![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 27.01.2011)
Davacı A____ Y____ ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Ondokuzmayıs Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 7/5/2009 günlü ve 2009/14-52 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/2/2010 gün ve Hukuk-2010/248437 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI Davacının dava dilekçesinde nüfus kaydında annesi olarak görülen F____'nın babası ile gayri resmi evli olan F____ D____ olduğunu ancak annesinin nüfus kaydında kendisinin görünmediğini ileri sürerek F____ D____'in kızı olarak annesinin nüfus kaydına yazılmasını istediği, mahkemece davacının F____ D____in kızı olduğunun tespitine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya içinde mevcut Ondokuzmayıs Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/2/2007 tarih ve 2007/7 Esas, 2007/21 Karar sayılı hükmünün incelenmesinden davacının, annesi olan Fatma Demir'e vasi olarak atandığı görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesine göre, bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Mahkemece, davacının annesi olduğunu iddia ettiği ve vesayeti altında bulunan F____ D____'in hukuki yararı ile davacının hukuki yararı çatıştığından, anneye kayyım tayin ettirilmesi ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27/1/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 426 :Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar:
1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, 2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, 3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 18-04-2011
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |