Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 1992/3175, Karar: 1993/3812 İçtihat

Üyemizin Özeti
İİK m.89/4 mucibince ikame olunan davayı İcra Hakimliği genel hükümlere göre çözümler. Bu sebeple İcra Mahkemesi'nce genel hükümlere göre yargılaması yapılarak iddia olunan alacağa dair verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm niteliğindedir ve aynı sebeple daha sonra genel mahkemelerde dava ikame olunamaz.
(Karar Tarihi : 24.05.1993)
"Davacı vekili, müvekkilinin, aralarındaki bir ticari ilişki nedeniyle kendisine borçlu bulunan dava dışı M____ G____ San. A.Ş. hakkında icra takibi yaptığı ve takibin kesinleştiğini; bu süre içinde dava dışı ____ A.Ş.'nin menfi tesbit davası açıp, davanın reddedildiğini ve ____ A.Ş. tarafından verilen 5.231.000 TL. teminat mektubunun bankaya iade edildiğini, müvekkilinin ____ A.Ş.'den olan alacağı için bu teminat mektubunu bankadan istediğinde davalının teminat mektubunu bankadan aldığının bildirilmesi üzerine davalıya İİK.89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalının itiraz ettiğini, Tetkik Mercii Hakimliğince itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davalının parayı icraya yatırdığını ve müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bu parayı aldığını, ancak paranın geç ödenmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek davalının müvekkiline verdiği 44.915.865 TL.sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevabında, müvekkilinin kefaleti ile dava dışı M____ G____ San A.Ş. lehine 5.231.000 TL.lik teminat mektubu verildiğini, bu paranın müvekkiline ait olduğunu, İİK.m.89/4 e göre alacaklı davacının Tetkik Merciine müracaatla itirazın kaldırılmasını istediğini ve bilahare de tazminattan feragat ettiğini, bu kararın kesinleştiğini, bundan böyle tazminat isteyemeyeceğini ve munzam zararın da şartları olmadığından davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, icra takip dosyası, menfi tesbit ve İcra Tetkik Mercii dosyaları, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre İİK m.89/4 hükmüne göre bu tür davaların genel hükümlere göre tetkik merciinde görüleceği, davacının zararını tetkik merciinden istemesi gerektiği, davacının tetkik merciinde tazminat talebinin reddedildiği, bilahare davacının tazminat isteminden de feragat ettiği, bu durumda davacının yeni bir taleple tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Tetkik Merciinde daha önce görülen davada davacı, itirazın kabulü ile birlikte İİK m. 89/4 te belirtilen tazminat isteminde bulunmuştur. Anılan madde hükmü uyarınca Tetkik Mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre çözümler. Bu hüküm karşısında yetkili İcra Tetkik Mercii'nin tazminat konusunda verdiği kararlar genel hükümlere dayalı olduğundan bilahare genel hükümlere dayanılarak açılacak davalarda kesin hüküm teşkil eder.

Dava konusu olayda da davacı, İcra Tetkik Mercii'nde tazminat isteminden feragat ettiğine ve feragat de kesin hüküm sonuçlarını doğurduğundan sonradan Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konuda tazminat davası açılması mümkün değildir. Mahkemece de davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerekirdi.

Mahkemece tesis edilen karar görev konusunun da dikkate alarak davayı reddetmesi doğru değil ise de karar neticesi itibariyle davanın reddine ilişkin bulunduğundan karar sonucu itibariyle doğru görülerek onanması gerekmiştir."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 89 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/49 md.)

Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.18) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.

Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.

Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.

(Değişik fıkra: 6352 S.K.-02.07.2012/m.18; yürürlük: 6352 S.K. m.106 gereği: 05.01.2013) "Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.”

Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harç ve resme tabi değildir.

Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 27-04-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03006601 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.