Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas-Karar: 1093-7267 İçtihat
(Karar Tarihi : 4.11.1993)
"…Davalının oğlu C.M. nin, davalıya ait "M.Ticaret" unvanlı bakkaliye dükkanında onu temsilen bulunarak işletmeyi idare ettiği, bu sırada davacılardan satın aldığı mal bedeline karşılık firma kaşesi ile keşide ettiği çekleri verdiği çekişmesiz olup, bu durumda çeklerin davalının oğlu tarafından "ticari mümessil" sıfatıyla ve B.K.nun 449. ve 450. maddeleri hükmünce düzenlendiğinin kabulü gerekir. Davalının oğlunun davacılardan mal satın alması bakkaliye dükkanının işletme amacına uygun bir ticari işlemdir. Ticari mümessillerin bu nev'i tasarrufları işletme sahibi davalıyı bağlar. Davalının tacir ve oğlu C.M.nin ticari mümessil olarak ticaret siciline tescil edilmemiş olması davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. TTK 14.maddesi hükmüne göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimse ticaret siciline tescil ve ilan edilmese dahi tacir olarak mes'ul olur. Keza ticari işletmelerde ticari mümessil tayin edilebilmesi için keyfiyetin ticaret siciline tescil ve ilanı şart değildir. Ticari mümessil zımni ve sarih olarak tayin edilebilir. Oğlunun uzun süredir işletmeyi idare ve firmayı kullanarak imza atmasına müsamaha eden davalının Onu zımnen ticari mümessil tayin ettiğinin kabulü zorunludur…"
Üye Notu : İş bu kararın özet kısmı tarafımızdan yazılmıştır.
İlgili Mevzuat Hükmü :Türk Ticaret KanunuMADDE 1 :Türk Ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir cüzüdür. Bu kanundaki hükümlerle, bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen her hangi bir müesseseyi ilgilendiren muamele, fiil ve işlere dair diğer kanunlarda yazılı hususi hükümler, ticari hükümlerdir.
Hakkında ticari bir hüküm bulunmıyan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir.