Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Av. İlbey Utku Saçak, Tarih : 30-05-2025 20:34
Merhaba meslektaşlarım,

İcra takibinde borçlunun bir bankasına haciz müzekkeresi gönderdik, bankada mevcut olan bakiyesi haciz edildi, başkaca herhangi bir haciz veya rehin yoktu.

Akabinde bankaya hacizli parayı dosyaya göndermesi için talepte bulunduk ancak banka cevap vermedi. Tekid yazısı yazdık banka buna da cevap vermedi. 08.05.2025 tarihinde haczedilen paraya hala erişemedik.

Şu halde hızlı çözüm öneriniz var mıdır? İİK 357 uyarınca şikayet etmek aklıma geliyor sadece.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1666, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Farya, Tarih : 30-05-2025 20:00
merhabalar;
toplamda 8 dönümden az bir bahçe var. 3 kardeş arasında elbirliği mülkiyetinde olan bu yer 20 yıl öncesinde 3 kardeş arasında fiili olarak bölünüyor. Hissedarlardan biri vefat edince diğer kardeşler biz bölmedik diye mürasçıların bahçe kullanımı engellemeye çalışıyorlar. Bahçedeki yetişmiş ağaç türleri farklı, bir hissedar ile arasında duvar var, köy yoluna cephesi olan bahçede bölünen yerlerin ayrı yolları var.(bir ceza davasında fiili bölünmeye ilişkin bilirkişi raporu var, ) Şimdi bir hissedar vefat edince diğerleri mirasçıların işçilerini bahçeye özel mülkümüz diyerek almıyorlar. Bu durumda suç duyurusu mu yapmak gerekir? kolluk marifetiyle mi bahçe bakımı yaptırılabilir? Hukuki dava yollarında ne kullanılmalı? fiili taksimin 20 yıl sonra kabul edilmemesi tapuyua tescil talebini etkiler mi? fiili taksim tapuya şerh edilebilir mi usulü nedir ? bu konularda yardımcı olablirseniz sevinirim. şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1526, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.enesturhan, Tarih : 30-05-2025 15:42
Merhaba saygıdeğer meslektaşlarım.
Müvekkilim, 10.03.2025 tarihinde icra yoluyla bir TARLA vasfındaki taşınmazı izaleyi şuyu sonrası ihale ile satın alarak tapu devrini gerçekleştirmiştir. Taşınmazda, satış öncesinde eski maliklerle yapılmış yazılı bir kira sözleşmesine dayanarak ÇKS kaydı bulunan bir 3. kişi (eski kiracı) fiilen bulunmaktadır.
Satıştan sonra satış memurluğuna tahliye talebinde bulunulmuş ancak “konut/çatılı işyeri” olmadığı gerekçesiyle memurlukça işlem yapılmamıştır. Bizde kendisine noter kanalıyla ihtar göndererek tarlayı boşaltmasını kira sözleşmesini tanımadığımızı belirttik.
Sizce burada kira ilişkisi devam mı eder? Yoksa asliye hukukta ecri misil ve müdahalenin men i istenebilir mi? Mahkeme kira ilişkidi var diyerek dava reddeder mi? Bu kişiyi nasıl bu taşınmazdan tahliye ederek kira alabiliriz? Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1574, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ŞenolFurkan, Tarih : 30-05-2025 13:53
Merhabalar, başlattığımız örnek 13 icra takibine borçlu tarafından kendisi ile yapılan kira sözleşmesi ile takibe konu kira sözleşmesi arasında farklılık bulunuyor şeklinde itirazda bulunulmuştur. İfade tam olarak bu şekilde olup imza itirazı bulunmayıp esasen kontrat birbirinin aynısıdır. Bu durumda itirazın kaldırılması yoluna başvurulabilir mi kararsız kaldım. İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili olsa dahi hakim tarafından iki kontratın birbirinin aynısı olduğu ve imza itirazı bulunmadığından bahisle itirazın kaldırılmasına karar verilebilir mi? Bu konuda görüşlerinizi bekliyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1555, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Fazladanödemeyeçözüm, Tarih : 29-05-2025 16:26
Merhaba meslektaşlarım, evet sonunda başıma geldi. Beta sürümünde yaşanan aksaklıklar ve eimza sorunları derken son günü kaçırdım. Ceza 6 ay 22 gün hapis cezası. Karar celsesine müdafi olarak ben katıldım, sanik katılmadı. Sanığa gerekçeli karar tebliğ edilmedi. Yargitay ceza genel kurulunun mudafiye yapılan tebligatın sanığa yapılmış kabul edemeyeceğini içtihat eden kararını sundum,amacım kararı sanığa tebliğ ettirip yeni bir istinaf hakkı kazanmak. Eski hale getirme dilekcesi verdim, beta sürüm hata ekran görüntülerini sundum. Eski hale getirme dilekcem muhatap merciinin istinaf olması sebebiyle reddedildi, aynı dilekçede infaz durdurma da talep etmiştim o da reddedildi. Hakim 5 yılı altı cezalara sanığa tebliğ etmem zorunlu değil diyor. Getirdiginiz ictihat beni baglamaz diyor. Eski hale getirme talebim reddedilince red kararina itiraz ettim. İtiraz mercii ağır ceza, tevzi olan ağır cezaya gittim biz tüm kararları hem asile hem de mudafiiye tebliğ ediyoruz diyor. Yani iki kalem iki farklı uygulama. Şimdi kafam karıştı, asliye ceza diyor ki itiraz mercii agır ceza bir karar versin karar kesinlesirse eski hale getirme yonunden dosyayi istinafa gondericem diyor.Ancsk ben daha karari istinaf etmedim. Kararı asil muvekkile yarın istinaf ettirmeyi, ben de sistem uzerinden mudafii sifatiyla bir istinaf daha yapmayı planliyorum. Sizce ne yapmaliyim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1635, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 29-05-2025 15:35
Merhaba banka alacağına ilişkin borcun tamamına yapılan itiraza yönelik itirazın iptali davasında alacak, alacaklının icra takibinden daha düsük bir tutar üzerinden belirlendi ancak icra inkar tazminatına da hükmetti hem alacağın likit olmaması hem de takip tutarının asıl alacaktan fazla olması nedeniyle icra inkar tazminatı doğması doğru mu
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1688, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Yağmurb, Tarih : 29-05-2025 10:57
CMK - Koruma Tedbirleri Yönünden tazminat komisyonuna başvuruda tazminat komisyonunun yayınladığı maktu dilekçede maddi manevi tazminat miktar belirleme için bir husus yer almamış. biz kendimiz istediğimiz tutarı yazabiliyoruz değil mi yoksa tutar yazılmayıp takdire mi bırakılıyor çok teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1647, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.saahin, Tarih : 27-05-2025 07:54
Merhaba meslektaşlarım,
CMK Uzlaştırma sürecinde edimli uzlaşma sağlanmış ve edimler takside bağlanmıştır. Şüpheli ilk taksidi süresi içeresinde ödemedi.
Uzlaşma tutanağına göre şüpheli aleyhinde ilamlı icra takibi yapmak istiyoruz. Böyle bir durumda tüm taksitler muaccel olmuş gibi tüm bedel üzerinden mi takip başlatmalıyız yoksa ödenmeyen ilk taksit üzerinden mi yapmamız gerekiyor ?
Değerli görüşleriniz için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1767, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : savunma, Tarih : 26-05-2025 18:53
Merhaba Sayın Meslektaşlarım. Beta avukat portaldan cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesini içeren dilekçemi gönderirken dilekçeyi ekledim, eki vekaletnameyi eklerken sistemden vekalet bilgilerini girdim. Beraber gönderildiğini düşündüm. (Beta’dan ilk kez gönderdim? Harç ve masrafı da yatırdım. Bugün kalemden aradılar dilekçeniz yok diye. Vekalet ve makbuzlar var. Harç süreyi keser mi? Cevap dilekçesi süresinde verilmemiş mi olur?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1459, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av. gaye, Tarih : 26-05-2025 07:17
Merhaba meslektaşlarım

İşcilik alacağına ilişkin dosyamda bilirkişi raporu alındı ancak raporda eksik hesaplamalar mevcuttu.
Raporun eksik kısımları itiraz edip ek rapor talep ettim aynı zamanda hakim davacıdan isticvap talep edince dosaya ek rapora gitmedi. Hemen sonrasında dosyayı karara bağlayan hakim nedeniyle talep artrım yapamadık, kaldı ki taleplerimizi artıracakak nitelikte bir hesaplama dosyada mevcut değil.

Şİmdi ek dava ile alacaklarımızı talep etmek istiyorum ancak hala 2 alacak kalemi yonunden hesaplama eksik, bu ek dava ile rapor isteme imkanım var mı ya da farkı bir onerisi olan
Dosyayı istinaf edip rapor aldırmak isterdim ancak kısmi davalarda istinafta talep artırım yaptırmak MÜmkün değil,

Desteğinizi rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1436, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Adalet1903, Tarih : 25-05-2025 12:20
Merhaba Sayın Meslektaşlarım;

Kiracıya örnek 13'lü icra takibi başlatacağız ancak 2 sözleşme söz konusu

1. sözleşme müvekkillerimin vefat eden babaları ile kiracı arasında düzenlenmiş. Kira sözleşmesi 22.08.2012 başlangıç tarihli 5 yıl süreli ve aylık 600 tl kira ücreti olarak düzenlenmiş. Kira sözleşmesinde kira artış oranı da belirlenmiş.

2. sözleşme ise 2 müvekkilimden biri ile kiracı arasında 01.05.2019 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli ve aylık 750 tl kira ücreti belirlenerek düzenlenmiş. bu kira sözleşmesinde artış oranı olup olmadığını bilmiyoruz.

bu şartlar altında ben ilk sözleşmeye dayanarak örnek 13 lü icra takibi başlatmam halinde, sözleşmeye itiraz etmeleri durumunda icra hukuk mahkemesinde açacağım itirazın kaldırılması davasında icra hukuk mahkemesi ilk sözleşmenin geçerli olduğuna kanaat getirir mi?

abonelik idarelerine de ilk sözleşme verilmiş

değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1553, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : gülnihal çevik, Tarih : 24-05-2025 20:35
Herkese iyi günler,

Yabancı müvekkil, bir otele ailesi ve arkadaşları için otel müdürü X ile otelin resmi mail adresinden yazışarak rezervasyon yaptırıyor. Ödeme için otel müdürü resmi mail adresinden yazdığı cevabında: uluslararası ödemede yüksek komisyon olduğunu, bu sebeple müvekkilin, bildirdiği Y kişisinin ziraat bankası hesabına mail order ile ödeme yapmasını istiyor. Müvekkil Y kişisinin hesap numarasına 30.05.2023 tarihinde 7000 EURO mail order ile ödüyor.


28.06.2023 tarihinde otele geldiklerinde otel çalışanları ödemenin olmadığını, Y ye ait bildirilen hesap numarasının otel ile ilgisi olmadığını açıklıyor. Müvekkil mecburen ikinci kez 7000 EURO ödeyerek otelde kalıyor. Bu sürede otel müdürü olan X otele gelmiyor, telefonları açmıyor.

Suç duyurusunda bulunduk, hukuki mesele denerek takipsizlik verildi, itiraz ettik, reddedildi.


7000 EURO nun iadesi için:

Davayı otele, müdür X e ve Y ye açmayı düşündüm. Doğru mu?

Otelin ticari ünvanını bulamıyorum. Falanca otel diye yazsam sıkıntı yaşar mıyız?


Hangi maddeye dayanacağım?
Otel ücretinde zamanaşımı 5 yıl, sebepsiz zenginleşmede 2 yıl, haksız fiilde 2 yıl ve 2 yıl dolmak üzere.



Düşündükçe kafam karıştı.
Yardım edebilir misiniz, lütfen.

[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1628, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : umutlaw, Tarih : 23-05-2025 18:17
Sayın Meslektaşlarım,
Değerli üyeler,

Beton bariyerlerle şeridi ayrılmış ancak bariyerlerin sonunda sağa dönüş yasağı işareti olmadan sağa dönen X aracının arka kapısına Y aracı çarpmıştır, expert X aracını tam kusurlu bulmuştur!

1 - Yargıtayın aşağıdaki kararında:

Alıntı:
Trafik kazasının meydana geldiği kavşakta herhangi bir yön levhası, trafik işareti veya ışık bulunmadığı, dolayısıyla sürücünün tali yol-ana yol ayrımını yapamayacağı sabittir. Bu nedenle sürücünün geçiş üstünlüğünü ihlal ettiğinden söz edilemez.”
(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Esas No: 2017/6143, Karar No: 2019/5789

Bu kararın tam metnini maalesef hiç bir yerde bulamamaktayım,

Var ise bu kararın metnini paylaşmanızı diler,

Ve yine:

Trafik levhası ile sağa dönüş yasağı konulmayan bir yolda sırf bariyer var diye ve o bariyerlerinde sağa dönüşü engellemediği halde sol taraftan sağ çıkış yoluna girenin hataya düşüp düşmediği konusunda düşünceleriniz benim için önemlidir.

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1726, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Haritaa57, Tarih : 22-05-2025 19:34
Merhaba Meslektaşlarım.
Daha bir hafta önce başladığım için emin olamıyorum. Tereke defterinin tutulması ve temsilci atanması istemine yönelik talebimizi hakim tefrik etti. Dava dilekçemizde yargılama giderlerinin terekeden karşılanmasını istemiştik. Ancak terekede hiç bir şey yok. Karşı taraftan biri vekil ile davaları takip etti ve davaların reddini talep etti. Temsilci atanması talebimiz kabul edildi. Fakat hakim yargılama giderlerini davacıya yani bize yükledi. Yargılama giderlerine ilişkin kısma itiraz edebilir miyiz?

Hakim yargılama giderlerine tereke defteri tutulması davası sırasında bir bakalım dedi. Talebimiz kabul edilmesine rağmen yargılama giderleri bize yükletilebilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2018, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Ceymisdin, Tarih : 22-05-2025 13:14
Arkadaşlar merhaba,

9.267,00 TL tutarındaki trafik cezasına itiraz ettiğimiz dosyamızda cezanın kaldırılmasına karar verildi. Maalesef kararı ekleyemedim ama özetlemek gerekirse yetkisizlik sebebi ile kaldırılması gereken ceza fahri müfettişin tuttuğu tutanağa kanıtlayıcı belge sunmaması nedeni ile kaldırıldı ( Komik olan cezayı fahri müfettişin değil polisin yazmış olması)

diğer bir husus ise tarafımıza vekalet ücretine hükmedilmemiş olması. Aslında maalesef bu duruma alışkın olduğumuz için buna şaşırmadık ama vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin gerekçe biraz farklı geldiği için sizinle de paylaşmak istedim.

"Her ne kadar başvurucu kendisini vekille temsil ettirmiş ise de başvurucunun haklılığı hakimliğimizce yapılan inceleme sonucu anlaşıldığı(?) idari yaptırım uygulama aşamasında idareye atfı kabil kusur bulunmadığı anlaşıldığından başvurucu yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına"

Hakimliğe başvurmadan haklılığını kanıtlayabilen varsa konu hakkında aydınlatmasını rica ederim.

Hepimize bu yargı sisteminde sabır diliyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1646, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 22-05-2025 12:40
Meslektaşlarım merhaba müvekkilim arsanın içindeki evi yaptıran ve kullanan 1/2 hissedarından taşınmaz hissesini satın almıştır. Açılan izalei şuyu davasında satın aldığı ve evi yapan hissedarların müktesabatın tespiti davası açma hakkı hisseyi satın alan müvekkilime geçer mi? Müvekkilim müktesabatın tespiti davası açabilir mi? Yoksa yasada belitildiği gibi sadece mülkiyet hakkı devam eden ve evi yaptıran hissedar mı bu davayı açabilir sadece?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1640, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avyasinyildirim, Tarih : 21-05-2025 14:56
Dosya borçlusunun işverenine maaş haczi gönderildi ve herhangi bir cevap verilmedi. Ardından sırasıyla aynı üçüncü şahsa 89/1 ve 89/2 ihbarnameleri gönderildi. 89/ 2 ihbarnamesine cevap süresi dolmadan üçüncü şahıs '' gecikmiş maaş haczi itirazı'' yaptı. Ve icra müdürü bunu borca itiraz olarak kabul edip, 89/3 gönderilmesi talebimi reddetti.

Üçüncü şahsın itirazını aynen aktarıyorum,'' Yukarıda dosya numarasını belirttiğim borçlu ..... borcundan dolayı maaş haczi istenmektedir. fakat borçlu işyerimizden ayrılmıştır, işyerimizde herhangi bir borç, alacağı bulunmamaktadır.'' EK: işten ayrılış bildirgesi

sizce icra hukuka başvurmalı mıyım?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1775, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : measfuyu, Tarih : 21-05-2025 10:18
Meslektaşlarım merhaba,
-Müvekkilin eski eşinin kiracı, müvekkilin kefil olduğu bir işyeri sözleşmesi yapılıyor.
- Akabinde bir kısım gerekçelerle sözleşme kiraya veren ve kiracı tarafından ayrı ayrı haklı nedenle feshediliyor.
-Ancak müvekkil kefil olmasına rağmen mecura pek çok masraf yapıyor ve kira sözleşmesi kapsamında teminatı da kendisi veriyor.
-Gelinen aşamada müvekkil ve eski eşi bir protokol yapmak istiyorlar. Tarafların anlaşmasına göre; müvekkil eski eşine bir miktar para verecek. Buna karşılık müvekkil eski eşinden, kira sözleşmesi sebebiyle doğan ve dava sonucunda hükmedilmesi olası tazminat alacağını doğrudan almak istiyor. Ancak kira sözleşmesinde temlik yasağı var.
-Bu durumda kira sözleşmesine taraf olmayan, yalnızca kefil olan müvekkilin işbu tazminatı almasını sağlamanın temlik harici hukuki bir yolu var mıdır ? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1808, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Hukukçu Batman, Tarih : 20-05-2025 14:49
Meslektaşlarım merhaba, müvekkilin sonradan adına tescil ettirdiği araç ile ilgili olarak devam eden bir araç kiralama sözleşmesi söz konusu ( sözleşme sözlü olarak yapılmış). Müvekkil aracı satın aldıktan sonra herhangi bir yazılı bildirim yapmıyor kiracı şirkete. Ancak şube müdürü ile borçlu kiracı şirketin çeşitli kademelerindeki insanlar müvekkilin aracı satın aldığını biliyor. Whatsapp yazışmaları falan var. Müvekkilin adına devir yapıldıktan sonra, devam eden aylara ilişkin müvekkil fatura kesmiş olmasına rağmen kira bedelleri borçlu kiracı şirket tarafından ödenmiyor. İcra takibi başlattık itiraz ettiler, itirazın iptali davası açacağız. Ancak şunu merak ediyorum: Müvekkilin malik olduktan sonra yazılı bir ihtar yapmamış olması davada taraf sıfatı(husumet) yönünden sıkıntı olur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1654, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat1804, Tarih : 20-05-2025 08:58
Merhaba,

Müvekkilin kiracı olarak ikamet ettiği binanın tamamı kiraya verene ait. Yaklaşık 50 dairelik bir apartman. Tek malik olması nedeni ile hiç bir şekilde toplantı yapmıyor ve bina sakinlerini bilgilendirmiyor. Malik keyfi davranarak aidatları artırıyor, ek ödemeler çıkartıyor vs.

Bunlara ek olarak binanın ortak fatura ile gelen sıcak su bedelini daire borçlarına göre belirleyerek panoya asıyor ve kiracılar da ödeme yapıyor. Ancak son dönemde kasten yaptığı düşünülerek fatura bedellerini son ödeme gününden sonra asmaya başlıyor. Kiracıların sözleşmelerinde de "faturaların geç ödenmesi halinde tahliye edileceğine" ilişkin hüküm var. Böyle bir durumda ne yapabiliriz? Tek malik olması nedeni ile keyfi uygulamalar yapmasının önüne nasıl geçilir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1530, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05835199 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.