Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/23288, Karar: 2013/85 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davaya konu elbirliği mülkiyetine tâbi taşınmazların bir kısmı fındık bahçesi, kalan kısımları tarla niteliğindedir. Taşınmazların fındık bahçesi niteliğindeki kısımları için inceleme yapılmadan intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ecrimisil talebinin reddi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi; fındık bahçesi olan kısımlarının haricinde kalan kısımları için de paydaşa gönderilen mektubun tebliği ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmalıdır.
(Karar Tarihi : 14.01.2013)
"Dava dilekçesinde 5.000,00 TL bedelli icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili aleyhine herhangi bir belgeye dayanmaksızın icra takibi başlattığını belirterek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının %40'tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini vekaleten istemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde: kök murislerinin 11.3.1990 tarihinde vefat ettiğini, muristen geriye kendisinin ve davacının da aralarında bulunduğu 8 mirasçının kaldığını, muristen kalan traktör ile 335 ve 360 parsel numaralı taşınmazları davacının tek başına 20 yıldır kullandığını, ortaklığın giderilmesi davası açacak mali gücünün bulunmaması sebebiyle dava açamadığını; davacıya 28.7.2008 tarihli iadeli taahhütlü mektup göndererek muristen kalan malların mirasçılar arasında paylaştırılması ve o ana kadar olan kullanımı için ecrimisil ödemesi gerektiğini bildirdiğini, davacının malların paylaşımına ve ecrimisil ödemeye yanaşmaması üzerine davacı aleyhine icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, intifadan men şartının oluşmadığı, davalının duruşmaya katılmayarak yemin deliline başvurmadığı gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiş; Gölcük (Kocaeli) İcra Müdürlüğünün 2009/3776 E. sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, davacının %40 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, ecrimisil alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı; takip borçlusunun borçlu olmadığının tespiti talebiyle açtığı menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlık; intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

Murisin ölüm tarihinden sonra taraflar taşınmaza iştirak halinde malik olmuşlardır. İştirak halinde mülkiyette kural olarak intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi; ecrimisil istenen süreden önce davalı paydaşın davaya konu taşınmazlardan ya da bu taşınmazların gelirinden yararlanma isteğini davacı paydaşa bildirmiş olmasına bağlıdır. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılarak saptanması gerekir.

Ancak, bu kuralın birtakım istisnaları vardır ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın fındıklık gibi kendiliğinden doğal ürün veren ya da hukuksal semere getiren işletme, fabrika gibi yerlerden olması ya da paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış bulunması halleridir.

Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz. Sözü edilen davaların açılmış olması durumunda ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşlara tebliğ edildiği tarihten sonrası için intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.

Somut olayda, davaya konu 335 numaralı parselin toplamı 27.000 m2 olup 16.900 m2 olan kısmının fındık bahçesi, kalan kısmının tarla vasfında olduğu; 360 numaralı parselin toplamı 24.000 m2 olup 12.900 m2'lik kısmının fındık bahçesi, 11.100 m2'lik kısmının tarla vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece; davaya konu taşınmazların fındık bahçesi niteliğindeki kısımları için yukarda yazılı ilkeler uyarınca inceleme yapılmadan intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Diğer taraftan taşınmazı kullanan hissedardan ecrimisil talep edilebilmesi için aranan intifadan men talebi (yararlanma isteminin iletilmesi) belli bir şekil şartına bağlı değildir.

Somut olayda davalı; davacıya 28.7.2008 tarihinde iadeli taahhütlü mektup göndererek; ecrimisil talebinde bulunmuş, tebligat 5.8.2008 tarihinde davacının kızına tebliğ edilmiştir. Davalının, davacıya gönderdiği ecrimisil istemli bu mektupla intifadan men koşulu yerine gelmiştir.

O halde mahkemece, davaya konu taşınmazların fındık bahçesi olan kısımlarının haricinde kalan kısımları için de mektubun tebliğ tarihinden itibaren intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 995 :İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.

İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir.

İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 22-02-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03154492 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.