Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
Yazan : gbahsi,
Tarih : 09-10-2024 13:17
|
Merhabalar meslektaşlarım. Maalesef bir müvekkilim arzuhalcide yazdırdığı dilekçe ile boşanma davası açmıştır. Müvekkil bize cevaba cevap aşamasında geldi. Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmamıştır.
Sorum şu; dava dilekçesinde yazmasa dahi cevaba cevap dilekçem ile tanık deliline dayanabilir miyim? Daha önceki dosyalarımızda ek dava açarak birleştirme talep ediyorduk. Mahkeme de derdestlik itirazlarını reddediyordu.
İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı henüz başlamadı elbette ancak uygulamada hakimin dava dilekçesinde dayanmadığımız için tanık dinlememesi gibi bir sorunla karşılaşmaktan çekiniyorum.
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler
|
|
|
|
Değerli üstatlar.
Bundan 5 yıl önce katılan vekili olarak bulunduğumuz bir dosyada sanık hakkında HAGB verilmiş ve bizim lehimize 2 bin küsur TL vekalet ücretine hükmedilmişti. Biz de bu vekalet ücretini takibe koyduk ve dosya infazen kapatıldı. Şimdi sanık başka bir suçtan dolayı ceza aldı ve 5 sene önce tarafı olduğumuz dosyanın hükmü açıklandı. Açıklanan hükümde mahkeme lehimize 2 bin küsur TL vekalet ücretini mahsup edip kalan 15 bin küsur vekalet ücretine hükmetti.
Bu noktada infazen kapalı dosyaya yeni bir takip talebi ile talepte mi bulunmalıyım yoksa yeni bir takip mi başlatmalıyım? Açıkçası her meslektaşın takdir edeceği üzere yeni takip başlatmak işimize gelir ancak yeniden harç ödenmesi durumunda karşı tarafın itirazı mahkemece kabul edilirse karşı vekalet ücreti ödeme durumumuz doğar ve bunu istemeyiz takdir edersiniz ki. Bu gibi bir durumla karşılaşan var mı? Bildiğiniz bir içtihat işime çok yarar. Şimdiden çok teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : gbahsi,
Tarih : 07-10-2024 13:46
|
Merhabalar meslektaşım. Müvekkilimin paylı mülkiyet sahibi olduğu bir taşınmazda hissesine 2003 tarihinde sicilden terkin edilmiş bir sigorta şirketi tarafından ipotek konulmuştur. Halihazırda müvekkil ipoteğin kaldırılmasını istemektedir. Nasıl bir yol izlenebilir? Şirket terkin edilmiş olduğundan muhatabımız da bulunmamaktadır. Şimdiden teşekkürler
|
|
|
|
Herkese merhaba kira tespit davası, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliye davası ve ihtiyaç nedeniyle tahliye davası olmak üzere ayrı ayrı davalar açacağım. Güncel tarifeye göre söz konusu davalar için ayrı ayrı ne kadar vekalet ücreti istemek mantıklı olur sizce? Asgari tarife ile tavsiye edilen tarifeye göre ben vergi dahil her bir dosya için 40 bin gibi düşündüm ama müvekkil birden çok dosya vereceği için söyleyeceğim bu rakam çok mu yüksek olur diye arada kaldım. Sizin görüşlerinizi merak ediyorum.
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Başlatmış olduğum icra takibinin kesinleşmesi sonucunda borçlunun iştirak halinde bir ev ve arabaya sahip olduğunu, kendimizden önce alacaklı olarak 7 kişinin bu malvarlıklarına haciz koymuş olduğunu gördüm. Hacizlerden 2 adedi kamu haczi olarak konulmuş bulunmaktadır.
Araba için bir değerlendirme yaptığımda satılması durumunda paranın tarafımıza da kalacağını düşünmekteyim.8.Alacaklı olarak ilk 7 alacaklıdan önce satış talep etme hakkım var mıdır?
1-Tek risk satıştan sonra tarafımıza para kalmaması riski midir?Başka riskler var mıdır?
2-Arabanın satılması için satış masraflarını vs. talep eden olarak biz ödeyeceğimiz için araba satılırsa her ne kadar haciz sırasında 8.de olsak ilk önce satış masrafları tarafımıza ödenir sonrasında alacaklılara dağıtılır değil mi?
Süreç konusunda bilgisi olan meslektaşlarım yardımcı olabilirlerse çok sevinirim. Daha önce hacizli mal satışı konusunda bir deneyimim olmadı
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Müvekkil aracını bir firmaya veriyor. Firmanın ayıplı hizmeti sebebiyle araçta hasar oluşuyor. Tüketici Hakem Heyeti başvurusunda hizmet için ödemiş olduğu bedelin iadesini ve araç değer kaybını talep ediyor. Tüketici Hakem Heyeti sadece araç değer kaybını bilirkişilerce hesaplatarak hesaplanan miktar üzerinden karar veriyor.
1-Hizmet için ödenen bedelin iadesi konusunda bir karar verilmemesi sebebiyle hakem heyeti kararına itiraz etmeyi düşünmekteyiz doğru mudur?
2-Bir de müvekkilin aracında firmaya vermeden önce hiç bir hasar söz konusu değildir. Firma sebebiyle oluşan hasarı şuanda yaptırmak istediğinde yüksek bir meblağ tutmaktadır. Ancak ilk tüketici başvurusunda bu hususta talepte bulunmamıştır. Bu tutarı ne şekilde talep etmeliyiz? Yeni bir başvuru yolu ile mi yoksa Tüketici Hakem Heyeti kararına, Tüketici mahkemesinde dava açarak itiraz ederken talebimizi ileri sürebilir miyiz?
Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : hoydco,
Tarih : 02-10-2024 16:49
|
ceza yargılaması sonucunda sanık müvekkillerden birine yönelik eyleminden dolayı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 9 yıl diğer müvekkile yönelik olarak neticesi sebebiyle yaralama eyleminden dolayı 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır. açacağım maddi ve manevi tazminat davasında her müvekkil için ayrı dava mı yoksa tek dava dilekçesinde ikisi adına 2 ayrı tazminat mı istemeliyim.
|
|
|
Yazan : Avosk,
Tarih : 02-10-2024 15:17
|
Meslektaşlarım selamlar,
Aile Mahkemesi'nde bir boşanma davasında tanıklarımız yurtdışında bulunmakta. Ancak Türkiye ile ülkesi arasında herhangi bir anlaşma bulunmamaktadır. Tanıklarımız için nasıl bir yol izleyebiliriz? Yardımlarınızı ve önerilerini bekliyorum.
|
|
|
Yazan : avhanim,
Tarih : 02-10-2024 11:03
|
Meslektaşlarım merhaba, görüşünüzü merak ettiğim bir husus var.
Müvekkilin evinde kendisi evde değilken yangın çıkıyor. Yangın sebebiyle tüm parkeler, kapılar, mutfak dolap kapakları, perdeler değiştiriliyor, koltuk kaplanıyor. Faturalar mevcut. İtfaiye raporunda; klima ünitesinin elektrik aksamından yangının çıktığı tahmin edilmiş. Klima markasının müşteri hizmetlerine ulaşıldığında ise sorunun klimadan değil elektrikten olduğu yapabilecekleri bir şey olmadığı belirtilmiş. Kapsamlı sigorta vardı ancak sigorta yalnızca bir kısmını karşıladı. Sizce bu durumda nasıl bir yol izlenebilir? Klima markasına karşı dava açmakta yarar var mıdır? Yoksa davayı sigorta şirketine mi açmak gerekir?
Dolayısıyla da Sigorta tahkime gitmek mi yoksa dava açmak mı daha iyi olur? Görüşlerinizi bekliyorum, teşekkür ederim🙏🏻
|
|
|
|
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Yol geçit hakkı davası ikame edeceğim. Fakat dava esas değerini belirtmem gerekiyor mu ? Belirtmem gerekiyor ise fazlaya ilişkin haklarım saklıdır diye ifade geçirmem gerekir mi ? ve ıslah dilekçesi bu dava tipinde sunuluyor mu ?
Tecrübesi olan meslektaşlarım yardımcı olursa memnun olurum. İyi çalışmalar.
|
|
|
Yazan : av.m,
Tarih : 01-10-2024 11:18
|
sevgili meslektaşlarım iyi günler. Müvekkil hakkında eşi uzaklaştırma kararı almış ve kararda ev eş lehine tahsis edilmiştir. Evin kira sözleşmesi müvekkilin üstüne ve bir yıl dolduğunda evi boşaltacağına dair tahliye taahhütnamesi mevcut. Kira sözleşmesi bu ayın 10unda bitiyor biz de birkaç gün içerisinde boşanma davası açacağız. Müvekkil sözleşmeyi bitirmek istiyor daha fazla eve kira ödemek istemiyor. Bu durumda kiralık evin kadına tahsis edilmesi bir sorun yaratır mı ?
|
|
|
|
Merhaba, karar verilmiş dosyada bakiye gider avansı olup olmadığını mahkemeyi aramadan ve mahkemeye gitmeden nasıl öğrenebilirim? UYAP'ta bunun için bir bölüm var mıdır? Sitede daha önceden eklenmiş ilgili herhangi bir cevap göremedim, yardımcı olursanız sevinirim.
|
|
|
Yazan : Snmbns,
Tarih : 29-09-2024 11:30
|
Merhaba arkadaşlar, iskanı henüz alınmamış ve kat mülkiyeti olmayan sadece kat irtifakı olan bir sitede eksikliklerin giderilmesi ,iskanin alınması, aboneliklerin vs yapılması için mahkeme kararı ile yönetim atanabilir mi? Bu arada henüz kimse oturmuyor ,boş durumda ve tabi yönetim planı da yok.Müteahhit ile toprak sahibi uyuşmazlık içinde ve özellikle hiçbir şey yapmıyorlar, daire sahipleri de toplanıp bir yonetim olusturamiyor? İskanı alınmış olsa Kmk gereğince yönetim oluşturulur ama henüz kat irtifakı olduğu için çekimser kaldım, mhk kararı ile yönetim atanması mümkün müdür ? Bilgisi olan varsa ve paylaşırsa sevinirim Tesekkurler
|
|
|
Yazan : nisanur,
Tarih : 27-09-2024 21:08
|
meslektaşlarım merhaba,
bir kişi gizli olarak çektiği video kaydını mahkemede delil olarak kullanması için arkadaşına gönderiyor ve bu durum video kaydı çekilen kişi tarafından öğrenilip şikayete konu ediliyor. video kaydını çeken kişi de esasen iyiniyetli. bu konuda tck 134/2den ceza alması için mütalaa olunduğu takdirde nasıl bir çıkış yolu izlenmeli?
|
|
|
|
icra hukukta açtığım istihkak davasında(davacı 3.kişi)benim müvekkilim tacir karşı taraf varlık şirketi.Delil listemde dayanmamış olmama rağmen mahkeme tarafımıza ticari defterleri sunmamız için kesin süre verdi kesin sürede defterleri sunamadık.Mahkeme resen bu defterlerin dosyaya sunulmasını istediğine göre bu konuda kesin süre verilmiş olması doğru mu?
|
|
|
|
Merhaba;
Müvekkilin tarlasına elektrik direği dikilmesinden ötürü TEDAŞa kamulaştırmasız el atma davası açtık. Öncesinde uzlaşma yoluna başvurmuştum. Müvekkil 1956 ile 1983 yılları arasında olduğunu biliyor ama net bi tarih bilgisi yok. Davalı Tedaş cevap dilekçesinde " Dava konusu enerji nakil hattı 1983 yılından önce tesis edildiğinden 2942 sayılı kanunun geçici 6. maddesi hükümlerinin dosyaya uygulanmasını talep ederiz." diye beyanda bulunmuş. Bu beyana istinaden de bilirkişi raporunda el atma tarihine ilişkin "Davalı kurum beyanlarına istinaden hattın tedaşa ait olduğu ve 1983 yılından önce tesis edildiği kanaatine varılmıştır." şeklinde bir cümle geçmektedir. El atma tarihiyle ilgili dosyada başka bir bilgi yok. Sorum şu ki;
1- Dosyanın lehimize sonuçlanması için el atma tarihinin net olarak tespit edilmesi mi gerekiyor yoksa bu bilgiler yeterli mi ? Tespit edilmesi gerekiyorsa el atma tarihini bildirme yükümlülüğü kim üzerinde?
|
|
|
|
Merhabalar,
İhracat bedelinin süresi içerisinde yurda getirilmemesinden kaynaklı savcılık tarafından idari para cezasına hükmedildi. Verilen ceza maktu olsa idi zamanaşımı ve üst sınır itirazlarımızın kabul görmesi gerekecekti ancak bilirkişi raporunda söz konusu idari yaptırımın nispi olduğu yönünde tespit yapılmış ve en üst sınırdan ceza verilmiş.(yüzde 5) Bu idari yaptırımın maktu olduğuna dair elinizde bir değişik iş kararı mevcut mu? Farklı bir yol öngörebilen var mıdır?
|
|
|
|
Merhabalar, forumdaki ilk konumu açmış bulunmaktayım
İşçinin haklı nedenle fesih bildirimini ptt üzerinden iadeli taahhütlü olarak yapması durumunda hak kaybı yaşama ihtimalini azaltmak için nelere dikkat edilebilir? Muhakkak noter üzerinden mi yapılmalıdır?
|
|
|
|
Bir işçinin aynı işverenlikte ilk çalışması kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde (emeklilik) sonlanarak tazminatları ödenmiş, ikinci girişinde işçinin istifası ile sonlanmış ve son olarak son girişi işverenin haksız feshi ile tazminatı hak edecek şekilde sonlanmıştır. Son çalışma dönemi 6 aya iki gün kala sonlandırılmış olup işe iade davası açılması halinde işverenlikteki bu üç çalışma döneminin birleştirilip birleştirilmeyeceği, birleştirilemiyorsa dahi ikinci dönemin istifa sebebiyle sonlanması sebebiyle bu dönemin hariç tutularak bu halde emeklilik ile sona eren ilk dönem ile haksız fesih ile sona eren üçüncü çalışma döneminin birleştirilerek işe iade davası açılıp açılamayacağı konusunda varsa içtihat ve değerli görüşlerinizi*talep*ederim.
|
|
|
|
Merhabalar, staj dönemim bitti ve ruhsat için başvurumu yaptım. Ruhsat gelene kadar duruşmalara girebilir miyim? Çevrenizde bu durumla karşılaşmış kimseler var mı, bir sorun yaşadılar mı? Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|