![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 24.01.2024)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR Tahliye taahhüdüne dayalı ilamsız icra takibinde örnek 14 numaralı tahliye emrinin tebliğ üzerine; borçlunun sair itirazları ile birlikte Türk Borçlar Kanununun 352. maddesine uygun olarak verilmiş bir tahliye taahhütnamesi olmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince; talebin kabulüyle takibin devamına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında ilk olarak 15.12.2020 tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, sonrasında tarafların tekrar bir araya gelerek aynı adreste bulunan taşınmaz için 25.05.2021 tarihinde yeniden kira sözleşmesini imzaladıkları, takibe dayanak kira sözleşmesinin de, 25.05.2021 tarihli kira sözleşmesi olduğu, 25.05.2021 tarihli kira sözleşmesinin 7.1 maddesinde "kiracı şirket 31.12.2022 tarihine kadar taşınmazı yukarıda belirtilen bedeli ödemek suretiyle tapuda satım ve devir almak zorundadır. Aksi takdirde kiracı şirket hiçbir şart ve koşul ileri sürmeden taşınmazı 21.12.2022 tarihinde tahliye edeceğini kabul ve taahhüt eder." olarak düzenlendiği, alacaklı tarafın da kira sözleşmesindeki bu maddeye dayalı olarak tahliyenin talep edildiği görülmekle, davalının süresi içinde yaptığı itirazında "tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu, kira sözleşmesinden sonra düzenlenmediğini ve şarta bağlı olduğunu" belirterek itirazda bulunduğu, haliyle bu nitelikteki itirazın tahliye taahhüdünün geçerliliğine yönelik itiraz olduğu, her ne kadar yenilenen kira sözleşmesi ile tahliye taahhüdünde bulunulmuş ise de; iş bu şarta bağlı tahliye taahhüdüne dayalı olarak dar yetkili icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talep edilemeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmüştür. Her ne kadar, tahliye taahhüdünde var olduğu belirtilen koşul tahliye taahhüdünün geçerliliğini etkileyecek nitelikte değil ise de; 01.04.2021 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan tapuda 34.K2 pafta 1375 ada 1 parsel sayılı ve aynı tarihli sözleşmenin "Özel Koşullar" başlıklı kısmında yer alan 2. maddesinden anlaşılacağı üzere üzerinde bina olmayan boş arsadır. Somut olayda ise; takip dayanağı 25.05.2021 tanzim tarihli kira sözleşmesinin 4.3. maddesinde bu yere yapılacak binanın üstünün örtülmesi ve bu hali ile kira sözleşmesinin imzalanacağı, yine kira sözleşmesinin 3.2. maddesinde kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin binanın teslim tarihi olarak kabul edileceği açıklamaları dikkate alındığında ve sözleşme içeriğinden anlaşılacağı üzere takip dayanağı kira sözleşmesinin 01.07.2021 tarihinde bitirileceği ve teslim edileceği vaadedilen binaya ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, dayanak sözleşmede alınan tahliye taahhüdünün yenilenen sözleşme ile alınan taahhüt olarak kabulü mümkün değildir. TBK kapsamında örtülü işyeri, meskenler için düzenlenen 352. maddesinde "Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği halde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir." hükmüne göre taahhüdün kiralananda oturmakta iken verilmiş olması geçerlilik şartıdır. Buna göre de somut olayda dayanılan sözleşme kapsamında henüz kiralanacak binanın tamamlanmadığı, tesliminin yapılmadığı ve kiracılığın başlamadığı anlaşıldığından belirlenebilen bir tarihte yapılan sözleşme ile alınan tahliye taahhüdü TBK'nun 352. ve İİK'nun 275. ve devamı hükümlerine göre geçerli değildir. O halde, Bölge Adliye mahkemesince bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yerinde değil ise de; sonuçta dava reddedildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir. KARAR : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 02.11.2023 tarih ve 2023/1074 E. - 2023/1335 K. sayılı kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nun 370/4. maddesi uyarınca GEREKÇE yönünden DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2024 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 352 :Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.
Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir. Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 27-08-2025
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |