Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Ankara 8. Aile Mahkemesi 2008/108D.İşE. 2008/107D.İşK. İçtihat

Üyemizin Özeti
4320 Sayılı Yasa, yakın yaşam arkadaşlığında kadına yönelik şiddeti önlemek için çıkarılmıştır, yasada koruma kapsamının resmi evlilikle sınırlandırıldığına ilişkin bir anlatım bulunmamaktadır. Tarafların yakın yaşam arkadaşı olarak uzun süredir bir arada yaşadığı, sosyolojik anlamda bir aile kurulduğu ve kadının bu nedenle şiddete uğradığı anlaşıldığından tedbir kararı verilmesi kabul edilmiştir.
(Karar Tarihi : 18.12.2008)
T.C.
ANKARA
8. AİLE MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2008/108 D.İş
KARAR NO : 2008/107

HAKİM : ERAY KARINCA 26084
KATİP : FATMA DEMİRCAN 117604
DAVACI : F. K.
DAVALI : O. G.
DAVA : 4320 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı
DAVA TARİHİ : 17/12/2008
KARAR TARİHİ : 18/12/2008
Taraflar arasındaki 4320 sayılı yasa uyarınca koruma kararı istemli dilekçe ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Korunma isteyen F.K. dilekçesinde, resmi nikahlı olmadan birlikte yaşadığı, O. G.'nin uzun süredir kendisine şiddet eylemlerinde bulunduğunu, bu nedenle hayati yönden derin endişe duyduğunu ileri sürerek, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına dair Yasanın 1. Maddesinde yazılı tedbirlerin uygulanmasını istemekle, dosya incelendi.
Dilekçe içeriğinden tarafların resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadığı görülmekle öncelikle, 4320 sayılı Yasa'nın uygulanması olanağı tartışılmalıdır. Yasada koruma kapsamının resmi evlilikle sınırlandırıldığına ilişkin bir anlatım bulunmamaktadır. Buna karşın tarafların yakın yaşam arkadaşı olarak uzun süredir bir arada yaşadığı, sosyolojik anlamda bir aile kurulduğu ve kadının bu nedenle şiddete uğradığı anlaşılmaktadır.
4320 Sayılı Yasa, nihai amaç olarak kadın ve erkek arasında eşit olmayan güç ilişkisinden kaynaklanan kadına yönelik şiddeti önlemek için çıkarılmıştır. Öyleyse davacı kadının 4320 Sayılı Yasanın korumasından yararlandırılması, Yasanın amacına uygun düşecektir. Esasen çağdaş gelişmeler de bu yöndedir. Başta Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesine İlişkin Sözleşme (CEDAW) olmak üzere, ülkemizin imzaladığı kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin tüm sözleşmeler yanında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yakın yaşam arkadaşlığını aile sayan kararlarının ulusal hukukumuz açısından da bağlayıcılığı gözetilerek, -Mahkemeye göre evliliğin biçimsel koşulları değil, eylemsel olarak aile olup olmamak önemlidir. (Bkz. Dinç. 2006 s.22, Dinç G.,(2006), Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması, İnsan Hakları Konferansları (14 Nisan 2006-26 Mayıs 2006), Ankara : Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Yayınları)- 4320 Sayılı Yasa'nın uygulanması, resmi evlilikle sınırlandırılmamalıdır.
Bu kapsamda, evrak içeriğine göre istek mahkememizce yerinde görüldüğünden, 5636 sayılı Yasa ile değişik 4320 Sayılı Yasa uyarınca aleyhine tedbir istenen davalı O. G'ın istekte bulunan F. K'ye şiddet uygulamamasına ilişkin uyarılması için aşağıdaki önlemlerin uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:
A) Kusurlu O. G.'ın, takdiren 4 ay süreyle olmak üzere:
1- Birlikte yaşadığı F. K. ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinin oturmakta oldukları eve ve çalışıyorsa istekte bulunan F. K.'ın işyerine yaklaşmamasına,
2-Birlikte yaşadığı F. K. ve aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine karşı şiddete ve korkuya yönelik davranışlarda bulunmamasına,
3-Birlikte yaşadığı F. K. ve ortak kullanımdaki eşyalarına zarar vermemesine,
4-Birlikte yaşadığı F. K. ile varsa aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine iletişim vasıtasıyla rahatsız etmemesine,
5-Aleyhine karar verilen O. G.'ın evin ve ailenin giderlerini ve ortak konutun kira, su, aydınlatma, doğalgaz yada ısınmaya ilişkin faturalarını karşılıyor ise bu yükümlülüğünün devam etmesine,
B) Kararın bir örneğinin kar taraf O. G.'a tebliği için ilgili kolluk birimine gönderilmesine,
C) Kusurlu aleyhine tedbir istenen O. G.'ın hükmolunan tedbirlere aykırı davranması halinde tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya çarptırılacağının hususunun ilgili kolluk birimi (Jandarma ya da Polis Merkezi) aracılığıyla kendisine yapılacak bir tebligatla ihtarına,
D) Kararın ilgili kolluk gücü (mahalli karakol) aracılığıyla infazına,
E) Kararının infazının izlenmesi için 2 adet karar örneğinin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
Yasa gereği harç alınmasına yer olmadığına,
Yasada itiraz için bir düzenleme olmadığından Anayasanın 40. maddesindeki zorunluluk gözetilerek HUMK'nun 108/2 maddesi kıyasen uygulanması sureti ve kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde tarafların mahkememize verecekleri dilekçeleriyle karara itiraz edebileceklerine ilişkin olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.18.12.2008


Katip 117604 Hakim 26084
İlgili Mevzuat Hükmü : Ailenin Korunmasına Dair Kanun MADDE 1 :(Değişik madde: 26/04/2007-5636 S.K./1.mad)

       Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:

       Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

       a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

       b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

       c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

       ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

       d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

       e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

       f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

       Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

       Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

       Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Özge YÜCEL
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Şerh Son Güncelleme: 13-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03221107 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.