Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay HGK E.1992/14-421 K.1992/471 İçtihat

Üyemizin Özeti
Çekişmeli taşınmazların değerleri ayrı ayrı nazara alındığında satış vaadi sözleşmesinde yazılı satış bedeli arasında açık bir nispetsizlik vardır ve gabinin gerçekleşmesi için gerekli olan objektif unsur oluşmuştur.
(Karar Tarihi : 16.09.1992)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 1992/ 14-421 Karar No: 1992/471



Taraflar arasındaki "cebri tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.6.1991 gün ve 287-301 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 19.11.1991 gün ve 7044-10044 sayılı il3amı;

(... Uyulan bozma ilâmına uygun biçimde yapılan her üç keşif sonunda uzman bilirkişilerce düzenlenen üç ayrı raporda, satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte çekişmeli taşınmazın değerinin 508, 880.908.135.960.524 ve 340.993.954 lira olduğu bildirilmiştir. Dava konusu taşınmazın, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen satış bedeli 35 milyon lira olup daha fazla bir bedel ödendiği veya istendiği iddia ve savunmada yer almamıştır. Sözü edilen raporların üçüncüsü daha önceki raporların telifi mahiyetinde olsa da, her üç raporda da çekişmeli taşınmazın belirtilen değerleri ayrı ayrı nazara alındığında satış vaadi sözleşmesinde yazılı satış bedeli arasında açık bir nispetsizlik vardır ve gabinin gerçekleşmesi için öngörülen objektif unsur olmuştur.

Öte yandan idari soruşturmaya göre, davacı M.Y.E. kira evinde oturmakta ve belli bir iş yapmamaktadır. Akraba evliliği yaptığı bildirilen M.Y.E.'in iki çocuğu hasta olup onları Mersin ve Ankara Hastahanelerinde ve özel muayenehanelerde tedavi ettirmekte olduğu, kendisinin maddi ve manevi sınırı içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Vaki sıkıntısı nedeniyle emlak komisyoncularına giderek faizle borç aramakta, olay tanıklarca doğrulanmakta gerçek bir satışın olmadığı vurgulanmakta; tapu kayıtları tam olarak getirtilmemiş ise de mevcut kayıtlara nazaran taşınmazlarını satmaktadır. Davacı vekilinin isteği üzerine getirtilen Erdemli İlçesi Köyünde kain ve topu sicilinin 41 ada 14 parsel sayısında kayıtlı 18000 Metrekare miktarlı tarlanın 1/3 payı S.E.'e ait olup miras yolu ile davalı M.Y.E.'e intikal etmiştir Söz konusu pay, satış vaadi şerhi ve ayrıca beş adet toplam 45.207.783 lira hacizle yükümlüdür. Açıklandığı vechile davalı M.Y.E.'in müzayaka içerisinde bulunduğu ve hiffetsiz olduğu, bu nedenle faizle para almasına rağmen taşınmazını satış vaadinde bulunduğu ve satış vaadi sözleşmesi lehtarı davacının da onun bu halini bilip yararlanmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, gabin yönünden objektif ve sübjektif unsurların olup olmadığının tespiti yönünden tüm delillerin ayrı değerlendirmesi yapılamadan, bazı tanıkların ceza davasında ve işbu davada verdikleri ifadelerine ve diğer tanıkların şahadetine ters düşen son sözlerine itibar edilemeyeceği, davacı ceza mahkemesinde tefecilik suçundan beraat etmiş ise de kararın bu davadaki hukuki nedenden ayrı hukuki nedene dayandığı ve esasen Borçlar Yasası'nın 53. maddesi hükmünce ceza Mahkemesi'nin beraat kararı hukuk hakiminin bağlamayacağı düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/son fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararına açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

KARAR : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 21 :Bir akitte ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu takdirde, eğer mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir.

Bu müddet, akdin inikadından itibaren cereyan eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Murat ÇETİN
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 30-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02245307 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.