için verilen kartların geri alınmadığını, birçok kişide karşılıklı güven sonucu bu kartların bulunduğunu, inkar tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini, % 40 kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamından davalının 112 kg zeytinyağını davacıya teslim ettiğinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının % 40 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava, davalı kooperatife emanet verilen zeytinlerin eksik teslim edilmesi nedeniyle, yapılan icra takibine olan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı kooperatif, fabrikadan üreticiye teslim edilen dava konusu yağlar için belge verilmediğini ve daha önce ilgiliye verilen emanet makbuzundan da indirilmediğini, karşılıklı güven ile işlemlerin yürütüldüğünü, bu konuda mahalli örf ve adetin bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalı savunmasında belirtilen şekilde örf ve adet olup olmadığı araştırılarak ve davacının zeytinyağının teslim edildiği tarihteki kooperatif başkanına eda ettirilen yemin nedeniyle ,davanın reddine karar verilmiştir.

TTK m.1/2, hakkında bir ticari hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkemenin ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar vereceği, hükmünü getirmiştir. Yine, aynı yasanın 2/1. maddesi , bir mahaldeki teamülün ticari örf ve adet halini alması halinde , hükme esas alınabileceğini hükme bağlamıştır. TTK nun bu hükümlerinden bu yasada bir hüküm yoksa ticari örf ve adetin umumi hükümlerden (BK. nundan)önce uygulanacağı anlaşılmaktadır. Yine, tüzel kişi adına yemin edecek temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamanki temsilcisidir.

Somut olayda, mahkemece, zeytinyağının satıcıya teslimi konusunda yöresel örf ve adet araştırması yeterli değildir. Zira; tek bir kooperatiften uygulama sorulup, tanıklar dinlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece, kooperatife emanet makbuzları ile teslim edilen zeytinyağından sonra , satıcıya ihtiyacı nedeniyle teslim edilen zeytinyağı için belge düzenlenip düzenlenmediği, emanet makbuzundan teslim edilen miktarın indirilip indirilmediği hususunun öncelikle, Torbalı Ticaret Odasından sorulmak ve gerektiğinde bu hususta yerel bilirkişi mütalaasına başvurmak ve böyle bir örf ve adetin mevcut olduğu anlaşıldığı takdirde, mevcut tanık ifadeleri değerlendirilmek ve yeminin de, yemin teklif edildiği zamanki kooperatif temsilcisine yaptırılmak suretiyle sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2)nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 1 :Türk Ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir cüzüdür. Bu kanundaki hükümlerle, bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen her hangi bir müesseseyi ilgilendiren muamele, fiil ve işlere dair diğer kanunlarda yazılı hususi hükümler, ticari hükümlerdir.

       Hakkında ticari bir hüküm bulunmıyan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01996303 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.