Avukat- Tanık çatışması

Değerli hukukçu arkadaşlar

Bir avukat ceza davasında mağdur lehine tanıklık yapıyor ve sanık hapis cezasına mahkum oluyor. Aynı avukat bu ceza davası ile bağlantılı olan manevi tazminat davasını mağdurun vekili sıfatı ile açabilir mi? Meslek etik kuralları açısından da değerlendirilmek koşulu ile cevaplarınızı bekliyorum.

Saygılarımla..


Stajyer Avukat Gökhan Köse

Alıntı: Değerli hukukçu arkadaşlar Bir avukat ceza davasında mağdur lehine tanıklık yapıyor ve sanık hapis cezasına mahkum oluyor. Aynı avukat bu ceza davası ile bağlantılı olan manevi tazminat davasını mağdurun vekili sıfatı ile açabilir mi? Meslek etik kuralları açısından da değerlendirilmek koşulu ile cevaplarınızı bekliyorum. Saygılarımla.. Stajyer Avukat Gökhan Köse

Sayın hukukmarmara;

Kanaatimce aç(a)mamalıdır. Ceza davasında şikayetçi tarafın (mağdur) şikayeti doğrultusunda şikayet edilenin (sanık) mahkum olmasına yönelik verilen kararda etkisi bulunan bir avukatın, daha sonra mağdur şahsın vekili olarak tazminat davasında görev almasının meslek etiği ile bağdaşmayacağı düşüncesindeyim.

TBB Meslek Kuralları'nda konuya ilişkin bire bir düzenlemeye rastlamamakla birlikte, tanıklığın ardından daha sonra vekalet ücreti yoluyla dahi olsa maddi kazanç sağlama ihtimali bulunulan bir davada yer almanın etik olmadığı sonucuna varıyorum.

Saygılarımla..

Peki sorduğum sorudaki olay bağlamında vekil olarak davada mağduru temsil etmek isteseydim davanın reddi gibi bir ihtimal gün yüzüne çıkabilir miydi? Başka bir ifade ile buna ilişkin bir hukuki düzenleme mevcut mudur ?

Teşekkürler..

Sayın Av. Engin Ekici ile aynı düşüncedeyim. Avukatlık Meslek Kuralları'nın 4. maddesi "Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür." demektedir. Bir davada tanıklık etmek, avukatın özel yaşamı ile ilgilidir. Ancak aynı olaya ilişkin tazminat davasında vekil olarak görev yapılması mesleğin itibarını zedeleyecektir.

Etik olarak tartışmanın ötesinde ben bunun için hukuki bir sakınca olmadığı görüşündeyim ama etik boyutu elbet ki tartışılabilir.

O halde ben rakip avukat olmasını istemediğim bir avukatı tanık olarak göstererek başka bir davada vekil olmasını engelleyebilirim. Aciklamalariniz bu noktaya taşınıyor zannimca

Alıntı: Yazan hukukmarmara O halde ben rakip avukat olmasını istemediğim bir avukatı tanık olarak göstererek başka bir davada vekil olmasını engelleyebilirim. Aciklamalariniz bu noktaya taşınıyor zannimca

Olaya şahit olmamış bir avukatı, sizin ifadenizle sırf "rakip avukat" olmaması için tanık olarak gösterip davada ki vekillik görevini nasıl engelleyebileceğinizi açıkçası anlamış değilim. Bu konuda CMK'nun " hakimin davaya bakamayacağı haller" başlıklı 22. maddesindeki düzenlemede olduğu gibi, avukatında ancak tanık olarak dinlendiği davada, vekillik görevini üstlenmesinin mümkün olamayacağı düşüncesindeyim. Daha basit bir cümleyle, avukatı tanık olarak göstermeniz yeterli değil, aynı zamanda avukatın dava konusu olayla ilgili bilgi ve görgüsünün bulunması ve bu konuda tanıklık yapması gerektiği inancındayım.

Saygılarımla.

Doğrudan soru sormayıp başka sonuca gitmek için sormuşsunuz ama vardığınız sonuç yanlış. Bir avukatı tanık gösterip vekillik görevini engellemek gibi bir düşünce tamamen kötüniyetli ve avukatlık meslek etiğine de aykırı olmakla birlikte hukuki olarak doğru da değil. Konuyla ilgisi olmayan bir avukatı tanık gösterdiniz diye niye vekillik görevi sona ersin. Konuyla hiçbir ilgisi yoksa tanıklık yapmış olmayacak ki. TYam tersine siz sırf vekillik görevini engellemek için alakasız bir kişiyi tanık göstermiş olmakla disiplin suçu işlemiş olacaksınız.