Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Esas: 2006/1924, Karar: 2006/9478 İçtihat

Üyemizin Özeti
Tarafların evli oldukları 1992 senesinde koca penil protez taktırmıştır. Tarafların penil protezli birliktelikleri 2001 senesine dek devam etmiş ise de; davacı kadının 2002 senesinde ikame ettiği boşanma davasında yargıtay, kocanın penil protez taktırmış olmasını, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olarak değerlendirmiştir.
(Karar Tarihi : 14.06.2006)
"Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Yapılan soruşturma, toplanan delillerle eşlerin 1991 senesinde evlendikleri, kocanın daha sonra Penil Protez taktırdığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

KARAR : Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davası açıldığı ve ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda "görüş birliği" vardır.

Çekişme nedir?;

Değerli çoğunluğun "davalı kocanın penil protez taktırması olgusunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasında bir boşanma sebebi olarak belirlemesine" katılmıyorum.

Şöyle ki;

Dava dosyasında gerçekleşen duruma göre;

-Davacı kadın 1973, davalı koca ise 1966 doğumludur,

-Taraflar 31.5.1991 tarihinde evlenmişlerdir,

-Dava dosyasında gerçekleşen olgu: Davalı kocaya 15.09.1992 tarihinde molleable penil protez implantasyonu ameliyatı uygulanmıştır,

-Tarafların penil protezli birliktelikleri Mayıs-2001 tarihine kadar sürmüştür,

-Davacı kadın tarafından 16.4.2002 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davası açılmıştır,

-Davacı vekilinin 10.12.2002 günlü oturumdaki anlatımıyla: "Biz tanıkları usulen gösterdik, dinlendiler, ancak mesele karşı tarafın iktidarsızlığı meselesidir, tanıklar bu durumu tam söyleyemediler" denilmiştir,

-Dinlenen tanıkların anlatımı ile davalıdan kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmayı gerektirecek bir eylem kanıtlanmamıştır.

-Davalı koca hakkında verilen 18.6.2003, 25.5.2004 ve 1.3.2005 günlü raporlarda "Peniste tek taraflı penil protezi mevcut olup bu haliyle cinsel ilişki kurabilir" tanı ve kararı mevcuttur.

Dava neden reddedilmelidir?

A- Davada "nisbi boşanma" sebebine dayanılmıştır. Davacı kadın, "çekilmezlik" unsurunu (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 226-229) kanıtlayamamıştır.

B- Davacı kocanın penil protezi ile cinsel ilişki kurabileceği ve bu kapasitede olduğu alınan raporlar ile sabittir. Kadının bakire olduğu ileri sürülmüş olmadığı gibi cinsel ilişkiden yoksunluk kanıtlanmadığı için "elverişsizlik" ilkesinin de (GENÇCAN-Boşanma-2, s. 75-76) uygulanma olanağı yoktur.

C- Davalı kocadan kaynaklanan başkaca bir eylem de kanıtlanamadığına göre "sadece penil protez takılması" olgusu davacı kadının boşanma davasının kabulüne gerekçe yapılamaz.

Bu sebeplerle davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddi konusunda yerel mahkeme hakimi ile "aynı görüşü" paylaşıyorum.

Bu sebeplerle değerli çoğunluğun "farklı görüşüne" katılmıyorum."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 166 :Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 15-07-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02734208 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.