![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 22.5.2005)
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Karar: 1) Davanın niteliği gereği HUMK'un 438. mad. Uyarınca duruşma isteminin reddi gerekmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı eşin boşanmakla yoksulluğa düştüğü anlaşılmaktadır. Tarafların anlaşmalı olarak boşandığı ve davalının protokole bağlanan anlaşma şartlarına kısmen de olsa uymadığı hakkında icra takibi yapılıp dava açıldığı tespit edilmiştir. Böylece davacı eşin protokolde saklı tutulan nafaka isteme hakkı doğmuş bulunmaktadır. Davacının hiçbir sosyal güvencesinin olmadığı, sabit ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı, boşanmayla edindiği ev ve 15 milyar lira paranın da yoksulluğu (HGK. 7.10.1998 gün, 1998/2-656-688 sayılı kararı) tümüyle ortadan kaldırmadığı dikkate alındığında TMK 4. madde kapsamında" hakkaniyete" uygun ve davalının ödeme gücüyle orantılı (TMK. md. 175) bir miktar nafakaya hükmedilmelidir. Bu nedenle davacının yoksul olmadığından bahisle delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakası isteminin bütünüyle reddi isabetli bulunmamıştır. Ayrıca, tarafların sosyal ve ekonomik durumları küçüklerin yaş ve eğitim düzeyleri dikkate alındığında hükmedilen iştirak nafakaları fazla olup TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun bulunmamıştır. KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.5.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 166 :Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. (Değişik dördüncü fıkra:27/11/2024-7532/13 md.) Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 09-10-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |