Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. HD Esas: 2010/8057 Karar: 2010/7909 İçtihat

Üyemizin Özeti
İhtiyati haciz isteyen tarafından kullandırılan tarımsal kredi için asıl borçludan ipotek alınmış, ancak, aleyhlerine ihtiyati haciz istenen müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden ipotek veya rehin alınmamıştır. Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. İhtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Bahse konu yasal düzenlemeler, borçluya yöneliktir. Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise alacaklı asıl borçluya başvurmadan ve rehinleri paraya çevirmeden önce kefil aleyhinde takip yapabilecektir. Dosya içindeki kredi sözleşmesi, ipotek belgesi, hesap kat ihtarı dikkate alınarak kefiller bakımından ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu anlaşılmasına göre, istemin kabulüne karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 05.07.2010)
Taraflar arasında görülen davada Bayramiç Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03.05.2010 tarih ve 2010/9-2010/7 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

İhtiyati haciz isteyen vekili, aleyhlerine ihtiyati haciz istenenlerin müvekkili ile dava dışı M. arasında tarımsal kredi ikraz sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edildiğini, asıl borçlu tarafından ipotek verilmesi halinde de kefiller hakkında ilamsız takip yapılıp ihtiyati haciz kararı verilebileceğini ileri sürerek, müteselsil kefillerin borca yeter miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın dosyaya sunulan kanıtlardan, borcun ipotekle teminat altına alındığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İhtiyati haciz talebi, davacı banka tarafından dava dışı M.'ya kullandırılan tarımsal kredinin zamanında ödenmemesi üzerine bankaca, hesabın kat edilerek ödenmesi istenmiş, ödenmeyince kefiller yönünden ihtiyati haciz istenmiştir.

İhtiyati haciz isteyen tarafından M.'ya kullandırılan tarımsal kredi için asıl borçludan ipotek alınmış, ancak, aleyhlerine ihtiyati haciz istenen müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden ipotek veya rehin alınmamıştır. İİK'nun 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Aynı yasanın 257. maddesi uyarınca da ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Bahse konu yasal düzenlemeler, borçluya yöneliktir. Kefillerin sorumluluğu ise, BK'nun 487/1. maddesinde hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemeye göre kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise alacaklı asıl borçluya başvurmadan ve rehinleri paraya çevirmeden önce kefil aleyhinde takip yapabilecektir. Bu durum karşısında, dosya içindeki kredi sözleşmesi, ipotek belgesi, hesap kat ihtarı dikkate alınarak yukarıda değinilen yasal düzenlemeler çerçevesinde kefiller bakımından ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu anlaşılmasına göre, istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, 05.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 257 :Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 - Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2 - Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.

(4. fıkra, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 S.K. m. 41/2-l hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır)

(5. fıkra, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 S.K. m. 41/2-l hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Barış TİRYAKİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 25-06-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02859712 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.