Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2011/6282, Karar: 2011/7054 İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar, arsa sahiplerine ait taşınmazlar üzerine villa yapımı konusunda anlaşma yapmışlar, tapular davalı yükleniciye devredilmiş; ancak davalı inşaatı yapmadığı gibi arsaları da başkasına satmıştır. Dava, yüklenici tarafından üçüncü kişiye satılan arsa bedelinden kaynaklanan alacak istemidir. Dava, satış sözleşmesinde zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle reddedilmiş ise de; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi vardır ve eser sözleşmelerinde zamanaşımı, eserin sözleşmesine uygun biçimde teslim edildiği tarihte veya yanların fesihte iradelerinin birleştiği tarihte başlar.
(Karar Tarihi : 30.11.2011)
Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacılar murisleri A____'ın da aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı arasında imzalanan 14.04.1998 tarihli protokol uyarınca A____ G____ Kaplıcası'nda bulunan ve tapunun 1 pafta 151, 144, 145, 156 ile İ____ mevkiindeki 384 ve 385 parsel nolu taşınmazlar üzerine villa yapımı konusunda anlaşma yaptıklarını, tapuların davalıya devredildiğini, ancak davalının inşaatı yapmadığı gibi arsaları da başkasına sattığını ileri sürerek arsa bedelinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını, esasen 16.07.2009 tarihinde düzenlenen protokol ile tarafların birbirlerini ibra ettiklerini savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece 14.04.1998 tarihli protokol ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen bu ihtilafta arsa sahipleri açısından uygulanması gereken zamanaşımı süresi BK'nın 126/IV. maddesi uyarınca 5 yıldan ibarettir. Eser sözleşmelerinde zamanaşımının başladığı tarih ise eserin sözleşmesine uygun biçimde teslim edildiği tarih veya yanların fesihte iradelerinin birleştiği tarihtir. 14.04.1998 tarihli protokol resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz ise de, tapuda pay devrini de içerdiğinden ve payın devri de yapıldığından geçersizliğin ileri sürülmesi MK'nın 2. maddesi ile bağdaşmaz. O halde uyuşmazlığın satış sözleşmesi hükümlerine değil, eser sözleşmesindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerekir. Dava konusu olayda akit ifa ile sonuçlanmadığından teslim söz konusu değildir. Akdi ilişkinin 16.07.2009 tarihinde protokol ile sonlandığı kabul edilse bile zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması gereken bu tarih ile dava tarihi arasında, davada uygulanması gereken 5 yıllık süre dolmadığından mahkemece davalının zamanaşımı def'inin reddi ile işin esasının incelenerek davanın sonuçlandırılması yerine zamanaşımından red kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 30.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 126 :Aşağıdaki alacak veya dâvalar hakkında beş senelik müruru zaman cari olur.

1. Alelûmum kiralar ile resülmal faizleri ve muayyen zamanlarda tediyesi meşrut aidat hakkındaki dâvalar

2. Erzak bedeli ve nafaka ve otel ve lokanta masraflarına müteallik dâvalar

3 - (Değişik: 6763 - 29.06.1956) Sanatkarların veya esnafın emeklerini karşılığı, perakendecilerin sattıkları malların parası, noterlerin mesleki mesleki hizmetleri karşılığı, başkalarının maiyetinde çalışan veya müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin, yevmiyecilerin ve işçilerin ücretleri hakkındaki davalar:

4 - (Ek: 6763 - 29.06.1956) Ticari olsun olmasın bir şirket akdine dayanan ve ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasında açılmış bulunan bütün dâvalar ile şirketin müdürleri, temsilcileri, murakıplariyle şirket veya ortaklar arasındaki dâvalar, vekâlet akdinden, komüsyon akdinden, acentalık mukavelesinden, ticari tellâkllık ücreti dâvası hariç, tellâllık akdinden doğan bütün dâvalar, mütaahhidin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak dâvalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütün dâvalar.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 27-03-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01580906 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.