![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 13.07.2011)
"Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.3.2008 gün ve 58-133 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.4.2010 gün ve 9235-4563 sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, davacı ile davalılardan C__ Tur isimli şirket arasında 18.10.2004 tarihli sözleşme yapılarak, davacı tarafın kuyum mağazasına davalı şirket tarafından acente hizmeti verilerek müşteri getirilmesi, ödeme ve garanti şartlarının düzenlendiğini, sözleşmeye göre davacı şirket tarafından ödeme yapılmaya başlandığını, 126.841 Euro çekler ve 76.159 Euro nakit ödeme ile toplam 203.000 Euro'nun davalı şirkete ödenmesine rağmen davalı şirket tarafından 75.400 Euro'luk iş yapıldığını, bu şekilde davalı şirketin müvekkili şirketten 127.600 Euro'luk fazla tahsilat yaptığını, davalı şirketin 25.10.2005 tarihli kararla el değiştirdiğini, devir görüşmeleri sırasında devir alanlar ile devir edenlerin karşılıklı ayrı ayrı taahhütte bulunduğunu, 15.09.2005 tarihi öncesinde doğmuş borçların devir edenlere ait olduğu ve hisse devir edenlerin 15.09.2005 tarihine kadar olan bu borçlarından K___ Turistik Tesisleri T__ Otelcilik A.Ş.'nin de sorumlu olduğunun bildirildiğini, devir edenlerin borçlarından K___ Turistik Tesisleri T____ Otelcilik A.Ş. ile sorumlu olduğu bildirilen taahhütnameyi şirket sahibi B___ K__'nın aradaki ilişki itibariyle ticari teamül ve güven tesisi amacı ile de şahsen imzaladığını, davaya konu borcun doğum tarihi itibariyle taahhüt kapsamında kalması nedeniyle B___ K____'nın da davalı olarak gösterildiğini ileri sürerek, davalı şirket tarafından sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle müvekkilinin alacağı olan 127.600 Euro'dan fazlaya dair haklarını saklı tutarak 60.000 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereği yabancı para cinsinden yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına göre faiz toplamının fiili ödeme tarihindeki YTL karşılığı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı B___ K___vekili, müvekkili B___ K___'nın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, ortada hukuken geçerli bir kefalet ve bir alacak bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı C___ Tur Ltd. Şti. vekili, davacının sözleşme uyarınca 08.04.2005 tarih ve 444088 seri nolu fatura içeriğindeki hizmetleri aldığını kabul ettiğini, faturanın açık olarak kesildiğini, davacının almış olduğu hizmet bedeline karşılık 130.155.48 YTL ödemede bulunmadığını, müvekkilinin davacıya 3016 kişi gönderdiğini, davacının kişi başı 95 Euro'yu müvekkiline ödemesi gerekirken, 25 x 3016 = 75.400 Euro hizmet aldığını kabul ettiğini, oysa müvekkilinin davacıdan alacağının 95 x 3016 = 286.520 Euro olduğunu, bu nedenle öncelikle davacının müvekkiline olan bakiye borcunu ödemesi gerektiğini, davacının sunduğu çek fotokopilerinde S____ Turizm adına 50.000 Euro ödeme yaptığının kayıtlı olduğunu, bunun sözleşme dönemini kapsayan ödeme olmadığını, bu miktar ödemeyi kabul etmediklerini, davacının sözleşmeye istinaden ödeme yaptığını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, peşin ödeme yapıldığı bildirilen 76.159 Euro'nun kime yapıldığının da belirgin olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı B___ K___'nın yetki itirazı süresinde olmakla birlikte HUMK'nun 23/son maddesi uyarınca yetkili mahkemeyi göstermemiş olduğundan usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddine karar verildiği, davacı ve davalı şirket arasında yapıldığı çekişmesiz olan 18.10.2004 tarihli sözleşme incelendiğinde; taraflarının Mağaza - C__ Kuyum ve acente - K___ Travel(C___Tur Turizm Seyahat İşletmecilik ve San. Ltd. Şti.) olduğu, 01.11.2004-30.04.2005 tarihleri arasında mağazaya 18 yaşın üzerinde 5000 kişinin getirileceği, yolcu başına 95 Euro tahsil edileceği, avans olarak 25.10.2004 tarihinde 50.000 Euro, 17.11.2004 tarihinde 50.000 Euro, 17.12.2004 tarihinde 50.000 Euro, 02.01.2005 tarihinde 50.000 Euro olmak üzere 200.000 Euro avans ödemesi yapılacağı, gruplardan kesinti yapılarak 01.01.2005 tarihinde ana mutabakatın yapılacağının kararlaştırıldığı, davalı C___ Tur tarafından kesilip kendi defterlerine kaydedilen, davacı defterlerinde de kayıtlı 08.04.2005 tarihli faturaya göre 3016 kişi getirildiği, taraflar arasında getirilen müşteri sayısı hususunda ihtilaf bulunmadığı ancak, faturanın sözleşmede belirtilen kişi başı 95 Euro üzerinden değil 25 Euro üzerinden hesap edilerek düzenlendiği, davalı B___ K___'nın davacı şirkete karşı kefalet veya garanti eden anlamında sorumluluğu bulunmadığından bu davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının, davalı C___ Tur Ltd. şirketi aleyhine açtığı dava yönünden ise, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı şirketin verdiği hizmet bedelinin kişi başına 95 Euro olup, faturada 3016 kişi yönünden kısmi fatura düzenlenerek 25 Euro'dan hesaplama yapılmasının, üzerinde kalan hizmet bedelinden vazgeçildiği anlamını taşımayacağı, getirilen 3016 müşterinin kişi başına 95 Euro'dan hesaplama yapıldığında 286.520 Euro olduğu, davalı şirketin ödemesinin bu miktarın altında olduğu, davalı şirketin kişi başı 25 Euro'dan 3016 kişi için düzenlediği faturanın kısmi fatura niteliğinde olduğu, sözleşme uyarınca getirilen müşteri sayısında sapmanın da % 50'nin altında olmadığı, kaldı ki % 50'nin altına düştüğünde verilen avansla orantı kurulmak suretiyle iade olarak istenme imkanının bulunduğu, sözleşmenin (G) maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı, davalı şirket alacağının 286.520 Euro olduğu, davacı tarafça ödenen miktarın bunun altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı B___ K___ yönünden tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu davalı yönünden kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2 - Davacı vekilinin davalı C__ Tur. Ltd. Şti. yönünden yaptığı temyiz itirazlarına gelince; dava, taraflar arasında düzenlenen 18.10.2004 tarihli sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca, davalı şirketin verdiği hizmet bedelinin kişi başına 95 Euro olup, 3016 müşterinin kişi başına 95 Euro'dan hesaplama yapıldığında, toplam hizmet bedelinin 286.520 Euro olduğu, davacı şirketin ödemesinin bu miktarın altında kaldığı, davalı şirketin kişi başı 25 Euro'dan 3016 kişi için düzenlediği faturanın kısmi fatura niteliğinde olup, 25 Euro'nun üzerinde kalan kısımdan vazgeçildiği anlamını taşımayacağı, davalı şirket alacağının 286.520 Euro olması göz önüne alındığında, davacı tarafça ödenen miktarın bu miktarın altında olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece alınan 06.11.2006 tarihli mali müşavir ve 18.02.2008 günlü bilirkişi kurulu raporunda, davalı tarafından kesilen 08.04.2005 gün ve 444088 nolu faturanın, davacının 2005 yılı yevmiye defterine kayıt edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, sözkonusu faturayı ticari defterine kayıt etmekle, kaydın kendisini bağlayacağı ve fatura muhteviyatı itibariyle davalı şirket tarafından davacının mağazasına 3016 müşteri getirildiği, kişi başına 25 Euro'dan hesap yapıldığı ve hizmet bedelinin de 75.400 Euro olduğunu benimsediğinin ve sözleşme koşullarının bu duruma göre değiştiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece, davacı tarafından yapıldığı bilirkişi raporları ile tesbit edilen ve taraflar arasındaki sözleşmenin (F) bendi uyarınca davacı tarafından ödenen toplam 202.500 Euro avans ödemesinden, davalının yaptığı ödeme indirilerek sonucuna göre davacının alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...) gerekçesiyle, davalı C___ Tur Ltd. Şti. yönünden ikinci maddede yeralan nedenlerle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davalı C____ Tur Tur. Sey. İşl. Ve San. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli faturanın kısmi fatura niteliğinde olup olmadığı; davacı tarafça ticari defterlerine kaydedilmiş olmasının, fatura muhteviyatı itibariyle davalı şirket tarafından davacının mağazasına 3016 müşteri getirildiği, kişi başına 25 Euro'dan hesap yapıldığı ve hizmet bedelinin de 75.400 Euro olduğunun benimsendiği ve sözleşme koşullarının da bu duruma göre değiştirildiği anlamına gelip gelmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dosyada bulunan 18.10.2004 tarihli, tarafları Mağaza-C___ Kuyum ve acente-K___Travel (C____Tur Turizm Seyahat İşletmecilik ve San. Ltd. Şti.) olan sözleşmede; 01.11.2004-30.04.2005 tarihleri arasında mağazaya davalı şirket tarafından 18 yaşın üzerinde 5000 kişinin getirileceği; yolcu başına 95 Euro tahsil edileceği; 25.10.2004 tarihinde 50.000 Euro, 17.11.2004 tarihinde 50.000 Euro, 17.12.2004 tarihinde 50.000 Euro, 02.01.2005 tarihinde 50.000 Euro olmak üzere 200.000 Euro avans ödemesi yapılacağı, kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı C___ Tur Ltd. Şirketi tarafından 8.4.2005 tarihli faturanın düzenlenmiş, fatura içeriğinde; "3016 kişi için 25 Euro bedelden hesaplama yapılarak 75.400 Euro (TL olarak 130.155, 48) mağazanıza müşteri getirme bedeli" açıklamasına yer verilmiştir. Söz konusu faturanın hem davacı hem de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, mahkemece alınan 6.11.2006 ve 18.2.2008 tarihli bilirkişi raporlarıyla belirgin olup; bu konuda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Davacı şirket, faturanın tarafına gönderilmesinden sonra defterine kaydetmiş ve içeriğine de itiraz etmemiştir. Davalı şirket ise, aynı sözleşmeye dayanarak fazla hizmete yönelik bu fatura dışında ayrıca bir fatura düzenlemiş de değildir. Bilindiği üzere fatura 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229. maddesine göre; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Diğer taraftan, Türk Ticaret Kanunu'nun 23. maddesinin birinci fıkrasında; "Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir." denilmekte, ikinci fıkrasında da "Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır." hükmü yer almaktadır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 27.6.2003 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda fatura üzerine yazılan kayıtların etkisi ayrıntısıyla irdelenmiş; faturada bulunması gerekmeyen bir hususun faturada gösterilmesi halinde buna itiraz edilmemesinin faturayı alanı bağlamayacağı; faturada yer alması gereken asli unsurların faturaya yazılması halinde ise, alanın bunlara itiraz etmemesi durumunda bu hususu kabul etmiş sayılacağı benimsenmiştir. Hemen burada faturanın münderecatından (zorunlu içeriğinin) ne anlaşılması gerektiğinin açıklanması yararlı olacaktır: Konunun düzenlendiği Vergi Usul Kanunun 230. maddesinde faturada en az bulunması gereken bilgiler (1. Faturanın düzenlenme tarihi seri ve sıra numarası; 2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası; 3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası; 4. Malın veya işin nev'i, miktarı, fiyatı ve tutarı; 5. (Değişik bent: 04/12/1985 - 3239/19 md.) Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası..) olarak belirtilmiştir. Görülmektedir ki, yapılan işin miktarı, fiyatı, tutarı, nevi, bedel gibi hususlar faturada bulunması gereken asli unsurlardandır. Davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli faturada sözleşmede kararlaştırılanın aksine müşteri sayısı 3016, kişi başı ödenecek ücret ise 25 Euro olarak faturaya kaydedilmiş ve bu fatura itiraza konu olmaksızın tarafların defterlerine kaydedilmiştir. Faturada başkaca fatura edilmeyen borç olduğuna ya da bunun kısmi borcu içerdiğine ilişkin açık bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu haliyle, bulunması gereken zorunlu unsurları kapsayan, alan tarafın itirazına uğramayan, her iki tarafın defterine de kaydedilen faturanın tarafları bağlayacağının ve sözleşme hükümlerinin de fatura içeriğine göre değiştiğinin kabulü gerekir. Kaldı ki, Vergi Denetmeni tarafından düzenlenen 30.3.2009 tarihli, davalı C____ Tur Ltd. Şirketinin vergi inceleme raporunda, davalı şirket yetkilisinin davacı şirketle yapılan çekişme konusu hizmetle ilgili olarak; "...Söz konusu ödemelerden(Davacı şirketçe yapılan) yalnızca toplam 75.865 Euro'luk kısmının kendilerince tahsil edildiği, bu tahsilat için kendilerinin de 8.4.2005 tarih ve 444088 sayılı fatura tanzim ettikleri, toplam 27.672 Euro tutarlı tahsilatın ise avans niteliğinde olduğu, hizmet ifası olmadığı, bu nedenle bu tutarın S___ A.Ş.ye iade edilmesi gerektiği, ancak şirket iflas durumunda olduğundan ödeyemedikleri..." beyanında bulunduğu da görülmektedir. Bu beyan da sözleşme içeriğinin taraflarca değişikliğe uğratıldığını ortaya koymaktadır. Öte yandan, davacı yan getirilen müşteri sayısının daha az olduğunu iddia etmişse de, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece yapılan bozma incelendiğinde taraflar arasında yapılan 18.10.2004 tarihli sözleşmenin davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli fatura içeriğine göre müşteri sayısının 3016; kişi başı ücretin ise 25 Euro olarak değiştiğinin kabulü gerektiğinin bozma ilamında belirlendiği, bozma ilamına karşı davacı vekilinin karar düzeltmeye gelmemekle müşteri sayısının davacı şirket yönünden de 3016 olduğu yönünde davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında dile getirilerek kabul görmüştür. O halde, mahkemece yapılacak iş; bozma ilamında ve yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında düzenlenen 18.10.2004 tarihli sözleşmenin, fatura içeriğinin kesinleşmesi ve faturanın taraf defterlerine kaydedilmiş olması nedenleriyle değiştiğinin kabulü ile davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli fatura içeriğindeki gibi 3016 müşteri ve 25 Euro kişi başı ücretten hesaplama yapılarak; davacı tarafın ödediği belirlenen avanstan davalı şirketçe ödenen miktar düşülmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek ve varsa davacının alacağının tahsiline hükmetmek olmalıdır. Sonuçta; Hukuk Genel Kurulu'nca da yukarıdaki ilave gerekçelerle benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. KARAR : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan ilave gerekçe ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 13.7.2011 gününde, oyçokluğu ile karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 21 :(1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. (3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 18-08-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |