|
|
|
|
... kardeşlerden biri, tapuda yapılacak olan intikal, satış ve sair işlemler adına annelerinden tapu işlemleri için vekalet alıyor.
... annesinden vekalet alan kardeş,aynı vekalet ile annesine ait tüm hisseleri kendisi ve diğer 3 kardeşi adına tapuda satış göstererek üzerine alıyor ve hemen ardından 3. bir kişiye tüm hisseleri satıyorlar. Annelerinden kendilerine hisse devri olacak müvekkil ve diğer 3 kardeşin tamamının hakkı hileli bir şekilde ellerinden alınmış.
Anne şu anda alzheimer hastası ve yapılan bu son satıştan kesinlikle habersiz.
Şimdi bu durumda ne yapılmalı sizce? Anne hakkında kısıtlılık kararı alacağız bu kesin çünkü başka taşınmazlarda mevcut.
Müvekkil ve diğer hakkı yenen kardeşler adına Hileye veyahut vekalet görevinin kötüye kullanılmasına veyahut muvazaaya dayalı tapu iptal davası açmamız ne derece doğru olur? (sonuçta anne sağ)
Önce kısıtlılık kararı alıp daha sonra annenin varisi aracılığı ile bu davayı açmak mı lazım? İşin içinden çıkamadım...
|
|
 |
|
 |
|
Anladığım kadarıyla; vekalet verdiği tarihte ehliyetli olan anne sonradan ehliyetsiz duruma gelmiş ve tapuda vekaleten bir kısım çocuklarına satış ve devir tarihinde de ehliyetsiz?
Anneye (A), TMK m.405/1: "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır." düzenlemesine mesnetle vasi tayini talep edilmeli.
A'ya atanan vasi, taşınmazın satışı ve tapuda devrinin yapıldığı tarihte A'nın TMK m.9 uyarınca fiil ehliyetinin bulunmadığı; yine bu tarihte A'nın fiil ehliyetini kaybetmiş olması sebebiyle çocuğu (Ç) ile vekalet ilişkisinin de sona ermiş olduğu (TBK m.513, Yargıtay 1 HD, 31.10.2007 T., E-K: 2007/8376-10254: "... vekil eden, sonradan hukuki ehliyetin yitirilmesi ile olası yaptığı işlemden dönebilme ve verdiği vekalet yetkisini geri alabilme iradesinden yoksun kaldığından, bir başka deyişle vekaleti sona erdirme imkanı ortadan kalktığından, ilgililerince de ehliyetsizlik durumu saptanana kadar böyle bir girişimde bulunulamayacağından, somut olayda ehliyetsizliğe rağmen vekalet yetkisinin işin mahiyetine göre sonradan kullanılabileceğini söyleyebilme olanağı yoktur...") ehliyetsizlik sebebiyle satış ve devrin geçerliliğinin bulunmadığı; tapu maliki 3.kişi de bu hususları bilecek durumda ise TMK m.1023'ten faydalanamayacağından bahisle (tedbir talebiyle beraber) tapu iptal ve A adına tescil talep edilebilir; 3.kişinin iyiniyetle iktisap etmiş olması ihtimaline binaen davayı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat şeklinde yönlendirmekte fayda var.
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16227
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16228
Ayrıca; ehliyetsizlikle beraber diğer hukuki sebeplerin ileri sürülmesi de mümkündür: Yargıtay HGK, 7.5.2014 T., Esas: 2013/1-2382, Karar: 2014/617: "...Davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Ne var ki, ehliyetsizlik iddiası kamu düzenine dair olup re'sen gözetilmesi gerekeceğinden, öncelikle bu iddia yönünden bir araştırma yapılmasında zorunluluk vardır...Bir davada ehliyetsizlikle beraber başka bir hukuki nedene de dayanılmışsa, ehliyetsizlik kamu düzenine dair olduğundan, mahkemece re'sen ve öncelikle araştırılması; davacının ehliyetli olduğunun saptanması halinde diğer dava nedeninin değerlendirilmesi gereklidir..."
Anne sağ olmakla diğer çocukların dava açması söz konusu değildir.