![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 28.12.2006)
"Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanlarından intikal eden 2 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini, davalının, mirasçılardan Ö____ ile yaptığı kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi U.Ş.'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu ____ ada 2 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün dava dışı kişilerle birlikte davacıların 22.11.2004 tarihinde ölen miras bırakanları M____ adına kayıtlı olduğu, davalının çekişme konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak, taşınmazı tasarruf ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, davalının taşınmaza, haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın el attığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlar; davalı kiracılık savunmasında bulunmak suretiyle davaya karşı çıkmıştır. Gerçekten de davalının, davacıların miras bırakanı M____'nin mirasçılarından olan Ö____ ile miras bırakanın ölümünden sonra 01.12.2004 tarihinde 2 yıl süreli kira sözleşmesi yaptığı dosya kapsamı ile sabittir. Taşınmazın miras bırakan adına kayıtlı payı, elbirliği mülkiyetine tabidir. Türk Medeni Kanunu'nun 702 vd. maddeleri uyarınca bu tür mülkiyette geçerli bir kira sözleşmesinden bahsedebilmek için tüm paydaşların sözleşmeye katılımı zorunludur. Tüm paydaşların katılmadığı kira sözleşmesinin hukuken geçerli olamayacağı tartışmasızdır. Oysa somut olayda, bahse konu kira sözleşmesinin paydaşlardan Ö____ ile davalı arasında yapıldığı, diğer paydaşların sözleşmede yer almadıkları görülmektedir. Öte yandan, yapılan kira aktine davacılar ve dava dışı iştirakçilerin icazet verdiği iddia edilmiş de değildir. Öyle ise, mahkemece geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı gözetilmek suretiyle el atmanın önlenmesi isteği ile belirlenecek ecrimisil yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. KARAR : Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 702 :Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.
Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 26-01-2015
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |