Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : av.m, Tarih : 01-10-2024 11:18
sevgili meslektaşlarım iyi günler. Müvekkil hakkında eşi uzaklaştırma kararı almış ve kararda ev eş lehine tahsis edilmiştir. Evin kira sözleşmesi müvekkilin üstüne ve bir yıl dolduğunda evi boşaltacağına dair tahliye taahhütnamesi mevcut. Kira sözleşmesi bu ayın 10unda bitiyor biz de birkaç gün içerisinde boşanma davası açacağız. Müvekkil sözleşmeyi bitirmek istiyor daha fazla eve kira ödemek istemiyor. Bu durumda kiralık evin kadına tahsis edilmesi bir sorun yaratır mı ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2853, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Betül Y.Y., Tarih : 01-10-2024 08:30
Merhaba, karar verilmiş dosyada bakiye gider avansı olup olmadığını mahkemeyi aramadan ve mahkemeye gitmeden nasıl öğrenebilirim? UYAP'ta bunun için bir bölüm var mıdır? Sitede daha önceden eklenmiş ilgili herhangi bir cevap göremedim, yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2887, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Snmbns, Tarih : 29-09-2024 11:30
Merhaba arkadaşlar, iskanı henüz alınmamış ve kat mülkiyeti olmayan sadece kat irtifakı olan bir sitede eksikliklerin giderilmesi ,iskanin alınması, aboneliklerin vs yapılması için mahkeme kararı ile yönetim atanabilir mi? Bu arada henüz kimse oturmuyor ,boş durumda ve tabi yönetim planı da yok.Müteahhit ile toprak sahibi uyuşmazlık içinde ve özellikle hiçbir şey yapmıyorlar, daire sahipleri de toplanıp bir yonetim olusturamiyor? İskanı alınmış olsa Kmk gereğince yönetim oluşturulur ama henüz kat irtifakı olduğu için çekimser kaldım, mhk kararı ile yönetim atanması mümkün müdür ? Bilgisi olan varsa ve paylaşırsa sevinirim Tesekkurler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3155, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : nisanur, Tarih : 27-09-2024 21:08
meslektaşlarım merhaba,
bir kişi gizli olarak çektiği video kaydını mahkemede delil olarak kullanması için arkadaşına gönderiyor ve bu durum video kaydı çekilen kişi tarafından öğrenilip şikayete konu ediliyor. video kaydını çeken kişi de esasen iyiniyetli. bu konuda tck 134/2den ceza alması için mütalaa olunduğu takdirde nasıl bir çıkış yolu izlenmeli?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3297, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : furugferruhzad, Tarih : 26-09-2024 13:39
icra hukukta açtığım istihkak davasında(davacı 3.kişi)benim müvekkilim tacir karşı taraf varlık şirketi.Delil listemde dayanmamış olmama rağmen mahkeme tarafımıza ticari defterleri sunmamız için kesin süre verdi kesin sürede defterleri sunamadık.Mahkeme resen bu defterlerin dosyaya sunulmasını istediğine göre bu konuda kesin süre verilmiş olması doğru mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3762, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.mervedeniz, Tarih : 24-09-2024 12:32
Merhaba;
Müvekkilin tarlasına elektrik direği dikilmesinden ötürü TEDAŞa kamulaştırmasız el atma davası açtık. Öncesinde uzlaşma yoluna başvurmuştum. Müvekkil 1956 ile 1983 yılları arasında olduğunu biliyor ama net bi tarih bilgisi yok. Davalı Tedaş cevap dilekçesinde " Dava konusu enerji nakil hattı 1983 yılından önce tesis edildiğinden 2942 sayılı kanunun geçici 6. maddesi hükümlerinin dosyaya uygulanmasını talep ederiz." diye beyanda bulunmuş. Bu beyana istinaden de bilirkişi raporunda el atma tarihine ilişkin "Davalı kurum beyanlarına istinaden hattın tedaşa ait olduğu ve 1983 yılından önce tesis edildiği kanaatine varılmıştır." şeklinde bir cümle geçmektedir. El atma tarihiyle ilgili dosyada başka bir bilgi yok. Sorum şu ki;

1- Dosyanın lehimize sonuçlanması için el atma tarihinin net olarak tespit edilmesi mi gerekiyor yoksa bu bilgiler yeterli mi ? Tespit edilmesi gerekiyorsa el atma tarihini bildirme yükümlülüğü kim üzerinde?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4394, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 24-09-2024 08:53
Merhabalar,

İhracat bedelinin süresi içerisinde yurda getirilmemesinden kaynaklı savcılık tarafından idari para cezasına hükmedildi. Verilen ceza maktu olsa idi zamanaşımı ve üst sınır itirazlarımızın kabul görmesi gerekecekti ancak bilirkişi raporunda söz konusu idari yaptırımın nispi olduğu yönünde tespit yapılmış ve en üst sınırdan ceza verilmiş.(yüzde 5) Bu idari yaptırımın maktu olduğuna dair elinizde bir değişik iş kararı mevcut mu? Farklı bir yol öngörebilen var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4424, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AvZeynep066, Tarih : 24-09-2024 07:54
Merhabalar, forumdaki ilk konumu açmış bulunmaktayım
İşçinin haklı nedenle fesih bildirimini ptt üzerinden iadeli taahhütlü olarak yapması durumunda hak kaybı yaşama ihtimalini azaltmak için nelere dikkat edilebilir? Muhakkak noter üzerinden mi yapılmalıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3890, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : 4justicesea, Tarih : 23-09-2024 21:44
Bir işçinin aynı işverenlikte ilk çalışması kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde (emeklilik) sonlanarak tazminatları ödenmiş, ikinci girişinde işçinin istifası ile sonlanmış ve son olarak son girişi işverenin haksız feshi ile tazminatı hak edecek şekilde sonlanmıştır. Son çalışma dönemi 6 aya iki gün kala sonlandırılmış olup işe iade davası açılması halinde işverenlikteki bu üç çalışma döneminin birleştirilip birleştirilmeyeceği, birleştirilemiyorsa dahi ikinci dönemin istifa sebebiyle sonlanması sebebiyle bu dönemin hariç tutularak bu halde emeklilik ile sona eren ilk dönem ile haksız fesih ile sona eren üçüncü çalışma döneminin birleştirilerek işe iade davası açılıp açılamayacağı konusunda varsa içtihat ve değerli görüşlerinizi*talep*ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4208, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : kaanavukatdemir, Tarih : 23-09-2024 15:24
Merhabalar, staj dönemim bitti ve ruhsat için başvurumu yaptım. Ruhsat gelene kadar duruşmalara girebilir miyim? Çevrenizde bu durumla karşılaşmış kimseler var mı, bir sorun yaşadılar mı? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4055, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : gecelerin_yargıcı, Tarih : 23-09-2024 15:15
Merhaba,

Tacirler arasında yapılan bir sözleşmede yetki şartı olarak "bu sözleşmeden kaynaklı her türlü uyuşmazlıkta, T.C. kanunları uyarınca yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkileri saklı kalmak üzere, Ankara ve İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır." ibaresi yer almaktadır.

Bu durumda uyuşmazlıkta Ankara ve İstanbul Anadolu mahkemelerinin yetkisi, HMK'daki genel yetki kurallarına (örn. Hmk m. 6) ek olarak bir seçenek midir yoksa sadece Ankara ve İstanbul Anadolu mahkemeleri mi yetkili kılınmıştır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3712, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : baris3560, Tarih : 22-09-2024 22:37
değerli meslektaşlarım merhabalar
1-İzmirde kendi evimiz var ve sözlü kira ilişkisi mevcut 19/07/2023 tarihinde kira tespit davası açtık mahkeme 15/09/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 8100 TL kira bedelinin ödenmesine karar verdi. Ancak biz dava dilekçesinde kira artış oranının belirlenmesine ilişkin bir talepte bulunmadık ve bu husus karara bağlanmadı. kira artış oranının belirlenmesine ilişkin tekrar tbk 344/2 ye istinaden kira tespit davası açmamız mı gerekiyor ( 344/3 e dayanarak 5 yılda bir kira tespit davası açabiliyoruz diye biliyorum)yoksa kira yenilenme dönemi itibariyle yüzde 25 sınırı kalktığı için tüfe oranında artış talep edebilir miyiz? Çünkü kiracı ile hiçbir şekilde iletişim kuramıyoruz.

2- Kiracı kira ödemesini genel olarak her ayın 21'inden itibaren yapıyor. Bu hususla ilgili olarak mahkeme gerekçeli kararda kiranın her ayın hangi gününde ödeneceğine ilişkin bir hüküm kurar mı yoksa bu hususta 15/09/2023 tarihinden itibaren tespit edilen kira bedeli dikkate alınarak kiranın her ayın 15'inde ödeneceği kabul edilebilir mi. Çünkü bu duruma göre 2 haklı ihtardan kaynaklı tahliye davası açma düşüncemiz var
teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4020, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Murat savurmuş, Tarih : 22-09-2024 09:58
Merhaba meslektaşlarım kafama takılan bir hususta soru sormak istiyorum. Müvekkilim tutuklu ve bana vatandaş uyaptan icra takibim var mı diye bakmama mı istedi bir kaç gün önce baktığımda bir icra dosyası açıldığını ve eklenen son evrak borçlunun ceza evinde olması dolayısıyla ödeme emrinin tebliğ edilemediğini söylüyor ben müvekkilime tebliği beklemenin en doğrusu olduğunu tebliğ yapılması durumunda bana haber vermesini söyledim ancak biz zaten vatandaş uyaptan bir dosya açıldığını ancak tebliğ edilmediğini biliyoruz cezaevine yapılacak tebliği beklemem herhangi bir soruna yol açar mı çünkü vatandaş uyaptan ödeme emrini görülmesi ile öğrenildiğini söyleyen takibin kesinleştiği bazı kararlar okumuştum kıymetli yorumlarınızı bekliyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4075, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : zeynep1969, Tarih : 18-09-2024 15:33
Merhaba,müvekkilimin babası 2010 yılında konutunu yazılı kira sözleşmesi ile kiraya veriyor.2018 yılında vefat ediyor.Bu daire mirasçılar arasında paylaşımda müvekkilime intikal ediyor.Bunun üzerine 2018 yılında müvekkil kiracıyla yeni bir kira sözleşmesi imza ediyor.Şu an müvekkilin evli oğlunun bu konuta ihtiyacı var.İhtiyaç sebebi ile tahliye davası açacağız.İkinci kira sözleşmesindeki tarihlere göre ihtiyaç sebebi ile tahliye için ve kira sözleşmenin yenilenmeyeceğini belirtmek için ihtarname çekmem gerektiğini düşünüyorum.Ancak diğer yandan da miras yoluyla geçen bu mülkte ilk kira sözleşmesine göre 10 yıl dolmuş oluyor.İlk kira sözleşmesinden bu yönüyle faydalanabilir miyim,ihtarnameye bu hususu da ekleyebilir miyim?İki kira sözleşmesini de öne sürmek,başlangıç tarihleri de farklı olduğu için sıkıntı yaratır mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4502, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Savaş, Tarih : 18-09-2024 13:23
Değerli üstatlarım,
Bir ecrimisil ve elatmanın önlenmesi dosyasında müvekkilin taşınmaza yaptığı harcamaları mahsup etmek istiyoruz ancak bunun için harç yatırma şartı var mı? Veya başka şartları mevcut mu? Bir diğer ssorum mahsup talebi ıslah edilir mi?
Şimdiden teşekkürler!
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4463, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 16-09-2024 17:07
Merhaba meslektaşlarım. İcra hukuk mahkemesi müvekkil kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verdi. Bu karar duruşmada verilirken ben davalı vekili olarak duruşmada hazır bulunuyordum, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde de istinaf yasa yolu açık olarak karar verildi. Gerekçeli karar yazıldı ancak taraflara tebliğ edilmedi. Davacı alacaklı taraf, gerekçeli karara istinaden icra dairesinden tahliye talep etti ve icra dairesi tahliye talebini kabul ederek, perşembe günü için tahliye kararı verdi. İcra dairesinin kararını İİK m.269/c uyarınca şikayet yoluna götürmem uygun mudur? Çünkü

İİK m.269/c son fıkrada: "İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir." hükmü gereğince karar tarafımıza tebliğ edilmemiş, borçluya da tebliğ edilmemiş. Tahliye kararı verilirken duruşmadaydık ancak artık süre tutum vs söz konusu olmadığından duruşmada bulunmam ve kısa kararın tarafıma okunması hususu "kararın tefhiminden itibaren 10 gün" geçtiği anlamına gelir mi? İİK m.269/c son fıkrada tefhimdeki on günlük süreyi başlatan olay kararın tefhimi olduğundan dolayı kısa kararın tefhimi, hükmün tefhimi anlamına gelecek midir? AYM'nin 2019/12803 Başvuru Numaralı kararında da kısa kararın tefhiminin, gerekçe içermemesi sebebiyle kararın tebliğinden itibaren kanun yolu süresi başlayacağı nazara alınınca bu olayda da aynı bakış açısından mı bakmalıyız? Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :4854, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 16-09-2024 14:52
Merhabalar, bir varlık yönetim şirketi mirası reddine rağmen almış olduğu hatalı miras belgesi ile müvekkili taraf göstererek dava açmış durumda. Haliyle mirasçılık belgesinin iptali davası açacağız. Benim sorum ise davayı diğer mirasçılara karşı mı açmalıyız ( aslında anlaşmazlık onlarla değil biz mirası reddettik) yoksa 3. kişi olup yetki ile mirasçılık belgesi alan şirkete mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5500, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsoruc, Tarih : 14-09-2024 18:08
Merhaba meslektaşlarım,
bir kira sözleşmesine dayalı olarak altıncı yıl başında kira tespiti için arabuluculuğa gittik(sözleşmede artış iradesi var) ve fakat anlaşamadık. Davayı da altıncı sene içersinde açmadık. Şimdi yedinci seneye girildi. Bu süreci yedinci yıl için baştan başlatıp yedinci yıl için kira tespiti istememiz mümkün mü?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5197, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Nef'i, Tarih : 14-09-2024 10:07
Kıymetli meslektaşlarım merhaba,

Müvekkil adına banka dekontuna dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattım. Söz konusu banka dekontunda müvekkil parayı "emanet" açıklamasıyla iletmiş.

Ödeme emrinin tebliği ile borçlu, "borcun ödendiğini" ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. İcra hukuku pek hakim olmadığım bir alan olduğu için aşağıdaki sorularım hakkında değerli yanıtlarınızı bekliyorum;

1. Somut olaydaki para borcunu adi borç olarak mı yoksa tüketim ödüncü olarak mı değerlendirmemiz gerekli? Burada itiraz dilekçesinde borçlunun söz konusu miktarı "borç" olarak nitelendirmesi borcun niteliğini değiştirir mi?

2. Söz konusu banka dekontlarını İİK 68 kapsamında değerlendirebilir miyiz? Yoksa doğrudan itirazın iptali yolunu mu tercih etmek gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5063, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Burçin Yılmaz, Tarih : 13-09-2024 16:20
Sulh hukuk mahkemesince kira bedelinin tespitine ilişkin verilen karar taraflara tebliğ edilmiştir. İstinaf başvuru süresi geçtikten sonra davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesi dosyaya sunulmuş ve harçlar yatırılmıştır. Mahkeme ise başvurunun süresi içinde olup olmadığına bakmaksızın istinaf başvuru dilekçesini davacıya tebliğ etmiştir. Davacı taraf bu durumda süresi içinde istinafa cevap dilekçesi mi vermelidir ? İlk derece mahkemesinden HMK m.346 gereğince istinaf dilekçesinin reddi kararı verilmesini mi talep etmelidir ? Her ikisini de mi yapmalıdır ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5242, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04899693 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.