Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2004/12-107 K. 2004/155 T. İçtihat

Üyemizin Özeti
İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen; satış bedelinin 2. ihalede muhammen bedelin %40'ı dışında, satış masraflarını da karşılaması kuralının amacı, borçlunun taşınmazının, paraya çevirme masrafları dışında en az muhammen bedelin %40'ı oranında değerlendirilmesidir.

( Somut olayda, takip yapan alacaklının alacağına rüçhanlı bir alacak bulunmadığından rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır ).

Nitekim, aynı esaslara İİK.'nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilmiştir. Bu fıkrada aynen şöyle denmektedir:

"Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınıp, artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde, alacakları nispetinde paylaştırılır"

Bu madde hükmünden anlaşılacağı gibi paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya ( veya alacaklılara ) ödenmesi gerekecektir.

Somut olayda, icra takibini yapan alacaklı tek olup, paraya çevirme giderlerini de satış dosyasında icra takibini yapan alacaklı yapmıştır.

Dosya alacaklısı yaptığı bu masrafları talep hakkından vazgeçmiştir ( feragat etmiştir ).

İİK.'nun 134/5. maddesine göre, "ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.

Alacaklı - alıcı vekilinin, yaptıkları takip masraflarını talep hakkından vazgeçmesi nedeniyle borçlunun ihalenin feshini istemekte yararı kalmamıştır.

Diğer yandan İİK.'nun 51. maddesine ve Yargıtay uygulamasına göre, ihalenin idari tatil gününde yapılması fesih nedeni oluşturmaz.
(Karar Tarihi : 24.3.2004)
Taraflar arasındaki İhalenin Feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 22.10.2002 gün ve 2002/556-1256 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 21.5.2003 gün ve 2003/8631-11551 sayılı ilamı ile,

("...1- Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin incelenmesinde; düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan merci kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK.'nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE), kararın düzeltilmesini isteyenden takdiren 80.000.000 lira para cezası ile 16.090.000 lira ilam harcı alınarak hazineye gelir yazılmasına,

2- Alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin incelenmesinde;

İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, ihalenin feshine ilişkin, Kartal İcra Hakimliği'nin 22.10.2002 tarih, 2002/556-1256 sayılı kararının alacaklı vekilince temyizi üzerine Dairemiz; merciin, fesih nedenlerini yerinde görmemiş ancak, ikinci satış günü oluşan ihale bedelinin, taşınmazın tahmini kıymetinin %40'ını aşmış olmasına rağmen, aşan kısmın satış masraflarının tamamını karşılamadığından bahisle sonucu bakımından doğru olan mercii kararını onamıştır.

Onama kararından sonra, alacaklı - alıcı vekili, asıl icra dosyasındaki 11.03.2003 tarihli beyanında, ihalesi yapılan taşınmazla ilgili olarak taraflarınca yapılan tüm satış masraflarını talep haklarından vazgeçtiklerini, bu hususun ihalenin feshi davasının yürütüldüğü Kartal İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nin 2001/566 sayılı dosyasına da bildirmesini talep etmiştir.

Asıl takibin yapıldığı İstanbul İcra Müdürlüğü'nce, bu feragat, satışın yapıldığı talimat icrası olan Kartal İcra Müdürlüğüne de 11.03.2003 tarihli müzekkere ile bildirilmiştir.

İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen; satış bedelinin 2. ihalede muhammen bedelin %40'ı dışında, satış masraflarını da karşılaması kuralının amacı, borçlunun taşınmazının, paraya çevirme masrafları dışında en az muhammen bedelin %40'ı oranında değerlendirilmesidir.

(Somut olayda, takip yapan alacaklının alacağına rüçhanlı bir alacak bulunmadığından rüçhanlı alacağı karşılama ilkesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır).

Nitekim, aynı esaslara İİK.'nun 138. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilmiştir. Bu fıkrada aynen şöyle denmektedir:

"Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınıp, artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde, alacakları nispetinde paylaştırılır"

Bu madde hükmünden anlaşılacağı gibi paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya (veya alacaklılara) ödenmesi gerekecektir.

Somut olayda, icra takibini yapan alacaklı tek olup, paraya çevirme giderlerini de satış dosyasında icra takibini yapan alacaklı yapmıştır.

Dosya alacaklısı yaptığı bu masrafları talep hakkından vazgeçmiştir (feragat etmiştir).

İİK.'nun 134/5. maddesine göre, "ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.

Alacaklı - alıcı vekilinin, yaptıkları takip masraflarını talep hakkından vazgeçmesi nedeniyle borçlunun ihalenin feshini istemekte (diğer fesih nedenleri de Dairemizce yerinde görülmediğinden) yararı kalmamıştır.

Kaldı ki; alacaklının ilk satış talebi üzerine yapılan fakat, daha sonra alacaklının satışın durdurulmasını icra müdürlüğünden istemesi üzerine satışın yapılmaması nedeniyle fuzuli hale gelen ve alacaklı üzerinde bırakılması gereken 184.275.000 TL. ilan masrafı düşüldüğünde ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin %40'ını ve paraya çevirme masraflarını karşıladığı görülmektedir (İstanbul İcra Müdürlüğü'nün talimat icrası olan Kartal 5. İcra Müdürlüğü'ne yazdığı 20.05.2000 tarih ve 1999/509 sayılı talimat yazısı).

O halde, ihalenin feshine dair mercii kararının bozulması gerektiğinden karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen icra takibi sırasında yapılan ihalenin feshi istemine ilişkindir.

Davacı S. Elektrik Tic. Ve San. A.Ş. yetkilileri, Kartal 5. İcra Müdürlüğü'nün 1999/273 Talimat dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ihalesi yapılan davacı şirkete ait taşınmaza takdir olunan kıymet 6.555.945.000.000 TL iken, 9.3.2001 tarihinde yapılan ihalede 2.623.070.000.000 TL gibi çok düşük bir bedelle satıldığını, ihalenin yapıldığı Cuma gününün Kurban Bayramının bitimini takip etmesi nedeniyle idari tatil günü olduğunu, bu durumun rağbeti azalttığını, ihaleye sadece ipotek alacaklısı bankanın katıldığını, esasen idari tatil gününde teminat olarak banka mektubu temin etmenin ve 1.311.289.000.000 TL. nakit bulmanın imkansız olduğunu, idari tatil gününde icra dairesinin açık olup ihale yapılacağının da kimse tarafından düşünülemeyeceğini; öte yandan, satış ilanı metninde taşınmazın pafta numarasının 111/4 yerine 11/4 olarak yazıldığını, sonradan Basın İlan Kurumuna hitaben yazılan 20.2.2001 tarihli yazı ekinde tavzih ilanı gönderildiğini, bu ilanın birinci arttırma tarihi 27.2.2001'den en erken dört gün önce yayımlanmış olabileceğini, oysa, İİK.'nun 126. maddesine göre düzeltme ilanının satış gününden yedi gün önce yayınlanmasının zorunlu olduğunu, nihayet, satışın adliyede kimsenin bulunmadığı bir saatte yapıldığını, saatinde satışa başlanmadığını ve saatinin dolmasına beş dakika kala bitirildiğini, münadinin satışın açılışını ve kapanışını kimsenin olmaması nedeni ile daire içinde ve daire kapısında ilan da etmediğini, bütün bunların fesih nedeni oluşturduğunu ileri sürerek, 9.3.2001 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili, davacının Y.A.Ş.den kullandığı kredi borcunu vadesinde ödememesi üzerine ipoteğe dayalı icra takibi yapıldığını, ileri sürülen fesih nedenlerinin doğru olmadığını, İİK.'nun 51. maddesine ve Yargıtay uygulamasına göre, ihalenin idari tatil gününde yapılmasının fesih nedeni olmayacağını, tavzih ilanının da yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Merciin, satış ilanındaki hatanın düzeltilmesine ilişkin ilanın birinci ihaleden bir gün önce yayımlandığı ve düzeltme ilanında İİK.'nun 126. maddesi hükmüne uyulmadığı, bu durumun ihaleye girmeyi düşünenleri yanıltabileceği ve talebi azaltabileceği, satışın gerçekleştiği 9.3.2001 gününün idari tatil olmasının da rağbetin azalmasına yol açacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, ihalenin feshine dair kararı, Özel Dairece karar düzeltme aşamasında yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

KARAR : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 134 :(Değişik: 18/2/1965-538/63 md.)
İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/38 md.) İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır. (Ek cümleler:24/11/2021-7343/27 md.) İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder.

İlgili, ihtara rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir.

(Değişik ikinci fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan,
bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir.

(Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir.
Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;
1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,
2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,
3. İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.
(Ek fıkra: 21/2/2007-5582/4 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, beşinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanır.
(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) İhalenin feshine ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı
verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir. Bu kararlar kesindir.

(Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen
ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir.

(Değişik fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale getirilemeyeceği durumlarda ihale icra müdürü tarafından iptal olunarak ihale bedeli alıcısına ödenir.

Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren bir seneyi geçemez.

İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.
Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır.
(Mülga son fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Özgür KARABULUT
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 14-09-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,06118393 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.