Sahtecilik ile temin edilen senede karşı menfi tespit davası

Değerli Meslektaşlarım;


Müvekkilim'in 2000'li yıllarda bir sözleşmenin ekinde teminat olarak verdiği ancak üzerinde teminat senedidir hükmü yer almayan senet ve sözleşme, üçüncü bir kişi tarafından elde edilerek ve lehtar bilgisi, keşide ve vade tarihleri doldurularak önce senedi dolduranın kardeşine sonra da diğer 3 şahsa ciro ediliyor ve takibe konuluyor.


Tarafımızca savcılığa yapılan suç duyurusu neticesinde senette lehtar olarak görülen kişi hakkında dava açılıyor. Açılan dava neticesinde de muhtemelen senedin sahtecilikle düzenlendiği ortaya çıkacak.


Bu sırada takip de devam ediyor ve durdurmamız için menfi tespit davası açmamız ve alacağı ve teminatı depo etmemiz gerekiyor.


Siz değerli meslektaşlarıma sorum şu olacak:


- Müvekkilim yönünden menfi tespite karar verilebilmesi için icra takibi alacaklısının kötü niyetini ispatlamam şart mıdır?
- Davayı sahtekarlığı yapan lehtara da açmam gerekir mi ya da başka bir ifadeyle lehtara da dava açabilir miyim?


Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.


İyi çalışmalar

İcra takibini başlatan kişinin kötü niyetini ispatlamanıza gerek yoktur kanımca. Senedin sahteliği ortaya çıktığı taktirde müvekkiliniz borcundan kurtulacaktır.
Davayı, icra takibini başlatan alacaklıya yöneltmeniz yeterlidir kanısındayım.

Ustad cevabiniz icin tesekkurler.

TTK 680 madde hukmu benim icin soru isareti yaratti.

Madde hukmune gore "Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun" denilmekte. Bu hukum kapsaminda kotu niyeti ispat gerekli midir emin olamadim

Meslektaşımın dediği gibi savcılıktan sahtecilik kararı çıktığında senedin hükmü kalmıyor.Dolayısıyla bunu icra dosyasına eklediğinizde icra müdürünün de bir karar vermesi gerekir diye düşünüyorum.Menfi tespit davasında ise mahkeme savcılık dosyasını bekletici mesele yapmalı. Bu takdirde zaten TTK hükmü değil ceza hükümleri doğrultusunda işlemin geçersizliği söz konusu olduğundan TTK ya gidilmeyecek.