Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas: 2003/6039, Karar: 2004/3240 İçtihat

Üyemizin Özeti
Cayma tazminatı, akdin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen ve sözden cayılması halinde de karşı tarafta kalması kabul edilen paradır. Açıkça cayma tazminatı olarak verilmediği sürece sözleşmede kapora ve pey akçesi v.b. şekilde verilen paralar akdi bozmakta haklı olup olmadığına bakılmaksızın veren tarafça istirdat olunabilir.
(Karar Tarihi : 23.03.2004)
"Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenen sözleşme uyarınca devralınan dükkan karşılığında 1000 DM ve 2.200.000.000 TL ödediğini ancak, 3.500.000.000 TL bedelli 15.12.2000 ödeme tarihli senet bedelinin ödenememesi üzerine davalının sözleşmeyi feshettiğini belirterek ödenen 1000 DM ve 2.200.000.000 TL'nin tahsiline, 15.12.2000 ödeme tarihli, 3.500.000.000 TL bedelli senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, senetlerin davacılara iade edildiğini, 1000 DM'nın da cayma akçesi olarak verildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davacının 2.200.000.000 TL alacak istemini usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, protokoldeki kaparo kelimesinin cayma akçesi olduğu ve akdin kusurlu olarak feshine sebep olan davacının cayma akçesini isteyemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

BK.m.156 uyarınca, pey akçesinin verilmesi halinde, asıl olan onun akdin vukuuna delil olarak verilmiş olmasıdır. Açıkça cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kaparo, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun olmasın onu veren taraf istirdada yetkilidir.

Cayma akçesi akdin yapıldığı sırada karşı tarafa verilen sözden cayıldığı takdirde karşı tarafta kalması kabul edilen bir paradır. Somut olayda dava konusu miktarın cayma tazminatı olarak verildiği kanıtlanamamıştır. Aksine pey olarak (kaparo) ödendiği bildirilmiştir. Tarafların birleştikleri müşterek tanık da 6.9.2001 tarihli beyanında, 1000 DM'ın kaparo olarak verildiğini, 2.200.000.000 TL bedelli senet bedelinin de ödendiğini, bunların davacıya iade edilmediğini beyan etmiştir.

Mahkemece, akdin feshedilmiş olduğu gözetilerek herkesin aldığını iade edeceği düşünülmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir."
Üye Notu : İşbu kararın özeti tarafımızca yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 156 :Bir kimse pey akçesi verdiği takdirde, bunu zamânı rücu olarak değil; belki akdin inikadına delil olmak üzere vermiş addolunur.

Hilâfına mahalli âdet veya mukavele olmadıkça, pey akçesini alan, matlubuna mahsup etmiyerek onu muhafaza eder.

Zamânı rücu şart edildiği halde, âkitlerden her biri akitten rücu salâhiyetini haiz addolunur. Pey akçesi vermiş olan rücu ederse, verdiğini terk eder ve pey akçesini almış olan rücu ederse, aldığının iki mislini iade eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 18-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02374101 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.