Borca itiraza ilişkin bir soru

Taşınmaz alım satımından kaynaklı bir ilamsız takip açtık. Takipte borçlu olarak hem A isimli şahsı hem de A isimli şahsın ortağı olduğu şirketi borçlu olarak gösterdik.

Borçlu süresi içerisinde tek bir dilekçe ile borca itiraz etmiş altında limited şirketi A isimli şahıs şeklinde imzası var. İtirazın ekinde şirketi temsili yetkili olduğuna ilişkin evrakları ibraz etmiş.

Kendi adına itiraz ettiğine ilişkin başka bir dilekçesi yok.

İcra müdürü bu hususu ben hem limited şirket hemde şahıs açısından takibi durdururum şeklinde yorumluyor.

Ben iki ayrı itiraz beyanı verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Bu açıdan şirket için takibi durdursa dahi kendi şahsı açısından takibin devam etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Sizce hangimiz haklı? Teşekkürler

İİK. md. 62 uyarınca Takibe (ödeme emrine) itiraz yazılı (dilekçe ile ) ya da sözlü olarak yapılır.

İtirazın yazılı yapılması halinde, bu hususta belirli sözcüklerin kullanılmasına gerek yoktur. Borçlunun; «borçlu değilim», «borcum yoktur», «alacaklının takibe yetkisi yoktur», «senet sahtedir», «itiraz ediyorum» vb. şeklinde itiraz istemini dile getiren sözcüklerin kullanılması yeterlidir.

Borçlunun dilekçesinden genel olarak «itiraz iradesi» çıkarılabilen durumlarda, bunu geçerli bir itiraz olarak kabul etmek gerekir. Bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde,itirazın geçerli sayılmaması durumunda, borçlu borcu kabul etmiş sayılacağından ve dolayısıyla borçlunun çıkarı, alacaklınınkine göre daha çok korunmaya değer olduğundan, borçlunun pek açık olmayan bildirimlerini geçerli bir itiraz bildirimi olarak kabul etmek, borçlu lehine hareket etmek gerekir.

Kanaatime göre icra müdürünün verdiği karar yerindedir.