![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Arkadaşlar,
Yargıtay, uzun yıllardır, boşanma davaları açıldıktan sonra da tarafların evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerinin devam ettiğine hükmediyordu. Buna göre, boşanma davasına ilişkin karar kesinleşmeden önce tarafların sadakat yükümlülüğü de devam ediyordu. Ayrıca boşanma davası sürerken tarafların her türlü davranışları da kusur durumlarının belirlenmesinde etkili oluyordu. Bir davanın kesinleşmesi için yerel mahkemenin boşanma kararı vermesi de yetmiyor, kararın Yargıtay’ca onanması gerekiyor. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu içtihadı değiştirdi. Dairenin ilke kararlarında “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların dikkate alınamayacağı” belirtildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilke kararlarında “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı” belirtildi. Böylece özellikle uzun yıllar süren boşanma davaları süresince tarafları bağlayan sadakat yükümlülüğü de ortadan kalktı. Yeni içtihada göre, boşanma davası açıldıktan sonra tarafların başka kişilerle ilişki kurmaları nedeniyle tazminat, nafaka ve velayet konularında aleyhte karar verilmeyecek. YARGITAY'IN BU KARARINI ARADIM AMA BULAMADIM, SİZLER DE VARSA PAYLAŞIR MISINIZ? Teşekkür ederim. |
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın Meslektaşım,
Öncelikle boşanma sonrasında sadakat yükümlülüğünün devam ettiğine dair kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı olmakla ( YHGK Esas: 2013/2-604 Karar: 2014/38 ,Karar Tarihi: 22.01.2014) aradığınız kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararı olduğunu hatırlatırım. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun , dairenin görüş değişikliğine ilişkin bir inceleme yapıp yapmadığı konusunda bilgi sahibi değilim. İşinize yarayabileceğini düşündüğüm karar. T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2014/26484 Karar: 2015/8884 Karar Tarihi: 30.04.2015 BOŞANMA DAVASI - DAVADAN SONRA OLUŞAN OLAYLARIN BOŞANMA KARARINDA ESAS ALINAMAYACAĞI - DAVACININ SADAKATSİZLİĞİNİN DAVA TARİHİNDEN SONRA OLDUĞU VE BOŞANMA DAVASINDA NAZARA ALINAMAYACAĞI - BOŞANMAYA NEDEN OLAN OLAYLARDA TARAFLARIN EŞİT KUSURLU OLDUĞU ÖZET: Davadan sonra oluşan olaylar boşanma kararında esas alınamaz, ancak yeni bir davanın konusu olur. Türk Medeni Kanununun 185 inci madde hükmü boşanma davalarında bozma kararından sonra taraflara yeni delil sunma hakkı vermez. Davacı-davalının sadakatsizliği dava tarihinden sonra olup bu davada nazara alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında bozma ilamında belirlenen kusur durumlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Hal böyle iken davacı-davalı ağır kusurlu kabul edilip davalı-davacı yararına maddi ve manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. (4721 S. K. m. 185) Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı tarafından ise davacı-davalının kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacının tüm, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-davalının açtığı boşanma davası tam kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiş, davalı-davacının boşanma davası ise kabul edilmiştir. Hükmün davacı-davalı tarafından temyizi üzerine "davacı-karşı davalının birlik görevlerini yerine getirmemek, eşini tehdit etmek, sık sık evi terk ederek annesinin yanına gitmek, çocuklar hastalandığında ilgilenmemek şeklindeki kusurlarına karşılık; davalı-karşı davacının da eşine ve kayınvalidesine hakaret ettiği, eşini istemediğini, sevmediğini söylediği, evden kovduğu" anlaşılmak suretiyle, davacı-davalının da boşanma davasının kabulü gerekir gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, tarafların Dairemizce belirlenen kusurları yanında davacı-davalının boşanma davası kesinleşmeden başka bir bayanla nişanlandığını ve böylelikle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunduğundan davacı-davalı ağır kusurlu kabul edilmiştir. Ne var ki her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davadan sonra oluşan olaylar boşanma kararında esas alınamaz, ancak yeni bir davanın konusu olur. Türk Medeni Kanununun 185 inci madde hükmü boşanma davalarında bozma kararından sonra taraflara yeni delil sunma hakkı vermez. Davacı-davalının sadakatsizliği dava tarihinden sonra olup bu davada nazara alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında bozma ilamında belirlenen kusur durumlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Hal böyle iken davacı-davalı ağır kusurlu kabul edilip davalı-davacı yararına maddi ve manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden F.'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran M.'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile, karar verildi. 30.04.2015 KARŞI OY YAZISI Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına iştirak etmiyorum. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı |
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Karar, kanaatime göre yerindedir. Mevcut bir boşanma davası olsa da eşlerin sadakat yükümlülükleri devam eder. Aksi durumda diğer eş, davası elveriyorsa ıslah edebilir ya da yeni bir boşanma davası açabilir. |
![]() |
#4 |
|
![]() İlk davadan sonra-kesinleşene kadar taraflar halen daha evli olacağı için gerçekleşen olaylar yeni bir dava konusu yapılabilir. Bu durum konu farklı olacağı için derdestlik engeline takılmaz.
Dolayısı ile başlıktakinin aksine boşanma davasını açan özgür olmayacak ![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma davası açan eşin evi terk etmesi | Av.meric | Meslektaşların Soruları | 4 | 09-01-2015 15:59 |
Hizmet Tespiti Davasını Kamu Kurumlarına Karşı Açan Var mı? | Av. Naif ŞAŞMA | Meslektaşların Soruları | 7 | 14-06-2011 21:54 |
Boşanma davasını kabul, davacının davasını takip etmemesi | üye21665 | Meslektaşların Soruları | 5 | 04-01-2011 15:03 |
yazlığımı işgal eden boşanma davası açan eşim | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 13-07-2009 18:21 |
şiddet gördüğüm boşanma davası açan eşimin dilekçesine tavrım ne olmalı? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 25-04-2008 12:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |